| bkol |
Sayın Ayal,
Bu konu kontratınızda bir hüküm varsa ona göre, yoksa genel hükümlere göre yani adalet ve hakkaniyet kuralları çerçevesinde çözümlenecektir. Bu da gerekli veriler elde edildikten sonra, yapılacak hesaplamalarla ortaya çıkacak olan bir husustur. Hesaplamanın prensibi şudur: Kiracının dairede oturduğu süre zarfında ödediği toplam aidat tutarı ile aynı süre zarfında dairenin payına düşen giderlerin (yakıt ve kiracıya ait diğer giderler) toplamı karşılaştırılacaktır. Bu iki rakam birbirine denkse taraflar arasında bir alacak-verecek yok demektir. Hesaplamada aidatlar toplamı fazla çıkmışsa fazlalık kiracıya, giderler toplamı fazla gelmişse fazlalık ev sahibine ödenecektir. Kiracının ödediği aidatların hesaplanmasında bir zorluk yoktur. Ancak giderler toplamının hesabı için yöneticinize başvurmanız gerekir. Hatta bu hesabı yöneticinize yaptırmanız ve sonucu da imzalı bir yazı halinde kendisinden almanız daha iyi olacaktır. Ancak şöyle tahmini bir hesaplama yapabiliriz: Kiracınız eve ilk girdiğinde kışın iki ayı geçmiş yaklaşık dört ayı kalmıştır ve bu dört aylık sürede yanan yakıtın yarısı kadar aidat ödemiş olur ki sizin buradan iki aylık alacağınız kalır. Çıkarken de üç aylık sürede hiç yakıt yanmadığından buradan üç aylık borcunuz olur. Yakıt dışı giderlerin de yaklaşık bir aylık aidat kadar tutacağı düşünülürse kabaca sizin aranızda alacak-verecek yoktur denebilir. Tabii ki buradaki yanılma payımız fazla olabilir bu yüzden esas olan yöneticinin yapacağı hesaplamadır. |
