Bu borç biter mi?

[trader1936]

konuyu ilk açtığındaki toplam borcun 76 bin tl civarıydı.
2 yıl önce açmışsın konuyu.İki yıldır ödeme yapıyorsun.borcun nasıl 100 bin tl oldu ki..ödeme mi yapmadın..

hayır odemeleri kesintsz yaptm gecen sene bu zamanlar 27 bin liraya kadar düşmüştü borcum.bu süreçte nişanlanıp ayrıldım.henuz hiç haciz ile karsılAsmadm halen. odemeler 3200 lira aylık. onumzdeki ayıda atlatabilirsem hiç hacizlk durumum olmayacak bakalım. bıraz rahatım bu defa kumardan dolayı değil bu borcum ��

- - - Updated - - -

f bankası 545x27 14.700 a bankası 500x30=15000 z bankası 1600x26 =41600 a bankası 220x48 =10500 ek hesaplar 11.750

[fringe27]

hayır odemeleri kesintsz yaptm gecen sene bu zamanlar 27 bin liraya kadar düşmüştü borcum.bu süreçte nişanlanıp ayrıldım.henuz hiç haciz ile karsılAsmadm halen. odemeler 3200 lira aylık. onumzdeki ayıda atlatabilirsem hiç hacizlk durumum olmayacak bakalım. bıraz rahatım bu defa kumardan dolayı değil bu borcum ��

- - - Updated - - -

f bankası 545x27 14.700 a bankası 500x30=15000 z bankası 1600x26 =41600 a bankası 220x48 =10500 ek hesaplar 11.750

27 bin tl ye kadar kadar düşüp tekrar 100 bin tl leri görmek...çok sağlam bir psikolojin var,ciddi söylüyorum..sağlamsın...sendeki psikoloji bende olsun isterdim...benim kalan toplam borcum 24 bin 800 tl..çıldırmamak için zorluyorum kendimi..

[trader1936]

27 bin tl ye kadar kadar düşüp tekrar 100 bin tl leri görmek...çok sağlam bir psikolojin var,ciddi söylüyorum..sağlamsın...sendeki psikoloji bende olsun isterdim...benim kalan toplam borcum 24 bin 800 tl..çıldırmamak için zorluyorum kendimi..

bazen ben bile kendime şaşıyorum. ya çok gamsızım , yada aslında çok buyuk yaralar alıyorum farkında bike değilim . gerçek olan ne acaba.

- - - Updated - - -

iki yıl sonra duzeliyor bakalım her sey . ümidim var hala seneye gorusmk dileği ile dert etmeyin borç hersey odenir. yeterki allah saglık versin ve yannızda size guvenenler olsun.

[fringe27]

bazen ben bile kendime şaşıyorum. ya çok gamsızım , yada aslında çok buyuk yaralar alıyorum farkında bike değilim . gerçek olan ne acaba.

- - - Updated - - -

iki yıl sonra duzeliyor bakalım her sey . ümidim var hala seneye gorusmk dileği ile dert etmeyin borç hersey odenir. yeterki allah saglık versin ve yannızda size guvenenler olsun.

ama bir şeyi merak ettim..bu borçlar yüzünden ailenle sıkıntı yaşamadın mı? ben annemle çok yaşadım..borcumun yarısını annem ödüyor ama ....

[adaletistiyorum55]

Arkadaşlar bu konu içinden çıkılmaz bir konudur. Piskolojide patolojik kumar bağımlılığı diye geçer. Bu dürtüyü durdurmak, önüne geçmek gerçekten zordur. Neden mi ? Çünkü bu konunun temelinde yatan sebepleri bilmek, kolay yoldan kazanma duygusunu bir kez tattıktan sonra hayatının sonuna kadar bu yolla ultra lüx bir hayat yaşayabilceğini düşünmek gibi sebepler insan beyninin o karmaşık yapısını bastırır. Ve yine beyin denen bu karmaşık yapının, bu labirentten kurtulması için kendini bazı şeylere şartlaması, bu duyguyu bastırması lazım.

Size 2 yol sunacağım...

1) Örneğin dini inançlar... Ben insanlara iki yönlü yanaşmam. Dini inançları sağlam olsun veya olmasın bu Allah ile kendisi arasında bir konudur. Ancak dinine bağlı insanlar, nefsini ve irade gücünü kuvvetlendirirler. Mesela oruç tutmak. Oruc tutan insanda nefis ve irade güçlüdür. Nefsine ve iradesine sahip çıkan insanlar ise, istedikleri zaman bu oyunu oynar, istedikleri zaman bırakabilirler. Çünkü kontrol tamamen kendilerinin elindedir. Bu tezimi şöyle ispat etmek istiyorum. Kumar bağımlısıyım. Kendimi illegal bahislerden çekemiyorum diyen kişiler, oruç tutmayı denediklerinde genellikle başarısız olurlar. Orucu Allah için değil de, iradesini sınamak için tutsalar yine başarısız olurlar. Çünkü bu konu tamamen irade eksikliği ve nefsin körelmesine bağlıdır. Dini yönden birazcık uzaklaşırsak, bu konudan dertli arkadaşlara bir önerim daha olacak.

