 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
BEN DE KENDİ DAVAMI ASRIN DAVASI SANIYORDUM! |
jasmine1973 |
Öncelikle herkese merhaba ve mutlu bir yıl dileyerek başlayayım. gerşekten de üye olmadan önce biraz gezindim, o kadar ilginç olaylar ve yaşam öyküleri var ki, biraz hayal kırıklığına uğradım (bkz konu başlığı) :) Ama bence benim öyküm de hala yabana atılmayacak ölçüde..
Sevgili arkadaşlar, ilgililer;
21 yaşında, üniversite biter bitmez benden 12 yaş büyük biriyle evlendim. Aile, hayat bakış açısı vb hiç bir şey uymuyordu ve ailemin karşı çıkmasına rağmen - o zaman vakayı hayriye olarak gördüğüm düğün gerçekleşti. Hemen ardından şu anda 11ine basmış olan oğlum dünyaya geldi. Ben bu arada aldığım eğitimin çok altında kapasite gerektiren bir işte çalışmaya başladım. Manevi baskılar, kıskançlık, cinsel istismar, sürekli olarak özgüveni sarsmaya yönelik davranışlar ve karşı tarafın ailesiyle komünal yaşam içerisinde bir 5.5 yıl geçti . Ben bu arada saygın bir üniversiteye hoca olarak geçtim, bu tabii büyük bir kavga sebebi oldu, sanırım bir şekilde gözümün açılmasından korkuluyordu...
Açıldı da nitekim...2000 yılı eylülünde şiddetli geçimsizlik nedenli bir dava açtım ve oğlumun velayeti ile maddi manevi tazminat talebim oldu. Bu arada ailemle yaşamaya başladım. Karşı taraf öncelikle barışmak için çok çaba sarf etti ancak kararımın kesin olduğunu görünce eve baskın yapılıp bütün eşyaların zorla götürülmesi, arabanın alınması gibi beni zora sokacak düşmanca davranışlar gündeme geldi. uzatmayayım, dava 4 yıla yakın sürdükten sonra (bu arada asliye hukuktan aile mahkemesine devrolduk, 2 hakim değişti, karşı tarafın avukatı vefaat etti vs) bin türlü uğursuzluk oldu sonuçta da hakim benim davamı, aramızda husumet olduğuna ilişkin bir kanaat oluşmadığı gerekçesi ile red etti. Ve bu seferde benim 3 yıllık sürem başladı. (Avukatımı davayı ayıralım mal boşanma diye çok defalar uyarmama karşın, maalesef biraz deneyimsizlik kurbanı oldum gibi geliyor bana) Bu arada dava sürecinde ev ve arabaya şerh konulmuştu ve tabii şerh kalkar kalkmaz eşim her ikisini de satmış - oğlumdan öğrendim. Elbette başkasının üzerine yapmıştır. Bu arada dava sürerken almam gereken tedbir nafakalarını da hep biriktirip icra yoluyla aldım.
Sonuç1: Halen 3 yılımın dolmasını bekliyorum. Eşim çocukla son derece sağlıksız bir ilişki geliştiriyor. 4 ay kadar hiç aramıyor sonra haftada bir alıyor (aynı şehirde yaşıyoruz). Davanın red edilmesinden sonra çocuğun doğumgünleri, bayram seyran dahil tek bir kuruş almış değiliz. Bunun dışında hala hakkımda ağza alınmayacak sıfatlar kullanılıyormuş- yine ne yazıkki oğlumdan duyuyorum.
Soru1: Şu anda 3 yılın dolmasını beklemekten başka ne yapılabilir (Mart 2007de 3 yıl doluyor)
Soru2: maddi olarak oğlum için bir şey talep edebilir miyim? Bunlar geriye dönük olarak alınabilir mi?
Soru3: İleride 3 yılın sonunda dava açtığımda tekrar aynı süreç işleyecek mi? Yoksa dava hemen tek celsede bitiyor mu?
Soru4: şu anda bir erkek arkadaşım olsa, bunu belgeleyip ileride velayet için benim alyhime kullanabilir mi?
