Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Çocukla Kişisel İlişki Kurulması
TUNA2002 EŞİMLE BEN YAKLAŞIK BİR HAFTA ÖNCE SICAK BİR TARTIŞMA YAŞADIK. BU TARTIŞMA SONUCU (ÇOCUĞUN PSİKOLOJİSİ HK.) EŞİM BENDEN HABERSİZ,SESİMİ CEP TELEFONUNA KAYDETMİŞ VE BUNU AİLESİNE DİNLETİP BENİM HAKKIMDA YARGIYA VARMIŞLAR (BU ARADA EŞİM BU TARTIŞMADAN SONRA ÇOCUĞUMUZU ALIP EVİ TERK EDİYOR) NİHAYETİNDE, BENDEN BOŞANMAK İSTİYOR. BEN TARAFTAR DEĞİLİM FAKAT, TELEFONLA DİNLEDİKLERİNDEN YOLA ÇIKARAK , SÖZLÜ SALDIRILARA VE HAKARETLERE MARUZ KALDIM. ÇOCUĞUMU GÖSTERMEMEYE DİRETİYORLAR. BOŞANMA DAVASI AÇMAM GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYORLAR. SONUÇ:BEN BU SÜRECE KARŞI GELİRSEM (YANİ DAVA AÇMAZSAM), BU KARAR HAYATA GEÇEBİLİRMİ? LÜTFEN EN KISA SÜREDE DÖNEBİLİRSENİZ ONA GÖRE GARDIMI ALICAĞIM. ÇÜNKÜ ÇOCUĞUM VE PSİKOLOJİSİ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ! AİLENİN KUTSALLIĞINA VE DAĞILMAMASINA CANI GÖNÜLDEN İNANAN BİRİSİ OLARAK, BUNLARA KATLANABİLİRİM.
N. Güneri DOĞANÇAY sevgili kardeşim Artık şuna iyice inandım ki sadece biz erkekler "Ailenin Kutsallığına" inanıyoruz. Anladığım kadarıyla eşiniz ailesinin cesaretlendirmelerinden de etkilenmiş, benim ikinci kadının bana dediği gibi sizinle işi bitmiş ki, kanunlara da son derece güveniyor ki (ben de kadın olsam gözü kapalı güvenirdim-hele hele çocuklu isem!) sizden boşanma kararı alabilmiş. Bu zamanda, bu kanunlarla Medeni Kanunda yazan "Aile Toplumun Temelidir" maddesi de anlamsız kalmış, gereksiz bir madde olarak yer almaktadır. Ne yazık ki o çok "Medeni" kanun topluma ayak uyduramamış ya da biz toplumdan geri kalmışız yahu! Boşuna okumuşuz. Peki bizi niye böyle yetiştirdiler ki ! ... Sevgiler NGD
N. Güneri DOĞANÇAY .... HA BİR DE ŞU VAR, ÖNEMLİ BİR ORTAK NOKTAMIZ Kİ: .. BOŞANMA AŞAMASINDA BENİM DE KARIM VE AİLESİ BENDEN HABERSİZ DAHA İKİNCİ GÜNDEN BAŞLAYARAK BANA ETTİKLERİ KÜFÜR VE HAKARETLERLE BENİ HİDDETLENDİRİP BENİM DE ONLARA AYNEN VERDĞİM CEVAPLARI KAYDA ALMAYA BAŞLAMIŞLARDI. BU BİR ÇEŞİT ORGANİZE İŞ OLMUŞ ARTIK! ... BANA ÖZELLİKLE 55 YAŞ. ANNESİ SÜREKLİ OLARAK KÜFÜR VE BİR ERKEKTEN BİLE DUYULMAYCAK KÜFÜRLER EDİYORDU. DİKKAT EDİN: EŞİM DİREKT HAKARET ETMİYOR DU. ÇÜNKÜ EĞER EŞİM DİREKT HAKARET EDERSE KUSURLU OLUR İMİŞ. ANNESİNİN VE AİLESİNİN HAKARETLERİ SAYILMAZZMIIIŞŞ! BUNU SONRADAN ÖĞRENDİK TABİİİ.. SVG
