 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
sadakat şüphesi |
cognis |
Açtığım boşanma davasına nihayet eşim cevap verdi. Bu cevapta çok ilginç bir iddiası var. Benim güven sarsıcı hareketlerim nedeniyle ve sadakat şüphesi ile kendi de evlilik birliğinin çekilmez olduğunu beyan ediyor. Buna dayanak olarakta benim şubat 2005 te 1. geceliğine şehir dışında kalmamı gösteriyor. Bahsettiği seyahatimden tam 10 gün sonra eşim eve alkollü gelmiş, eve polislerin gelmesine, 10 gün rapor almama neden olan dayak olayı yaşanmıştı. Alkollü iken söylediği hakaretlerin arasında bu şehir dışında kalmam da vardı. Ben bunu polis tutanaklarında da belirttim. KENDİSİ BELİRTMEMİŞ. Aile Mahkemesinde pişman olduğunu filan söyledi. Bu konuya yine değinmedi. Sulh Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı darptan dolayı. Ben müdahil olup, bu konuyu orada da dile getirdim. Zira o geceki sözleri arasında bu seyahatim hakkında söyledikleri çok ağırıma gitmişti. İhzar ile arandığı Sulh Ceza Mahkemesi duruşmalarına halen çıkmıyor. Bu arada Mart 2005 ten itibaren kayıtlı telefon mesajları var. Ayrıca "Sana Güvenirim" cümlesini de içeren kendi el yazısı ile yazılmış, tedbir ile evden uzaklaştığı döneme ait barışma teklifi içeren mektubu da var. Barışma çağrıları vs. tel. mesajları hala telefonum da kayıtlı.Bu mesajlar arasında Sulh Ceza Mahkemesindeki davayı geri almam, şikayetimden vazgeçmem ile ilgili mesajları da var. Şimdi 13/12/2005 tarihli duruşmada vekilleri aracılığıyla esasa ilişkin cevaplarını sundu. Burada "sadakat şüphesi" "güven sarsıcı hareketler" gibi ithamları var.Kaldı ki benim dava açma sebeplerim arasında "Onur Kırıcı Davranışlar" da vardı. İşte bu ve bunun gibi iddiaları her konuda her zaman olmuştu. Kendi uydurup, sonra bu yalanını herkeze yayıp, kendi yalanı ile şahsıma hakaret ediyordu. Bir de 13/12/2005 te saat 11.00 daki duruşmadan sonra saat 15.00 gibi biraraya gelme teklifleri başladı. Bu konuda mesajları da var.Konuşmak, tekrar başlamak istediğine dair.
Değerli hukukçulara soruyorum, SADAKAT ŞÜPHESİ gibi bir iddia olabilir mi? Ne demek bu? Zina niye demiyor o zaman? Eşlerden biri diğer eşe yaptığı bir seyahatten sonra bunu dayanak gösterip taa 10 ay geçtikten sonra hem de diğer eşin açtığı boşanma davasında AĞIR KUSUR itham edebilir mi? Davaya cevap vermenin de bir ahlakı olmalı bence. Davalı eşimin bu beyanını "Onur kırıcı davranış"sebeplerime delil olarak ekleyebilir miyim?
Ayrıca bu seyahati çok yakın bir arkadaşımın çok özel bir durumu nedeniyle gerçekleştirmiştim. Bunu eşimde bilmektedir. Şimdi ben mahkemede o gece nerede kaldığımı söylemek zorunda mıyım? Bu yakın arkadaşımın Adliye'de çalışması ve durumunun da çok özel olması nedeniyle çok zor duruma sokacak. Bunu açıklamak zorunda mıyım? Mahkeme veya davalı vekili beni bu konuda açıklama yapmaya zorlar mı? Zira davalı eşim biraz da o konuda açıklama yapmayacağıma güvenmektedir. |
Av.Ragıp Atay |
eşler arasında sadajat şüphesi diye boşanma sebebi olamaz. Ancak eşlerin birbirlerine karşı dürüst olması da gerekmektedir. Evde kalmayıp da başka yerde kalan eşin de nerde olduğunu bilmek diğer eşin en doğal hakkıdır. Bu nedenle açıklama yapmadığınız sürece itham altında kalabilirsiniz |
cognis |
eşim benim nerede kaldığımı biliyor benim arkadaşımı sıkıntıyı sokacak konuyu açıklamamama güvenerek böyle davranıyor. Ben doğal olarak kendimi böyle bir İTHAMDAN kurtarmak adına açıklarım.
