 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Şemdinli bir bakış açısı |
commodore1tr |
Olay biyografisi
Jandarmaya çalışan muhbir eshabil polatoğlu#8217;nun pkk aracılığı ile İngiliz gizli servisi MI5 tarafından angaje edilerek üniter esnekliklerin bulunduğu Şemdinli ilçesinde #8220;olmayan JİTEM#8221; ve doğrultusunda devleti/ TSK yı yıpratmak, pkk nın meşruiyetini bulmak amacı ile Bağdat MI5 bürosuna götürülmüştür.
&: ( Şahıs #8220;eshabil polatoğlu#8221; henüz yakalanmadığı için X muhbir ve şuan suçlu bir kaçaktır. İsminin verilmesi suç sayılır.)
--- 1 temmuz 2005 te MI5 bağdat bürosu bu muhbir tarafından aranmıştır. Muhbir Elazığ-palu nf. Kyt lı 20 dosya dan aranıyor. Şuan istanbul#8217;dadır.3 temmuz da görüşme gerçekleşmiştir. 00946691673-3108 no#8217;lu telefonu kendi cep telefonundan aramıştır. Kendi cep telefonu iran-sat menşeili bir gsm dir. Seferi paşado Süleyman ihracat ithalat işi ile uğraşıyor görünen, Türkiye ye tekstil,kuru gıda işi için gelen, iş tel: 009804413825035 urumiye ye kayıtlı esendere sınır kapısından giriş çıkış yapan şahsın gsm no sudur.
Bu şahıs iran ve Türkiye aleyhine MI5 tarafından kullanılan ve İngiliz konsolosluklarında kayıtlı bir şahıstır.
--- angaje gerçekleştikten sonra jandarma nın hakkari ve şemdinli bölgesindeki etkinliği, istihbarat ağı ve muhbir zinciri üzerinde çalışılmıştır. Jandarma bölgede daha etkin rol oynamasından dolayı ve kuzey ırak bölgesindeki varlığından dolayı İngiliz servisi ve kürt gruplar ile pkk tarafından tehdit unsur olarak görülmesinden kaynaklanan çökertme işlemine geçilmiştir.
--- 6-7eylül olayları organize edilmiş dernek ve STÖ lerin Hakkari Van şb lerine sefer paşado adlı şahıs aracılığı ile: stö ler tayad ,dth, Merkür tv, welat,roj yayınları,Yüksekova haber gazetesi ve Internet sitesi, Şemdinli oda ve dernekleri,özgür gündem gazetesi, dehap bölge temsilcileri,pkk,muhtarlar,belediye başkanları,vekil öğretmenler,vekil imamlar,sözleşmeli veya ücretli diğer kamu personellerine MI5 tarafından,5 eylül 2005 saat 4:35 te van maraş cad. deki bir tekstil giyim deposunda provokasyon ve organizasyon masrafları ve teşvik primi olarak 700.000 $ verilmiştir.
Parayı alan şahıs 05372281116 nolu telefonu kullanmıştır. Bu telefon k.ırak kerkük nf kyt lı o dönemlerde Türkiye de konya,izmir antep ve van da ticari faaliyet yapan yaşar süleyman (türker) in telefonudur.
--- 6-7 eylül olayları esnasında sefer ve jandarma nın x muhbiri eshabil bölgede bulunmuş sonrasında ise sefer iran a dönmüştür.bu olayların akabinde;
eshabil polatoğlu adlı şahıs eğitim ve psikolojik destek programlarını tamamlayarak 120 kg lik bir koli için çukurca dan katır almıştır. Pkk militanlarının da yardımı ile a-4 / c-4 patlayıcıları çukurca dan şemdinli kırsalına taşınmış, akabinde 1. patlama gerçekleştirilmiştir.patlama gününün özellikle bayram arifesine denk getirilmesi tesadüfi değildir. Çünkü o tarihlerde jandarma,mit,emniyet mensuplarının bayram izninde ve kalan personelin bayram rehavetinde olduğu tespitleri umut kitapevi telefonundan pkk istihbaratına iletilmiştir. 2. patlamanın da aynı tarihlerde olması ve bayram sonu veya dönüşüne denk gelmesi ile rehavetin yol kontrol, uygulama ve güvenlik noktalarında devam ettiği öğrenilmiştir.
bayram rehaveti ile termal kamera gözlemleri esnekleşmiş, 1. patlamanın başarılması ile 2. patlamanın bayram sonrası dönüş rehaveti ve motivasyon eksikliği göz önünde tutularak gerçekleşmesi tesadüfi değildir.
