onergun |
Anayasamızın 169 ve 170 nci maddeleri Ormanların korunması açsından anayasal dayanaklarımız. Korumanın nasıl yapılacağı ise 6831 s Y ve yönetmelikle düzenlenmiş, bir nevi orman muhafaza memurlarına kolluk görevlisi yetkisi tanınmış ve bu güne dek uygulama süregelmiştir. 6831 s Yasanın 79, 80, 82, 84, 88, 108/4ncü maddelerinde ayrıntısı ile düzenlenmiş. 5271 s CMY 160 ve 164/2 de Cumhuriyet Savcısının soruşturmaya yönelik işlemlerini öncelikle adli kolluk görevlileri aracılığı ile yapması gerektiği belirtilmiş, Adli Kolluk Yönetmeliğinde de adli kolluk tanımı CMY na uygun şekilde yapılmış. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği 4ncü madde de "kolluk" tanımı yapılmış. Orman Muhafaza Memurları ve Amirleri bu gelişmeler karşısında değil adli kolluk, sadece "kolluk kuvveti" bile sayılamamaktadır. Sadece orman suçlarının takibi açısından Orman Memurlarına verilen yetkiler dolaylı olarak geri alınmış gözükmektedir. Soruşturmanın selameti ve adil yargılanma hakkının korunması ön planda tutulup, Ocak 2006 dan sonrası için, özellikle Arama ve El koyma işlemleri açısından, zehirli ağacın meyvesi de zehirli olup diyerek bu işlemlere yok gözüyle mi bakacağız? C. Savcısı Orman suçları ile ilgili devam eden bir soruşturmada bundan böyle Orman Muhafaza Memurlarının çaklışmasından faydalanamayacak mıdır? Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Saygılarımla |