 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Vural Savaş'a, Fethullah Gülen'e hakaret soruşturm |
Kaan V. |
HABER:
ONURSAL Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, bir makalesinde hakaret ettiği iddiasıyla Nur cemaatinin önde gelen ismi Fethullah Gülen'in avukatlarının suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ifade verdi. Savaş, "Bu tip soruşturmalar benim için şereftir" dedi.
Savaş, talimatla ifade verdi
Savaş, Gülen'in suç duyurusu üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yeni TCK'nın 125. maddesinde düzenlenen "basın yoluyla hakaret" suçundan başlattığı soruşturma kapsamında Ankara Basın Savcısı Hamza Uçar'a talimatla ifade verdikten sonra açıklama yaptı. Savaş, Aydınlık dergisindeki bir makalesinde, Milli Çözüm Dergisi'nde Gülen ile ilgili çıkan bir araştırmaya yer verdiğini söyledi. Savaş, araştırmada Gülen'in ünlü spekülatör George Soros ve CIA ile işbirliği yaptığının öne sürüldüğünü, kendisinin de bunu "Gülen, Soros'la İşbirliği mi yapıyor?" başlığıyla makalesine taşıdığını kaydetti.
'Mücadeleye devam edeceğim'
İfadesinde Gülen hakkında ciddi iddialarda bulunduğunu dile getiren Savaş, "Cumhuriyetin altını oyanlarla sonuna kadar mücadeleye devam edeceğim. Zamanında Atatürk ve diğer büyük şahsiyetler de bu tür soruşturmalara maruz kalmıştır" diye konuştu.
Soros ile ilişkisi olduğunu iddia ettiği kişiler hakkında bir yıldır makaleler yazdığını ifade eden Savaş, yazılarından rahatsız olanların Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek'e de telkinlerde bulunduklarını öne sürdü.
KAYNAK: HABERTÜRK |
denizhan_aga |
quote:"Bu tip soruşturmalar benim için şereftir" |
Vural savaş gibi namuslu, şerefli C. Savcılarının arkasından yol almak
benim için de bir şereftir |
deltaG |
hakikî mü'min bir afv u safh insanıdır. Afv; hata, kusur, kabahat ve günahı bağışlamak, suç işleyeni kınamamak ve ondan dolayı cezalandırmamak demektir. Bazı ayetlerde, "afv" kelimesiyle beraber "safh" kelimesi de zikredilmiştir. "Safh" da, affetme, bağışlama ve müsâmahalı davranma manalarına gelmektedir. Şu kadar var ki, bazı müfessirler, "afv"ı, bir hata ya da kabahattan dolayı ceza vermeme; "safh"ı da o hata ve kabahati hiç olmamış gibi sayma ve kalbde ona dair en küçük bir kırgınlık izi bırakmama olarak yorumlamışlardır. Affetmek, ilahî ahlakın bir derinliğidir. Cenâb-ı Allah, mücrim kullarını bu dünyada hemen cezalandırmadığı gibi, şirk haricinde kalan diğer suç ve günahlarından tevbe edenleri de hesap gününde affedebilir. Biz de, amellerimizdeki eksik ve kusurlarımızı bağışlayarak günahlarımızı affetmesini Rahmeti Sonsuz'un merhametinden dileniriz. Madem kendi hesabımıza böyle bir af beklentisi içerisindeyiz ve madem "Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmak" önemli bir esastır; öyleyse, kusurlarının deşelenmesini istemeyen, hatalarına nazar-ı müsamaha ile bakılmasını dileyen ve ötede af fermanı almayı uman biz mü'minlerin de ilahî ahlakın gereğini yapıp başkalarını bağışlamamız, kin ve nefret duygularından uzak kalmamız icap eder.
"Onlar ki, bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar; kızdıklarında öfkelerini yutar, insanların kusurlarını affederler. Allah da böyle iyi davrananları sever." (Âl-i İmrân, 3/134)
Mesela; bir insan size,"falanın oğlu" dese ve babanızı inkar ederek hakarette bulunsa; size düşen vazife, onun babasını en güzel yanıyla zikrederek, "Sen şerefli bir babanın oğlusun, namuslu ve çok iffetli bir annenin çocuğusun. Seni de onlar gibi şerefli ve iffetli olarak biliyordum; nasıl oldu da ağzından böyle yakışıksız bir söz çıktı, anlayamadım" demekten öte mukabelede bulunmamaktır.
hasmı mağlûp etmenin en kısa ve emin yolu, fenalığına karşı iyilikle mukabele etmektir. Çünkü, eğer fenalıkla mukabele edilse, aradaki husumet artar. Hasımlardan biri zâhiren mağlûp bile olsa, kalben kin bağlar, adâveti devam eder. Fakat, eğer iyilikle mukabele edilirse, karşıdaki de pişman olur, belki dost halini alır. Öyleyse, mü'minler "Boş sözlerle, çirkin davranışlarla karşılaştıkları zaman, izzet ve şereflerini muhafaza ederek oradan geçip giderler." (Furkan, 25/72) ve "Eğer onları affeder, kusurlarına bakmaz ve bağışlarsanız, şüphesiz ki Allah da çok bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir." (Tegabün, 64/14) gibi Kur'an'ın kudsî düsturlarına kulak vermeli ve bu emirleri tatbik etmelidirler.
