Boşanma kararı kesinleşmeden başka biriyle ilişki yaşanabilir mi?

[Buseulu]

Merhabalar,

Yerel mahkeme tarafından Boşama kararı alınması durumunda karar temyize giderse boşanma kararının alındığı tarihten temyiz kararı çıkıncaya kadarki süreçte eşlerden biri başka biriyle ilişki yaşayabilir mi? Boşanma kararı çıkmış fakat temyize götürülecek. Başka biriyle ilişki yaşanırsa ne gibi hak kayıpları yaşanabilir?

[ceceli341]

Eskiden temyiz sonuçlanana kadar ayni karar kesinleşene kadar sadakat yükümlüğü diye bir şart vardı. Fakat yargıtay bu içtihatını geçenlerde değiştirdi. Dava tarihinden sonra sadakat yükümlülüğü artık yok. Yani artık boşanmada kusur durumunu etkilemeyecek.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO. 2010/2-636
KARAR NO. 2010/680
KARAR TARİHİ. 22.12.2010

BOŞANMA (Kesinleşinceye Kadar Evlilik Birliği Süreceğinden Bu Durumun Doğal Sonucu Olarak Taraflar Arasında Sadakat Yükümü de Evlilik Birliğinin Sona Ermesine Kadar Devam Edeceği )

SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Boşanma Kararı Verilip Kesinleşinceye Kadar Evlilik Birliği Süreceğinden Bu Durumun Doğal Sonucu Olarak Taraflar Arasında Sadakat Yükümü de Evlilik Birliğinin Sona Ermesine Kadar Devam Edeceği )

KUSUR DURUMU ( Davalı-Davacı Koca Evlilik Birliği Devam Ederken Yapmış Olduğu Sadakatsizlik Nedeniyle Daha Fazla Kusurlu Olup Bu Nedenle Kişilik Hakkı Saldırıya Uğrayan ve Eşit Kusurlu Olmayan Eş Lehine Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gerektiği )

[Buseulu]

Eski kararı paylaşmışsınız. Yeni içtihatle ilgili kararı bulamadım ben. Heryerde sonuçlanıncaya kadar sadakat yükümlülüğü vardır deniyor

[ceceli341]

Evet yargıtayın eski içtihatı bu yöndeydi. Ama hukukçular buna karşı çıkıyordu. Çünkü davalar temyizde dahil olmak üzere 3-5 yıldan aşağı sürmüyor. Bu zaman zarfında insanların biriyle ilişki yaşamamaları düşünülemez. İnsanın fıtratında böyle bir şey yok. Kaldıki boşanma davası açıldıktan sonra eşler ne sadakati sürdürecekki?
Yeni içtihatla ilgili medyada haberler çıktı geçen ay oradan aklımda kaldı benimde. Şimdi webde taradığımdada görüyorum. Sadakat yükümlülüğü kalktı şeklinde arama yaparsanız bununla ilgili haberlere ulaşabilirsiniz.

[Buseulu]