Aslı Yurtlu Sayın N. Güneri Bey; Kanaatimce söylediklerinize katılmak mümkün değil. Zira yeni Medeni Kanunumuz aile ve kadının toplum içinde korunabilmesi için son derece yeterli ve yerinde bir kanun. Eşinizin ailesinin size hakaret etmesi sizin de onlara hakaret etmenizi gerektirmes ki bu da sizin suçsuzluğunuz anlamına gelmez. Madem böyle bir hakarete mağruz kaldınız, unutmayın ki kanunlarımız sizi de koruyor. Hakaret yüzünden manevi tazminat davası açarak pekala hakkınızı arayabilirsiniz. YAnılıyormuyum? "Bu zamanda, bu kanunlarla Medeni Kanunda yazan "Aile Toplumun Temelidir" maddesi de anlamsız kalmış, gereksiz bir madde olarak yer almaktadır. Ne yazık ki o çok "Medeni" kanun topluma ayak uyduramamış ya da biz toplumdan geri kalmışız yahu! Boşuna okumuşuz. Peki bizi niye böyle yetiştirdiler ki ! ... " demişsiniz. Ne medeni kanun topluma ayak uyduramamış durumda ne de siz toplumdan geri kalmış durumdasınız. Bence, insanların aileye, onun kutsallığına verdiği değer azalmış. Yoka kişilerin yürütmek istemedikleri evlilik birliği için Medeni Kanun ne yapsın söylermisiniz..SAYGILARIMLA...
N. Güneri DOĞANÇAY ASLI HANIM SİZ YİNE DE OLAYA KADIN GÖZLÜĞÜ İLE BAKIYORSUNUZ. FARKINDAMISINIZ BURADA BENZER KONULARDAN ŞİKAYETÇİ NE KADAR ÇOK ERKEK VAR. BİZ ERKEK OLARAK ŞU MEDENİ KANUN GÖZÜNDE BİR ANLAM İFADE ETMİYORUZ Kİ; KADIN İSTEDİĞİ ZAMAN ÇEKİP GİDEBİLİYOR VE ŞU MEŞHUR "ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK" BAHANESİNE SIĞINABİLİYOR. BENİM MAİLİME BİR GÖZ ATINIZ. BURADA VCE BEMZER OLAYLARDA BİR PLAN VARDIR. KANUN BUNU GÖRMEZDEN GELİYOR. AİLE KAVRAMI O KUTSALLIĞI HİÇE SAYILIYOR. NEDEN BİZ ERKEK OLARAK "KADININ BORCUNU" ÖDÜYORUZ. NDEN BİZİM EVİMİZE HACİZ GELİYOR. NEDEN BİZ BOŞANMAYI KADIN İSTEDİĞİ HALDE HEP NAFAKA ÖDEYEN TARAF OLUYORUZ . BUNLARI OBJEKTİF OLARAK DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ. SİZ KANUNLARIN SİE TANIDIĞI LÜTUFLAR İÇİNDE RAHATLIKLA KONUŞABİLİYORSUNUZ. MAHKMEDE EL KOL HAREKETLERİ DE YAPABİŞLİYORSUNUZ. BUNLAR MI KADINLARI YÜCELTİYOR. EV KAVRAMINA , AİLE KAVRAMINA EN BAŞTA SAHİPO ÇIKMASI GEREKEN TARAF DEVLETİN KANUNLARI OLMASI GEREKMEZMİ, KADIN OLMASI GEREKMEZ Mİ... DÜŞÜNÜNÜZ.
