Herkesin hayatında hem garip hem komik anılar vardır bunlar paylaşıldıkça komikleşir gelin paylaşalım. İlki benden
Yaklaşık iki sene önce bir arkadaşımla Altıyol'dan iskeleye doğru iniyoruz. çarşının oralarda karşımızdan iki kişi geliyor. Tekini tanıyorum ama nereden bir türlü çıkaramadım. Güleç yüzlü bıyıklı sevimli birisi ... İçimden 'Alla Allah nereden tanıyorum' derken karşıkarşıya geldik.
Ben gayet kibar gülümseyip 'merhaba nsılsınız ?' diyerek elimi uzattım O da aynı nezaketle ' teşekkür ederim iyiyim siz nasılsınız ?' dedi tokalaştık. Ama şaşırmıştı anladığım kadarıyla oda beni çıkaramamıştı. 'yoksa tanışmıyor muyuz ' diye düşünerek yanındaki adamlada tokalaştım.
Biraz havadan sudan konuştuktan sonra kendimi tutamadım sordum
' Ben sizi tanıyorum ama nereden çıkartamadım biz nerede tanıştık ?'
Adam harbi çok kibardı tatlı tatlı gülümsedi
' Delikanlı sanıyorum ki biz hiç tanışmadık sen beni televizyon tiyatro veya sinemadan tanıyor olabilirsin. Hele bu aralar bir kaç kanalda birden 'çocuklar duymasın ' oynuyor ondandır ' demesin mi....
O an bende jeton düştü bu adam Ferdi Akarnur du nami diğer müsteşar Kemal ve gerçekten biz hiç tanışmamıştık.....
Bende hiç bozuntuya vermedim tabi adama denir mi bendebiraz gerzeklik vargelgit akıllıyımdır şu aragit halinde ' e artık aileden biri olmuşsunuz oradan tanışıyoruz demekki ' dedim ve 'iyi günler ' dileyip arkadaşımla uzaklaştım tam iki dakika sürebildi sessizliğim iki dakika sonra gülmekten yerlere yattım , ne zamanda aklıma gelse gülerim...
Arkadaşımla birlikte uzun süre beklediğimiz bir filmi izlemek için sinemaya son dakika da yetiştik. Aceleyle biletlerimizi alıp salona girdik. Yerimize geçtiğimizde fragmanlar başlamıştı. Bir an salonun bomboş olduğunu fark edip şaşırdım. Bu kadar reklamı yapılan bir filme kimse gelmesin hayret! Beş dakika on dakika fragmanlar bitmek bilmiyordu.
Arkadaşım bir ara eğilip "ortada bir gariplik olduğunun farkında mısın sanırım yanlış salondayız" dedi. Yavaşca "ne yapalım olan oldu izleyelim bari "dedim. Ancak bir türlü ne izlediğimizi kavrayamıyordum. Bir süre sonra arkadaşım "Bu film ne zaman başlayacak ne uzun fragman" dedi.
"Moralini bozmak istemem ama galiba izlediğimiz filmin kendisi" dedim.
Bir süre sonra " Ya bu filmde neler oluyor ben bir şey anlamadım" dedi. "Bende hiçbir şey anlamadım" cevabını alınca "Ohh çok rahatladım. Yarım saattir kendimi çok aptal hissediyorum." dedi. Artık daha fazla kendimi tutamadım. Gülme krizine girdim. Tabii oda.
Kendimizi sinemadan dışarı zor attık. Çıkınca yanlış salonda değil yanlış sinemada olduğumuzu fark etmemiz krizi inanılmaz boyutlara taşıdı. Etrafımızdaki insanlar gün ortasında zil zurna sarhoş olduklarını düşündükleri iki bayana ters ters bakıp yorum yapıyorlardı.
Bu konu ne zaman açılsa aynı kriz tekrarlıyor..
Daha sonra o filmin DVD sini aldım. Ancak film gerçekten fragman sanılacak kadar saçmamı yoksa ben mi daha izlemeye başlar başlamaz gülme krizine giriyorum hala çözemedim.
Herkes, ortağım Av. Necat bey ile telefondaki sesimizi karıştırır, çok benziyormuş öyle diyorlar. Bir gün telefon çaldı, arayan ortağımın eşi. Ve başladı konuşmaya, Necat bey de karşımda oturuyor. Biz bir güzel herhalde 5 dakika kadar sohbet ettik ben Necat bey olaraktan ancak son sorduğu "börekleri hangi fırına verdin?" sorusunun cevabını bilemediğim için kem küm edince Necat bey ile kahkahayı patlattık. Artık ortağımın eşi büroyu aradığında Necaaattt? (sen misin? ses tonuyla) başlıyor konuşmasına.
