 |
05/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Yeni TCK - Nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeme. |
cognis |
Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlâli
MADDE 233. - (1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Velâyet hakları kaldırılmış olsa da, itiyadî sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddî ve manevî özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlâk, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Yeni Türk Ceza Kanununda yer alan bu maddeye dayanarak Cumhuriyet Savcılığına eşimin 4320 Sayalı Yasa gereğince takdir edilen iştirak nafakasını ve boşanma davası gereğince takdir edilen tedbir nafakasını yatırmadığını bahisle şikayette bulunabilir miyim? |
Av.Ahmet Kezer |
İİK m. 334 "nafakaya ilişkin kararlara uymanların cezalandırılması" gereği İCRA HAKİMLİĞİNE (CEZA) şikayet edebilirsiniz.... üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir...
Savcılığın görevi kapsamına girmez...Direkt mahkemeye şikayet etmelisiniz... Şikayet içinde mevcut bir icra takibi olmalı...Önce icraya vermeli, ödeme yapılmazsa 3 ay içerisinde İTM şikayet edilmeli...
saygılarımla...[:)]
|
cognis |
Sayın Avukat
Peki bu maddenin 1.bendi kapsamı nedir? |
Av.Ahmet Kezer |
Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlâli
MADDE 233. - (1) Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Hamile olduğunu bildiği eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış bulunduğunu bildiği evli olmayan bir kadını çaresiz durumda terk eden kimseye, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Velâyet hakları kaldırılmış olsa da, itiyadî sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması ya da onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddî ve manevî özen noksanlığı nedeniyle çocuklarının ahlâk, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeye sokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
--------------------------------------GEREKÇE--------------------------------------
MADDE 233) :
Maddenin birinci fıkrasında, aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi, suç olarak tanımlanmıştır. Bu suçun oluşması için terk olgusunun gerçekleşmemesi gerekir. Aksi takdirde, terk suçu oluşur.
Aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün kapsamını, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirlemek gerekir.
Bu suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, şikâyete tabi tutulmuştur.
Maddenin ikinci fıkrasında ise, evli olsun veya olmasın gebe olan eşini veya sürekli birlikte yaşadığı ve kendisinden gebe kalmış kadını çaresiz durumda terk eden yani ona her türlü yardımı yapmaksızın ortada bırakan kişi cezalandırılmaktadır.
Üçüncü fıkra, doktrinde manevî terk olarak tanımlanan ailenin terki suçunu cezalandırmaktadır. Suç, itiyadî sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanma ya da onur kırıcı yaşayış tarzı nedeni ile özen noksanı veya kusurundan dolayı çocukların ahlâk, güvenlik ve sağlıklarının ağır şekilde tehlikeyle karşı karşıya kalmasına neden olmaktır.
|
Av.Ahmet Kezer |
AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUN
Kanun Numarası : 4320
Kabul Tarihi : 14/1/1998
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 17/1/1998, Sayısı: 23233
Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5, Sayfa :
Madde 1 - Türk Kanunu Medenisinde öngörülen tedbirlerden ayrı olarak,
eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile
bireylerinden birinin aile içi şiddete maruz kaldığını kendilerinin veya Cum-
huriyet Başsavcılığının bildirmesi halinde, Sulh Hukuk Hakimi re'sen meselenin
mahiyetini gözönünde bulundurarak aşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da bir
kaçına birlikte veya uygun göreceği benzeri başkaca tedbirlere de hükmedebilir:
Kusurlu eşin;
a) Diğer eşe veya çocuklara veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile birey-
lerine karşı şiddete veya korkuya yönelik davranışlarda bulunmaması,
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer eşe ve varsa çocuklara
tahsisi ile diğer eş ve çocukların oturmakta olduğu eve veya iş yerlerine yak-
laşmaması,
c) Diğer eşin, çocukların veya aynı çatı altında yaşayan diğer aile birey-
lerinin eşyalarına zarar vermemesi,
d) Diğer eşi, çocukları veya aynı çatı oltında yaşan aile bireylerini ile-
tişim vasıtalarıyla rahatsız etmemesi,
e) Varsa silah ve benzeri araçlarını zabıtaya teslim etmesi,
f) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak ortak
konuta gelmemesi veya ortak konutta bu maddeleri kullanmaması.
Yukarıdaki hükümlerin tatbiki maksadıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve
kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve
hürriyeti cezaya hükmedileceği hususu kusurlu eşe ihtar olunur.
Hakim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini gözönünde bulundurarak ted-
bir nafakasına hükmeder.
Birinci fıkra hükmüne göre yapılan başvurular harca tabi değildir.
Madde 2 - Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet Başsavcılığına
tevdi olunur. Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararının uygulanmasını zabıta
marifetiyle izler.
Koruma kararına uyulmaması halinde zabıta, mağdurların şikayet dilekçesi
vermesine gerek kalmadan re'sen soruşturma yaparak evrakı en kısa zamanda
Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirir.
Cumhuriyet başsavcılığı koruma kararına uymayan eş hakkında Sulh Ceza
Mahkemesinde kamu davası açar. Bu davanın duruşması yer ve zaman kaybına
bakılmaksızın 3005 sayılı Meşhut Suçların Muhakeme Usulü Kanunu hükümlerine
göre yapılır.
Fiili başka bir suç oluştursa bile, koruma kararına aykırı davranan eşe ay-
rıca üç aydan altı aya kadar hapis cezası hükmolunur.
Madde 3 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 4 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Sayın cognis,
4320 sayılı Ailenin Kourunmasına Dair kanun kapsamında "koruma" çerçevesinde verilen "tedbir nafakasını" ödememe halinde ilgili kanunun 2. maddesi gereği savcılık resen (yada şikayet üzerine) sulh ceza mahkemesinde kamu davası açar...
Boşanma davası devam ederken yada biten boşanma davasıyla ilişkili tedbir,iştirak yada yoksulluk nafakası ödenmezsa İcra takibi yapmak, ödenmezse, İcra ceza mahkemesine şikayet etmek gerekir...İlk verdiğim cevabın eksik ve hatalı olması sebebiyle işbu yanıtı vermek durumunda kaldım...
Saygılarımla... |
Bugünün tarihi: 05/05/2025 08:31:37 |