 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
| Çekişmeli Boşanma |
| magnolia |
Çok yakın bir arkadaşım 3 yıllık evliliğini bitirmek üzere boşanma davası açtı. Evlilikleri süresince eşi sürekli başka şehirde bulunan ailesinin yanında kalmış ve eve döndüğü zamanlarda da ailesini de yanında getirmişti. Birlikte oldukları zamanlarda sadece tartışma içerisinde oldukları için dava evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açıldı. Ancak her fırsatta arkadaşımı boşanmakla tehdit eden hanım, dava açılınca kesinlikle boşanmayacağını söylemeye başladı. Bugün ilk duruşma günüydü, fakat davacı avukat mahkemeye 5-10 dakika geç kalacağını belirterek duruşmayı bir sonrakine erteletmesine rağmen, davalı olan hanımın avukatı bu esnada duruşma salonuna girerek davacının bulunmadığı gerekçesiyle dosyayı düşürtmüştür. Arkasından davacı tarafın avukatı yeni bir dava açmıştır, şimdi duruşma yeniden görülecek.
Fakat bu esnada davalı hanımın dilekçeside arkadaşımın eline ulaşmıştır. Bu dilekçede davalınında boşanmak istediğini, ancak karşılığında maddi ve manevi tazminat talep ettiği görülmektedir. Asla ilgisi olmayan suçlamalarla arkadaşıma çeşitli hakaretler edilmiş, üniversite mezunu olduğu halde kocasının onu çalıştırmadığını öne sürmüş (halbuki mezuniyetinden 5 sene sonra evlenmiş ve bu süre içerisinde arkadaşımla birlikte olmadıkları halde kendi isteğiyle çalışmamıştır), sadece evlenirken aldığı ve fatura değeri 1.500 YTL olan yatak odası takımının 5.000 YTL değeri olduğunu öne sürerek bunun parasını talep etmiş, ayrıca arkadaşımın maaşının yarısı kadar da nafaka bağlanmasını istemiştir.
Şimdi pek çok şahit bulunduğu için davalının bu iddialarının asılsız olduğunu ispatlamak mümkün. Fakat burada merak ettiğimiz konu karşı tarafta boşanmayı kabul ettiğine göre, ilk duruşmada boşanma gerçekleşip tazminat ve nafaka ayrı bir dava konusu mu olur, yoksa hepsi aynı dava konusu içine alınıp, kimin daha az kusurlu olduğunu ispatlamak için dava uzar mı? Ayrıca bu hanım, evlilikleri süresince hiç iş bulma gayreti içinde olmamış ve arkadaşımın kredi kartlarını limitlerine kadar harcayarak arkadaşımı ödeyemeyeceği borçlar altına sokmuştur. Ki arkadaşım halen daha bu borçları ödemeye çalışmaktadır. Bütün bunlar ispatlandığında talep edilen nafakayı alabilir mi?
Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim...
Sevgiler... |
| Av.Ömer Faruk Daş |
Arkadaşınızın başına gelenler üzücü ancak boşanmanın hiçbir zaman tek bir mağduru olmaz karşılıklı yanlışlar neticesinde bu istenmeyen noktaya gelinir ve her iki taraf da aynı derecede olmasada mağdur olur.
Nafaka talebi boşanma davası ile birlikte istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra da istenebilir bunun önünde hukuki bir engel yoktur.
Davalı hanımın arkadaşınızın kredi kartlarını son limitine kadar harcamasına onu maddi açıdan mağdur etmesine gelince bu durumun nafaka ile ilgisi yoktur.Nafaka evlilik birliğinin sona ermesinden sonra taraflardan birinin hayatını idame ettirmede zorluk çekmesine ve evliliği süresince yaşadığı hayat standartlarının altında bir yaşam kalitesi sürdürmesine karşı hukukun öngördüğü bir tedbir bir güvencedir ki bu elbette nafakayı ödeyecek tarafın maddi durumu gözetilerek mahkemece hakkaniyete uygun şekilde belirlenir.Evlilik birliği sürerken yapılan harcamalar ilerde nafakadan düşülecek bir borç değildir.
Ayrıca arkadaşınızın bir avukata danışmasının da faydalı olacağını söyleyebilirim |
| magnolia |
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Bir iki açıklık getirmek istediğim husus var, davalı hanımın ailesi zaten iyi durumdadır. Ailesinin maddi değerinin oldukça yüksek olduğunu söyledikleri evinde oturmaktadır ve evlerine giren aylık maaş miktarı arkadaşımın maaşının 3 katı kadardır. Zaten evlilikleri süresince sürekli ailesinin yanında kalmıştır. 3-4 ayda bir defa 1-2 günlüğüne arkadaşımın yanına gelmiştir ve bir iki defa da ailesiyle birlikte gelip 3-4 ay kalmıştır. Aynı zamanda arkadaşımın ailenden ayrı duramıyorsan bende o şehire geleyim, en azından gündüzleri aileni görürsün, akşamları evimizde beraber otururuz tekliflerini de reddetmiştir.
Buradan yola çıkarsak nafaka talep edilen miktarda olamaz öyle değil mi? Çünkü arkadaşımın üzerine kayıtlı hiçbir menkul ve gayrimenkul bulunmadığından, hayatını sadece maaşıyla sürdürmektedir, haliyle maaşının yarısını nafaka olarak öderse yoksulluğa düşeceği aşikardır.
Bunun dışında bir sorum daha olacak, davalı hanım 15.000 YTL maddi ve manevi tazminat talep etmektedir, ancak bunun nedenlerini arkadaşımın kişiliğine bağlayarak talep etmiştir. Dilekçede ağır hakaretler var. Bu durumda karşı tazminat davası açılması daha iyi olur mu? Bildiğim kadarıyla, yanlış biliyor olabilirim, herhangi bir aldatılma durumunda veya küçük düşürücü davranışlar durumunda bu tazminat istenebilir, ancak aksi söz konusu olduğunda tazminat ne için verilir? |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 11:48:27 |