Bayram rehaveti her kurumda Türkiye nin her yerin de oluşur. Ancak bu bölgenin esneklik gösterdiğini planlı istihbarat yaparak MI5 çözmüştür.
--- muhbirin il j. İstihbarat şb ile görüşme talebi uygun görülmüştür.Çünkü;muhbirin geçmiş ihbar performansı ve geçmişte verdiği bilgilerin doğruluğundan kaynaklanan güven ve itimattan patlama günü istenilen yere ve noktaya gidilmiştir.
---olayda kullanılan el bombalarının menşei ve seri no.ları hakkari #8211; şırnak karayolunda öldürülen bir teröristin envanterinde yazılı olarak bulunmuştur. El bombalarının eylemci X muhbir ve pkk militanlarına cilo dağında teslim edildiği ve #8220;umut#8221; (Kürtçe) rumuzlu olayda kullanılacağı belirtilmiştir. Öldürülen terörist hıristiyan ve ermeni asıllı bir kadın teröristtir.eshabil polatoğlu nunda içinde bulunduğu ekibin; İngiliz askeri üssünden aldığı a-4 ve c-4 leri yola döşerken çıkan çatışmada öldürülen teröristin ajandası ve dokümanların bir benzeri çukurdere de öldürülen diğer bir militanın üzerinde de bulunması tesadüf değildir. Öldürülen kadın terörist suriye li olup delan kod adlı ermeni asıllıdır. İngiliz üssü ise el amadiyah havaalanıdır. MI5 büroları ise kerkük-erbil- zaho-dohuk da konuşludur. MI5 finanseyi bu bürolardan uluslar arası HSBC bankası aracılığı ile bölgeye indirmiş, askeri araçla kandil dağına götürülmüş ve bu 700.000$ para buradan Türkiye ye geçirilerek dağıtılmıştır. Bu dağıtımı yapan en önemli temas sefer adlı İranlı iş adamıdır. Bu iş adamının para ve patlayıcılar veya MI5 bağlantısının İngiltere-abd ikilisinin Suriye yi vurma ve iranın güney batısını karıştırma programı çerçevesinde olduğu bilinmektedir. Bölgenin mit elemanları bu konuda teyit edici duyumlar elde etmişlerdir. Pkk nın içindeki gizli servis hücrelerinin sızdırmalarından ve kandil dağı çevresinde son 4 ay içinde dolaşan söylenti ve duyumlar bu yöndedir. Türkiye nin de suriye ye karşı duruş sergilemesi için suriyeli kadın terörist kullanılmıştır. iranlı iş adamının olayda rol alması ise iran nın bölgedeki konumu ve son 4 ay da bölge dengelerine bakış açısına Türkiye nin de sokulması içindir.
Olayda kullanılan el bombalarının terör örgütünün ve öldürülen teröristin envanterinde yazılı, teslim kısmındaki sayfa da seri no ları aynen şöyledir:
1.----- #8220; HGR Z DM 72 > LOS EMP-157> HGR DM 41 SPLİTTER> COMP-B > LOS FMP-157 #8220;
2.----- #8220; LOS FMP 158 #8220;
3.----- #8220; LOS FMP 156 #8220; dır.
-------------------------------------SORULAR--------------------------------------
1- neden el bombaları aynı seri dedir?
2- Devlet attıysa el bombalarını aynı seride nasıl ve ne yoldan ali kaya ya ulaştırdı.