Son söz: Modern bir hukuk devleti olan güzel ülkemizde, eşlere, medeni kanun yolu ile uygulanan bu şiddeti anlamakta güçlük çekiyorum, ve evli kaldığım süreden çok daha uzun sürmüş olacak olan boşanma çabalarımla geçen yıllarımı kimin tazmin edebileceğini doğrusu merak ediyorum.
Sevgi ve saygılarımla |
ceylink |
MERHABA
1 YAŞINDAN BERİ ANNEMLE YAŞIYORUM VE BABAM BOŞANDIKLARINDA İNGİLTEREYE GİTTİ.BOŞANDIKLARINDA ANNEM 23YAŞINDAYDI.VE ANNEMİN ÇEKTİKLERİNİ BEN GÖRDÜM.ANNEM MEMURDU.HİÇ BİR ZAMAN NAFAKA TALEBİNDE BULUNMADI AMA SORUNUZUN CEVABI EVET NAFAKA TALEBİNDE BULUNMAK SİZİN EN DOĞAL HAKKINIZ.BİLİYORUM BULUNDUĞUNUZ DURUM ÇOK ZOR.ANNEM HİÇ BİR ZAMAN BANA BUNLARI HİSSETTİRMESEDE BEN HERŞEYİN İÇİNDEYDİM.GÜÇLÜ OLUN LÜTFEN.ANNEM HAYATTA GÖRDÜĞÜM EN GÜÇLÜ KADINDIR.AMA DOĞUŞTAN DEĞİLDİ ELBET.ODA MEMURDU AMA ŞİMDİ BULUNDUĞU YERİN EN ÇOK ARANAN ÇALIŞANI HALE GELDİ VE ŞİMDİ ÜST DÜZEY YÖNETİCİSİ KONUMUNA.EMİN OLUN O NAFAKAYA İHTİYAC YOK BİLE.SİZ ANNESİNİZ KUTSALSINIZ.VE HERŞE SİZİN ELİNİZDE.BIRAKIN ARAMASIN OĞLUNUZU,12 YILDIR KENDİ İSTEĞİME GÖRÜŞMÜYORUM BABAMLA..NE EKERSEN ONU BİÇERSİN DEMİŞLER.
BOŞANMA DAVASI SON BULANA KADAR Bİ ERKEK ARKADAŞINIZ OLMASI KONUSUNU BİLMİYORUM.AMA ÇOCUK YANINIZDAYKEN KANUNLARA GÖRE ONU ASIL BÜYÜTTÜĞÜNÜZ ÖNEMLİ.ÇOCUĞU İÇKİ İÇİLEN Bİ YERDE TUTMAMANIZ GEREKİYOR MESELA.
BABANIN SİZE KARŞI DOLDURMASINA GELİNCE,BENİMKİDE ÇOK ŞEY SÖYLEDİ.AMA ÇOCUKLAR HERKESTEN ZEKİDİR.SİZ BİŞİ SÖYLEMEZKEN O SÖYLÜYORSA SUÇLUNUN KİM OLACAĞINI GÖRECEKTİR.
İYİ GÜNLER |
Av.Esin Kılıç Erdoğan |
Sayın jasmine1973,
Sizi bu müthiş [:)] başlığınızdan dolayı kutluyorum. Hepimiz zor dönemler yaşadığımızda, dünyanın kendi etrafımızda döndüğü yanılgısına kapılıyoruz. Ancak sizin, kendi durumunuzu üçüncü bir gözle görebilmiş olmanız, (akıllı, güçlü ve sakin olmanızın yanısıra), aslında bu sıkıntılı dönemi psikolojik olarak da aştığınızı gösteriyor. Sizi gerçekten, içtenlikle tebrik ediyorum.
Gelelim durumunuza ve sorularınıza;
-Eşinizin çocuğunuzla kurduğu ilişki, evet maalesef son derece sağlıksız. Umuyorum onu bir gün bu daranışlarının size değil ama çocuğunuza, kendi çocuğuna ne denli zarar verdiğini anlatabilirsiniz. Belki bu konuda ona akıl verebilecek ortak dostlarınızdan da yardım alabilirsiniz. Bir çocuğun anne babasının ayrılmasından yara almaması imkansız ama bunu minimuma indirmek de yine anne babaların elinde.
