Merhaba herkese,

Biz iki öğrenci olarak okulumuzun yurdu kapatılınca ev aramaya başladık ve bir ev sahibi ile anlaştık. Giriş katta, sıfır, ters dubleks 2+1 daire idi. Hem ucuz, hem yeni olması cazip gelmişti. Eve geldiğimizde tadilat sürüyordu, evi gezdiren şahıs duşakabinin de ertesi günü takılacağını, ev sahibinin sözüne sadık biri olduğunu söyledi. Onunla anlaşırken ters gitmememizi vs. de ekledi. O gün biraz kapora verdik.

Kontratı da bir hafta sonra ev sahibinin avukatı ve emlakçı ile beraber bir plazada, ağustosun üçünde imzaladık. Klasik bir kira kontratı idi. İlk kiramızı ve iki kira değerindeki depozitonun ödemesini yaptık. Karşı taraf bize verdiğimiz ödemenin kombi ve diğer demirbaşlar için harcanacağını da söyledi.

Kontrat ayın on beşinde başlıyordu fakat ne duşakabin, ne elektrik ne de kombi yapılmıştı. Ev sahibiyle iletişime geçtiğimizde karısının hamile olduğunu, kendisinin çok yoğun ve tatilde olduğunu ayrıca bu işleri bir yardımcısının yürüttüğünü öğrendik. Elektriği biz hallettik ve kiradan düşeceğini söyledi. Duşakabin ise hala yapılmamıştı. Bu esnada yurttan da çıkarıldık. O günden beridir de memleketinde olan bir arkadaşımın evinde yaşıyorum.

Duşakabincinin numarası aldık, geldiğinde bıraktığı alüminyum profillerin çalındığını ve yapamayacağını söyledi. Ev sahibimiz yine bunu siz karşılayın kiradan düşelim dedi. Duşakabini hallettik. Fakat kombi günler boyu yapılmadı. Ev sahibini her gün arıyorduk. O da bizi inatla yardımcısına yönlendiriyordu. Yardımcısıyla konuşunca o da fiyat aldığını, fakat son kararın ev sahibine ait olduğunu söylüyordu. Ev sahibi en sonunda bize mühendislik firması (Bu noktalarda iletişimi ev arkadaşım yürüttü, çünkü işe başlamıştım.) bulmamız gerektiğini ve onun da 10000 tl gibi bir ücreti olduğunu söyledi. Ben onu nasıl bulalım diye düşünürken bize ayrıca 6000 tl değerindeki sigortayı yaptırmamız için de baskı yapıyordu. Ki sözleşmede böyle bir şey geçmiyor.

Kombi olana dek ev sahibini aramaya devam ettik. Ayrıca ağustos sonunda eve görücü geldi. Bodrum'daki bir tekneyle ev takasa girecekmiş, büyük oranda da anlaşmışlar. Eylülün birinci günü sabah bize kirayı yatırmadığımız için söylendi. Biz ise kontratın on beşinde başladığını hatırlatınca özür diledi. Daha sonra tekrar sigortayı acil yaptırmamız konusunda talepte bulundu. Ben de evde kalamadığımızı, kendisinin hala kombiyi taktırmadığını belirttim. Kalamadığım bir eve sigorta yapmayacağımı söyledim. O da sigortacının arkadaşı olduğunu, taksit imkanı sunduklarını söyledi fakat ben yine reddettim.

Ardından bize madem öyle paranızı vereyim, evimden çıkın dedi. Ben de ver paramızı çıkıyoruz dedim. Çünkü canımdan bezmiştim. Yana yakıla bir ev buldum, kontratı imzaladım. Bu hafta da eşyalarımızı nakliyeciyle o eve götüreceğim. Ev sahibi ise tehditkar bir üslupla anahtarı Muhammet bey diye birine vermemizi, evi yeni kiracı adaylarının görmek istediğini söylüyor.

Ben evin anahtarını vermedim. Evi tamamen tahliye edene kadar da vermeyi düşünmüyorum. Depozitomuzu hala vermedi. Diğer kiracının depozitosu ile ödeyecekmiş ama güvenmiyorum. O bize depozito vermediği için diğer eve de depozito veremiyorum. Neyse ki diğer ev sahibi insaflı çıktı ve bize esneklik sağladı.

Ev ise tekneyle takas edilmedi çünkü teknenin sahibi ev sahibimize sinir olup caymış. Ben bu adamla daha fazla muhatap olup sinirlerimi yıpratmak istemediğimden yalnızca depozitomuzu ve yaptığımız masrafları geri istedim. Bu noktada bir kaç sorum var. Yanıtlarsanız çok memnun olurum.

Olası bir davada haklı taraf biz olur muyuz? Anahtarı geri vermeli miyim? Anahtarı geri verdim, ev tutuldu diyelim, depozitomuzu da hala vermedi. O zaman ne yapmalıyım? Bize kombisiz bir ev verip (Kontratı imzaladığım için çok pişmanım) 17. gün bizi evden çıkartması bizi mağdur ettiği için haklı taraf mıyız?

Saygılar.