3- Devlet bu el bombalarını aynı seri de tedarik ettiyse, JİTEM e geçtiyse, bir uzman çavuş veya astsubay el bombası eğitimi almasına ve bunca askeri tecrübeye rağmen el bombaları neden umut kitapevi sahibi ve eski pkk lı seferi yılmaz ı öldürmedi?
4- 30 AK 933 plakalı araç olay yerine çok uzakken neden halk patlama yerine değil de, araca doğru yürümüştür?
5- ROJ TV nasıl oldu da bölgeden canlı yayına kısa sürede geçebildi?
6- mutkili ali bu olaya çekilirken; bölgede pkk ya karşı etkin istihbarat yapması ve umut kitapevi faaliyetlerini çözmesi, MI5 in hem bu olay ile infial ve karışıklık projesi ve hem de pkk nın istihbarat noktasının deşifresi ile umut kitapevinde vazgeçilmesi etkili olmuş mudur?
7- mitinglere çevre illerden katılımcı sempatizanlar nasıl oldu da ani bir organizasyon ile getirildi. Bu kadar para ve katılımcıların yol masrafı yeme içme gibi ihtiyaçları bu 700.000$ ile mi karşılandı?
8- eğer JİTEM var ise ve bu olayı JİTEM yaptıysa gündüz halkın kalabalık olduğu bir anda neden yapıldı? seferi yılmaz başka şekillerde her halükarda öldürülemez miydi?. gece neden yapılmadı? JİTEM yaptıysa neden el bombası kullandı? Eğer JİTEM bu kadar güçlü ise ve derin devlet bu ucuz olayı yaptıysa el bombası ile neden yaptı. el bombaları ve a-4,c-4 ler pkk tarafından kullanılırken vali,emniyet ve jandarma yetkililerine karşı suikast girişimleri bölgede defalarca tekrarlanırken; bölge vatandaşı neden ayaklanmamış, neden nüfus cüzdanları yakılmamış ve neden dağa çıkılıp hesap sorulmamıştır?
9- bölgedeki jandarma ekiplerinin daha önceki görev yerlerinin yine bu bölge olması ve bölgeye yeniden tayin edilmesi ve önceki dönemlerde pkk nın bu ekipler tarafından etkisiz hale getirilmesi MI5 ve pkk ile kuzey ırak ta ki kürt oluşumların hoşuna gitmiş midir?
|
commodore1tr |
Şemdinli#8217;de yaşanan bombalama olayı sonrasında PKK#8217;nın yayın organı Roj Tv#8217;nin 2 dakika içinde canlı yayından görüntü vermeye başlaması ve olayların ardından Şemdinli ve Hakkari#8217;de halk ayaklanmasını andıran ve devlete düşmanlık içeren gösteriler, olayların tamamıyla PKK ve cezaevindeki bölücü başının arzularına göre geliştiğini göstermektedir
Ve yine PKK tarafından #8220;bedel ödettireceğiz#8221; sloganları atılırken bizzat Başbakan Erdoğan tarafından #8220;bedel ödeyecekler#8221; şeklinde açıklamalar gelmiştir.
Açıklanan AB belgeleri ve AİHM#8217;in AKP isteği ile türbanı yasaklamasının ardından gündem değiştirmek isteyen AKP için, Şemdinli olayları tamda istenilen durumdur. Ancak AKP#8217;nin daha önce birçok konuda olduğu gibi bu olayda da PKK ile birebir örtüşen açıklamalar yapması kaygı vericidir.
--------------------------------------------------------------------------------
Son günlerde tüm yazılı ve görsel basında varsa yoksa Şemdinli olayları. Devletin en tepesindeki insanlar sırasıyla bu olaylar hakkında #8220;failleri mutlaka bulunacak#8221; türünden beyanatlar vererek Şemdinli halkını rahatlatma telaşı ve çabası içindeler. Hele bazı devlet büyüklerimiz nerdeyse #8220;failleri bulunacak#8221; değil; #8220;intikamı alınacak#8221; deme gayretine girmişlerdir.