necil Sayın Tuna, Yazdıklarınızı okuyunca bundan 7-8 yıl önceki kendi durumum ve boşanana kadar çektiğim sıkıntılar geldi. Benim yaptığım hataları yapmak üzere olduğunuzu görüyorum ve size insaniyet namına şu aşağıdaki uyarıları yapmak zorunda hissediyorum kendimi. (1) Boşanma zamanı geldiğini düşünen kadın (pardon taraf, cinsiyeti ne olursa olsun) asla bu niyetini bağıra çağıra ifade edip harekete geçmeden oturmaz. Eğer hem konuşup hem oturuyorsa, boşanmak istiyor ama henüz boşanmaya hazır değil demektir. (2) Eğer bir taraf boşanmaya niyetlendiyse, en azından bunu ifade ediyorsa o evlilikten artık hayır gelmez. En kısa zamanda boşanılmalıdır. a) Çocuğa yazıktır. b) Eşlere de yazıktır. Hayata bir kez geliyoruz. Böyle bir evliliği çekmeye gerek yoktur. (3) "Çocuğun psikolojisi", anlaşamayan ve evliliği suni tenefüsle sürdüren anne-babanın yanında daha çok bozulur. (4) Çocuğunuza karşı olan zaafınızı eğer anneye belli ederseniz yandınız. Sonuçlar şunlardır: 4-1) Boşanmanız çok zor olur 4-2) Eski eşinize yüksek nafakalar ödemek zorunda kalırsınız 4-3) Eski eşinize yüksek tazminatlar ödemek zorunda kalırsınız 4-4) Velayet anneye verilir ve siz çocuğunuzu istediğiniz zaman göremezsiniz. Bu zaafınız sizden daha fazla para sızdırmak için kullanılır. Siz yine de çocuğunuzu göremezsiniz. Yapılacak TEK ŞEY vardır ama her erkek bunu yapamaz. Kesinlikle tek ama tek şey vardır. UMURSAMAMAK! Evet, UMURSAMAMAK ve "elinden geleni ardına koyma" demek. Buna annesinin önünde "çocuğunuzu umursamamak" da dahildir. Dediğim gibi her baba bunu yapamaz. (Ben de yapamadım.) Yapamadığı için de yukarıdaki 4-1, 4-2, 4-3 ve 4-4'e mahkum olur. Oysa yapabilen babalar hem çabuk boşanır, hem fazla maddi kayba uğramaz, hem de çocuğunu istediği kadar görebilir. İnanılmaz gibi geliyor değil mi? Belki, ama gerçek bu sayın Tuna. Size yemin ediyorum ki gerçek budur. Allah sabır versin size.
Aslı Yurtlu Sayın N. Güneri; Öncelikle şunu söylemek isterimki yazdıklarınıza gerçekten anlam vermek çok güç. Herşeyden önce Kanunların hiçbir maddesinde boşanmak isteyen taraf nafaka alamaz diye bir ifade yok. Hakım Tarafından kim haksız görülüyorsa ve karşı taraf boşanma sonrasında mağdur duruma düşecekse hakim haksız olan tarafı nafakaya mahkum eder. Yani sonuç olarak eşinizde size nafaka ödemek durumunda kalabilirdi. İkincisi ise kimsenin mahkemelerde el kol hareketleri yapması kabul edilir bir şey değildir. Öyle bir ifade kullanmışsınız ki, sanki kadınlar ne yaparlarsa yapsınlar onlara cezai yaptırım uygulanmaz gibi bir sonuç çıkıyor. Son olarak şunu söylemek istiyorum. İlk iletimdede şimdide bir bayan gibi değil de bir hukuk öğrencisi gibi düşünerek yazıyorum. Yani şahsi fikrimi değil kanunlardakini yazıyorum. SAYGILARIMLA..
