+ Konuyu Yanıtla
6 / 17 Sayfa İlkİlk 12345678910111213141516 ... SonSon
51 den 60´e kadar toplam 167 ileti bulundu.

Konu: Danıştay'a yapılan saldırı !!!

Danıştay'a yapılan saldırı !!! Hızlandırılmış Mobil Sayfa Sürümü (AMP)
  1. #51
    Kayıt Tarihi
    Mar 2006
    Nerede
    ist, Turkey.
    İletiler
    8
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Ertuğrul Özkök/Hürriyet

    Cumhuriyet'in 11 Eylül'ü

    Bu yazıyı yazdığım sırada bu menfur cinayetin tüm gerçekleri aydınlanmış değildi.

    Önümüzdeki bilgiler bir fanatiğin türban kararını protesto için bu cinayeti işlediğini gösteriyordu.

    Ama hükümete yakın kaynaklar, bu işin altından "ulusalcı" bir komplonun çıkabileceği yorumunu yapıyordu.

    Hatta katilin Sedat Peker ve Veli Küçük#8217;le ilişkisinin bulunduğu istihbaratı veriliyordu.

    Ama bu fısıltılar yazımın asıl mesajını etkilemiyor.

    * * *

    İçinde vicdan olan insanlar, şu ölümcül çetelenin farkında.

    Bugüne kadar...

    Evet bugüne kadar bu ülkede kimse "dinci" olduğu için öldürülmedi.

    Ama "dinsiz" diye öldürülen veya kendine "dinci" diyen insanlar tarafından katledilen çok insanımız var.

    Bu ülkede kimse "oruç tutuyor" diye rahatsız edilmedi, saldırıya uğramadı, öldürülmedi.

    Ama Anadolu#8217;nun şu veya bu kasabasında "oruç tutmuyor" diye saldırıya uğramak neredeyse sıradan polis olayı haline geldi.

    Bu ülkede "Neden namaz kılıyorsun" diye kimse kimsenin yakasına yapışmadı.

    Ama Anadolu#8217;nun şu veya bu kasabasında, şehrinde namaz kılmayan insanlara en azından yan gözle bakıldığını biliyoruz.

    Bu ülkenin sokaklarında hiçbir kızı, kadını "Neden türban takıyorsun" diyen fanatiklerin tacizine, saldırısına uğramadı.

    Ama mini etek giyen kızları o kadar rahat olamadı. Bırakın sokaktaki fanatiği, meczubu, kendini bilmez bazı polislerden mini etek giyiyor diye dayak yiyen kızlarımızla ilgili haberleri hep birlikte okuduk.

    Bu ülkede hiçbir insan "Müslüman din adamı" olduğu için öldürülmedi.

    Ama "Hıristiyan" bir din adamı hem de mabedinin içinde katledildi.

    * * *

    Evet, önümüzde böyle bir bilanço var.

    Ve bu fanatizm çetelesinin son maddesi de dün yazıldı.

    Bugüne kadar hiçbir hákim veya savcı, dindarların lehine karar verdi diye cinayete kurban gitmedi.

    Ama Danıştay#8217;ın türbanla ilgili kararını veren beş üyesi, toptan katliam saldırısına uğradı.

    Bu çetele karşısında tarafsız kalmamız mümkün mü?

    "Ne yapalım bu ülke insanının yüzde 99#8217;u Müslüman" deyip hafifletici bir neden arayabilir miyiz?

    Bu ülkenin bir dini fanatizm sorunu var.

    O nedenle hiçbirimiz inanç meselesini siyasi menfaat için kaşımamalıyız.

    Yine o nedenle, 30 yıl önce başımıza musallat olan "Bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz" musibetini, bugün "inanç" versiyonu ile tedavüle sokmamamız gerekir.

    Çünkü onlar da cinayet işlerler.

    Hem de sizi böyle tekzip edercesine işlerler.

    * * *

    Türk yargısı dün çok ağır, o kadar da tehlikeli bir saldırıya uğramıştır.

    Adını da bütün açıklığı ile koymamız lazım.

    Bu, Türkiye Cumhuriyeti#8217;nin "11 Eylül"üdür.

    Rejimin temel direklerinden biri olan yargı tam kalbinden vurulmuştur.

    Bu hepimize karşı yapılmış bir saldırıdır.

    Hepimizin bundan çıkarması gereken dersler var.