2) İradenizi zekanızla halt edin. Bunu dini inançları sağlam olmayan veya ilk metodu denemek istemeyen arkadaşlara öneriyorum. Tamamen şahsi gözlemlerime göre bu illete bulaşan kişiler her ne kadar toplum tarafından dışlansa da, 1001 derde muzdarip olsalar da, toplum tarafından aşağılanıp, gerizekalı-salak gibi hakaretlere maruz kalsalarda, AKSİNE bu şahıslar toplumun diğer kesimlerine göre çok daha zeki insanlardır. Örnek veriyorum. 1.80 ile 1.46 nın çarpımını kafadan 4-5 saniyede hesaplayabilen bu zeki arkadaşların yaptıgı bu beceriyi, dışarda bir çok vatandaş gercekleştiremez. Çünkü bu insanların sayısal zekaları akılalmaz derecede hızlı büyümektedir. Ve bu da beynin sol lobunu büyütmektedir. Peki beynin sol lobu büyürse ne mi olur? Sayısal hesaplamaları kafadan cok hızlı ve dogru hesaplarsınız. Konusma yeteneğiniz artar. Herşeye matematik gibi bakarsınız. Uyandığınızda bile aklınıza gelen ilk şey kaçta uyandığınızdan sonra, kaç saat uyudugunuz olur. Evet sizi anlatıyorum. Sizin gibi süper zeki yurttaşlarımın, böyle basit hilelerle nasıl kandırıldıgını anlatıyorum. Şimdi size kalan şey beyninizin sol lobunu biraz daha kullanarak hesap yapmanızdır.

a)Bu ambiansı tatmaya başladığınızda hayatınız nasıldı, geliriniz gideriniz neydi? Şimdi nasıl?
b)Cebinizde ihtiyacınız kadar para varken, hedeflerinize ugrasmak ugruna cebinizdeki parayı tüketip, sağdan soldan 1-2 dal sigara istemek zorunda kaldınız mı?
c)Sevgilinizden,Karınızdan,Ailenizden oldunuz mu? Borçlarınız astronomik rakamlara ulastı mı?

Evet sevgili arkadaşlarım. bu 3 soruya dürüstce cevap verirseniz eğer %90 ı bu soruların en azından 1 ine olumsuz cevap vermiştir. Geriye kalan %10 luk kısım ise, bu betlerin,casinoların bir hilesidir. neden mi. Bu yüzde 10 luk kısım olmasa diğer %90 lık kısım neden bu oyunlara bulaşsın? Bu insanlık ayıbı işletmecileri potansiyel müşterilerini bu şekilde kazanıyorlar.

AYIRCA CASİNOLARDAKİ SLOTLAR HATTA RULET MAKİNELERİ BİLE OLARAK HİLELİDİR. HİLELİ OLMAZSA KAZANAN NEDEN HEP KASA OLUR. Kİ BU FAİŞ ORAN FARKLARIYLA OLUR. ÖRNEĞİN BİR MASADA OTURANLARIN %20 Sİ KARLA KALKAR,%80 İ ZARARLA. KALDI Kİ SİZ ONLİNE BAHİSE VEYA GAZİNOYA NASIL GÜVENİYORSUNUZ. LAZER SİSTEMİYLE, İSTEDİKLERİ KARTI VEYA SAYIYI GETİREBİLİYORLAR. BEN CASİNO BİLMİYORUM, BETLERDE TAKILIYORUM DİYENLER DE, NASIL CASİNOLAR HİLELİYSE ÇOK BÜYÜK MAÇLARDA BİLE ŞİKELER DÖNMEKTEDİR. ÖRNEĞİN ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNAL MAÇINDA REAL MADRİD VE BARCELONAYI HAYAL EDİN. MADRİD ŞAMPİYON OLURSA 50 MİLYON $ KAZANDIGINI DÜŞÜNÜN. ANCAK BAHİS ŞİRKETE MADRİDE 70 MİLYON $ VERİP, MAÇI BARCELONA LEHİNE ÇEVİREBİLİR DEĞİL Mİ? ÇÜNKÜ KUMARA BULAŞMIŞ ZEKİ ARKADAŞLARIM MADRİDE ÇOK DAHA BÜYÜK MEBLALAR YIĞMIŞ. BU BİR ÖRNEKTİ LÜTFEN BUNA GÖRE DEĞERLENDİRİN. İlaveten,

