+ Konuyu Yanıtla
2 / 2 Sayfa İlkİlk 12
11 den 14´e kadar toplam 14 ileti bulundu.
  1. #11
    Kayıt Tarihi
    Mar 2007
    Nerede
    Bursa
    İletiler
    2.153
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: %75 kusurlu arkadaş kafasını cama vurduğu için şikayetçi ?

    Alıntı mimarkiz rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Bu tahmini 1500 tl yi sigortam karşılayacak değil mi ?
    Hayır. Adli para cezalarının sigorta tarafından karşılanması söz konusu değildir.



    Hukuki NET Güncel Haber

    %75 kusurlu arkadaş kafasını cama vurduğu için şikayetçi ? konulu yargıtay kararı ara
    %75 kusurlu arkadaş kafasını cama vurduğu için şikayetçi ? konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #12
    Kayıt Tarihi
    Mar 2017
    Nerede
    Denizli
    İletiler
    113
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: %75 kusurlu arkadaş kafasını cama vurduğu için şikayetçi ?

    Alıntı karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı İletiyi Göster
    Kardeşim ısrar etme. 5271 CMK. 231. m. tekraren iyice incele. Bu madede yapılan değişikliklere de bak. Verilmiş son kararlara, Yargıtay içtihatlarına bak.

    Somut suç için karşı tarafın uğradığı maddi manevi zarar giderilmeden HAGB verilemez. Verilebilir deyip yanlış mı yönlendirelim insanları?
    yok bulamadım son karar varsa paylaşın lütfen değişik bir karar oluştuysa bilmiyorum

  4. #13
    Kayıt Tarihi
    Mar 2007
    Nerede
    Bursa
    İletiler
    2.153
    Dilekçeler Sözleşmeler
    1
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: %75 kusurlu arkadaş kafasını cama vurduğu için şikayetçi ?

    T.C
    YARGITAY
    CEZA GENEL KURULU
    Esas No: 2012/12-1497
    Karar No : İtirazname : 2013/238

    HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASININ ZARARIN GİDERİLMESİNE İLİŞKİN ŞARTLARI...


    Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık Ahmet Yıldız’ın 5237 sayılı TCK’nun 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4 ve 53/6. maddeleri uyarınca 12.100 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve 1 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin, Sarıyer 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.11.2007 gün ve 53-64 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 18.01.2012 gün ve 17289-369 sayı ile;

    “Dosya kapsamına göre, katılanların zararı giderilmediği, dolayısıyla 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi uygulanamayacağından, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir” açıklamasıyla onanmasına karar verilmiştir.

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 04.04.2012 gün ve 109336 sayı ile;

    “Hüküm tarihi 14.11.2007 olup tayin olunan ceza 1 yıl 8 ay hapis üzerinden adli para cezasına çevrilmiş olmakla, yasal olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kapsamında değildir. Sonuç ceza adli para cezası olsa da CMK'nun 231/11 ve Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 23.06.2009 gün 16-172 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması seçenek yaptırımlardan önce dikkate alınacağından, kısa süre olmayan ve taksir suç olması nedeniyle para cezasına dönüştürülen uzun süreli hapis cezası hakkında CMK'nun 231/5-14. maddesindeki şartlar mevcut değildir. 5237 sayılı TCK'nun 7/2. maddesi sanık lehine hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa ile değişik CMK'nun 231. maddesi sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına olanak tanımıştır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu maddi ceza ve usul hukukunu içinde barındıran kendine özgü davanın koşullu düşme halidir. Burada 4616 sayılı Yasadan farklı olarak yasal şartlar dışında sanığa edim yükleme, sanığın aktif davranışta bulunma gerekeceğinden, Özel Dairece zarar giderilme şartının değerlendirilmiş olması yürürlükte olmayan yasaya göre yapıldığından yok hükmünde olduğu, sanığa aktif davranışta bulunarak lehe hükümlerden yararlanma olanağından yoksun bırakma sonucu doğuracağı, sanığın sabıkası bulunmadığı, uzlaşmanın tarafların istememelerinden kaynaklandığı da gözönüne alınıp, Yüksek Yargıtay'ın süreklilik kazanmış, uygulama birliği içerisindeki kararları doğrultusunda hükümden sonra lehe yeni yasal düzenlemeler getiren hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun yerel mahkemece değerlendirilip, sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerekeceğinden hükmün bozulması yerine onama kararı verilmesi yerinde değildir." görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.

    CMK'nun 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece 05.11.2012 gün ve 27091–22979 sayı ile; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI


    Suçun sübutuna ilişkin bir uyuşmazlık ve bu kabulde dosya içeriği itibarıyla da bir isabetsizlik bulunmayan somut olayda, Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.