-Bu 3 yıllık süre içerisinde, şiddetli geçimsizlik dışındaki diğer boşanma nedenlerinden birine dayanarak yeniden dava açabilirsiniz.
-3 senelik sürenin sonunda, boşanabilmeniz için dava açarak yeniden bir araya gelmediğinizi kanıtlamanız yeterlidir. Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 05/5633 E. ve 05/7727 K. sayılı Kararına göre: "Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca boşanmaya karar verilebilmesi için boşanma sebeplerinden herhangi biri ile açılmış ve reddedilmiş olan davada kararın kesinleşme tarihinden itibaren üç yılın geçmesi ve evlilik birliğinin yeniden kurulamaması yeterlidir."
Yalnız şunu bilmelisiniz ki, bu 3 yıllık süre sonunda açacağınız davanın sonuçlarına karar verilirken, hem daha önce açtığınız davada ispatlanmış hususlar, hem de bu 3 yıllık sürede meydana gelen olaylar dikkate alınır. Bir başka deyişle, mesela bu süre içerisinde erkek arkadaş edinmeniz zina kapsamında değerlendirilir ve kusurlu eş siz olursunuz. Ve evet hem velayet hem de tazminat hususlarında, eşiniz bunu kullanabilir. Ancak bunun da koşulu, eşinizin sizin ilişkinizi öğrendikten sonra 5 ay içinde boşanma davası açmasıdır. Bu süre içinde dava açmazsa sizi affetmiş sayılır. Yani bu 3 yıllık süreye şu gözle bakmanız gerekiyor: siz hala evlisiniz ve evliliğin sorumlulukları devam ediyor. (Kulağınıza son derece mantıksız geldiğinin de fakındayım ama kurallar her zaman mantıklı-haklı olmuyor maalesef)
olayın maddi boyutları hakkında yeniden yazacağım.
|
cognis |
Her yaşam kendi içinde ne yazık ki trajediler taşıyor. En ağır olanları ise bir zamanlar sevdiğiniz, güvendiğiniz insanların yaşattıkları. Boşanma davalarının ÖZÜ ne ki? Ne mücadelesi bu? Ve en ağır sonuçları bu mücadelenin.., ekmek kavgası. İnsan çocuğunun annesi/babası ile onun yediği ekmeğin, okuduğu kitabın, uyuduğu evin savaşını vermek zorunluluğunda buluyor birdenbire kendini. Hem de kim tarafından, bu çocuğun diğer ebeveyni. Nafakayı yatırmayıp, hem de miktara itiraz eden ebeveynin kredi kartlarında o nafaka kadar tutarı bir akşam yemeğine çok rahat verdiğini görmek çok acı. Çalışıyorum. Ama aylardır birikimimi de tüketiyorum bir yandan. Ben geleceğimi sırf diğer ebeveyn sorumluluğunu yerine getirmediği için tüketiyorum. Ve korkuyorum, bunlarda bittiğinde ne olacak? En ağır MECBURİYET ise çocuklarınıza bu alçaklığı açıklayamamak. Ve büyük bir zorlama başlıyor. Evet bu kararı aldınız. Bu kararı almamak adına EN UFAK bir neden olsa idi yine de biliyorum onunla devam ederdim. Bir kadın hele ki bir anne ne yazık ki herşeye rağmen çocuğunu babasız bırakmamak adına devam ediyor. Ta ki o baba çocuğu da hiçe sayıyorsa, çocuğa da zarar veriyorsa.., işte orada bitiyor.
Ve baba son kozunu oynuyor. Giderken babalık hırkasını da çıkarıp atıyor. Size ceza veriyor. Onu istemediniz ya.., bugün beni eski eşim NASIL ÜZEBİLİRDİ BAŞKA. BAŞKA NASIL KENDİMİ YAŞAMAMA İLERİKİ HAYATIMA HUZURLU BAKMAMA ENGEL OLABİLİRDİ. BUNLAR BU SORUNUN CEVABINI BİLİYORLAR. VE BU KOZLARINI OYNUYORLAR. BİR BİÇİMDE SİZİ HEP ONU ÖFKE İLE DE OLSA DÜŞÜNÜR KILIYORLAR.
