+ Konuyu Yanıtla
1 den 3´e kadar toplam 3 ileti bulundu.

Konu: İdareye karşı davalar

İdareye karşı davalar Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #1
    Kayıt Tarihi
    May 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı İdareye karşı davalar

    Merhaba,

    Benim iki konuda bilgi isteğim var;

    1) Ödenmeyen bir tazminat nedeniyle bir sigorta şirketine karşı açtığım davam tam 4. yıldır sürmekte. Davayı kazandık ancak yargıtay vs. gibi aşamalar nedeniyle yaklaşık 6 aydan önce kesinleşmesini de beklemiyorum.

    Sorum ise şu;

    Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi "davaların makul süre içinde görülmesi gerektiği" nden bahseder. Bence 4.5 - 5 yıllık süre artık makul olmaktan çok uzak. Bu arada çektiğim stres, ödemek zorunda kaldığım mahkeme ve avukat masrafları, hastane faturası gibi bir çok masrafların yarattığı ekonomik zorluk da cabası. Bunun tazminini talep edeceğim.

    Bu tür bir nedenle idareye karşı dava açıp iç hukuk yollarını tüketmeli miyim yoksa karar kesinleşince direk olarak AİHM'e başvurabilir miyim?


    2) 9 yıl çalıştığım işimden 2001 yılında yazılı ve haklı hiçbir gerekçe gösterilmeden ve iş güvencesi yasası çıkmadan kısa bir süre önce atıldım. Kötü niyetle iş akdinin feshi ve manevi tazminat davalarım halen sürmekte.

    T.C., iş yaşamında düzenlemeler getiren ve bugünkü iş güvencesi yasasının temeli olan 158 nolu ILO sözleşmesine 1982 yılında imza koymuş, yükümlülük altına girmiş ve 12 yıllık bir gecikme ile 1994 yılında da Resmi Gazete'de yayınlanarak sözleşme içeride de resmiyet kazanmıştır. Bu uzun gecikme ve sürünceme dönemi ben ve benim gibi bir çok çalışanın haksızlıklara uğramasına sebebiyet vermiştir. Bunun tek sorumlusu da idare yani T.C. Devleti'dir.

    Bu yüzden ben bu konuda idareden (görev ihmali) tazminat talebinde bulunacağım. Sonuç alamazsam yine AİHM'e başvuracağım. Ancak bununla ilgili sorum da şu;

    İdareye karşı dava açarak bu konuyla ilgili tazminat talebinde bulunabilir miyim, bulunmak zorunda myım? Yoksa direk olarak başvuru yapabilir miyim?

    Yukarıdaki her iki konu için ortak sorum ise şu;

    İdareye karşı açılan tazminat davalarında da diğer davalardaki binde 54'lük harç ödemesi zorunluluk mudur? Yani devletten adalet istemek de ücrete mi tabi?

    Muhtemel cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.

    Saygılar,

    Erol Uyar


    Erol Uyar
    (tıklayın, denize bir yıldız da siz atın...)
    http://www.rochediagnostiksistemleri.com



    Hukuki NET Güncel Haber

    İdareye karşı davalar konulu yargıtay kararı ara
    İdareye karşı davalar konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #2
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    sayı xterso

    çok ilgi çekici bir yaklaşımınız var.

    davaların uzun sürmesi ülkemizde artık kanıksanan ve benimsenen (ne yazık ki) bir olgu haline geldi.

    devlet açısından eleman, bina,teçhizat yetersizliği,adalet bakanlığına bütçede ayrılan payın azlığı vs. gibi hiç bir mazeret geçerli olamaz, olmamalıdır.

    ancak bir de yaşanan gerçekler var.

    adliyelerin iş yükü gerçekten çok fazla. örneğin sizin davanızın muhtemelen görüldüğü bir asliye hukuk mahkemesinde hakim bir duruşma gününde asgari 60-70 dosyanın duruşmasını yapmak durumundadır.

    yargılamanın hızlı gerçekleşmesi için usul kanunlarımızda bir çok hüküm vardır ama çeşitli nedenlerle etkili biçimde uygulanmaz.