    İncelenen dosya içeriğinden;


    Sanığın 16.07.2006 günü yönetimindeki araç ile çift yönlü yolda önündeki aracı sollamak isterken şerit ihlali yapıp, karşı yönden gelen araca çarparak araç içerisinde bulunan katılanların yaralanmasına neden olduğu,

    Kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporlarına göre sanığın, meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsü katılan Turhan Çakır'ın ise kusurunun bulunmadığı, alkol raporuna göre de sanığın olay esnasında alkolsüz olduğu,
    Adli raporlara göre; katılanlar Şebnem Çakır ve Şeyma Gülsen Yücel’in basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek biçimde, katılan Turhan Çakır’ın ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayat fonksiyonlarına etkisi orta (2) derecede olan "L 5 vertebra burst kırığı" meydana gelecek şekilde yaralandığı,

    Katılanların, sanığın da hazır olduğu son oturumda şikâyetlerinin devam ettiğini, kendilerine zararlarının tazmini için herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ettikleri,

    Katılan Şebnal Çakır’ın 20.07.2007 tarihli oturumdaki beyanından ve dosya içerisinde bulunan İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 19.04.2007 tarihli müzekkeresi ile bu mahkemenin 2006/262 Esas sayılı dosyası için hazırlandığı anlaşılan bilirkişi raporundan katılanlar Şebnem Çakır ve Turhan Çakır’ın suçun işlenmesi ile meydana gelen zararları nedeniyle sanık hakkında maddi ve manevi tazminat istemli alacak davası açtıkları,

    Sanığın aşamalarda katılanların zararlarını gidermek istediği yönünde herhangi bir açıklamada bulunmadığı, soruşturma sırasında yapılan uzlaştırma teklifini kabul etmediği, yolun durumunun kendisini aldattığını, istemeden katılanın aracına çarptığını savunduğu, temyiz dilekçesinde de zararın giderilmek istendiğine ilişkin bir açıklamanın yer almadığı, inceleme tarihine kadar bu yönde hiç bir bilgi ve belgenin dosyaya yansımadığı,

    Yerel mahkemece, hükmolunan hapis cezasının uzun süreli olması nedeniyle, hüküm tarihi itibariyle uygulanma imkanı bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadan, sanığın 1 yıl 8 ay hapis cezasından çevrilme 12.100 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve 1 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına karar verildiği,

    Anlaşılmaktadır.

    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulaması, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesi ile kabul edilmiş, 19.12.2006 günü yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunun 23. maddesiyle 5271 sayılı Kanunun 231. maddesine eklenen 5 ila 14. fıkralar ile büyükler için de uygulamaya koyulmuş, aynı Kanunun 40. maddesiyle de 5395 sayılı Kanunun 23. maddesi değiştirilmek suretiyle, denetim süresindeki farklılık hariç olmak kaydıyla, çocuk suçlular ile yetişkin suçlular hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı şartlara tabi kılınmıştır.

    Başlangıçta yetişkin sanıklar yönünden şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak, hükmolunan bir yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası için kabul edilen bu uygulama 5728 sayılı Kanunla 5271 sayılı Kanunun 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklikle, Anayasa’nın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar istisna olmak üzere, hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezalarına ilişkin tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.

    5560, 5728, 5739 ve 6008 sayılı Kanunlar ile 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde yapılan değişiklikler göz önüne alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için;

    a) Suça ilişkin olarak;

    1- Yapılan yargılama sonucunda, sanık hakkında mahkûmiyet hükmü tesis edilmesi ve hükmolunan cezanın, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,

    2- Suçun, Anayasanın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlardan olmaması,

    b) Sanığa ilişkin olarak;

    1- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,

    2- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi,

    3- Mahkemece; sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,

    4- Sanığın bu kurumun uygulanmasını kabul etmediğine dair beyanının olmaması,

    Şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.

    Ceza Genel Kurulunun 08.05.2012 gün ve 347-185 sayılı kararında açıklandığı üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için CMK'nun 231. maddesinin 5. fıkrasında kast edilen adli para cezası, seçenek yaptırım olarak hükmedilen adli para cezası olmayıp, TCK'nun 52. maddesinde öngörülen ve hapis cezası ile birlikte veya yalnız hükmedilen adli para cezasıdır.

    Tüm bu şartların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve sanık beş yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulacaktır.

    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif şartlarından birisi de, suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesidir. Burada uğranılan zarardan kast edilen maddi zarar olup, manevi zarar bu kapsamda değerlendirilmemelidir.

