Merhaba,

Erişim Engelleme Kararlarıyla ilgili olarak bir noktaya değinmek istedim.

Bilindiği üzere, ilgili kararlar adli mercilerce ya da TİB tarafından verilmekte ve engelleme bildiririmlerinde çoğu zaman kararı alan merci, karar-esas sayısı ve tarihi konusunda bir bilgi verilmemektedir. (Örn.: Ulaşmaya çalıştığınız internet sitesi Mahkeme/Savcılık kararı ile erişime engellenmiştir) Kararla ilgili kendilerine tebligat yapılmayan içerik sağlayıcılar, erişim engelleme kararını kaldırmak için nereye başvuracaklarını bilememekte ve hukuka aykırılık unsurunu barındıran içeriği kaldırsalar bile faaliyetlerini engellenen alanadı üzerinde devam edemeyecek hale gelmektedir.

Ayrıca, ilgili yasa hükümlerinde alan adlarının belirli zaman aralıkları için tahsis edildiği ve el değiştirebileceği gerçeği de görmezden gelinmiştir. Buna göre, örneğin erişimi engellenen bir alan adı tahsis süresi bittikten sonra (drop) bir başka gerçek ya da tüzel kişi tarafından kayıt edilmekte (register) ve fakat erişim engelleme kararları yeni kayıttan (register) sonra dahi devam etmektedir. Sonuç itibariyle alan adının geçmişinden haberdar olamayacak olan ve olmayan yeni sahip (owner) maddi zarara uğramaktadır. Bir benzetmeyle bu, içerisinde cinayet işlenen bir evin kiraya verilebilmesi ama evin kullanımının hukuk tarafından engellenmesi gibidir. Eğer müsadere kurumuyla bir açıklama getirilmeye çalışılırsa, bu durumda suça konu olan alanadının (domain) yeniden kayıt (register) edilmesinin engellenmesi -ki uluslarası hukuk gereği mümkün değildir- yahu engelleme kararı veren merci tarafından sonsuza kadar kayıt edilmesi (register) ihtimallerinin var olması gerekir.

Sonuç olarak, ilgili düzenleme nereden tutulursa tutulsun elde kalmakta; ilgili alanadının yeni sahibini uğrattığı maddi zarar bir yana her şeyden önce "Suçun ve cezanın şahsiliği" ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.