    sizin davanızda dava dilekçenize tüm yazılı delillerinizi ekleyip karşı tarafa tebliğ ettirmiş olmanız,
    davalının dava dilekçenizi tebliğinden itibaren 10 gün içinde cevaplarını ve tüm yazılı karşı delillerini mahkemeye vererek size tebliğ ettirmesi kuraldır.

    bunlar henüz duruşma günü gelmeden dosyada mevcut olsa, ilk oturumda hakimin yapacağı şey, taraflara tüm delillerini hasretmek üzere bir süre vermek olacaktır.
    2. celsede taraflar delil listelerini sunmuşlarsa, örneğin sizin olayda eğer keşif gerekiyorsa yapılır, bilirkişi gerekiyorsa rapor alınır.

    3. celsede rapora itirazlar değerlendirilir, eksik deliller toplanır

    neticede 4. veya bilemediniz 5 celsede bu dava biter.

    böyle bir dava bu şartlarda Adana'nın Karataş ilçesinde en makul hesapla 6-7
    ayda, İstanbulda ise sanırım 5 celse x 3 ay= 15 ayda biter.

    bunlar iyimser zamanlardır. Adli tatil, hakimin izinli,raporlu olduğu haller, yılbaşı devirleri gibi haller bu sürelere eklenmemiştir.

    bir de davayı nasıl uzatırız uygulamaları vardır.

    hakim kesin mehil vermez, ara kararını taraflar yerine getirmez. ertesi celseye kalır.

    avukat mazeretlidir.duruşmaya katılamaz. genellikle böyle celselerde pek işlem yapılmaz.

    bilirkişlerde dosya uzunca bir süre kalabilir.

    bazen birden fazla bilirkişi incelemesi yapılması gerekebilir.

    özetle sizin davanız öyle çok da uzun sürmemiş, niye canınızı sıkıyorsunuz!!!
    burası Türkiye netekim! sonra AİHM de neymiş niye o cevval zihninizi böyle şeylere yönlendiriyorsunuz.devletimiz neylerse güzel eyler. hem ne demişler, sürat felakettir. bakın ne güzel davanızı da kazanmışınız. mazallah kaybedebilirdiniz de. türkiyede davalar hep bıçak sırtındadır, ne olacağı belli olmaz.

    bunlar işin latife kısmı

    yukarıda da belirttiğim gibi davanızın makul bir süreden fazla sürmesinde belki de sizin de eksiğiniz olmuştur. örneğin bilirkişi ücretini zamanında yatırmamışsınızdır. masrafları zamanında vermemişsinizdir.

    bu gibi durumlarda sizin de kusurunuz olduğundan makul süre aşılmış olabilir.

    AİHM ne başvuru yapabilirsiniz. hiç bir engeli yok. karar kesinleştikten itibaren 6 ay içinde yapılabilir. bir dilekçenin ucundadır her şey, üstelik harç da yatmaz.

    ama bir hukuki netice alacağınızı düşünmüyorum. tek faydası bu gibi şikayetlerden netice alınmasa da belki yargılamanın hızlanması için itici bir güç olabilir. o nedenle AİHM müracaat usul ve esaslsrını bilen hukukçulara danışarak bu müracaatınızı yapın ve lütfen her aşamasını da bu forumda bizlere aktarın.

    ikinci konunuz da son derece doğru bir tespit.

    bu başvuruyu yapabilmek için öncelikle iş davanızın bir şekilde karara bağlanıp kesinleşmesi gerekiyor.

    bundan sonra yapılacak iş (avukat 62 dostumuz daha fazla ve daha doğru açıklamalar yapacaktır mutlaka)

    talebinizi resmi olarak yapmaktır. bu talebiniz, iş mevzuatının T.C. nin kabul ettiği Uluslararası sözleşmelerin getirdiği iç hukuk düzenlemelerinin gereği gibi ve makul bir sürede yapılmamış olması nedeniyle uğradığınız belli bir maddi kaybı içermelidir diye düşünüyorum. Müracaat mercii muhtemelen Başbakanlık olabilir. Doğru resmi muhatabı tayin önemlidir.

    buradan 60 gün içinde alacağınız vaya alamayacağınız cevap üzerine 60 gün içinde idari yargıda tam yargı-tazminat davası açmanız gerektiğini düşünüyorum. Bu tür davalar bahsettiğiniz %054 nıspi harca tabidir.