%10 KAZANMA ŞANSINIZ OLAN BİR OYUNA NEDEN KATILIYORSUNUZ? BUNU MANTIĞINIZ ZEKANIZ NASIL KABUL EDİYOR? KALDI Kİ SİZ DİĞER KESİMDEN DAHA ZEKİSİNİZ. ÖNÜNÜZE 10 KUTU KOYUYORLAR. 1 TANESİNDE SİZİ ÖMRÜNÜZÜN SONUNA KADAR İDARE ETCEK KADAR PARA VAR. DİĞER 9 UNDA ÖMRÜNÜZÜN SONUNA KADAR ÖDEYECEĞİNİZ BORÇ VAR. BU YOLA GİRMEK MANTIKLI MI ? Yoksa yukarda bahsettiğim zeki insanlar siz değil misiniz? Eğer o kadar zekiyseniz, bu sözü iyi düşünün...

ÖZKAN ATAY

[HAZİM ÇAĞATAY]

Yanlış yaptığınız nokta sürekli ödemeye çalışmak. Sistem sizin ödememeniz üzerine kurulmuş, siz ödemeye çalışıyorsunuz. Herşey rutin giderken iyidir sistem ama bir kaç taksit aksatırsanız işte o zaman, kapitalizmin gerçek yüzü karşılar sizi. Akıntıya karşı yüzmenin anlamı yok, bu şekilde ödersiniz biraz azalır, başka sıkıntılar olur tekrar artar. Çözüm basit ÖDEMEYİN

[Pagliachi]

Merhaba Dostlar,

Malumunuz hemen hemen hepimiz aynı durumdan dolayı buradayız. Bir şekilde borçlarımızı ödeyemiyoruz. Yıllar geçmesine rağmen.. Hepimizin hikayesinde ortak taraflar mevcut.

Yaş 18 Üniversiteye hazırlık.. Gününün 3/4'ünü kitap başında geçiriyordu delikanlı. Büyüklerinin tabiriyle okuyup adam olacaktı.. Büyüklerin tabiriyle olmuştu da.. Türkiyede ilk 500 içine girmişti.. Hayallerini süsleyen bilgisayar mühendisliğini kazanmıştı. Birazda toyluğundan olsa gerek pek bi övünçlüydü.. Ünivrsitede bir kızla tanıştı.. Aşıktı.. gerek aile gerek dini gerek milli terbiyesi gereği dalga geçmedi kızla. Ciddiydi.. 3 yıllık arkadaşlık sonucu bastı nikahı Okulunu bitrmişti. Girilmesi zor olan bir devlet kurumuna atanmıştı. Hayalleri büyüktü.. Yüksek lisans bile kesmemişti. Mensubu olduğu Türk milletinin sahibi olduğu devletinin sunduğu imkanları kullanarak üstüne birde doktora yaptı. İki yabancı dil bilmesi ve attığı imzaların Dr. ünvanıyla başlaması birazda nefsinden olsa gerek yüzünü gülümsetti hep..

İyi kalpliydi.. Paragöz değildi asla. Hayallerinini arasında zengin olmak yoktu. Kendine yetmek ve olabildiğince öğrenmek istiyordu sadece. İşinde başarılıydı. İnsan ilişkileri mükemmeldi. Kimseye tepeden bakmaz, kim olursa olsun ne iş yaparsa yapsın herkese gönülden yaklaşır çocukla çocuk olur derliyle dertleşir, neşelilerle neşelenirdi üzülenlerle üzülürdü. Ne kumarı vardı ne içkisi vardı sigarası dışında.

Gel zaman git zaman para şazım oldu. Yeni evlenmişti. Ev eşyayası vs. gibi ihtiyaçları vardı. günün şartlarında yapılması gerekeni yaptı. 1 (Bir) kuruş birikimi olmayan biri olarak gidip kredi çekti. Taksitleri kirayı ve mutfak masraflarını düştükten sonra geliri giderini karşılıyordu. Zor olsa da kendi yağında kavuruluyordu.. Ta ki bir yakınının sağlık problemi ortaya çıkana kadar. Sigortasız (yabancı uyruklu) bir yakınının sağlık masraflarını karşılamak zorundaydı. Çekinmedi hiç.. Bir kredi daha çekti (Yoktu ki birikimi).. Dönüm noktasıydı onun için.. Bozulmutu gelir gider tablosu. Öss de sayısaldan ilk 500'e giren bu adamda (Hala çocuktur ruhu) kalmamıştı hesaplama yeteneği. Hayatın gerçekleri yeni başlamıştı.. Rock 5 filmindenki Silvester Stallone'nin sözleri geldi aklına. "Sen, ben, hiç kimse hayat kadar güçlü darbe vuramayız.."

