YARGI KARARLARININ İDARE TARAFINDAN UYGULANMAMASI

Mahkeme kararlarının yerine getirilmesi süresi 30 gündür. Anayasa’nın 138. maddesinde Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir. (2577/28-1) hükmü yer almaktadır. Böylece kanun idareye; “derhal” ve “aynen” uygulama yükümlülüğü getirmektedir.
İlgili hükümlerle birlikte, bu hükümlerin yerine getirilmemesi durumunda çeşitli sorumluluk halleri düzenlenmiştir.

Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir. (2577/28-4) Bunun yanında, İdarenin yargı kararlarını yerine getirmemesi, hiç uygulamama veya gereği gibi uygulamama şeklinde olabilir. Yani idarenin kararı hiç uygulamadığı veya gereği gibi uygulamadığı her iki halde de idarenin sorumluluğuna gidilir.
İdarenin yargı kararlarına kayıtsız kalması, hiçbir eylem ve işlemde bulunmaması halidir.

Yargı kararlarının uygulanması için gerekli olan işlemlerin yapılmayıp idarenin hareketsiz kalması, uygulamamanın en tipik örneğidir. Ruhsatları iptal olunan yapıların imar mevzuatına uygun hale getirilmemesi, otuz günlük süre geçtiği halde görevine başlatılması gereken memurun görevine başlatılmaması gibi durumlar hiç uygulamamaya örnek olarak gösterilebilir.