alisinkay |
#8220;BAŞBAKAN YARGIYI SİYASALLAŞTIRIYOR#8221;
AKP iktidarı geçtiğimiz ay Boğaziçi Üniversitesi#8217;nde gerçekleştirilmesi planlanan Ermeni Konferansı hakkında durdurma kararı alan İstanbul 4. İdare Mahkemesi Başkanı Sadettin Yaman#8217;ı sürgün ederek yargıya müdahalede sınır tanımadığını kanıtlamıştır.
Söz konusu konferans konusunda Yaman başkanlığındaki mahkemenin vermiş olduğu kararı Başbakan Erdoğan#8217;ın #8220;Özellikle demokratik bir ülkede düşüncenin, fikrin açıklanacağı bir organizasyonda bu şekilde bir kararın alınmasını tasvip etmem mümkün değil#8221; sözleriyle eleştirmiş olması, bizzat Başbakan düzeyinde siyasilerin yargı kararlarına tahammülsüzlüğünü göstermiştir.
Sanki yargı kararlarını onaylayıp onaylamamak kendi yetkisindeymiş gibi davranan Sayın Başbakan gibi, Adalet Bakanı da söz konusu yargı kararına alternatif sunmuş ve konferansın başka bir adreste yapılması önerisini ortaya atmıştır.
Gelinen noktada yaşanan son gelişme ise bizleri kaygılandırmış ve düşündürmüştür. Çünkü konferansın gerçeklememesi yönünde durdurma kararı alan mahkemenin başkanı Hakim Sadettin Yaman, görevinden alınarak 2. Bölge olan Elazığ#8217;a gönderilmiştir. Senede en fazla iki kez gerçekleşen bu tür atamaların üstelik 1. bölge olan İstanbul#8217;dan 2. bölge olan Elazığ#8217;a, konferansla ilgili kararın ardından yapılmış olması siyasi iradenin bu atamada amaç güttüğünü göstermektedir.
Elindeki sürgün kozunu kullanarak beğenmediği kararların altına imza atan yargı mensuplarını cezalandıran Başbakan Sayın Erdoğan anlaşılmaktadır ki; sınırsız bir saltanat sürme sevdasındadır.
Siyaset, yargı üzerinde hakkı olmayan bir yetki kullanmıştır. Yargı bağımsızlığına gölge düşürülmüştür. Hakim ve savcılarımızın içinde bulundukları zor çalışma koşulları üzerine bir de siyasilerin müdahaleleri eklenince; ülkemizde yargının vereceği kararlar maalesef tartışılır olacaktır.
Oysa ki, demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erki birbirinden ayrı olmakta, asla birbirini etkilememektedir. Bu şekilde, yasama yetkisine de sahip olan siyasi erkin, bütün araçlarıyla birlikte yargı üzerinde baskı oluşturması, Türkiye#8217;deki demokrasinin uygulama boyutunda büyük zafiyetlere yol açacaktır.
|