TUNA2002 Necli beye cevap: Zannediyorum kendimi yanlış ifade ettim. Çünkü henüz boşanmadım o aşamadayım (yani eski eşim değil!), umursamamak kelimesinide çocuğuma olan sevgim ve de aile bağına olan inancımdan ileri geliyor. Bu çocuğu umursamamak anlamına gelmez. Ben sadece kısır döngüye varan bir tartışma ortamı değil, sadece çözüm (birliktelik adına gerek hukuki gerekse, tecrübelerinden faydalanabileceğim fikirler) rica ediyorum. Saygılarımla, İlginizden ötürü herkese teşekkür ederim.
Av.Mine Uzun Boşanmayı düşünmüyorsanız; dava açmak zorunda değilsiniz. Fakat çocuğunuzu görebilmek için Aile Mahkemesi'nden ihtiyati tedbir talebinde bulunarak halihazırdaki durumunuzu anlatıp çocuğunuzla kişisel ilişki kurulması için karar alabilirsiniz. Ya da eşiniz size karşı boşanma davası açarsa; bu davada da çocuğunuzla kişisel ilişki kurulması talebinde bulunabilirsiniz.
cognis İkili ilişkilerde "sıcak gelişmeler"in yeri yoktur aslında. Sıcak gelişmelere zemin hazırlanan soğuk savaşlar vardır. Bu soğuk rüzgarların estiği dönemler ise sevgi, saygı ve güvenilirliği siler süpürür. Siz "sıcak gelişme"ye odaklanarak sorununuzu çözemezsiniz. Hukuki alanda zaten gerekli cevapları aldınız. Benim yanıtım alternatifleriniz üzerine. Ya hukuki süreci başlatacaksınız. Ya da "Sizinle hayat ortaklığını kabul etmiş" ve bu ortaklığın ömür boyu süreceğini düşünerek, bu süreçte ise sizin sevgi ve saygınızında devam edeceğini umarak, hatta bu konu da size güvenerek bir çocuk dünyaya getirmiş olan eşinizin bugün size bu şekilde davranmasının sebebini bence bulmanız gerekir. Evliliğinizi yıprattığınız hususları tespit etmelisiniz. Eşinizin sizden kopmasına zemin hazırlamış olan eylemlerinizi, söylemlerinizi bir düşünün. Tartışma anında anlaşılıyor ki rencide edici sözler söylediniz. Kaldı ki bunu ilk defa söylemediniz ki eşiniz sizin söylemlerinizi tahmin ederek kayda alacak kadar hazırlıklı idi. Sıcak gelişmenizde görünen o ki siz eşinizi çok fazla incitmişsiniz. Ayrılmak istemiyor iseniz, bir zamanlar sahip olduğunuz sevgi, SAYGI ve inandırıcılığınızı tekrar eşiniz nezdinde kazanmalısınız.
TUNA2002 SN.congis bu konuyla alakalı, geçmiş dönemde yaşadığım çalkantıları inkar etmiyorum zaten gerekli özeleştiriyi kendi adıma yaptım ve sarfettiklerimle ilgili özürde diledim, asıl önemli olan husus şudur; Aynı hassasiyet eşim tarafından gösterilmiyor (yani özeleştiri yapmıyor) , çünkü kişisel olarak karakteri; onun beklentileri doğrultusunda gelişen ilişkiler ve beklentilerinin karşılanıp karşılanmadığıdır. Asla hata yapmaz, eleştiri kaldıramaz ve bu doğrultuda sürekli infial halinde.. Bu konuyu sizlere aksettirirken duygusal varyasyonlardan, hatalarımdan ve bunlardan ders alıp almadığımdan bahsetmiyorum, bahis konusu bu evliliği nasıl tekrar su yüzüne çıkartabilirim? Çünkü her zaman bu gibi durumlarda çaba sarfeden hatalı olmayabilir. Bunlara katlanabilrim derken bundan bahsediyorum.