    Bu ülkede din üzerinden siyaset yapmak çok, ama çok tehlikelidir.

    Bu ülkede dinin sembollerini seçim flaması haline getirmek, kimseye yarar sağlamaz.

    * * *

    Artık hepimiz şu noktada birleşmeliyiz.

    İnanç, hepimizin inancıdır.

    Laik rejim de hepimize gereklidir.

    Bu sembolleri kaşımanın zararını çok açık biçimde görüyoruz.

    "Bunun türbanla ne alakası var" demeyin.

    Dini semboller kaşındıkça, onun kullananların işi kolaylaşıyor.

    İster dini amaçla yapılsın ister başka emellere hizmet etsin, sonunda bu bahaneyi üreten tek etken, "dinin siyaset alanına sokulmasıdır".

    Bundan kurtulmak ve hem dini fanatizme, hem de başka derin menfaatlere karşı ortak bir demokratik mücadele zemini oluşturmak istiyorsak bunun tek şartı bellidir:

    "Dini semboller üzerinden ucuz siyaset yapmaktan vazgeçmek..."

    Dünün tek dersi budur...
    [:tbp][:tbp][:tbp]YETERİNCE AÇIKLAYICI DEĞİL Mİ ARKADAŞLAR?



    Hukuki NET Güncel Haber

    Danıştay'a yapılan saldırı !!! konulu yargıtay kararı ara
    Danıştay'a yapılan saldırı !!! konulu hukuk haber

  2. # Nedir?
    Tavsiye Soru Cevap
    Kayıt Tarihi
    Bugün
    Nerede
    Avukat Dünyası
    İletiler
    Ne kadar?
     
  3. #52
    Kayıt Tarihi
    Mar 2005
    Nerede
    İzmir, Turkey.
    İletiler
    495
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bu işi dini kullanarak yapan, yapanı anlayışla karşılayan, kınamayan, lanetlemeyen herkes bilmeli ki; bu katliamı yapan (yaptıran(lar)) günahın en büyüğünü işlemişlerdir. İşte iki Ayet:
    "Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur" (Maide, 32)
    "..fitne öldürmeden daha şiddetlidir" (Bakara, 191)

  4. #53
    Kayıt Tarihi
    Mar 2003
    Nerede
    Adana, Türkiye.
    İletiler
    356
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    NEFRET VE ÖFKE CİNAYETİ İŞLEYEN VE İŞLETENLERİN OYUNUNA GETİRMESİN!...

    Danıştaya yapılan saldırıyı nefret, öfke duygularıyla kınıyorum. Hunharca katledilen Sayın Yargıcımızın yakınlarına ve Türkiye halkına başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum.

    Bu saldırı aynı zamanda demokrasiye, laikliğe ve hatta toplumun değerlerine ve hatta dini değerlere sahip insanlara karşı da yapılan bir saldırı olduğunu düşünüyorum.
    Saldırı bireysel mi organize mi?... Bunu zaman gösterecek... Ama bireyselde, organizede olsa verdiği hasar aynıdır.

    Saldırının öncesinde Cumhuriyet Gazetesine yapılan iki bombalı saldırıyı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının hemen öncesi olması da bence manidardır.

    Tetiği çeken ele olduğu kadar, varsa çektiren (bulunur yada bulunmaz) ele de aynı tepkiyi sürdürmekle birlikte, geçmişte olduğu gibi, tetikçi ile tetiği çektirenlerin bir çok kez aynı ideolojiden olmadığı da diğer olasılıklarla birlikte değerlendirilmelidir.

    Bu olaya en az tepki koyanlar kadar tepkili olduğumu, ama burnuma daha fazla ve değişik pis kokular geldiğini söylemekten kendimi alamıyacağım.

    Evet!... Cumuhuriyet gazetesini iki kez bombalayan, fakat yeteri kadar toplumun ayağa kalkmadığını gören ana merkez, bu kez bu kez bu melun saldırıyı tertiplemiştir düşüncesi aklıma gelen ilk olasılıklardan biridir.

    Daha birçok olasılıklar irdelenmeyi bekliyor, irdelenecektir, irdeleyeceğim de...

    Tüm olasılıklar hep karşıma DEMOKRASİDEN ÖDÜN, KATI LAİKLİK, LAİK ORTAMA UYGUN DİNİ DEĞERLERE SAHİP İNSANLARA ZARAR VERME, KÜRESEL GÜCE VE KÜRESEL GÜCÜN YEREL UZANTILARININ EKMEĞİNE YAĞ SÜRME ve daha niceleri...

