 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
yıllık izin |
muhsip |
öncelikle buraya emeği geçen herkese katkılarından dolayı çok teşekkürler.forumları dikkatle inceliyorum,ama birkaç soruma yanıt bulamadım. Şu an çalışmakta olduğum işyeri sezonluk çalışan bir tatil köyü. yani nisan-mayıs fiilen iş başlar ekim-kasım iş biter. işletme kapanır. ben ve birkaç kişi(bekci vs) kalır işletmede. ben muhasebe kadrosunda olduğum için sigortam 30 gün olarak devam eder. Fakat işyerine haftada 1-2 gün uğrarım. 10 yıldır aynı işyerinde bu şekilde devam ediyorum. Kış dönemi tesis kapalı olduğu ve işyerine aralıklarla geldiğim için, bu güne kadar hiç yıllık izin kullanmadım. doğal olarak izin param ödenmedi.Bu şekilde herhangi bir muhasebe kaydı tutulmadı. Şimdi veya herhangi bir işten ayrılma durumumda; işverenden yıllık izin ücretlerimi talep edebilirmiyim. Bu konuda iş mahkemesine başvurabilirmiyim? ilginize şimdiden teşekkür ediyorum. |
Av.Abbas Bilgili |
Anladığım kadarı ile; işyerinde yapılan iş sezonluk olduğundan, bir kısım işçiler sadece sezonda çalışan mevsimlik işçilerdir, ancak siz sezonluk değil tam yıl çalışıyorsunuz. Sigortanız faal sezon dışındaki zamanlarda da tam olarak yatırılmaktadır ve iş yoğunluğu az olduğundan siz işyerine arada sırada uğruyorsunuz.
Anlattığınız bu durumda sezonluk değil tam yıl çalışan işçisiniz ve sigortanız da yattığına göre senelik izin hakkınız vardır ve kullandırılmazsa iş akdinin bitiminden itibaren 5 yıl içinde son cüret üzerinden tamamının karşılığını isteyebilirsiniz. Ancak, siz işyerine sezon dışında arada sırada uğradağınız için işveren sizden senelik izinlerinizi kullandığınıza dair yazı imzalatıp işyerine uğramadığınız günlerde de izinli gösterirse sıkıntıya girersiniz. Böyle bir belgeyi imzlamanızı önermem. Selamlar. Av. Abbas Bilgili |
Av.Fırat Bayındır |
ben de bir şirkette sigortalıyım ve bu şirkete aklıma estiği zaman giderim. Acaba ben de yıllık izin istemelimiyim? Ya da bence böyle bir hakkım vicdanen varmıdır? |
muhsip |
Sayın Bilgili;göstermiş olduğunuz ilgiye ve yanıtınıza çok teşekkür ederim.
Sayın Bayındır;ben yalnızca yasalar karşısındaki durumumu net olarak bilmek istemiştim. Vicdani hesaplaşmalara gelince, işveren onlarca işciyi sigortasız,günlük 16-17 saat mesai ücreti vermeden çalıştırıyorsa ve 350-400 YTL maaşı uygun görüyorsa üstelik vicdanı da çok rahatsa. Sanırım bu durumda biz çalışanların en azından yasal haklarımıza elimizden geldiğince sahip çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Selamlar. |
Av.Abbas Bilgili |
Değerli dostum Fırat Bayındır'ın değindiği "vijdani sorumluluk" konusunu açıklığa kavuşturmakta yarar var. İşe gitmeden ve iş yapmadan ücret alıp da senelik izin hakkından yararlanmak tabi ki vijdani açıdan rahatsızlık yaratacak bir durumdur. Bu durum daha çok kamu kuruluşlarında, siyasi arpalık olarak kullanılan kamu işyerlerinde çok karşılşılan bir durumdur. Bu tür kuruluşlar, işini yapan gerçek çalışanlar sayesinde ayakta kalmaktadırlar. Asalak grup da bu çalışanların sırtından geçinmektedir. Ben de uzun süre böyle bir kuruluşta çalıştığım için böylelerini bilirim. Bunlar işyerine uğramadan ücretlerini de bankadan aldıklarından bu taifeye "bankamatikçiler" denilmekte idi. Bunların ücretleri tam ödenir, sigortaları yatar, zaten işe gelmediklerinden izne ihtiyaç duymazlar ve işlerine son verildiğinde de senelik izinlerini kullanmamış olduklarından karşılığı olan ücreti alırlar. Sırtını dayadıkları siyasi ya da başka yandaşları olduğundan, zavallı çalışanlardan daha burunları havadadır. İşte bu durumdakiler için vijdani sorumluluk gündeme getirilir ise buna ben de katılırım. İşlerin yoğun olmadığı dönemde işini aksatmadan kısa sürede bitiren ve bu şekilde kendisine serbest zaman yaratan sayın muhsip açısımdan vijdani sorumluluğu doğuracak bir durum olmadığını ifade etmek isterim. Sanıyorum Fırat bey de benim bu görüşlerime katılacaktır. Öyle değil mi Fırat bey? Selamlar. Av. Abbas Bilgili |
Av.Fırat Bayındır |
SEvgili dostum Abbas beye katılmamak mümkün değil. Kişinin haklarını bilmesi, öğrenmeye çalışması çok doğal ve buna hiç bir itirazım yok. İtirazım hak ile vicdan arasında kalındığında nasıl davranılacağı noktasındadır. İşverenin sigortasız işçi çalıştırması onun vicdanını ilgilendirir.Ama işverenin bu davranışı , arkadaşımıza ileride bu hakkını kullanırken haklı bir gerekçe mi oluşturacaktır, merakım odur.Üstelik sorumu sorarken de gayet ciddi idim.Durumum tam da anlattığım gibi. Ama gün olurda ayrılmak durumunda kalırsam ne yaparımın sorusuydu. Elbette kol kırılır yen içinde.. hiç birşey yapmam,yapamam.Yani niyetim asla kimseyi kırmak eleştirmek değil sadece HAK ile VİCDAN arasında sıkışılınca nasıl davranılırın tartışmasını açmaktı maksadım. Zira bunlar meslek hayatımızda da sıklıkla karşımıza çıkıyor. Çalışırken izin kullanmayana izin parası ödendiği halde işten çıkarılınca aldığı izin paralarını, ücretlerini aldığı halde bordroya imza atmadığı için ücretlerini tekrar istemek... Zamanında alan razı veren razı iken öküz ölüp ortaklık bozulunca ...Sevgili Abbas bunlarla ne kadar sık karşılaşıyoruz değil mi?
