:heyoo: : Bu konu ile ilgili olan bir güzel yazı: :terazi:
Neler oluyor bize?
Elbette her hikayenin sonu acı bitmez, her beraberlik ayrılıkla noktalanmaz. Fakat evlilik gibi gerçekten ağır sorumluluk isteyen bir beraberliğe başlarken, önce en kötü ihtimali dikkate almak gerekir.
Hristiyanların dini nikah törenlerinde, eşler, ‘Ölüm bizi ayırıncaya kadar’ sözleriyle başlayan bir beraberlik yeminini tekrarlarlar. Ama çoğu zaman da evli çiftler, ayrılmak için Azraili beklemiyorlar.
Bazen çok sudan sebepler, evliliği sona erdiriyor. Bazen de, eşler artık sabırlarının, dayanma güçlerinin tükendiğini hissedip hayatlarını zehir eden beraberliği noktalamak istiyorlar.
Evliliğe kuşkularla, korkularla başlayınca, bir anlamda sonun başlangıcı yaşanmış oluyor. Bir genç kadın, düğün hazırlıkları sırasında benliğini saran duyguları şöyle anlattı:
‘Sanki bir dürbünle, karşımdaki uçsuz bucaksız çölü inceler gibiyim. Dürbünü hangi yöne çevirsem, kumların üzerine bırakılmış cesetler görüyorum. Çıkış noktası olmayan, yabancı bir ortamda yaşama mücadelesi vereceğimi düşünüyorum. Bu çölde yapayalnız ve çaresiz kalmak korkusu, aklımı karıştırıyor. Tehlikeli bir maceraya atılmaya gerek var mı, diyorum içimden.’
Gençlerin korkusu aileden geliyor
Boşanmanın bir de çocuk tarafı var. Boşanmış ailelerin çocukları için aslında çocukluk dönemi, boşanma belgesiyle noktalanmış oluyor.
Anneyle baba, çocukların mutlu olabilmeleri için ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, bir gerçeği değiştiremezler:
Ailelerindeki bölünme, çocukları birdenbire olgunlaştırır. Onlar için çocukluk sona ermiştir. Çocuklar mutlu ve huzurlu olabilmeyi kendi çabalarıyla gerçekleştirebileceklerdir.
Boşanmayla birlikte çocuklar, bir çok konuda, kendi kararlarını vermek zorunda kalırlar. Bundan sonra gelecekleri konusunda da kendikendilerine bazı kararlar almaktan başka çareleri kalmaz.
Kısacası, çocukların çocukluk dönemi, boşanmayla birlikte sona erer.
Boşanmış eşlerin çocukları, bu ayrılıktan duydukları üzüntüyü, korkuyu, her zaman dile getirmiyorlar.
Pek çoğu, acı gerçeği kabullenmiş görünüp, üzüntüsünü kendine saklıyor.
İşte size bir örnek:
Lise öğrencisi genç kız, bir gün okuldan eve döndüğünde, babasının elinde bir bavulla kapıdan çıkmak üzere olduğunu görür.Babanın yüzündeki sıkıntılı ifade, o anda genç kızın içine bir korku düşürür. Baba, ‘Ben artık annenle bu evde yaşamayacağım. Ama seninle sık sık görüşeceğiz. Sen benim kızımsın, hiçbir olay bu gerçeği değiştiremez’ der demesine de, verdiği sözü tutamaz.
Boşanmış ailelerin çocukları, evlenirlerse, kendilerini de aynı akıbetin bekleyeceğine istemeseler de inanıyorlar. Anne ve babalarının yaşadıkları sorunların her evlilik için geçerli olacağı düşüncesini akıllarından çıkaramıyorlar.
Ve bu çocuklar, gençlik çağına geldikleri zaman evliliğin onları mutsuzluğa mahkum edeceğine inanıyorlar.
Bu gençlere yanıldıklarını anlatmaya çalışırsanız, hemen kendi ailelerinde yaşadıkları sorunları sıralayıp, aynı olayları tekrarlamak istemediklerini vurguluyorlar.
Neden boşanıyoruz
Gençlerin, yuva kurarken, bir ömür boyu sürecek beraberlik fikrini benimsemedikleri kesin. Kadınların çalışma hayatına atılıp, ekonomik bağımsızlık elde etmeleri de evliliklerin daha kolay bozulmasına neden olabiliyor.
Evlenme çağına gelen gençlerin kişiliklerinde gözlenen bazı özellikler de evliliğin ömrünü kısaltıyor. Boşanmayı gündeme getiren özelliklerin başında kadının da erkeğin de eşi için, yuvası için kendi zevklerinden vazgeçmemesi geliyor. Evliliğin temel kuralının karşılıklı fedakarlık olduğu kabul edilmeyince, zamanla eşler birbirlerinden uzaklaşıyorlar.