Hele o bölge milletvekili yok mu; bölgede hem asker hem polis, hem savcı hem de hem hakim olarak, olayı daha olmadan önce çözmüş mübarek adam boy boy basında açıklamalarda bulunmakta.
Şemdinli#8217;de yaşanan bombalama olayı sonrasında PKK#8217;nın yayın organı Roj Tv#8217;nin 2 dakika içinde canlı yayından görüntü vermeye başlaması ve olayların ardından Şemdinli ve Hakkari#8217;de halk ayaklanmasını andıran ve devlete düşmanlık içeren gösteriler, olayların tamamıyla PKK ve cezaevindeki bölücü başının arzularına göre geliştiğini göstermektedir.
Olayların başlaması ile başta Başbakan olmak üzere hemen hemen bütün devlet büyükleri bu provokasyonlara alet olmuşlardır.
Olaylar PKK tarafından ikinci bir Susurluk Olayı şeklinde yansıtılmaya çalışırken, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri "Susurluk gibi değil, lokal bir olay" diyerek olayların yanlış bir mecraya çekilmesi önlemek istedi ancak ne var ki bizzat Türkiye Cumhuriyeti#8217;nin Başbakan#8217;ı Tayip Erdoğan#8217;da PKK#8217;nın ağzı ile konuşarak Jandarma Genel komutanı yalanlamış, olayların Susurluğun devamı olduğunu kasteden demeçleri gazetecilere vermiştir.
Ve yine PKK tarafından #8220;bedel ödettireceğiz#8221; sloganları atılırken bizzat Başbakan Erdoğan tarafından #8220;bedel ödeyecekler#8221; şeklinde açıklamalar gelmiştir.
Açıklanan AB belgeleri ve AİHM#8217;in AKP isteği ile türbanı yasaklamasının ardından gündem değiştirmek isteyen AKP için, Şemdinli olayları tamda istenilen durumdur. Ancak AKP#8217;nin daha önce birçok konuda olduğu gibi bu olayda da PKK ile birebir örtüşen açıklamalar yapması kaygı vericidir.
Aslında yapılması gereken halkın ayaklanmasına sebep olan beyanatları veren kişilerin süratle tutuklanıp, olaylarında olaylarda provokasyon olduğu ve itidal gerektiği yönünde açıklamalar olması gerekirken, başta Başbakan Tayip Erdoğan olmak üzere devlet yetkilileri ateşe körükle giderek olayların büyümesine sebep olmuşlardır.
Küçük yerleşim birimlerinde güvenlik güçlerine ait araçları ne kadar sivil olursa olsun herkes zaten bilir. Şemdinli#8217;de olan olayda da birileri bombalama sonrası direk sivil aracı hedef alarak, gene devletin görevlilerine saldırmışlardır. Terörün en yoğun olduğu bir bölgede güvenlik güçlerinin ve bunların araçlarının olmasından daha doğal ne olabilirdi.
Patlamalar ardından insanlar nasıl olmuştur da direk olarak güvenlik görevlisi olduğu belli olan şahıslara ve araçlarına saldırmışlardır? Neresinden bakılırsa bakılsın provokasyon olduğu besbelli olan bu olayda resmi görevlilere ait araç yüzlerce kişi tarafından tahrip edilmiş, arkasından gelen savcıya da o kalabalıkta keşif yaptırılmaya çalışılmıştır. Olay yeri güvenliği alınmadan, bölgedeki tüm PKK sempatizanları savcının başında, onlar Savcıya söylüyorlar ve yazmasını istiyorlar. Savcıdan önce yüzlerce kişinin elinin değdiği o araçta sadece silahlar ve harita gibi şeyler çıkması az aslında. O kadar zamanda o aracın içine ABD#8217;nin Peşmergelere ve de Peşmergelerinde PKK#8217;ya verdiği ne kadar silah varsa o aracın bagajına yığılabilirdi aslında#8230;
Olayları yapan kişilerin söylendiği gibi JİTEM olduğunu söyleyenlere de sormak isteriz? Bu JİTEM bu kadar mı acemidir ki, böyle bir bombalama yapacak ardından da bütün askeri kimliklerini, bütün olay planlarını ortada bırakıp oradan kaçacaklar?