Ama pes etmedi. Çünkü uğruna yaşaması gereken 2 tane çocuğu vardı (Tanrı anne babasına bağışlasın tüm çocukları). Son 3 yıl boyunca maaşının mutfak masrafı ve kirası dışında kalanı borçlarına verdi. Ama ne hikmetse 3 yıl önceki borçları olduğu yerde sayıyordu, azalmıyordu hiç (acı bir gülümseme) Yapılandırdıkça artıyordu borçlar, Gelir gideri karşılamadığından patlıyordu bir noktada. Faize çalışıyordu sadece kısacası..

Yumurta deliğe yaklaştıkça (affınızı diliyorum) mutsuzlaşıyordu. Çocukları vardı.. Uğruna ölebileceği çocukları..

Değişmeye başlamıştı bu adam (aslında hala çocuktur ruhu). Gülen yüzü solmuş, bazen az uyku bazen çok uyku dengesizleşmişti. Tek kelimeyle mutsuzdu. Her sabah aynaya baktığında kendisi de görüyordu bunu. Ama elinden bir şey gelmiyordu. Tanrı değildi ki kendiside dahil aynı durumda ki herkesin problemini çözsün.. Ruhsuz bir beden, hayalsiz bir beyin.. Ölmüştü çoktan... Ama bu durumda dahi bir şeyler yapmaıydı. Büyük çocğunu ailesinin yanına, eşini ve henüz sütten kesilmemiş çocuğunu eşinin ailesinin yakına göndermişti.. Mecbur kalmıştı. Yapayalnızdı artık... Gelecek tüm problemleri tek başına göğüsleyerek ailesinin mutsuz olmasını istemiyorduk. Ama yinede ailesinden uzak olsun istemişti sorunlar.


Şimdi önünde birası (Şu mübarek ayda yapılır mı diyen halden anlamayan statükocuları duyuyorum..) elinde sigarası... Mutsuzluk abidesi olmuştu adeta. Ölüm çare olsaydı keşke ama değil (Geride bıraktıkların..). Bazı aylar ödeyemediğin kira, Halden anlamaz avukatların telefonları.. Bu parametreler doğrultusunda ortada kendi kendine konuşan biri.. Ben..

Ben bulamadım bir çaresini. Vatandaşlıktan çıkıp yurt dışına gitmeyi dahi düşündüm. Boşluktayım kısacası..

Ayda 4000 TL maaşım var 80 bin TL borcum var. Burada borçlarından kurtulmaya çalışan değerli, ince ruhlu, duygusal arkadaşlar; bulduysanız bir çaresini bana da söleyin lütfen.. Ailesi dağılmış, hayata isyan etmiş, kalbi kırılmış, her günü gamlı, yapayalnız kardeşiniz için var mı bir öneriniz ? Kalbim yaralı, kafamın içi yaralı. Diz boyu mutsuzluk kaderim mi yoksa..

[adaletistiyorum55]

Pagliachi. Siz ki Türkiyede kendi döneminizde sınava giren kişiler arasında, kültür olarak ilk 500 e girmiş birisiniz.

Yapamadğınız hesap nedir? Asgari ücretle çalışan birini düşünün. Bu kişinin 30.000 TL borcu olsun. 30.000 TL Borç sizin kulağınıza küçük bir rakam geliyor değil mi? Yani ödenebilir bir miktar. O halde şu soruya cevap veriniz. Asgari ücretle çalışan birisi olup 30.000 TL borcunuz olmasını mı tercih edersiniz, yoksa 4.000 TL maaşla saygın bir işte çalışırken 80.000 TL borcunuz olmasını mı? Ben size cevaplayayım. Sizin durumunuz 1. ihtimale göre çok çook çooook daha iyi bir durum.

Kaldı ki siz bu paraları havada sağda solda yememişsiniz. Biri sağlığa, biri yuvanıza gitmiş. Sadece bu kapital düzene ayak uydurmakta biraz zorlanmış ve yıpranmışsınız. Kendinizi 1500-2000 TL ile geçinecek şekilde ayarlayınız. Geri kalan tutarı borcunuza düzenli bir şekilde ödeyiniz. Sadece 1 yıl sonra 80.000 TL lik dev borç 56.000 TL ye düşecek.

