'Karz-ı Hasen' İbaresi ile İcra Takibi ?

[Eyylül]

Merhaba,

2006 senesinde eşimle birlikte eşyalarımızı yenilemek istediğimizde
babama söyledik. Babamda kendi eşyalarını yenilemek istediğini
henüz 3 - 4 senelik olan eşyalarımızı alarak tahmini parasını bize vereceğini söyledi.
Kendi ev eşyalarımızı babama vererek bir miktar para aldık. O para ile de eşyalarımızın bir kısmını yeniledik.

Babam bize para verirken eşime bir kağıt imzalattı;


Kemal Toprak'tan 1000 $ aldım (karz-ı hasen olarak)

yazarak imzalattı.
(isim ve rakam farazidir)

Şimdi aramızda geçen başka sebeplerden dolayı babam bu kağıt ile
icra takibi başlattı.
İtiraz ettik takip durdu.

Babam tekrar itiraz dilekçesi yazarak icra istemini tekrarlamış.

Karz-ı hasen ibaresi hukuken neyi temsil eder. Nasıl yol izleyeyim ben şimdi? Yardımcı olur musunuz ?

[abdulalim]

faizsiz verilen borç demek ilamsız takipta bulunara alacağın tahsil yoluna gitmiştir

[Eyylül]

Biz bu paranın bir kısmını ödedik.

Fakat ödediğimize dair herhangi bir yazı düzenlemedik.

Hukuken babamın imzalattığı kağıt ne derece geçerlidir? İşleme tabi tutulup icra işlemi başlar mı?

[cagjackal]

Karzı hasen bildiğim kadarıyla Osmanlıda hatta İslamiyette "Allah için borç vermek" anlamında bir terim. Bu terimin günümüz Borçlar Kanunu veyahut İcra İflas Kanununda yeri olduğuna hiç rastlamadım. Fakat icra dairesi takip başlattığına göre bence karzı hasen teriminden dolayı değil de aldığınız parayı borç olarak değerlendirip işlem yapmış. İtiraz ederek takibi durdurduğunuza göre demek ki belge yeterli bir belge değil. Tabi bir kısmını öderken kağıt almamanız da sizin yaptığınız bir hata

[Eyylül]

Eşimin borç iadesi yaptığına annem, erkek kardeşim ve ben birebir tanığız. Aile bağı olmasından dolayı tanıklık geçerli olur mu?

Dörtte bir teksir kağıdına; Şu kişiden şu kadar aldım (karz-ı hasen olarak) yazısına imza atmış olmak
icra takibi başlatır mı?
Sonrasında yasal faiz, avukat masrafı v.s. ile bizi mağdur eder mi ?

..
Yüzeysel olarak konu şu;
babamın ruhsal problemleri var. Kendisini öldüreceğimizi düşünüp iki üç sene evvel bizleri bırakıp kaçtı. 28 yaşında şizofreni hastası olan erkek kardeşim ve üniversite 3.sınıfa giden erkek kardeşimi benim evime gönderdi. Eşim, 10 senedir babamın boşayıp hiçbir maddi destek sağlamayıp sokağa attığı anneme bakıyor. 2 , 3 senedirde hasta olan kardeşime bakıyor. Ayrıyeten üniversite okuyan kardeşime yardım etmeye çalışıyor.

Bunun üzerine özürlü kardeşime devletten "evde bakım maaşı" ve "2012 özürlü aylığı" almak için başvurdum. Fakat babamın maaşının yüksekliği sebebiyle (üç ayda bir 10.000 tl küsür) devlet maaş bağlamadı. Babama özürlü evladına bakmadığı için nafaka talebinde bulunmamızı söylediler.
Adli yardım bürosu avukat ataması ile babama nafaka davası açtım. Ara karar da 350 tl bağlandı. Bir ay gibi sonra da ikinci duruşmamız görülecek.

Babam para ödemek istemediği için bu yollarla bizi bir şekilde yıldırmak istiyor.

Genel hatları ile durum bu : (