| Av.Abbas Bilgili |
AB'ye girdiğimizde iş hukukunda çok fazla bir değişiklik olacağını zannetmiyorum, çünkü zaten AB'ye giriş hazırlığı çerçevesinde geçmiş bir kaç yıl içerisinde çok sayıdaki önemli yasalar bu doğrultuda değiştirildi. Örneğin 1 Ocak 2002'de yürülüğe giren yeni Medeni Yasa, 1 Haziran 2005'de yürürlüğe giren Ceza Yasası, CMK, CİK bu doğrultudaki düzenlemelerdir. İşte iş hukukunun temel yasaı olan İş yasası da bu bağlamda değiştirilmiş ve yeni İş Yasası 10 Haziran 2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni iş yasasındaki en önemli iki husus "iş güvencesi" dediğimiz işe iade davalarının getirilmiş olması ve "esnek çalışma biçimlerinin" yasal düzenlemesinin yapılmış olmasıdır. Bu yeni düzenlemeler Uluslararası çalışma Örgütü (ILO)'nün sözleşmleri ve tavsiyeleri ile bazı AB ülkelerinin yasalarının örnek alınması ile olmuştur. Örneğin bizim yeni iş yasasındaki "iş güvencesi" ile ilgili maddeler; ILO'nun 158 sayılı sözleşmesi ve Alman Feshe Karşı Koruma Yasası'ndan esinlenmiş bir düzenlemedir. Ancak her ülkenin iş yasasında kendine göre farklılıklar vardır. ILO tavsiyeleri de dikkate alınrak ülkeler kendilerine uyarlama yapmışlardır. Tabi ki bu yasaların da eksiklikleri ve eleştirilen yönleri çoktur. Belki zamanla başka değişiklikler de olabilir. Örneğin bizim iş yasamıza göre bir işçinin işe iade davası açabilmesi için en az 30 işçinin çalıştığı bir işyerinde çalışıyor olması gerekir. Ancak Alman Feshe Karşı Koruma Yasası'nda bu sayı 10'dur. Bizde de yasa ilk çıktığında 10 idi ancak sonradan bu sayı işverenlerin baskısı ile 30'a çıkartıldı. Kısaca şunu söyleyebiliriz; önemli değişiklikler zaten yapıldı, ileride bazı değişiklikler gündeme gelebilir. Zaten şu anda bu konunun diğer iki önemli yasası olan Sendikalar Yasası ve Toplu İş sözleşmesi ve Grev Lokavt Yasası da tasarı halinde olup, yakında değişecekleri günü bekliyorlar. Selamlar. Av. Abbas Bilgili |