    Olay basit değildir. Varsayalım cinayet Bireysel de olsa ana merkez bu ortamı bir şekilde kendi yararına değerlendirecektir.

    TEPKİLERİMİZİ SAPLA SAMANI KARIŞTIRMADAN, ÖDÜN VERMEDEN AZALTMADAN KOYALIM AMA ANA MERKEZİN İSTEDİĞİ GİBİ OLMASIN...

  5. #54
    Kayıt Tarihi
    Apr 2004
    Nerede
    Türkiye.
    İletiler
    243
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Evet merhuma Allah'tan rahmet dilerim,çok üzücü bir olay...
    Hükümet gerekli çoğunluğa sahip olduğu halde bu konuda oyunu kuralına göre oynamadı,işi uzattıkça uzattı.ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ YAPABİLECEĞİ YERDE İNSANLARI BOŞU BOŞUNA GERDİLER.En sonunda da bir eşkiya,dünyanın en asil mesleğini yürüten bir insanı öldürdü.Hükümeti her ne kadar genelde desteklemiş olsam da,bu olayda onların da kısmen sorumluluğu var.

    Ekleyen: 4JJustice*-*17/05/2006*:* 18:27:57
    Azinlik oylariyla (%33) boylesine hassas bir konu da Anayasa degisikligi yapmaya kalkismalari hata olurdu. Kiskirtici demeclerle bugune geldik. Irtica tehlikeli boyutlara ulasti dedi diye Sezer'e yapmadiklarini birakmamislardi. Meger Cumhurbaskani hakliymis.

    Hepimizin basi sagolsun.

  6. #55
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    ADIYAMAN, MERKEZ, Turkey.
    İletiler
    113
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Bu hain saldırıyı kınıyorum memleketim adıyamanda 1992 - 1996 yılları arasında valilik de yapmış olan merhum özbilgine allahtan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum.Alçak saldırıyı yapanın bir avukat olması ise üzüntümü bir kat daha arttırıyor.Ayrıca belki üzüntümüzün tesiriyle de olsa ülkemizin başbakanına katil demeye varacak kadar hakaret etmek de hoş değil.

  7. #56
    Kayıt Tarihi
    Sep 2004
    Nerede
    istanbul.
    İletiler
    230
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Hedef belli süresini dolduran hükümeti devirmek erken seçime zorlamak. bu film habire önümüze geliyor bu ülkede basbakan astık cumhurbaskanini idam ettik. İlk kez olmuyor böyle olaylar beyler.

  8. #57
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Önceki gün Avrasya Tv.de Emin Şirin ve Kasan Önal'ın söyleşisini izledim. Emin Şirin çok ciddi birşey anlattı.
    Cumhuriyet Gazetesine yapılan saldırının ardından gazeteye geldiğinde, bombanın aslında cama atıldığı ancak binada mevcut kalın ve çift camın etkisiyle içeri düşemediği için bahçede patladığını anlattı. Yani asıl hedef Cumhuriyet Gazetesi çalışanları idi. Bu eylem gerçekleşseydi belki de Danıştay saldırısı olmayacak veya daha ileri bir tarihte uygulamaya konacaktı.
    Hedefin Gazete nezdine CUMHURİYET olduğu Cumhuriyet'e karşı bir kalkışmanın varlığı apaçık ortada. Kifayetsiz muhterislerin iktdarsızlığındaki hükumetin, temel kurumlar ve kavramlarla kavga halinde olduğu malum. Ordu ile,Yargı ile, Üniversite ile,Bürokrasi ile kavga halinde bir kabine ve sürekli olarak bu kurum ve kavramların içini boşaltma tağyir, tağşiş ve ilga etme hevesi içinde bir yürütme erki. Gündem sürekli olarak bunlarla meşgul ediliyor ama işsizlik oranındaki artışlar,giderek yoksullaşmalar, çiftçinin düşürüldüğü acıklı durumlar böylece kamufle ediliyor. Görüştükleri kesimler kuyumcular,turizmciler,işadamları,işçiden köylüden onların dertlerinden söz eden yok. Gün, bu zihniyetten kurtuluş günüdür.Ampulü söndürün daha geç olmadan...

  9. #58
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı


    18 Mayıs 2006
    Ahmet HAKAN Hürriyet

    Açık konuşalım

    BİR hafta önceydi...

    Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, büyük yankı uyandıran konuşmasında şu cümleye de yer vermişti:

    "Bir hukuk devletinde yargı kararlarının eleştirilmesi doğaldır."

    Bu yaklaşımdan çıkan "ilke" açık ve nettir:

    Yargı kararları da eleştirilir.

    Ve yargı kararlarını eleştiren herkes, o kararı veren mahkemenin üyelerini, "cezbeye gelmiş manyaklar"a hedef göstermiş sayılmaz.

    O halde hükmümüzü verelim:

    "Falanca da Danıştay kararını eleştirmişti... Demek ki o da hedef gösterdi" diye yapılan yorumlar, "ilke"yle bağdaşmaz.

    Ancak...

    Şu çok önemli nokta da unutulmamalıdır:

    Hukuk devletinde yargı kararlarının eleştirilmesinin doğal olması, eleştirinin her türlüsünün mübah olduğu anlamına gelmez.

    Manşetten yargıç fotoğrafı yayınlayıp, "İşte bu yargıçlar sokakta bile türbanı yasakladı" diye haber yapmak, kim ne derse desin hedef göstermektir.

    Yani...

    "Aklı başında makul eleştiri" ile "Meczupları tahrik eden yayınlar"ı birbirine karıştırmamamız gerekir.

    ***

    Saldırganın kimliği ve bağlantıları konusunda farklı bilgiler geliyor.

    Dün görüştüğüm hükümete yakın önemli bir kaynak şunları söyledi:

    "Failin karanlık güçlerle bağlantılı olduğu saptandı. Bir bağlantısı olduğu kesin. Adam ülkede karışıklık çıkarmayı hedeflemiş tam bir provokatör."

    Bu bilgiyi verdikten sonra da şu ilginç ve önemli yorumu yaptı:

    "Kimin zor durumda kalacağı baştan hesaplanmış bir provokasyonla karşı karşıyayız."

    Peki gerçek bu olsa bile...

    "Hedef gösteren"i "masum" mu kabul edeceğiz?

    Tabi ki hayır!

    Çünkü...

    "Hedef gösteren", en azından böylesi bir provokasyonun hazırlanmasına zemin hazırlamıştır.

    Oynadığı "tehlikeli oyun" ile hem bazı insanların canlarına kastedilmesine yol açmış, hem de bir duyarlılığı paylaşan herkesin töhmet altında kalmasına yol açmıştır.

    ***

    Ama töhmet altında kalanlar da hepten masum sayılmazlar.

    Şimdi eğri oturup doğru konuşalım:

    "Üç-beş gazete fazla satmak" için toplumsal barışa darbe vurmaktan kaçınmayan bu anlayışın sahipleriyle bir hesaplaşma içine girildi mi?

    Bırakın hesaplaşmayı, "Bunlar da bizim yaramaz çocuklarımız" tarzında "bağışlayıcı" ve "kollayıcı" bir yaklaşımla, bu tehlikeli oyuna tolerans gösterilmedi mi?

    Kısacası...

    Kendisinden nefret ettiren bir yayın çizgisini marifet bilen bu anlayışa, vaktinde karşı çıkmazsanız...

    Hatta o yayın çizgisini uçağınızda ağırlar ya da "Severek okuyoruz" falan türünden çiçekler atarsanız...

    Gün gelir...

    O tehlikeli oyunun yol açtığı trajediler ya da provokasyonlar nedeniyle töhmet altında kalıverirsiniz.

    Hatta Deniz Baykal, çıkıp "Bu olayda hükümetin sorumluluğu olduğundan hiç kuşku duymuyorum" deme cüretini bile duyar.

  10. #59
    Kayıt Tarihi
    Oct 2003
    Nerede
    Hatay, Türkiye.
    İletiler
    3.380
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    19 Mayıs 2006
    Ahmet HAKAN hurriyet

    Bir alçağın anatomisi


    DANIŞTAY saldırganı Alparslan Arslan, bir iddiaya göre "yırtıcı", "başına buyruk" ve "girişken"; bir iddiaya göre ise "içe kapalı", "asosyal" ve "psikopat" imiş...

    Komşusunun söylediğine göre, ara sıra içki içermiş.

    Babasına göre ise namazında niyazında, devletine, milletine bağlı bir Türk genci imiş.

    Üniversitedeki arkadaşlarına göre, "Okulda çekiç ve satır kullanarak solcu öğrencilere saldıran popüler bir ülkücü" imiş.