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/20330
K. 2015/9692

T. 11.05.2015

* BOŞANMA DAVASI AÇILDIKTAN SONRA SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Boşanma Davasından Sonra Davalı Kadının Üç Ayrı Erkekle Çok Sayıda Telefon Görüşmesi Olduğu - Dava Tarihinden Sonra Gerçekleşen Olayların Mevcut Boşanma Davası Sonucuna Etkili Olmadığı )
* DAVALI KADININ BOŞANMA DAVASINDAN SONRA ÜÇ AYRI ERKEKLE ÇOK SAYIDA TELEFON GÖRÜŞMESİ BULUNMASI ( Dava Tarihinden Sonra Gerçekleşen Olayların Mevcut Boşanma Davası Sonucuna Etkili Olmadığı - Mevcut Dosyada Dikkate Alınmaması Gerektiği )
* DAVA TARİHİNDEN SONRA GERÇEKLEŞEN OLAYLARIN MEVCUT DOSYADA DİKKATE ALINMAMASI ( Boşanma Davasından Sonra Davalı Kadının Üç Ayrı Erkekle Çok Sayıda Telefon Görüşmesi Olduğu - Dava Tarihinden Sonra Gerçekleşen Olayların Mevcut Boşanma Davasında Dikkate Alınamayacağı )
4721/m. 166, 185/3
ÖZET : Boşanma davası tarihinden sonra gerçekleşen olayların mevcut dosyada dikkate alınmaması gerekir.
Davalının dava tarihinden sonra, üç ayrı erkekle çok sayıda telefon görüşmesinin olması boşanma davasının sonucuna etkili değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilerek temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle duruşma için belirlenen 11.05.2015 günü temyiz eden davacı İ.O. ile vekili Av. H.Y. ve karşı taraf davalı A.O. ve vekili Av. M.Ö.A. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava tarihinden sonra gerçekleşen olayların eldeki dosyada dikkate alınmayacağının tabii bulunmasına göre,
SONUÇ : Yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.100.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
Evlilik sona erinceye kadar eşlerin sadakat yükümlülükleri (TMK.m.185/3) devam eder. Davalının dava tarihinden sonra da olsa, üç ayrı erkekle çok sayıda telefon görüşmesinin olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum sadakat yükümlülüğünün ihlali niteliğindedir. Bu olaylar tartışılıp, değerlendirilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğa katılmıyorum.

- - - Updated - - -

bundan başka internette çıkan birşey yok. Bu tek karar ve çok etkili olacağını düşünmüyorum. Kaldı ki yeni dava açılıp aldatma olayından dolayı tazminat istemebilir.

[ceceli341]

Dava açmak mümkün tabi ama yeni içtihattan sonra tazminat alınabileceğini düşünmüyorum.

[Buseulu]

Başka yorumu olan hukukçulardan bilgi alabilir miyiz?

[maliano01]

Selamlarımı sunarak sormak istediğim konu ;
26 Şubat 2013 tarihinde ........ Asliye Hukuk Mahkemesinin 201./... Esas, 201./.. Karar sayılı kararı gereğince eşimden anlaşmalı olarak ayrıldım ve 1,5 yaşındaki oğlumuzun velayeti annesinde kaldı. 2013 Temmuz ayında mahkeme kararına istinaden oğlumu sorunsuz olarak teslim alıp temmuz ayının 30. günü geri teslim ettim. 2014 Temmuz ayında oğlumu teslim etmediler ve icra yoluyla 15 gün gecikmeli olarak alabildim. Bu yıl ise yine teslim etmeyeceklerini ve icra memuru ile gelmemi söylediler. 03 Temmuz 2015 de icra memuru ve psikolojik danışman ile teslim almaya gittim. Kavga çıkardılar ve mahkeme kararına karşı gelindi olaydan dolayı ben karakola giderek şikayetçi oldum. İcra memuru da yaşanan olaylardan dolayı bilirkişinin ( psikolojik danışman) çocuk etkilenmesin ve ağlaması durmadığı için babasına teslim edilemedi diye tutanak tutmuşlar. Ceyhan İcra Müdürlüğünden yeniden 06.07.2015 tarihinde talimat yazdırdım ve 13 Temmuz 2015 tarihinde yeniden icra memuru ve psikolojik danışman ile gittik yanlız bu kez ne evlerinde ne işyerlerinde bulamadık ve oğlumu kaçırdılar.Tutanak hazırlanarak polisler ve katılanlar eşliğinde imzalandı. Anamur Nöbetçi savcılığına da şikayette bulundum. Hatta icra memuru ve psikolojik danışmandan da şikayetçi oldum. Psikolojik danışman çocuk ağladığı için alamayacağını söylüyor ki daha çocuğum 3,5 yaşında tabiki ağlayacak. İcra memuru da ben psikolojik danışmanın onayı olmadan alamam diyor. Ben Adanada yaşıyorum ama oğlumun olduğu yer 6 saatlik mesafe uzakta, her git gel maddi manevi mahvediyor beni. Ben evlat hasreti çeken babalardan biriyim. Yeter artık bi kanun mu gerekiyor yönetmelik mi bizler de yardım istiyoruz. Ben de devlet memuruyum ve işlemlerimi hukuka uygun halletmek için çabalıyorum. Ama eski eşimin şimdiki eşi ilçe başkanı da olması dolayısıyla nereye gitsem herşekilde önüme engel çıkarılıyor. Adanadan işlem yaptıramıyorum her defasında oraya gitmem gerekiyor. Oğlumu almaya bi gidiyorum kavga çıkarıyolar alamıyorum. Bidaha gidiyorum oğlumu kaçırıyorlar. Emsal karar bile buldum. O kararda da aynen Davalının celp edilen icra dosyasında kişisel ilişki günlerinde çocuğu bulundurmadığı, değişen adresini bildirmediği ve müteaadit araştırmalara rağmen de adresinin bulunamadığı, böylece çocuğun davacı ile kişisel ilişkisini engellediği anlaşılmıştır. yazmaktadır. Velayet kendisinde bulunan taraf kasıtlı olarak velayet hakkı kendisinde olmayana icra kararlarına rağmen çocuğu vermemiş,kaçırmış ise bu yekten velayeti kötüye kullanmaktır. Bu konuda yapabileceğim ne var