Ve mahkemeler. Mahkemelerde dünya kadar iftira yalan didikleniyor. Daha ayrılmadan 2 gece önce aynı yatakta yatmış eşinizin sizin hakkında söylediklerini duydukça kendinizden iğreniyorsunuz. Evinize dönüyorsunuz. Çocuklarınızdan utanıyorsunuz. Ve NEDEN? Sadece maddi veya manevi tazminat ödememek adına.., Lanet olsun.
|
ceylink |
Sevgili Cognis
Lütfen kendinizi bu kadar üzmeyin. Çocuğunuza sarılın geleceği onda göreceksiniz.Hiç birşey yapanın yanına kalmayacak,kalmıyorda.Ben biraz önce çok güzel bir haber aldım.Öz babamın nüfusundan çıkabileceğim.Şimdi o ödeyecek.
Çocuklarınız için birçok fedakarlığa katlanıyorsunuz evet bunlar ağır şeyler.Hasta olduklarında ağladıklarında hep yanlaında sizi gördüler.Ve birgün hasta olduğunuzda üzgünken onlar sizin yanınızda olacaklar.
Onların mezuniyetlerini göreceksinz,erkekliğe kızlığa lk dım atışlarını,ilk aşklarını,başarılarını,bir gün gidip ona kız isteyeceksiniz yada kızınızı gelip sizden isteyecekler,torunlarınızı seveceksiniz.
Çocuğunuzla birlikte büyüyeceksin.Zor olacak.Annem ve benim içinde zordu.Ve biz şuan çok mutluyuz.Ama o yani diğer ebeveyn iki çocuk sahibi avrupada yaşıyor ve mutlu değil.Çünkü ben yokum beni yakalamak için çok gecikti.
Şunu da aklınızdan çıkarmayın o her anneme dil uzattığında ben ondan uzaklaştım.Bu hep böyle olur.
Çünkü çocuk etrafında kimin olduğuna bakar,kim varsa o vardır onun için.Ve annem beni kötü bir meslek yaparak dahii büyütmüş olsaydı bile..o yine ona dil uzatamazdı.
ANNELER KUTSALDIR LÜTFEN KENDİNİZİ BIRAKMAYINIZ..ÜZMEYİNİZ.SİZ DIŞARDAN ÖLE GÖZÜKMESEDE ONDAN DAHA GÜÇLÜSÜNÜZ..BU GÜÇ SİZE ÇOCUĞUNUZ İÇİNİZE DÜŞTÜĞÜ GÜN VERİLDİ |
babaahmet |
Sayın Katılımcılar,
Bu konuya farklı pencere açmak istedim. Amacım farklı bir dünyadan, yani çocuklarının dan ayrılmak zorunda kalan, boşanmak üzere olan baba olarak içinde bulunduğum duyguları özetlemek.
Sizler şanslısınız. Çünkü tartışdığınız, şikayetçı olduğunuz konular iyi kötü, batan bir geminin cankurtaran filikaları içi gibi, yani çocuklarınız yanınızda. Bizler ise açık denizde çırpınıyoruz. Çocuklarımızla birlikte konuştuğumuz, paylaştığımız, kurduğumuz gelecek hayallerimiz yok oluyor. Çünkü çocuklar istisnai durumlar hariç anne velayetine kalıyor. Ve maalesef eşit kusuru bir yana bırakın, az kusurlu, kusursuz olduğumuz boşanmalarda dahi çocuklarımızdan kopuyoruz/koparılıyoruz.
Çocuklarınız baba velayetine verilmiş olsaydı, diğer sorularınız/sorunlarınız ne kadar uzağınızda ve küçük olurdu. Hiç düşündünüzmü?