Benim rahatsız olduğum, bu talebinin BUGÜN haklı bir nedeni yok.
a) Bu eş kesinleşmiş mahkeme kararı da mevcut dayak olayında "Ben pişmanım" diyor."İşte şu sebepten oldu"demiyor. Ben polise olan ifadedem de o geceki hakaretlerinin yanısıra bu konudan da bahsediyorum. (yani tamamen kendi bilgisi ile gerçekleşen bir seyahati de o gece hakaret konusu yaptığı) Ama eşim bahsetmiyor. Mahkeme de de bahsetmiyor. Sulh Ceza Mahk.tebligatını alıyor. Ben müdahil olarak katıldığım duruşmada bu ve buna benzer hakaretlerinden bahsediyorum. O halen bu dosyada ihzar ile aranıyor. Bu arada mart 2005 ten itibaren devamlı sevgi, pişmanlık, af özetli mesajları halen duruyor.Mektupları var "sana güvenirim" sözleri içeren. Kaldı ki bu sebeple beni boşamak için 10 aydır bir dava açmamış, şimdi benim tazminat talebi de olan BOŞANMA DAVAM'da aklına sadakat şüphesi gelmiş gibi bir görüntü yok mu?
Zira bu konu beni son derece incitmiş, özellikle memur olmam ve adliyenin de aynı bina içinde olması gibi bir neden ile de BUGÜN böyle bir iddia da bulunması benim için (ki öyle bir değerlendirme yok ama) anlatılamaz bir darbe olmuştur.
Benim bu konudan bağımsız bir şekilde başka vakıalara dayanan hakkımda zaman zaman çıkarmaya bizzat yeltendiği söylemleri de dayanak gösterip "onur kıcırı hareketler" i de boşanma sebeblerimden birisidir. Davamda konu edilmektedir.
Mahkemeye sunduğu bu beyanı da ki bu beyanına ilişkin iddia ettiği mağduriyeti ile ilgili hiçbir şey yapmamış olması bugüne dek, bu dava sebebime bir delil teşkil etmez mi?
Bugün iddia ettiği "sadakat şüphesi ve güven sarsıcı hareketlerden benim içinde evlilik birliği çekilmezdir" sözlerini söylemek için benim onu davamı etmem gerekiyordu. Bunu bildiğini söyleyen bir eş o zaman bugüne dek neden bekledi. Yoksa realite de yaşadığımız şekilde kendi uydurduğu bu ve buna benzer dedikodular gölgesinde, evliliğini devam ettirip dayak ve şiddet göstermek için kendine sebep yaratma amacı güdüyor olamaz mı? Ve gerçekte budur.
Bunu mahkemeye anlatmam mümkün mü? |
nurtenoz |
Ah be arkadaşım. Bu koca milleti böyledir işte. Kendileri her haltı karrıştırırlar. Bize de güvenmezler. İşlerine geldi mi canım cicim. Sonra sen kötüsün. hem nerde olduğunu biliyor hem bunu sana karşı kullanıyo.yuh yani. sonra kaç ay geçmiş yeni mi aklı başına gelmiş. hakim bunu düşünür. eğer sen başka yerde kaldın da kocan buna baştan rız göstermişse şim ne diyecek. bakma sen o uyuz adama |
Av.Esin Kılıç Erdoğan |
Sayın Cognis, sanıyorum geçirdiğiniz çok sıkıntılı olaylar neticesinde, belli bir olaya takılıp kalmışsınız. Kendinizi bu çerçeveden sıyırmaya çalışırsanız çok daha sağlıklı düşünmeye ve hareket etmeye başlayabilirsiniz. Böyle zamanlarda en çok ihtiyaç duyduumuz şey, detaylarla boğulmak yerine, olaylara yukarıdan ve geniş biçimde bakabilmektir.
Karşılıklı dilekçelerinizi görmeden net şeyler söylemek çok mümkün değil. Anladığım kadarıyla siz onur kırıcı davranışa dayanarak dava açmışsınız ve eşiniz cevap dilekçesinde onur kırıcı davranışının gerekçesi olarak sadakat şüphesini göstermiş. Bu aşamada yapacağınız en iyi şey, detaylarda boğulmak yerine, eşinizin size ettiği hakareti ve fiziksel şiddeti ön plana çıkarmaktır. Kaldı ki elinizde buna dair pek çok doküman var. Siz sağduyunuzu koruyabilirseniz göreceksiniz ki, hakim de detaylara girmeyecektir. Bırakın o bir gece şehir dışında kalma konusunu eşiniz dile getirsin, ancak ondan sonra siz gerekli açıklamayı yaparsınız. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:00:25 |