Şimdi biri çıksa şöyle bir şeyler söylese: Bir kaç provokatör bombaları patlattılar ve sonra kendileri veya diğer suç ortakları tarafından direk olarak takip ettikleri güvenlik görevlilerine saldırdılar, çünkü onlar bölgedeki PKK faaliyetlerine en büyük zararı veren kişilerdir. Herkese bu kişilerin bombaları patlattığını söylerken de kalabalığı araçlarına yönlendirerek araçların tahrip edilmesini sağlamışlardır. Hem de bölge halkından PKK#8217;ya sempatisi olmayan insanlarında devlete düşman olmasını sağlamak için bu olayları devlet tarafından yapıldığı söylenmiştir.
Halk iyice galeyana getirildikten sonra, çevreye zarar verecek şekilde çok profesyonelce yönlendirilmiş ve gene provokatörler tarafından halka ateş açılarak insanların ölmesi de sağlanarak galeyanın artması, çevre il ve ilçelere yayılması sağlanmıştır. Bölgedeki ne olduğu herkesçe bilinen siyasiler de halkın olaylar sırasında içinde bulunarak kendi popülaritelerini artırma gayreti içinde olmaktan başka bir şey yapmamışlardır. (olayın böyle gerçekleşmediğini kim iddia edebilir ki)
Güneydoğuda halkların özgürlüğünün yetersiz olduğuna inanmaları AB tarafından sağlanmış olan yüksek rakımlı mevzilerdeki zatı muhteremler adeta olayların popülaritesini artırma yarışına girmişler, basın işi gücü bırakmış Genelkurmayından Emniyetine kimi gördüyse bu olayları sormuş, yetkililerin ağzından çıkan her sözü manşet yapmış en acısı ise olaylara bölgede görevli güvenlik güçlerinin sebep olduğu intibasının yayılmasına sebep olmuştur.
Olayların gelişimi farklı olsaydı; mesela bunun tam tersi olsaydı, bombaları atan kışkırtıcılar ve güvenlik görevlilerinin üzerine saldıran kişiler anında ele geçirilmiş olsaydı hangi milletvekili olayın üzerine giderdi sizce? Gazetelerin en ulaşılmaz köşelerinde en okuma beni haberden ileri geçebilirimiydi olay?
Aynı bölgede binlerce vatan evladı hain pusularda can verdi. Daha kaç gün oldu da unuttuk babasına telefon açıpta #8220;baba ben şehit oluyorum#8221; diyerek helalleştikten sonra can veren vatan evladını ve arkadaşlarını#8230; Bütün ülke ağladık, Albayraklı sıra sıra tabutlarla bağrı yanık annelerine babalarına teslim ettik.
O gün kahpe pusuda 5 vatan evladı şehit edildi, hangi devlet büyüğü çıkıpta failleri bulunacak dedi.
Hangi bölge milletvekili olay yerine gitti, hangi Başbakan, hangi Bakan olayın failleri bulunsun diye talimat verdiğini basında açıkladı?
Hangi Başbakan çıkıpta şehit kanının bedelini ödeteceğiz dedi?
Terör sadece Şemdinli insanına yapıldığında mı devletimin başındakilerin canını acıtmakta acaba?
Her gün kahpe pusularda vatan evlatları can verirken bu terör olmuyor mu? Terörse neden basın başta olmak üzere üzerine gidilmiyor.
Amaç, Güneydoğuda olayları körüklemek, Avrupa ve dünya medyasına taşımak, AB ve ABD#8217;nin Ortadoğudaki planlarına PKK eliyle hizmet etmekten başka bir şey değildir.
Aydın geçinen insanlarımızın çok dikkatli olmaları gereken bir zamandır. Olayların üzerine körükle gidilmemeli, ülkenin birliği ve beraberliğine zarar verme çabasında olanlar çok iyi tahlil edilmelidir.
Çünkü başka Türkiye yok!!!
|
Bugünün tarihi: 03/05/2025 22:56:34 |