TUNA2002 herkese teşekkür ederim. Bu konuyu bir daha devam ettirmeyeceğim. Çünkü eşim ve aile meclisi kesin bir dille bana boşanma konusunun dönüşü olmayacağını belirttiler. Hali hazırda bu konuyla alakalı girişimlerim yetersiz kaldı. Bir aile daha emekleme safhasında (6yıl) parçalandı. Allah bu konuda bana karşı eşimi kışkırtan ve dolduranların yaşantılarını içinden çıkılmaz sorunlarla devam ettirmesini, hayatlarının son dönemlerinde yalnız kalmalarını nasip etsin! Artık kendi hukuki savaşımı kendim vereceğim.
Aslı Yurtlu Sayın Tuna; İÇinde bulunduğunuz durum gerçekten zor.. Size hukuk mücadelesinde başarılar.. Eminimki adalet haklı olanla olacaktır. SAYGILARIMLA..
TUNA2002 TELEFONLA YAPILAN HAKARET DOLU SÖZLER VE ARGO KELİMELER DAVA KONUSU OLABİLİRMİ. EĞER DAVA AÇILABİLİRSE İZLENİLEN YOL NE OLMALIDIR! BU SORUMU YANITLARSANIZ SEVİNİRİM.
necil Sayın Tuna, 26 Ocak'ta size "Değişmez Prensipler" başlıklı bir yazı yazdım. Ertesi sabah bana verdiğiniz cevapta "kısır döngüye varan bir tartışma ortamı istemiyorum" dediniz. Ben de zaten size bunun formülünü vermiştim. Beni anlamadığınızı gördüğüm için sessiz kaldım. Aynı gün akşam "eşim ve aile meclisi kesin bir dille bana boşanma konusunun dönüşü olmayacağını belirttiler." diye yazdınız. Yavaş yavaş benim yazdığım değişmez prensiplerin ve tavsiyenin sizin hayatınız için de ne kadar yerinde olduğunu göreceksiniz. Ben beklerim. Vaktim bol. Önemli olan sizin bunları bir an önce hayata geçirebilmeniz. Allah sabır ve kuvvet versin size ve tüm benzer durumdaki babalara.
TUNA2002 SON OLARAK BU DURUMLA ALAKALI BİR NOT EKLEDİM, RİCA ETSEM BU KONUDA TECRÜBE SAHİBİ VEYA UZMAN BİRİSİ YARDIMCI OLABİLİRMİ? İŞ NİHAYETE ERDİĞİNDE ONLAR AÇISINDAN, BANA TELEFONLA YAPILAN HAKARETLERİ( ONLARIN YANINA KAR KALMAMASI İÇİN ) NASIL DAVA KONUSU EDEBİLİRİM. YANİ HAKARET DAVASI İŞLEYİŞİ VE SONUÇLARI NE OLUR .
Av.Dilek Kuzulu Yüksel Sayın TUNA2002, İlk olarak yaşadıklarınızdan dolayı hukuki mücadelenizden vazgeçmemenizi tavsiye ederim. Haklı iseniz ve haklı olduğunuzu ispat edebilecek durumda iseniz, adalet sizden yana olacaktır. Telefonda maruz kaldığınız hakaretlerden dolayı Savcılığa şikayette bulunabilirsiniz, ancak iddialarınızı ispat edemezseniz dava açılmayacak, açılsa dahi şüpheli kuvvetle muhtemel beraat edecektir. Telefonda verilen rahatsızlıklar süreklilik arz ediyorsa, Savcılığa müracaat ederek şikayette bulunabilir ve de telefonlarınızın dinlenmesini talep edebilirsiniz. Ancak,bu şekilde daha önce maruz kaldığınız hakaretleri ispat edemezsiniz, zira telefonlarınız talepten itibaren dinlenmeye alınacaktır.
