alisinkay |
Aşağıdaki haberde yorumlarınızı bekliyorum.Özellikle bayan arkadaşlardan.Kırmızı renk ile belirtilen kısım beni neredeyse gülmekten öldürecekti. :) tabi gerekçesini de açıklayacağım
Soyadı Yasası'na AİHM rötuşu
Adalet Bakanı'nın 'Soyadı Kanunu'nda değişiklik sözü vermesine karşısında kadın hukukçular 'Nüfus Kanunu'da değişsin' diyorlar
İzmirli Avukat AytenTekeli Ünal'ın, evliliği süresince eşinin soyadını kullanmayıp sadece kızlık soyadını taşıma isteğini yerinde bulan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bu kararını, Adalet Bakanlığı bürokratlarının "temyiz etme" girişimleri Bakan Cemil Çiçek tarafından son anda önlendi.
Adalet Bakanı, 'Bizim Bakanlıktan Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen yazıdaki izah biraz sakat olmuş, ama biz sonuçta Soyadı Kanunu'nu değiştirip, evli hanımların kızlık soyadını taşımalarına itiraz etmeyeceğiz" diyerek AİHM'in kararına ve Avrupa insan Hakları Sözleşmesi'ne harfiyen uyma sözü verdi. Bakan Çiçek, AİHM'i kararı doğrultusunda Soyadı Kanunu'nda yapılacak değişikliği Anayasa ile gerekçelendirmesine karşılık kadın hukukçular, Medeni Kanun'un yasalaşması sırasında da itiraz ettikleri 187. maddenin değişmesiyle bu sorunun tümden çözüleceği görüşünü savunuyorlar.
Türkiye'de evli kadınların sadece kızlık soyadını kullanmalarına izin verilmeyişini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre, ayrımcılık, özel hayata müdahale olarak değerlendiren AİHM'in Ayten Ünal Tekeli ile ilgili kararına Dışişleri Bakanlığı "Devlet, kadın-erkek eşitliğini sağlar, diye Anayasa değişikliği yaptık, Soyadı Yasası'nı da bu yönde değiştirmemiz gerek" diyerek Adalet Bakanlığı'na iletti.
Dışişleri'nin sadece AB'de değil, 46 Avrupa ülkesinin tamamında, evlendikten sonra kadınların kızlık soyadını taşıyabildikleri ve Avrupa Hukuku'nun buna göre düzenlendiği ve Türkiye'nin de Soyadı Kanunu'nu buna göre düzenlemesi gerektiğini önermesine Adalet Bakanlığı itiraz etti Adalek Bakanlığı, AİHM'in kararını "aile birliğinin sağlanmasıyla" ters düştüğü için temyize gönderilmesini istedi. Ancak, Dışişleri Bakanlığı Adalet Bakanlığı'nın bu yaklaşımının Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğuna dikkati çekerek reddetti.
Bu aşamada devreye giren Adalet Bakanı Cemil Çiçek "Eğer, bizim yasalarımızla uluslarası sözleşmeler çelişirse, o zaman yasa değil, sözleşme uygulanır, zaten biz bunu öngören Anayasa değişikliğini de yaptık" diyerek AİHM'in kararı doğrultusunda "evli kadınların kızlık soyadını taşımalarını öngören Soyadı Kanunu'nda yasal değişiklikle" ilgili tasarıyı ivedilikle Meclis gündemine getireceklerinin sinyalini verdi.
NÜFUS KANUNU'DA DEĞİŞSİN
AİHM'de kazanılan soyadı zaferinin kahramanı İzmir Barosu avukatlarından Ayten Ünal Tekeli İstanbul Barosu'nda kadın hakları çalışması yürüten hukukçular, evlenen kadının kocasının nüfusuna geçip onun soyuna dahil sayılmasının eşit ve demokratik aile ilişkilerine aykırı olduğunu, kadının bağımsız bir birey olarak varlığının hiçe sayıldığını savundular.
"Medeni Kanun'da 'aile reisliği' kavramı kaldırıldığını, kadın ve erkeğin evliliğin eşit yetki ve sorumluluklara sahip bireyleri olarak tanımlandığını hatırlatan kadın avukatlar, Soyadı Kanunu değişikliğiyle ilgili yasa tasarısında "aile adı" kavramının kabul edilmesi gerektiğine işaret ederek "kadın ve erkek, ayrı ayrı evlilik öncesi soyadlarını kullanmak; her iki soyadını birlikte kullanmak; iki soyadından birini kullanmak ya da kadının/erkeğin soyadının dışında üçüncü bir soyadı seçmek haklarına sahip olmalı. Çiftlere, evlilik memuruna bulunacakları beyan doğrultusunda kimlik belgesi verilmeli" dediler.
Soyadı Kanunu kadar Nüfus Kanunu'nun da değiştirilmesi gereğine işaret eden kadın hukukçular, Medeni Kanun 321. maddesinin "Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır" ifadesinin 'evlilik dışı' diye damgalanmasına neden olacağına dikkat çekerek "Ebeveyn evli olsa da olmasa da, çocuk tercihe göre annenin / babanın ya da her ikisinin birden aile adını alabilmeli. Bu, kadının da çocuğun da 'evlilik dışı' diye damgalanmasını engeller" diye konuştular |