Evliliğin, kadının ve erkeğin dilediği gibi davranmasını engelleyen bir pranga olduğunu düşünmek tılsımı bozuyor.
Bir başka boşanma nedeni de, evli çiftlerin duygularına hakim olamamaları. Yasak aşk dediğimiz ilişkilerin günümüzde giderek yaygınlaşması da erkeğin ve kadının duygularına yenik düşmelerinden kaynaklanıyor.
Birbirlerine aşık olup evlenen çiftlerin bir süre sonra ‘Aşkımız bitti. Evliliği sürdürmenin anlamı kalmadı’ diyerek boşanma yolunu seçtiklerini görüyoruz. Oysa, o ihtiraslı aşkın yerini ideal bir arkadaşlık, ‘Hayat arkadaşlığı’ alsa, evliliğin ömür boyu sürmesi sağlanabilir.
Yapmanız gereken şey, evlenmeye karar vermeden önce, duygularınıza yenik düşmeden, gerçekçi bir tutum içinde, hayatınızı birleştireceğiniz kişinin artılarını eksilerini değerlendirmek.
Ve eğer o kişiyle, hayat arkadaşı olmayı göze alamıyorsanız, bu sevdadan vazgeçmek.
O dar zamanlarda iki dirhem bir çekirdek kaça koştura, mis gibi koka koka buluştuğunuzda sanıyorsunuz ki bu hep böyle olacak. Hep siz öyle makyajlı, öyle çıtı pıtı ve birlikte geçen vaktin de azlığı ve kıymeti ile sabırlı, anlayışlı olacaksınız. O hep traşlı, dişlerini fırçalamış, parfümlü, güleryüzlü, sımsacık yürekli, her sözünüzü dinleyen, her ihtiyacınızda yanında olan omuz olacak. Şımartacak sizi, hediyeler alacak. Vakit ne kadar dar olsa dahi birlikte olduğunuzda sizi çıldırtana kadar bekleyecek...Yaşamın tüm ekonomik boyutunun aldığınız gazete, dergi, kitap, makyaj malzemeleri, güzellik ve bakım kremleri, şık giysiler, basit ufak taksitler olduğunu sandığınız gibi, onun cömertçe sergilediği varlığının da rahatlığıyla hiçbir maddi çıkmazda kalmayacağınızı sanmanızda bir başka yanılgı. Sizi daha arabadan iner inmez zile dahi basmadan karşılayan yaşı geçkince, güleryüzlü kadının "anne" dediğinizde açılan kollarında hayretle dinleyeceksiniz arkadaşlarınızdan kayınvalide gelin facialarını. Aklınızda sadece ve sadece büyük bir aşk ve mutlu sonla biten filmler, cd çalarda çalan aşk şarkılarının büyüsü içinde melankolik bir sarhoşluğun kucağında, bembeyaz gelinliğinizle yansıdığınız aynadaki mutlu kadına hayranlıkla bakacaksınız....
Güle oynaya yerleştirdiğiniz eşyalar ve annenizin düzdüğü çeyizin getirdiği pembe hayallerle döşediğiniz evinizde yaşam başladığında belki ilk garipsediğiniz, sifonu çekilmemiş klozetten çıkan insan dışkısı kokusu olacak. Sonra lavaboda keşfettiğiniz traj ve balgam artıklarını ilk zamanlar vakti olmadığına, dikkatsizliğine havale ederek temizleyeceksiniz. Günler günler sonra artık bu buyük sevginin sizi getirdiği noktayı uzaktan seyredeceksiniz.Artık sabahları uyandığınızda burnunuza ilk gelen yatağın kenarına atılmış çorapların kokusu, yanınızda uyanmasını ve sabah sabah size sırnaşmasını hiç istemediğiniz bir adam. Bu sefer dar zamanda hazırlanan kahvaltılar, işe gitmek için evden çıktığınızda alınan derin bir nefes...Defalarca akşam için güzel bir sofra hazırlayıp onunla konuşma planları yapacaksınız. Zamanla bu planların hafta sonları veya maç gecelerine isabet etmemesi gerektiğini öğreneceksiniz. Bu arada artık eskisi gibi dergi, gazete almakta zorlandığınızı, makyajınızın renklerini kaybettiğini, modanın da değişmesi ile hiç ilgilenmediğinizi farkedeceksiniz. Cüzdanınızı artık faturalar işgal etmektedir. Eşinizin kendi kendine aldığı ticari kararları ve bunun finansmanı için yüklendiği riskleri bilerek, hatta ona şevk ve moral vermeye çalışarak, içinizden de "bu işten bir şey çıkmaz." diyerek haksız olmayı bekleyeceksiniz. Ne yazık ki haklı çıkacaksınız. Haklı çıktıkça para kaybetmekte olan bir erkek ile tanışacaksınız. Bu erkek konuşmayan, olur olmaz kızan, sizi eleştiren, yaptığınız tüm ortamı yumuşatma hamlelerine tepki veren, küçük gören bir erkek olacak. Bu arada ilk zamanlar sık sık yaptığınız kayınvalide ziyaretlerinden artık kaçınıyor olacaksınız. Kazara eve gelmesini ise hiç istemiyorsunuzdur. Anne diye kucakladığınız kadının kolları artık sizi bir ahtapot gibi sarmıştır. Bir kumandan gibi hep "yine de sen bilirsin, ben karışmam" cümlesinin altından size talimatlar sıralamaktadır. Ne yapsanız bilmemektesinizdir, olmamaktadır. Zaten oğlu da hiç iyi bakılmamaktadır. İçkiye başlamıştır. Acaba ne derdi vardır???