    Maddi zararın bizzat sanık tarafından yerine getirilmesi gerekmeyip, sanık adına onun bilgisi ve rızası tahtında üçüncü kişiler tarafından tazmin, aynen iade veya eski hale getirme suretiyle giderilmesi de mümkündür. Ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli olmayan suçlar yönünden bu şart aranmayacaktır.

    Zararın belirlenmesinde hâkim, ceza muhakemesinde şahsi hak davasına yer verilmediği gerçeğini de göz önünde bulundurmak şartıyla kanaat verici basit bir araştırma yapmalı, hukuk hâkimi gibi gerçek zararı tam anlamıyla tespite çalışmamalıdır. Zira 5271 sayılı Kanunun 231. maddesindeki düzenleme, kişinin ileride hukuk mahkemesinde şahsi hak davası açmasına ve giderilmediğini düşündüğü gerçek zararının kalan kısmına da hükmedilmesini isteme yönünden bir engel oluşturmamaktadır.

    Bunun yanında, bazı olaylarda zarar miktarının herkes tarafından kolaylıkla belirlenebilmesi mümkün ise de, bir kısım olaylarda zararın tespiti teknik bilgi gerektirdiğinden, ancak konunun uzmanı bilirkişiler aracılığıyla belirlenebilmektedir. Bu gibi durumlarda zararın miktarı hâkim tarafından belirlenemiyorsa, bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve zararın karşılanması konusunda iradesini gösteren sanıktan belirlenen bu miktar zararı giderip gidermeyeceği açıkça sorulduktan sonra, sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı tartışılmalıdır.

    Nitekim Ceza Genel Kurulunun 10.04.2012 gün ve 479-145 ile 25.12.2012 gün ve 1315-1371 sayılı kararlarında da aynı sonuca ulaşılmıştır.

    Diğer taraftan, CMK’nun 231. maddenin 9. fıkrasındaki, “altıncı fıkranın (c) bendinde belirtilen koşulu derhal yerine getiremediği takdirde; sanık hakkında mağdura veya kamuya verdiği zararı denetim süresince aylık taksitler halinde ödemek suretiyle tamamen giderilmesi koşuluyla da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir” şeklindeki düzenleme nedeniyle zararın denetim süresi içinde taksitler halinde ödenmesine karar vermek suretiyle de hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verme imkânı bulunmaktadır. Ancak bu ihtimal, CGK'nun 29.09.2009 gün ve 91-212 sayılı kararında da açıklandığı üzere, sanığın zararın tamamını giderme yönündeki samimi iradesine karşın zarar miktarının derhal ödemeyi imkânsız kılacak şekilde büyük olması ve failin ekonomik durumu gibi nedenlerle zararın bir defada karşılanamaması durumunda söz konusu olabilecektir.

    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

    Sanığın yargılama sırasında katılanların zararını karşılayacağına ilişkin hiçbir irade açıklamasında bulunmadığı ve bu yönde herhangi bir davranış sergilemediği, aksine uzlaşma teklifini kabul etmediği gibi, temyiz dilekçesinde mahkum olduğu adli para cezasını dahi ödemesinin mümkün olmadığını belirtmek suretiyle, zararı gidermeme yönünde iradesini açıkça ortaya koyduğu, ayrıca hükümden sonra yürürlüğe giren ve lehe hükümler içeren 5728 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 5 yılı aşkın bir süre geçmesine karşın sanık tarafından katılanların zararının giderildiğine veya giderilmek istendiğine ilişkin hiçbir bilgi ve belgenin dosyaya yansımadığı anlaşıldığından, olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif şartlarından birisi olan mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi şartının yerine getirilmediği görülmektedir. Dolayısıyla objektif şartlardan birisinin gerçekleşmediği bir ahvalde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi amacıyla yerel mahkeme hükmünün bozulmasına gerek bulunmamaktadır.


    Bu itibarla, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının kurumunun uygulanma şartları bulunmadığından, yerel mahkeme hükmünün onanmasına ilişkin Özel Daire kararı isabetli olup, haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan onbir Genel Kurul Üyesi; "itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.

    SONUÇ:

    Açıklanan nedenlerle;

    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,

    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.04.2013 günü yapılan ilk müzakerede kanuni çoğunluk sağlanamadığından, 07.05.2013 günü yapılan ikinci müzakerede oyçokluğuyla, karar verildi.

  5. #14
    Kayıt Tarihi
    Mar 2017
    Nerede
    İSTANBUL
    İletiler
    10
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı Cevap: %75 kusurlu arkadaş kafasını cama vurduğu için şikayetçi ?





    Şimdi örnek olur belki diye söylüyorum...