Bir bayram tatili için arkadaşımla Türkiye'ye gelmiş tatilimi yapmış ve dönüyorduk. Cehck-in işlemlerimizi gerçekleştirdikten sonra uçuş saatini beklemek için havaalanında çalışan ablamın ofisine gittik. Sohbet ederken operasyondan aradılar ve uçağın hareket etmek için bizi beklediklerini söylediler. Ofiste ses yalıtımı olması nedenıyle ne son çağrıyı ne de adımıza yapılan çağrıları duymuştuk.
koşarak polis kontrol noktasına geldik. Arkadaşım pasaport işlemini gerçekleştirdi. Sıra bana geldiğinde polis memuru benım arandığımı soyledi. Nasıl olurdu? Neden aranıyordum. Neden çıkıyorsun yurtdışına diye sordu. Öğrenim için dedim. Kafasını salladı ama sen aranıyorsun haberın olsun dedi. Neden diye sorduğumda capraz arkasında oturan polis memurunun bilgisayarını göstererek bak dedi. Ekran kıpkırmızı ve ARANIYOR yazıyordu. kafam karıştı moralim bozuldu. Madem öğrencisin bu seferlik geç bakalım dedi. Ve çıkış işlemlerimi yaptı. Biz koşar adımlarla aprana ilerledik ve o sırada öğrenci kartlarımızı ablamın ofisinde unuttuğumuz fark ettık. Ablamda koşarak aldı getirdi. Uçağa geçtik yolcular; uçuş saatini sarkıttığımız için gergin ve kızgın bir ifade ile bakıyorlardı bize. Yerimize geçtik. Derin ve kara kara düşünmeye başladım. Ben ne yapmıştımda aranıyordum ve aranıyorsam neden çıkışım yapılmıştı? Arkadaşıma sordum; Sibel ben bişey yapmışmıydım diye. O da endişeli ve kafası karışık düşnüyorum ama yok be güzelim dedi.
Biz böyle düşünürken olay aydınlandı, ekran koruyucunu ARANIYOR olarak değiştiren nüktedan polis memurlarının yapmış olduğu 1 NİSAN ŞAKASI idi.
Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau
Yıl olarak hatırlayamıyorum ama sanırım orta öğretimimin son yıllarıydı, cep telefonlarının yeni yeni piyasaya sürüldüğü zaman.. Okul servisim gelmeden hep 4 veya 5 dakika önce iner , ap. bahçe kapısının önünde beklemeye koyulurdum.
Saat sabahın yedisi , ortalık ıssız ve sessiz , çıt yokken birden bir adamın yüksek sesle bağıra bağıra konuşarak el kol hareketleri ile yavaş yavaş bulunduğum yöne doğru ilerlediğini gördüm; cep telller yaygın olmadığından bir anlam verememiştim, hemen dönüp pencereye bir göz attım annem beni gözetliyordu ve bir nebze de olsa rahatlamıştım ama , adam da aynı şekilde epey yaklaşmıştı. Hararetli hararetli konuşurken sadece yere bakıp yürüdüğünden, geldi geldi küt diye ağaca çarptı.
Ağaca çarpan O, ama kafasını tutan ben..
O sırada adam durdu ağacı şööyle baştan aşağı süzünce ben kahkahayı basarak hemen bahçe kapısından içeri kaçmıştım, neme lazım belki hıncını benden çıkarır diye...
Şimdi ne zaman caddede sokakta telefonla konuşan birini görsem , o zaman ki anım gelir aklıma ve şööyle bir gülümserim.
Ankara dan Mersin e Mersin den Ankara ya o zamanlar bir otobüs firması tek sefer düzenler ve her ikiside aynı saatte kalkardı.. 2300 ...
Ben ağabeyimi aradım sbaha oradayım söğütözünden beni alırsın dedim... Hazırlığımı yapıp otobüse bindim... Ama bende bir migren vardır amanin allah düşmanıma vermesin başlamaz mı ? Tarsus a doğru giderken söylene söylene başımı tuta tuta denize bakarak uyuymaya çalıştım amma na mümkün ... sonunda kendimden geçer gibi olmuşum... Orhan Ağaçlı ya girdi otobüs mola için... Bir fırladım hemen iki satır bir şey yiyip bir hap aldımmm daldım tekrar otobüse otobüs neredeyse boş olduğundan gayet rahat uyurum dedim vede uyudum....
Migreni olanlar iyi bilir geçtiğinde yeniden doğmuş gibi olursunuz. Sabah yedi gibi gözlerimi neşeyle açtım... Ne ağrı ne sızı ... muavinden çay istedim getirdi.. Gerçi ben bir gariplik olduğunu o an anladımdı ( Çok zeki olduğumdan ) ama herhalde değiştiler diye düşündüm muavinde hiç garipsemedi beni... Pencereden bakarken ' gölbaşıda amma büyükmüş' ha diye söyleniyordum.. Ta ki anonsaa kadar... Muavin gayet sakin anons yapıyordu... '' Mersinde inecekler hazırlansın Pozcuda inecekler inmesin otobüsümüz devam edecek...' yerimden zıpladım ne diyorsun diye... Muavinde zıpladı sanırım ' Tarsus ta mı inecektin ' dedi bana.... ' nasıl yani yaaa ' dedim... '' Ben gece 2300 da Mersinden yola çıkıp sabah 0730 da geriye Mersin e mi geldim ?????' Bu seferde muavin şaşırdı amma yapacak bir şey o an yoktu... Evet ben 23 de Mersin den yola çıkıp 0730 da Mersin e gelmiş bir vatandaştım... Yolculuğum Orhan ağaçlı ya kadar sürmüş orada Ankaradan gelen otobüsle devam etmişti... Bu kadar basit...
Canım abim sabah 0730 da Ankara Söğüt özünden bavulu mu 1330 da esenboğadan kardeşini aldı... Ne olduğunu hala anlayamadı ama olsun... Bavulu otobüsle kendisi uçakla gelen bir kardeşe sahip olmanın derin hazzını yaşadı....
Sadece ben. Kalbimi duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadığıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi değilsem bile, hiç olmazsa başkayım. J.J.Rousseau
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
2023'te çıkan yeni kararla savcı...
03-05-2024, 10:58:57 in Ceza Hukuku