Arkadaşımızın ayda 4-5 gün çalışarak işleri bitirmesi karşılığında ücret tam ödeniyor ve sigortası tam yatıyor. Buna rağmen yıllık izin hakkınını ilerde kullanabilirmiyim sorusu bana ters geldi sadece.. naçizane benim duygularımdı.. |
muhsip |
Sayın Bayındır;''Arkadaşımızın ayda 4-5 gün çalışarak işleri bitirmesi karşılığında ücret tam ödeniyor ve sigortası tam yatıyor. Buna rağmen yıllık izin hakkınını ilerde kullanabilirmiyim sorusu bana ters geldi sadece'' diye yazmışsınız. Haklısınız. Ben bir süredir siteyi takip ediyorum ve inanın çok şey öğrendim. Ben yazdığımda yıllık izin konusu tartışılmakta idi. Böyle bir ayrıntıyı kendi özel durumumu net olarak bilebilmek için sordum.Yalnızca yazdıklarım düşünüldüğünde;vicdani olarak rahat olmak elbette çok mümkün değil. Fakat biraz daha açarsam veya savunma mekanizmamı çalıştırırsam, böyle bir soruyu sormamda sanırım bana birazcık hak verirsiniz. Çalıştığım işyerinde son 2-3 yıla kadar heryıl kısa aralıklarla ssk çıkışım yapılmakta idi. Tazminat haklarımın oluşmayacağı düşünülerek. Son 2-3 yılda ise herdönem çeşitli resmi evraklara (beyanname vs.) imza attığım için çıkışım yapılmamakta. Ayrıca 4-5 gün çalışarak işlerin bitmesi durumunda bana tam maaş değil yarım maaş ödenmekte.Bunun yanında;işyeri açık olduğu zaman yararlandığım ulaşım/servis ve yemek yok. Bunları kendim karşılamaktayım ve bir günlük işe gitme ulaşım bedeli 10 YTL nin üzerinde bir rakam. Ayrıca işyeri şimdiye kadar hiç bir çalışanına, işten ayrılma/ayrılmak bırakılmak zorunda kalmalarda herhangi bir tazminat ödemedi. Tavrı;çalışana butür bir ödeme yapmaktansa ''mahkemede sürünsünler, daha fazlasını avukata öderim.''şeklinde.Ben şu ara işten ayrılmayı düşünmüyorum. eğer ayrılırsam yada ayrılmak zorunda bırakılırsam,Yıllık izin konusunda nasıl bir tavır göstereceğimi açıkcası şu an kestiremiyorum. Sanırım o zamanki gelişmelere ve psikolojime bağlı.
''HAK ile VİCDAN arasında sıkışılınca nasıl davranılırın tartışmasını açmaktı maksadım.'' izin verirseniz; bu konuda birkaç şey söylemek isterim. Hak;harcanılan emeğin karşılığı olmalı. ve hak'kın korunabilmesi için yasalarla belirlenmeli. Asgari ücret'in devlet tarafından belirlenmesi bir anlamda bu demek değilmidir. Başka bir açıdan işci ile işveren arasında yapılan iş sözleşmelerindeki ücreti de işveren belirlemez mi genel olarak. Ne asgari ücret belirlemesinde nede ikili iş sözleşmelerinde, biz emeğini pazarlayanların pek bir etkisi maalesef günümüz koşullarında olamıyor. Vicdan ise daha çok ahlaki,subjektif bir yaklaşım değilmidir. Ve ahlak, yaşanılan çağa göre,sahip olunan din'e göre,içinde yaşanılan toplumsal ve ekonomik guruba göre değişkenlik göstermez mi? Yani emeğinin tam karşılığını istemek, bir çalışan için ahlaki/vicdani birşey iken, Çalışanına daha az ücret ödemek, daha çok kar yapmak, bunu istemekte işvereni veya asgari ücreti en altta tutmak isteyenleri/tutanları kendi sınıfsal konumlarına/çıkarlarına göre ahlaki yapmaz mı?
Dolayısıyla, HAK ile VİCDAN arasında sıkışılınca,her birey veya sınıf/gurup farklı tavır içine girebilirler diye düşünüyorum. Saygı ve Selamlar..
|
Bugünün tarihi: 03/05/2025 13:43:46 |