Bu sözler Fetullah hocaefendinin https://www.gencadam.net/content/view/109/38/ sitesinden alınmış sözleri
Ama işin içine siyasi hasımlık girince hoşgörü falan kalmıyor hemen şikayet dilekçesini veriyorlar savcılığa.
YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL |
Av.Esin Kılıç Erdoğan |
Böylesi bir cemaati yönetmek akıl almaz rakamlar gerektirir. Kimbilir belki de, tazminat davaları da bir gelir kaynağı olarak düşünülüyordur. |
Av.Mine Uzun |
Haberde bir tazminat davasından değil; suç duyurusundan bahsedilmektedir. Hakaretin sabit olması halinde, manevi tazminat talep edilebilir ki; bunun miktarı da bir tarafı zenginleştirmeyecek, diğer tarafı fakirleştirmeyecek bir oranda belirlenecektir. Tazminat davası bir finans kaynağı değildir. |
Av.Esin Kılıç Erdoğan |
Sayın Mine Uzun, konunun hukuki boyutu hakkında verdiğiniz bilgi çok yerinde. Ancak, elbette kişilerin tazminat davasını bir finans kaynağı olarak görüp görmediklerinin tespiti çok kolay değildir. Nitekim, adı geçen şahsın açtığı tazminat davalarının sayısı düşünülecek olursa, maddi olarak da epey bir kazanç elde edildiği yadsınamaz bir gerçektir. Fetullah Gülen web sitesi adını taşıyan sitede, nedendir bilinmez, kazanılan davalara ilişkin tüm detaylı bilgiler de yer almaktadır.
https://m-fgulen.org/a.page/hukuk.kosesi/mahkeme.kararlari/c32.html
Hakaret iddiası ile suç duyurusunda bulunan ve üstelik halihazırda pek çok tazminat davasının davacısı bir şahsın, ikinci hamlesinin tazminat davası olacağını tahmin etmek de çok güç değildir kanımca. |
Kaan V. |
Sayın Esin K.,
Bence ilgili websitesinde böyle bilgilerin veriliyor olmasının tek nedeni olabilir:
Nasılki Fethullah Gülen'in aleyhine bir haber olduğunda ona karşı olan herkes doğal olarak bu haberleri kullanıyorlarsa sanıyorumki kazanılan davalarda her seferinde Fethullah Gülen'in haklı çıktığını göstermek, duyurmak amacıyla sitede bu davaların sonuçları veriliyor olabilir diye düşünüyorum.
Bununla birlikte kişiselleştirmeden baktığımızda herhangi bir kimseye hakaret ediliyorsa o kimsenin davacı olması normal değilmidir? Ayrıca aynı davada veya davayı kazandıktan sonra ikinci bir davada tazminat isteme hakkı elbette vardır ve mümkündür sanıyorum. Hepimiz eğer bizi rencide eden bir olay olmuşsa yada hakarete uğramışsak sanıyorumki aynısını yapardık bu açıdan Fethullah Gülen'de sanıyorumki hukukun kendisine verdiği hakları kullanıyor olsa gerek. |
Av.Esin Kılıç Erdoğan |
Sayın Kaan V., haklısınız, elbette hukuki hakkını kullanıyor ve buna kimsenin itirazı olamaz. Ama ben daha önce bir sitede, kazanılan davaların belirtildiğine hiç tanık olmamıştım. ya siz? :) |
Av.Ragıp Atay |
Adalete sığınan bir insanın önce adaletten kaçmaması gerekir. Kendi ülkesini terk eden birinin, bu ülkede adalet araması mantıksız.
Bi en ufak bir şikayette bulunduğumuzda, müvekkilimizi izharen celp ediyorlar. Bu nasıldavacı ki, hiç mahkemeye çıkmıyor |
mütemmim cüz |
eğer demokrat olduğumuzdan söz ediyorsak kendimiz için istediğimiz demokrasiyi ve hukuku başkaları için de istememiz gerekmez mi?
eğer hakaret ettiği sabitse kendisi eski onursal başsavcı da olsa şikayet edilebilmeli,
eğer kişilik haklarına saldırıda bulunuluyorsa bu bir cemaatin lideri de olsa şikayet etme hakkına sahip olabilmeli
ve davanın sonucuna herkes tahammül gösterebilmeli...
|
Av.Esin Kılıç Erdoğan |
Hiç kimse adı geçen şahsın hukuki hakkını kullanmasına karşı çıkmıyor. (en azından kendi adıma ben böyle düşünüyorum) Kaldı ki böyle bir karşı çıkış dediğiniz gibi demokrat bir yaklaşım olur, ne de mantıklı. Ama Sayın Av.Ragıp Atay'ın dikkat çektiği nokta üzerinde durup da düşünmekte de büyük fayda var.
|
Bugünün tarihi: 03/05/2025 08:58:34 |