    Trammer vs belli oldu polis kusur oranlarını yazmamasına rağmen...
    %75 karşı taraf ödedi... Tabi karşı tarafın poliçesi 93 model araç olduğu için orjinal parça vs kullanmadan bu paraya yapcak yer var dedi ben kendim cebimden para harcayıp kendi istediğim yerde yaptırdım..Sonuçta kendi belirledikleri rakkam üzerinden %75 karsı taraf suçlu ki onlar ödedi..

    Gelelim asıl konuya uzlaştırma biriminden( adliyeden )aradıklarını söyleyen biri oldu.. karşı tarafa (hanım efendiye kırmızı araca) ulaşamamışlar telefonlarımıza bakmıyor, onada sizede tebligat yolladık bugün dediler.. size ulaştık siz bizim adımıza ulaşabilirmisiniz bizim numaramızı verin diye rica ettiler.....Bende aradım açmadı, WhatsApp tan adliyeden arayanın numarasını yolladım engellemiş yada geri dönmedi... uzlaştırmacı olduğunu söyleyen kişi polis raporda kaza suç oranını yazmamış müşteki sanık siz görünüyorsunuz dedi bende dedimki %75 suclu onlar aracım yapıldı bile dedim.. dava böyle acılacak 1000 2000 verin anlaşın dosya kapansın YOKSA SİCİLİNİZE İŞLEYECEK.. dedi bende dedimki zaten ortada kanama kırık çıkık yara bile yok neymiş efendim omzu vs agrıyormuş rapor almış kendisi zaten dur tabelası olan yerde bulvara çıkıyor geçiş üstünlüğüne dikkat etmiyor kavşağa girerken yavaşlamıyor ben de sadece yavaşlamadığım için suçluyum burada bende yaralanabilirdim burada buyuk hata onun o geri çeksin bende şikayetçi oldum bende geri çekerim yoksa benden para koparamaz dedim dava açılsın umrumda değil dedim..sizce nolacak ? Gelişmeleri paylaşacamam demekki böyle bir durumda numaradan oram ezildi buram agrıyor diye rapor almak lazım .. ��
    Konu mimarkiz tarafından (22-07-2017 Saat 13:04:21 ) de değiştirilmiştir.

+ Konuyu Yanıtla
2 / 2 Sayfa İlkİlk 12

Bu sayfada bulunan kavramlar:

u kusurlu sikayetci olmasada tazminat kazanirmi

Forum

Benzer Konular :

  1. [Ceza davaları] Şikayetçi uzlaşma için para istiyor
    Herkese merhabalar Bir konuda başım dertte bilgisi olan yardım edebilecek arkadaşlar çok sevinirim gercekten. 2019 yılından 1 yıl 6 ay cezam var ...
    Yazan: Bosnak87 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 5
    Son İleti: 23-04-2019, 22:23:33
  2. İnternetten alışveriş yaptım.Kusurlu ürün geldi ama devamı daha kusurlu
    Bir alışveriş sitesinden galaxy s3 cep telefonu aldım ödemeyi yaptım tabiki havuza aktarıldı.Ürün tarafıma kargolandı. Ürünün kargo ücreti de...
    Yazan: berker2004 Forum: Ceza Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 27-07-2013, 14:23:34
  3. Polis dipçiği ile kırılan çocuğun kafasını komutan okşadı
    İşte biz böyleyiz. Önce kafayı kırarız, sonra kırdığımız kafayı okşarız. ...
    Yazan: Av.Abbas Bilgili Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 14
    Son İleti: 04-05-2009, 11:21:17
  4. Yeni Hukuki Kaynak: BOŞANMA DAVASI - DAVACI KOCANIN EŞİNİ DEVAMLI DÖVDÜĞÜ VE TEHDİT ETTİĞİ - DAVALI KADININ DA KOCASINA VURDUĞU - DAVACI KOCANIN DAHA AĞIR KUSURLU OLDUĞU - DAVALI KADINA UYGUN MİKTARDA MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİ GEREĞİ
    Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz : BOŞANMA DAVASI - DAVACI KOCANIN EŞİNİ...
    Yazan: admin Forum: Mevzuata İlişkin Bilgi ve Yorumlar
    Yanıt: 0
    Son İleti: 06-01-2009, 20:38:52
  5. Hastanın vurduğu doktor öldü
    Giresun’da hastası tarafından tabancayla vurulan Dr. Ali Menekşe (51), tedavi gördüğü Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını...
    Yazan: deniz02 Forum: Güncel - Siyaset - Tarih - Tartışma
    Yanıt: 1
    Son İleti: 05-02-2008, 00:05:57

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.