TUNA2002 AVUKAT HANIM İLETİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. ARGO KELİMELER OLMASINA RAĞMEN NEDEN BERAAT EDER. BU KONUYU BİRAZ AÇABİLİRMİSİNİZ. AYRICA AYRILMAYA KARAR VERDİĞİ GÜN SESİMİN BENİM HABERİM OLMAKSIZIN KAYIT ALTINA ALINIP DİNLETİLMESİ (AİLESİNE) VE AİLE MAHREMİYETİMİZİN AÇIĞA ÇIKMASI BOŞANMA DAVASI SIRASINDA SÖZ KONUSU OLURSA BU DAVANIN SEYRİNİ VE ONUN GELECEĞİNİ NASIL ETKİLER ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM.
Av.Dilek Kuzulu Yüksel Sayın TUNA2002, Bundan önceki iletimde, iddialarınızı ispat edemezseniz beraat edeceğini belirtmiştim. Hukukta ispat meselesi son derece önemlidir, herkes her şeyi iddia edebilir ancak asıl olan bu iddiaların ispatlanabilmesidir. Rızanız olmadan kayıt altına alınan konuşmalarınız, hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği için delil olarak değerlendirilmeyecektir. (Ancak bu konuda kesin bir kriter de bulunmamaktadır, doktrinde iddiaların başka şekilde ispatı mümkün değilse, ses kayıtlarının delil olarak değerlendirilebileceğine dair görüşler de bulunmaktadır.) Böyle bir delil sunarlarsa, bu şekilde itirazda bulunabilirsiniz. Hakim, ses kayıtlarını kabul eder ve değerlendirmeye alırsa, kayıtlardaki konuşmalar sizin aleyhinize ise davayı sizin adınıza olumsuz etkileyecektir, değerlendirmeye almaz ise zaten sorun doğmayacaktır.
TUNA2002 GÖRÜYORUM Kİ BU FORUMLARA KATILAN GEREK ZİYARETÇİ GEREKSE ÜYELER, DURUMUN PSİKOLOJİSİ İLE İLGİLİ YORUMLAR YAPIP. HUKUKÇULARDA BİR KAÇ KELAM ETMEKLE YETİNİYOR. TATMİN EDİCİ CEVAPLAR VERMEYİP HEP YÜZEYSEL GEÇİŞTİRİYORLAR. YADA NASİHAT VERMEYE KALKIYORLAR. ZANNEDİYORUM KENDİMİ İFADE EDEMEDİM. BU BEKLEDİĞİM CEVABI ALAMADIĞIMDAN DEĞİL, YORUMLARA BAKANLAR GAYET NET BİR ŞEKİLDE ANLAYABİLİRLER. HAYAT GÖRÜŞLERİ TECRÜBELERLE ŞEKİLLENİR DERLERDİ İNANMAZDIM. YANİ BU FORMLARDA RUH YOK VARSA YOKSA BİR BİLENE DANIŞIN VAR. -BUNU NASIL AKIL EDEMEDİM! DEMEM ÇÜNKÜ BU FORMDAN BEKLEDİĞİMDE HAYATA KARŞI NASIL HAZIRLIKLI OLABİLİRİMİN YANITINI BULABİLMEKTİ. NEDE OLSA BOŞANMAKTA HAYATIN BİR PARÇASI VE SEVMİYORSANIZ AYRILIN DEMEKTE BİR O KADAR KOLAYCILIK VE BASİT BİR KELAM. HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM. NEDEN DİYECEK OLURSANIZ YANITLARINIZ İÇİN ELLERİNİZE SAĞLIK.
Av.Mine Uzun Sayın Tuna, Forumdan nasihat ve bir kaç yüzeysel cevap aldığınızı belirtmişsiniz. Meslektaşlar ve diğer ilgililer sorununuzla ilgilenmesine rağmen tavrınızı anlamak güç; bir bilene danışın tavsiyesini ise neden eleştirdiğinizi anlamak mümkün değil. Sanal ortamda sizin sübjektif olayınız için daha fazla ne yapılabilirdi ki? Siz tatmin olmasanız da; sizin için iki sayfa görüş belirtilmiş. Kısır çekişmeye sebebiyet vermemek için konu kilitlenmiştir.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:15:29