    Hatta okulda "Kürt Apo" diye nam salmışlığı bile söz konusu imiş.

    "Romantik İsyankar"a bilgi veren emekli komutana göre ise.

    "18 yaşında İran#8217;ın Kum kentinde eğitim gören azılı bir Hizbullahçı" imiş...

    Ancak.

    Aynı tarihte hem üniversitede komünist kovalayıp, hem de Kum kentinde öğrenim görme becerisini nasıl gösterdiği konusu meçhul.

    Devam edelim:

    Arabasından şu üç belge çıkmış:

    BİR: Vakit gazetesinin "İşte o hakimler" manşetli nüshası.

    İKİ: Milliyetçi ama MHP ile ihtilafa düşmüş, Türk Solu dergisine yakın "Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği"nden bir kartvizit.

    ÜÇ: "Ulusal Haber"e ait bir kart.

    Apartman yöneticisine göre kira ve aidat borçlarını bile ödeyemeyecek denli maddi sıkıntılar çekiyormuş.

    Ancak olayda kullanılan silah, 7 milyar lira edermiş.

    ***

    Kimine göre "Hizbullah#8217;ın Menzil kanadından"; kimine göre ise "Türk-İslam sentezcisi Nizam-ı Alemci" imiş.

    Babası "Oğlum hipnoz edilmiş olabilir" tezini ileri sürüyormuş.

    En yakın arkadaşı ise "Başörtüsü için silahlı saldırı düzenleyecek biri değildi" yaklaşımını ortaya koyuyormuş.

    Bazı emniyet güçleri, Cumhuriyet Gazetesi#8217;ne bomba atanlarla bir bağlantısı olduğundan söz ederken, bazı istihbarat yetkilileri de Akın Birdal suikastı sanıklarıyla irtibat kurma gayreti içindeymiş.

    Devam edelim:

    Üniversite yıllarında kız arkadaşına bıçak çekmiş, avukatlık yıllarında da aidat borcunu isteyen apartman yöneticisine kafa atmış.

    Bir iddiaya göre stajını Sedat Peker#8217;in avukatının yanında yapmış; doğrulanmamış bir iddiaya göre ise son dönemde Hizbullah sanıklarının davalarına girmeye başlamış.

    İmam hatipte okumamış.

    Ama üç kız kardeşi türbanlıymış.

    Ev arkadaşına göre "Atatürkçü" ve "Aydın" imiş...

    Çalıştığı hukuk bürosu, Orhan Pamuk ve Ermeni Konferansı davalarına şikayetçi müdahil olarak katılmış.

    Babasına göre ABD#8217;nin Irak#8217;ta yaptıkları psikolojisini bozmuş.

    Arkadaşına göre, eyleme giderken cebindeki 20-25 YTL#8217;yi "Dilencilere verilsin" diye bırakmış.

    Komplo teorisi kitaplarına acayip meraklıymış.

    Bir iddiaya göre ise Güneydoğu#8217;daki Kutlu Doğum mitinglerinde görülmüş.

    ***

    İşte size memleket karıştıran bir "alçak"ın, emniyet, yakın arkadaş çevresi, istihbarat, okul arkadaşları, komşular perspektifinden çizilmiş, karmakarışık kimliği.

    Bu "alçak".

    Eğer hepimizi "keriz" yerine koymayı hedefleyen ve gaza gelmemizi sağlamaya çalışan "haince bir plan"ın maşası ise.

    Yapmamız gereken şudur:

    Oyuna gelmemek.

    Yani.

    Heyecana kapılıp mantığın savuşmasına izin vermemeliyiz.

    Ellerini ovuşturup "Bu ne ki? Daha çok kan akacak" diyenlerin istedikleri ortamın yaratılmasına katkıda bulunmamalıyız.

    Ancak...

    Unutmamalıyız ki, "Oyuna gelmemek", şu çok önemli iki sorunun peşinden koşmayı ihmal etmemizi gerektirmez:

    BİR: "Radikal İslamcı türbancı terörist" taklidi yapan bu adam, alçakça planını uygulamak için hangi iklimden yararlandı?

    İKİ: Provokatörler için elverişli bu "kırılgan iklimi" kimler yarattı?

    Yani...

    Bir yandan...

    Bu saldırganın "kimlerin maşası" olduğunun ortaya çıkarılmasını talep etmeliyiz.