İşte o acaba soruları beyninize hücum ettiği anda, içinizde yeni bir canın filizlendiğini hissedeceksiniz.
Evlilik bittiğinde.., sevgi çoktan unutulmuştur. Saygı yoksunluğunun getirisi hatıralar ise çok canınızı acıtacak. Ve çocuğunuza verdiğiniz cevap "anlaşamıyorduk, ayrılmamız en doğrusu idi." olacak. Çocuğunuzun gözlerinde gördüğünüz burukluk hançer olup ciğerinize saplanacak.Kendi hayatınızı, kendi istek ve arzunuz ile yaptığınız bir evliliğin sonucunda getirdiğiniz noktaya baktığınızda..., kendi çocukluğunuzu, gençliğinizi anımsayacaksınız. Başka bir insanı anımsar gibi. Bu anımsama da buluştuğunuz çocuk ile işte çocuğunuzun gözlerinde artık aynı buruk bakış vardır.
Evet evlilikler yanlış başlıyor...Doğru sonuç olarak da bitiyor...Biten evliliklerin içinde yeşeren çocuklarda oluyor çoğu zaman...O çocuklar ders kitaplarında okutulan aile modelini imrenek öğreniyorlar. Evlerinde kendilerini büyütmek için, mutlu etmek için didinip duran annelerine sarılmak onlara yetmiyor. Bu boşluk yüreklerini acıtıyor.
Evlilikler neden ve nasıl başlar ve biter sorusunun yanında bir üyenin de belirttiği gibi, neden ve nasıl sürer sorusu da sorulmalı.
Yazılanların tümünü atlamadan okudum.
Dünyanın en mutlu insanı olduğumu iddia edemem, ama bir çok kişiden çok daha şanslı ve mutlu olduğumu rahatlıkla iddia edebilirim. Kimseyi sıkmayacağını umarak evliliğimin gerçekleşme şeklini anlatayım. Tamamen gerçek olduğuna inanabilirsiniz.
Bir cumartesi günü evimize geldiler ve tanıştık. Pazar günü çıktık. 7 saat boyunca çok sakin bir mekanda nelerden hoşlanırız, nelerden hoşlanmayız, nasıl yaparız/yapmayız, biz ayrı ayrı kimiz bunları konuştuk, dürüstçe. Eşim o gün bana evlenme teklif etti.
Aralarda görüşemediğimizi de belirterek devam ediyorum. Ertesi cumartesi tekrar görüştük. Pazar günü cevabımı sordu. 3 hafta sonra sözlenmiş, tanıştığımızın 9. ayında evlenmiştik. Biraz hızlı gelmiş olabilir, o zaman arkadaşlarım inanamamışlardı.
Bu arada şunu belirteyim her ikimiz de Türkiye'nin çok saygın ve tanınmış lise ve üniversitelerinin mezunuyuz. (Değerlendirme açısından ekliyorum.)
21 yıldır evliyiz, 22 ye girdik.
Şİmdi bu uzunca sayılacak evlilik nasıl sürdü? Cevaplayalım.
Bir iki alıntı yaparsam Selinn'in söylediği gibi "sebep istedikten sonra olmayacak sebep yok", doğru. Uzaktan kumandayı paylaşamayıp ayrılan bir çift tanıyorum.
Merve21'in dediği gibi "dürüstlük", hakikaten önce kendinize, sonra eşinize ve çocuklarınıza dürüst olacaksınız. Bu arada flört döneminde kendini abartılı bakımlı, süslü, eliaçık v.s. göstermek en büyük yalan bence, biz bunu asla yapmadık. (Buluşmaya makyajsız giderdim)
Ancak her şeyin başı esneklik, uyum kabiliyeti, değişimi kabullenme. Benim felesem bu.