Anne tabiki kutsaldır, tabiki şefkatlidir ama baba da odun mudur. Hergün burnunda tüten çocuklarını ayda iki pazar gör, ( "aman bir yere uzaklaşmayalım, trafiğe takılır geç kalırız, yarım saat için tespit yapılır, mahkemede zor durumda kalırız" stresi yaşa, fiili durumdan bahsediyorum.) ama duyguların, davranışların çok dengeli olsun... İp üstünde labut çevir. Nasıl olacaksa?
|
cognis |
Sayın babamehmet siz bütün babaları kendiniz gibi mi sanıyorsunuz? Kızının açtığı telefonlara çıkmayan babalardan bahsediyoruz biz. Pazar günü kızını alacağını söyleyip bir ay sonraki pazar ancak alan babalardan bahsediyoruz biz. O pazarda kızını alıp bir arkadaşına gün boyu bırakan, kızıyla sadece bir saat geçiren babalardan bahsediyoruz biz. Nafakasını asla yatırmayan ama "annen sana iyi bakıyor mu? Bir şikayetin varsa söyle. Zaten annen şöyle böyle" diyen balardan bahsediyoruz biz. 20 aylık oğlunu ise hiç görmeyen babalardan bahsediyoruz biz. Hazırlanıp babasını beklemiş beklemiş ama aranmamış çocukların tarafında olmaktan daha ağır olanı ÇOCUKLARINIZA bu acıyı yaşatanın BABASI olduğunu bilmek. Bilmek ve söyleyememek. O küçücük yüreği teselli etmek. O alçak adam için bahaneler bulmak çocuk adına. Birlikte yaşamak için hiçbir neden bırakmamış olan taraf nedense ayrılık sürecinde de aynı acımasızlığı sürdürüyor. Ya çocuğu göstermiyor, ya çocuğunu görmüyor. Kaldı ki çocuğu görmenin bir maliyeti de yok. Nafakadan vazgeçtim, en azından çocuk mutlu olsun...Çocuğu vasıtası ile acı çektirme amacında olacak kadar ucuz, küçük ve alçak insanlar ne yazık ki var. Ve ne yazık ki çocuklarımızın bir parçası da o insanlara ait. |
nietzsche_x |
İYİ YILLAR , SAYIN JASMİNE 1973 GÖREBİLDİĞİM KADARIYLA SİZİN FORUMUNUZDA PEK ÇOK FORUM GİBİ ERKEK KADIN ÇAATIŞMASINA DÖNÜŞMÜŞ GİBİ. SİZE YAZMA İHTİYACI DUYDUM ÇÜNKİ YAŞADIKLARINIZI EVLİLİK VE SONRASI DAHİL (KENDİNDEN BÜYÜK BİR EŞ, O AİLEYLE BİRLİKTELİK, AŞAĞILANMA VS.) DAHA AĞIR BİR TABLOOLARAK YAŞAMIŞ-YAŞAYAN BİR BABAYIM ÇOCUKLARIMIN SESİNİ BİLE DUYMAMI İSTEMEYEN ANNE VE ÇOCUKLARI BABAYI HİSSETSİN BİLSİN KENDİSİ İLE YEŞESIN İSTEYEN BİR BABA YANİ TÜM ERKEKLER ÖYLE YADA TÜM KADINLAR BÖYLE DİYE BİR TANIMLAMA DOĞRU DEĞİL UMARIM 3 YIL BİLE SÜRMEYECEK SÜRE ZARFINDA BU İŞLER ÇÖZÜMLENECEK ÇÜNKİ O YAŞLANIYOR VE BİR SÜRE SONRA SVAŞMAK YERİNE KENDİ HAYATINI DÜZENLEME YOLUNA GİDECEK FARKEDECEK Kİ SAVAŞTIĞI KADIN ÇOCUKLARININ ANASIDIR.YARDIMIM OLUR İSE EN AZINDAN AĞAÇTAN DÜŞMÜŞ BİRİ OLARAK BEN BURADAYIM KOLAYLIKLAR DİLİYORUM |
Av.Mine Uzun |
Site kurallarına aykırı başlık ve tartışmanın hukuki boyuttan uzaklaşması nedeniyle forum kilitlenmiştir. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 05:59:32 |