İlaveten kesinlikle intihar, yurtdışına kaçma gibi saçma düşüncelere kapılmayın. Sizin çocugunuzun babası bu kadar korkak olamaz. Siz sorunlardan kaçarsanız, o çocuga sorunlarlar başetmeyi nasıl öğreteceksiniz. Ben de size Adam Fawer in Olasılıksız adlı romanındaki o unutamadığım ve çok sevdiğim sözü hatırlatmak istiyorum. "İMKANSIZ DİYE BİRŞEY YOKTUR, SADECE BAZI ŞEYLERİN OLMA OLASILIĞI DAHA DÜŞÜKTÜR" ....

Kendinize gelin ve sirkelenin. Hayatın size verdiği olumlu şeyleri düşünün. Eşinizi ve çocugunuzu düşünün. Gülümseyin. Önünüze bakın...

[Pagliachi]

Sorun şu ki; sistem ben ve benim gibilerin ayağa kalkmasını istemiyor. 3 yıldır borç ödüyor ve borçlarım azalmıyorsa burada matematiksel bir sorun var demektir. Suç matematikte mi yoksa borcununun bitmeyeceğini bile bile senden borcunu tahsil etmeye çalışan sistemde mi ?

Toplumsal bunalımlara neden olan bu sorunları gelişmiş toplumlar yüz yıllar önce görmüş ve önlemlerini almış. Yüz yıldan daha uzun süre önce avrupada borçtan dolayı hapis yatmak kalktı. Kişisel iflas diye bir sistem var. Amacı durumunu düzeltemeyecek vatandaşların hayata yeniden başlamasını sağlamak. Peki ya biz de ? Bankalarımızın % 90'nının yabancı sermaye olmasının nedeni nedir ? Devletinin sahip çıkmadığı toplumu kolayca sağabilmek için doluşmuş ecnebi bankaların içinde boğuluyoruz. Burdalar çünkü biliyorlar kurtuluş yok...

Keşke düşse azizim. 3 yıldır borç ödüyorum ama bir türlü düşmüyor. Amacım kendimi övmek değildi senin daha önceki sayısal zeka yazına bir nevi cevaptı.. Bu iş zekayla çözülecek gibi değil. Her yerden kapatmışlar yolları.

Espirili bir cevap vereyim; koç burcuyum korkak değilim sadece gurur kırıcı, incitici ve yıpratıcı bir süreç benimkide buradaki arkadaşlarda olduğu gibi.

Sadece kendim için değil herkes için dileğim bu borç illetinden bir an önce kurtulmak. Ama nasıl ? Pozitif yaklaşımını takdir ediyorum. Bende böyleydim eskiden. Ama şimdi umut etmekten korkuyorum. Mad Max'in sözü geliyor aklıma. "Umut etmek tehlikelidir. Eğer bir şeyleri değiştiremezsen delirebilirsin."

Ama itiraf etmeliyimki bu korkak kelimesi beni etkiledi. Cesaretim kamçılandı. Mademki ölünceye kadar ölümsüzüz, o halde mücadeleden vazgeçmememiz gerekir son nefesimize kadar.. Teşekkür ediyorum.

[adaletistiyorum55]

Benim sayısal zeka ile ilgili söylediklerim, bahis konusu için geçerliydi, bankalara olan borçlar için değil. Senin durumunda birisi için de önerilerim var. Ancak siz bu kuyuda boğulmayı birazcık da kendiniz istiyorsunuz. Herşeyi farkediyorsunuz, idrak ediyorsunuz. Buna rağmen halen bankalardan kredi çekme çabasına giriyorsunuz. ( önceki mesajlarınıza bakarak bu izlenimde bulunuyorum )

Yine de her ne olursa olsun, herşeyden uzaklaşmak, çekip gitmek kesinlikle çözüm değil. Madem sözlerle devam ediyoruz. " Başarısız olunca ümitsizliğe kapılma, her başarısızlıkta bir zafer duygusu yatar " demiş Germain Martin. Sen de hayatının geçmişindeki olumsuzlukları bir kenara bırak ve hayatının kalan kısmında elde edeceğin zaferlere odaklan.

Moralini düzeltcek birşey daha söylemek istiyorum. Benim paylaştığım konulardan erkeklerde eşitlik istiyor ve ihraca itiraz sürecim adlı konuları oku. 80.000 TL borç yapıp, bu borcu ugruna yaptıgım kişi tarafından iftiralara ugrayarak polis memurluğundan nasıl oldugumun hikayesini okumak istersin belki... Benim kaybetcek birşeyim kalmadı. Ama halen ayaktayım. Senin kaybedecek güzel bir mesleğin ve ailen var...