[Buseulu]

Bunu benim gönderimde paylaşmışsınız. Rica etsem burdan silip yeni başlıkta yayınlar mısınız?

[Abdullah Yaman]

Medeni Kanunun belki de en emredici / zorunluluk arz eden maddesi, "eşler aynı evde yaşamak ve birbirlerine sadık olmak zorundadırlar" maddesidir.

"MADDE 185.- Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur.
Eşler, bu birliğin mutluluğunu elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar."

Her ne kadar boşanma davası açıldıktan, yerel mahkeme boşanma kararı verdikten sonra eşlerin tekrar bir araya gelemeyeceği ve birlikteliğin kurulamayacağı düşünülse de, taraflar resmen boşanmadıkları sürece evlidirler ve eştirler.

Ayrıca, temyize giden bir dosya usulden yada esastan bozularak geri gönderilecek olursa, dava yeniden görülecek olursa, bu sürede tarafların hayatlarındaki ekonomik, sosyal, sağlık veya başka durumlarda değişiklikler olursa, taraflar tekrar bir araya gelecek olurlarsa yada gelmek zorunda kalırlarsa işte o zaman sadakat yükümlülüğünün boşanma gerçekleşmeden ihlal edilmiş olması taraflar arasında ciddi sıkıntılara neden olacaktır.

Kimse kusura bakmasın;" fiilen 3 sene 5 sene beklemenin anlamı yok, hayatın olağan akışına aykırı bir durum, boşanma davası açıldıktan sonra, ya da yerel mahkeme boşanmaya karar verdikten sonra taraflar istedikleri ilişkiyi yaşamalı" gibi bahanelerin arkasına sığınarak yasa maddeleri esnetilmeye çalışılmasın.

Kesin ve net olan şudur. Nüfus kayıtlarında evli ise taraflar hala birbirlerine karşı sadakat yükümlülükleri vardır.

Velevki; boşanma davası açıldıktan sonra taraflardan birisi bu yükümlülüğü ihlal etti, diğer taraf delillendirdi, devam eden boşanma davasında konu edilmese bile yeni bir dava sebebi olacaktır.

Her ne kadar bu iki dava derdest edilip birleşitilse de, bu kerre son açılan davadaki iddilar üzerinden dava yürüyecek ve bir önce açılmış olan davada ki olaylar bu mihvalde değerlendirilecektir.

İyi geceler..