    bu davada elde edeceğiniz muhtemelen red kararının kesinleşmesi üzerine
    yine AİHM ne müracaat edebilirsiniz.

    saygılar



    ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    bu arada konu ile ilgili internette gezinirken aşağıdaki haber gözüme ilişti

    bir hayli moral bozucu bir durum. demek ki AİHM de iş yüküne boğulmuş



    Avrupa Konseyi istatistiklerine göre, AİHM’ye 45 Avrupa ülkesinden günde 100’den fazla bireysel şikayet geliyor. AİHM’ye sadece 2003 yılında toplam 39 bin insan hakkı ihlali şikayetinde bulunuldu. Bu şikayetlerden 17 bin 270’i “kabul edilemez” ilan edilirken, 753’ü “kabul edilebilir” bulunarak incelemeye alındı. Diğerleri ise personel yetersizliğinden işleme girmek için sırada bekliyor

    tekrar saygılar

  4. #3
    Kayıt Tarihi
    May 2004
    Nerede
    İstanbul, Türkiye.
    İletiler
    2
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Re: İdareye karşı davalar

    Merhaba,

    Uzun bir zamandır hukuki.net'e girmemiştim. Bir ara da sanırım site erişilmez durumdaydı. 2004 yılında yazmış olduğum bu konunun silinmiş olabileceğini düşünüyordum. Silinmediğine çok sevindim açıkçası. Zaman ne çabuk geçmiş, neredeyse 3 sene olmuş. Yazıma konu olan davalarımın ne aşamada olduklarını eklemek istedim.

    1. Yapı Kredi Yaşam Sigorta'ya karşı açmış olduğum davamın 7. yılı doldu. Davayı bir kez kazandık, bir kez de kaybettik. Ama hala karar kesinleşmiş değil. Mahkeme önce davamızı kabul etti. Yargıtay ise davanın konusu bile olmayan bir nedenle "araştırılmamış bir nokta var, araştırılsın" diyerek kararı bozdu. Davaya bakan ve daha 1 sene önce davamızı kabul eden mahkeme heyeti bu kez, hem de yargıtayın araştırılsın dediği noktayı bile araştırmadan, ilk celsede davayı reddetti. Şimdi dava yeniden yargıtay'da. Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak?

    Ben bu arada, 6. yılın sonunda artık sabrımı kaybettim ve AİHM'e "davaların makul sürede görülmesi" şartının ihlali ile ilgili olarak başvurumu yaptım. Eğer yargıtay bizim temyizimizi reddeder ve kararı onarsa dava yaklaşık 7 yılda, yok eğer bozar da yeniden yerel mahkemeye gönderirse en iyi ihtimalle yaklaşık 9 yılda bu dava bitecek gibi görünüyor. Akla zarar. Şimdi AİHM başvurumun üzerinden 1 sene geçti. Sanırım en az 1 sene daha beklemem gerekecek görülüp görülmeyeceğinin bildirilmesi için. Bu konuda, karar kesinleşmeden doğrudan başvuru mümkün. Buna en iyi örnek de, sanıklarından biri arkadaşım olan ve yılan hikayesine ve hukuk komedisine dönen Dev-Yol davası. İki kez aynı nedenle tazminat aldılar ve üçüncüsü de yolda.

    2. Roche Diagnostik Sistemleri A.Ş.'ye karşı açmış olduğumuz "iş akdinin kötü niyetle feshi" davamızı da kaybettik. Ne yazık ki, ne iş mahkemesi ne de yargıtay, 158 nolu ILO sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerektiğine dair uyarılarımızı dinlemedi ve eski iş kanunu hükümlerine göre karar verdi. Oysa anayasamızın 90 maddesi der ki;

    "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz."

    Ayrıca 7.5.2004 tarihinde konulan ek cümle ile de şöyle der;

    "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır."

