| Aykut Yılmaz |
2003 yılının Eylül 23'ünde eşimle yaptığım evlilik sonucunda, 2 yıl evli kaldım. Bu evliliğimizden 14 aylık bir kız çocuğum bulunmaktadır. Eşim 2 defa kıskançlık yüzünden evi terk etmiş olmasına rağmen
en son evi terk ettiği zaman, benim evi terk ettiği süreden sonra mahkeme kararı ile eve dön çağrısı yapıp, terk nedeniyle boşanma davası açmamı beklemeden kendisi ikamet ettiğimiz ilçe sınırları dışarsında kendisini ve çocuğumu dövdüğümü, onlara hakaret ettiğimi ve gecenin 2,30'da kendilerini evden attığımı beyan edip, şiddetli geçimsizlikten boşanma davası açmıştır. Daha ilk davamız başlamadan
beni kışkırtıcı şeylerle suçlamış, savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, karakola şikayet etmiş fakat elinde delil olmadığı için ve yalan beyanda bulunduğu için hiç birşey ispatlayamamıştır. Benim sürekli iyi niyetimi suistimal etmiş, bütün çağrılarıma olumsuz cevap vermiş, sürekli annesinin ve ablasının sözleri ile hareket etmiştir. Boşanma davamız açılmış olup, boşanmamın sonucunu beklemeden, evi terk etmeden önce ortak yaşadığımız eve ikinci defa gelmiş, konutun önüne kamyon çekerek, annesi, ablası ve hiç tanımadığım dört şahısla birlikte eşyaları kaçırma teşebbüsünde bulunmuştur. Savcılığa ve karakola suç duyurusunda bulundum. Bu olayda bana yapılan tehdit ve hakaretleri bildirdim. Bu olayla ilgili lehime ne gibi bir sonuç çıkabilir. Ben asgari ücretle (350,00 YTL) maaş alan birisi olarak 300,00 ytl. nafaka taleb edilmekte, evi terk ederken, yanında götürmüş olduğu takıları bir daha talep etmekte ve çocuğumuzun velayetini istemektedir. Bütün komşularım benden yana olup, eşimi suçlamaktadırlar. Ayrıca kaynanamın komşuları bile benim tarafımda şahitlik yapacaklarını beyan ettiler. Bütün bunlara karşı davanın sonucu sizce ne olur ve çocuğumun velayeti nasıl sonuçlanır. Yardımlarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkür ederim. |