    Bir yandan da...

    Özellikle "din, iman, türban" gibi meselelerde, "tehlikeli oyunlar" oynayan ve provokatörler için en elverişli iklimi yaratanlarla.

    Yani...

    Hedef göstericiler, kışkırtıcılar, cepheleştiriciler, düşmanlık tohumu ekenlerle sonuna kadar mücadele etmeliyiz.

    Var mısınız?


  11. #60
    Kayıt Tarihi
    Apr 2005
    Nerede
    Salihli/Manisa
    İletiler
    7.141
    Dilekçeler Sözleşmeler
    0
    Dosya Yükleme
    0

    Tanımlı

    Tepki partisi sokağa çıktı !

    "Tepki partisi" adlı bir koalisyon dün Ankara caddelerini doldurdu. Lideri, partisi, merkezi, programı, tüzüğü yoktu. Ama kendisini var eden yapıtaşlarına dokundurmama kararlılığı ve dokunmaya kalkışanlara yönelik öfkesi vardı.
    Ve kalabalıktı...
    Uğur Mumcu'nun cenazesinden bu yana görülen en büyük kalabalık... Mumcu'nun aksine bu kez yürüyenlerin çoğu şehidin adını düne kadar duymamıştı bile...
    Vurulan bir simgeydi. O simge için yürüyorlardı. 28 Şubat'taki gibi önceden hazırlanmış pankartlar, klişe sloganlar, bindirilmiş kıtalar da yoktu.
    "Ordu göreve" diyen de çıkmadı. "Herkes görev başında" gibiydi. Evinin duvarından Atatürk posterini koparan, bir kartona tepkisini karalayan kopup gelmişti.
    Kalpaklılar türbanlılarla, cübbeliler tulumlularla, üniformalılar önlüklülerle yan yana yürüdü. Polis hoşgörülü, asker anlayışlı, yollar açıktı.
    "Sessiz çoğunluk" diye bilinen kitle, Ankara'da bir tetikçinin tetiklemesiyle ses verdi ve "Yeter" dedi.

    Buruk bir yaş günü
    Dün sabahtan akşama kadar adım adım izledim o kitleyi...
    Anıtkabir'i hiç böyle görmemiştim. O sessiz törenlerin mozolesi önünde "Mollalar İran'a" diye heyecanla slogan atılıyor, ilkokul öğrencileri elde bayrak 10. Yıl Marşı söylüyor, gaziler istiklal madalyaları, yaşlı teyzeler 1930 model şapkalarıyla yürüyordu. Temizlik işçileri, okul kırmış lise, üniversite öğrencileri, cübbeli hukukçuların peşindeydi.
    Tören bittikten sonra Büyükşehir Belediyesi Hanımlar Lokali üyeleri kucağında çocuklarıyla geldi Anıtkabir'e... Çoğu türbanlıydı.
    İçlerinden biri, "'Saldırıyı lanetliyoruz' diye yürüyemeyeceğimizi yazmışsınız bugün" dedi sitem ederek... Yürüyorlardı işte ve saldırıyı lanetliyorlardı. Adını vermekten kaçınan pembe türbanlı kadın ise yaşananların türbanla ilgisinin olmadığını, kendilerinin de herkes kadar bu caniliği kınadığını söyledi.

    "Bakma, baktıkça..."
    Sonra dalga dalga Danıştay'ın önüne taşındı kitleler... Öfke giderek büyüdü. Kalabalık Kızılay meydanındaki "Sola dönülmez" levhasından sola döndü inadına; Kocatepe Camii'ne yürüdü.
    Atatürk resmiyle yürüyen bir kadın, mitingi kaldırımdan izleyenlere "Bakma, baktıkça sıra sana gelecek" diye bağırdıkça birer ikişer yürüyüşe katıldı kaldırımdakiler...
    Kocatepe'den bakıldığında Mithatpaşa, taşkın bir ırmağı andırıyordu. Bu taşkınlık camide AKP'lileri hedef aldı. Bir ara Cemil Çiçek'le yan yana düştük. Yurttaşların Çiçek'e neredeyse kol mesafesinden "Ne yüzle geldin buraya" diye haykırışına ve korumaların Çiçek'i telaşla oradan kaçırışına tanık oldum.