    Bu kadar açık anayasa hükümlerine karşın, 1994 yılında onaylanarak iç hukukun üzerinde yer edinen 158 nolu ILO anlaşmasının hükümleri gerek yerel mahkeme gerekse yargıtay tarafından gözardı edilerek, hukuk bilinçli bir şekilde çiğnendi. Hem de yargının en üst organı tarafından. Anlaşılmaz, akıl almaz bir durum ama oldu. Ben de 2006 yılının başlarında kararın kesinleşmesinin hemen ardından AİHM başvurumu yaptım. Görüştüğüm uluslararası anlaşmalar konusunda bilgi sahibi herkes haklı olduğumu söylüyor. Davayı kaybetmem hemen hemen olanaksız gibi. Yargı mensuplarının anayasanın açık hükümlerine rağmen bu ülkeyi bu duruma neden düşürdüklerini anlamak mümkün değil.

    AİHM deki bu davayı kazanmam durumunda ortaya garip de bir durum çıkacak. Şöyle ki; 158 nolu ILO sözleşme hükümleri 2003 yılında yürürlüğe girmiş olan iş güvencesi yasasının da temelini oluşturuyor. Yani şu anki yasa ile sözleşmeyi alıp yanyana koyduğunuzda cümleler bile aynı. Tek fark tazminatlar konusu. Yani ILO sadece tazminat oranlarını ülkelerin ekonomik şartlarına göre belirlenecek şekilde açık bırakmış. Bu durumda, 1994 yılından beri, işlerinden sebepsiz atılan onlarca insan, emekçi "kanunsuz olarak" atılmışlar. Dava açıp da kaybedenler de gene benim gibi davalarını hukuka aykırı olarak kaybetmiş olacaklar. Dava açmayanlar da uluslararası sözleşmeler konusunda bilgisizliklerinden dolayı hak kaybına uğramış olacaklar. Emin değilim ama, davayı kazanmam durumunda AİHM'de bazı toplu davalara yol açabilir bu durum. Süre aşımları konusunu bilmediğimden bundan emin olamıyorum.

    İnsan düşünmeden edemiyor; Neredeydi 1994 yılından beri bu işçi sendikaları, sivil toplum örgütleri, bu örgütlerin hukukçuları? Bütün bunların farkedemediği birşeyi, hukukçu bile olmayan ben nasıl farkedebildim? Ortada bir danışıklı döğüş mü var diye düşünmeden edemiyorum.

    Davaların bundan sonraki durumları için de bilgilendirme yapacağım. Gün ola harman ola.

    Saygılar,

    Dersu Erol Uyar

+ Konuyu Yanıtla

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. İdareye Karşı Maddi Manevi Tazminat Davası
    İyi günler. Geçtiğimiz yıl içerisinde idareden, kazandığım bir eğitim konusuna binaen 2 eğitim öğretim dönemi için izin talebinde bulundum. Ancak...
    Yazan: adaletherseydir Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 28-02-2018, 16:12:29
  2. Trafik kazasi yaptim ne gibi karşı tarafa davalar açabilirim?
    ben mersin erdemli yolunda gece saat 1 civarinda trafik kazasi yaptim. karşı taraf ara yoldan ana yola bi anda cikti ben en sağ şeritte giderken...
    Yazan: HypNooZ Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 3
    Son İleti: 03-09-2013, 15:51:18
  3. Ne gibi davalar ile karşı karşıya kalırım?
    Boşanma davam anlaşma ile sonuçlandı, dava acılma tarihi 30 agustos, dava sonucu 18 aralık 2006, Ben sadece velayet ilgili kısmını temyiz ederken...
    Yazan: samet baba Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 6
    Son İleti: 11-02-2007, 21:35:57
  4. İdareye karşı tazminat davası
    Öncelikle böyle bir site hazırladığınız için tekrar teşekkür ederim. Tekrar diyorum çünkü, daha önce burada sormuş olduğum sorulara karşı aldığım...
    Yazan: mgul Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 22-05-2006, 21:10:00
  5. İdareye karşı istirdat davası
    merhabalar müvekkil 1999 da kütlü pamuk desteği için başvuruda bulunmuş almış olduğu kütlü pamuk desteklemesinin sahte evrak düzenlenerek alındığı...
    Yazan: Av.Selim Acı Forum: İdare Hukuku
    Yanıt: 8
    Son İleti: 25-10-2005, 12:14:06

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.