Evlendiğim günkü adamı nasıl isteyebilirim ki, ya da o nasıl evlendiği günkü kadına sen çok değiştin diyebilir ki. Dünümle bugünüm bir mi, ya da yarınım aynı mı olacak? Hiç değişmeyecekmiyiz? Saçımız dökülecek, belki şişmanlayacağız, buruşacağız, hastalıklar başlayacak. Bunlar doğanın kuralları. Tüm bunları kabullenecek insanların mutsuz olacağına ya da tatsız tuzsuz bir evlilik yaşayacağını söyleyemeyebiliriz gibi geliyor bana.
Tabii her şeyin başında şans gerek. Evlilik kayıp değil bir kazanım olabilir ancak, elbette doğru insanın rastlaması şartıyla.
Bir de Türkiye'den evliliğe dair istatistikler var yanıtlarda. 20. yıl ve sonrası riskli çıkmış. Nedeni şu olabilir mi? Evliliği aslında çok daha önce yıkılacak olan çiftler çocuklarının hayatta kendi başlarına durabilecekleri zamana değin sabrediyor sonra da buraya kadar diyor olamazlar mı?
ewlilikler neden biter?
Çünkü eşler neden ewlendiklerini unutmuşlardır.
Bir bakmışsınız birgün o herşeyin üstünde tuttuğunuz,ilahlaştırdığınız belkide,insan gitmiş yerine bir canavar gelmiştir sizin gözünüzde...Muhakak ki eşiniz de size karşı yitirmiştir bazı şeyleri.Çünkü eşler birbirlerine evlenmeden önceki gözleriyle bakamamaktadır.
evliliker nden biter ?
işte cvp :
Evlilikler neden başlar?Bu sebebplere yeterli derecede mutabık kalınabilmiş midir?
Sol elimdeki halkayı masaya vuruyorum..... tık, tık, tık.........tık (27 kere)
İki farklı dünyanın insanı biraraya gelip bir birliktelik oluşturmaya çalışır.
Alışkanlıklar farklı, yaşanmışlıklar farklı, ...... neredeyse her şey farklı.
Bu farklılıkları sevgi ve saygıyla yoğurabilirseniz başarırsınız. "En büyük benim başka büyük yok" sloganı rehberiniz olursa maalesef evlilikler sağlıklı olmaz.
Unutmamak lazım ki hiçbir evlilik sorunsuz değildir.
Neler yaşadık neler....
Birbirimizi çok sevdik. Birbirimizi çok dövdük.....
Saçmasapan kıskançlıklarla çooook kalp kırdık. Küstük, tavır aldık.
AMA sevgimizin kıymetini hep bildik ve onu terketmedik...
27 yıllık evliyiz. Birbirimizi hala çok seviyoruz. Birbirimizi şimdi daha da çok seviyoruz. Yeniden seçme imkanım olsa yine onu seçerim.
Herkes için böyle bir evlilik diliyorum.
Herkesin böyle mutlu olmasını diliyorum.
Esenlikler.
sn.Esin hanım,nacizane fikrim tabiiki beni baglar ben diyorum ki;çiftlerin beyinlerinin uyuşması yani birbirini anlamaları cok büyük önem arzetmektedir diye düşünüyorum.
Sayın KASIMAN,
Bir an "amanın yalnız mı kaldım?" diyecektim ki yetiştiniz. Marifet halkayı/halkaları parmağa takmakta değil, onu taşımasını bilmekte değil mi?
Rahmetli Duygu Asena'nın bir sözü vardı: "etraftan kirli çorap teki toplamak için evlenmem" ya da benzeri bir laf, haklıdır, ama bugün siz onun teklerini toplarsınız, yarın o sizin dayanağınız olur, kimin kime muhtaç olacağı belli mi olur.
Hayat paylaşımdır.
Crystals signing travellers however vidalista-black asia vidalista-black w overnight shipping loniten uk buy ibrutinib dulera dosage anafranil sr on...
™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir.
Davalar
Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile zamanın hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat (Ceza kanunu, İş kanunu, Borçlar yasası gibi), emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, benzer Yargıtay kararı ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, * davası dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir.
Avukatlar
Yararı nedir?
📝 Hukukçular için mesleki danışma (Üstad ve meslektaşlar arası paylaşım), dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap yorumlar, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris (kendine özgü) hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir hukuki kalkınma hedefli bilgi dağarcığıdır.
® Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir.
🆓 Hukuki.net halk için ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. (Herhangi bir hususu sitene alıntı kuralları çerçevesinde kopyalamak için sitene ekle için izin bağlantısı.)
™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
E-satış u yap a girdim. satışa...
27-04-2024, 02:39:38 in Gayrimenkul Hukuku