    Son kale
    Kadınlar tepki yüklü çığlıklarla başı çekiyorlardı.
    İyi giyimli bir kadın, cenazeye sivil giysiyle gelmiş bir yarbaya, "Bütün kalelerimiz düştü. Son kale için uğraşıyorlar" diye dert yanıyordu. Bir başkası, elindeki Atatürk fotoğrafını Belediye Başkanı Melih Gökçek'in başının üstünde sallıyordu. Erkan Mumcu, başına sarkıtılan bir bayrağı "Ver ben sallayayım" diye çekiştiriyordu.
    Yaşlı bir adam cenaze başında "Gençliğe Hitabe"yi ezberden okuyordu. Zaman zaman linç korkusu yaratan bu yoğun tepkiler neyse ki şiddete dönüşmedi. Cenaze namazı başlayınca herkes saygıyla sustu. Az önce "Türkiye laiktir, laik kalacak" diye haykıran eller, fatiha okunurken semaya döndü.
    İsimsiz, lidersiz, örgütsüz, sessiz bir tepki partisi bir anda kendiliğinden buluşmuş ve sustu sanılırken gürül gürül konuşmuştu.

    Can DÜNDAR
    Milliyet

+ Konuyu Yanıtla
6 / 17 Sayfa İlkİlk 12345678910111213141516 ... SonSon

Bu sayfada bulunan kavramlar:

Benzer Konular :

  1. Danıştay'a hain saldırı!
    BU GÜN DANIŞTAY 2. DAİRESİ BAŞKAN VE ÜYELERİ TOPLANTI HALİNDE İKEN MAALESEF AMA MAALESEF BİR MESLEKTAŞIMIZ AVUKATIN SİLAHLI SALDIRISI SONUCUNDA 2'Sİ...
    Yazan: Av.Fırat Bayındır Forum: Hukuki Görüş ve Yorum
    Yanıt: 17
    Son İleti: 10-08-2010, 21:34:57
  2. ATATÜRK'e Yapılan Çirkin Saldırı Hakkında
    Değerli üyelerimiz, Son 2 gündür sitemizde, bir şahıs/grup tarafından Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e karşı çirkin saldırılar...
    Yazan: Yönetim Forum: Site Yönetiminden Duyurular
    Yanıt: 0
    Son İleti: 01-04-2008, 18:33:42
  3. Mail ve cep telefonuma yapılan saldırı
    Merhaba, Bir süredir internet üzerinden maillerime ve cep telefonlarıma farklı kişilerden saldırı vardı. Bunların tespit edilmesi için Beyoğlu...
    Yazan: aynem2001 Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 04-03-2008, 07:46:47
  4. Siteme yapılan saldırı
    Merhabalar, sitenize arama motoru üzerinden ulaştım. Öncelikle böyle bir platform hazırlamış olduğunuz için sonsuz teşekkürlerimi size iletirim. ...
    Yazan: judaicus Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 2
    Son İleti: 19-01-2007, 21:29:22
  5. Mail ile yapılan saldırı
    Selam, Şahsımla ilgili 8 yıl önce geçen konu ve iddialar, yeniymiş gibi mail adresleri kullanılarak yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu...
    Yazan: rica Forum: Bilişim Hukuku
    Yanıt: 1
    Son İleti: 26-09-2005, 14:44:31

Yetkileriniz

  • Yeni konu açma yetkiniz yok
  • Konuya cevap verme yetkiniz yok
  • Dosya ekleme yetkisi yok
  • İleti düzenleme yetkisi yok
  •  


2022 tarihli Hukuk Blog |  Arabulucu |  Hukuk Kitapları |  Alman Hukuku |  Özel Güvenlik AŞ. |  İş İlanları |  Ankahukuk |  Psikolog |  Site Ekleme |  Sihirli Kadın |  Sağlık |  Satılık Düşecek Domainler |  Bayefendi |  Afternic Alanadı satış (Domain alımı) | 

™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor?
Hukuki.Net’in Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır.
♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir?
Hukuki.Net olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server (sanal sunucu), Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management (içerik yönetimi) büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır.
Hangi Diller kullanılıyor?
Anadil: 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme: Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. (Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir.
Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir?
👨‍💻 Feyz Pazarbaşı & Istemihan Mehmet Pazarbasi[İstanbul] vd.
® Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor?
Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak (Re'sen) yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. Reklam yayıncıları: ads.txt dosyası.
‼️ İtirazi kayıt (çekince) hususları nelerdir?
Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz.
📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede, muhatap kimdir?
☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur.
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.