Bilirkişi raporu |
fatihs |
İşmahkemesinde açmış olduğum sigortalılık tesbit davasında hakim dava dosyasını incelenmek üzere bilirkişiye gönderdi.Bilirkişden gelen raporu incelediğimde raporun tamamen çelişkilerle dolu ve tek taraflı olarak işvereni gözetir mahiyette olduğunu gördüm.
Ben işe 18 Mayıs 2000 de başladım kesintisiz 7 Ağustos 2003 e kadar
çalıştım.Yaklaşık 3 kez giriş ve çıkış yapılmış.Ayrıca işyeri dosyasında güya benim tüm ücretlerimi,ihbar,kıdem tazminatlarımla fazla çalışma ve resmi tatil bayram günü çalışma ücretlerimin tamamını eksiksiz aldığıma dair ve sahte olarak düzenlenmiş,kesinlikle bana ait olmayan bir ibraname var.İşveren mahkemeye bunu delil olarak sunmuş.Fakat bu ibranamenin sahte olduğunu esasa ait delil ve istem dilekçemde belirtmiştim.
1-İşverenin şahidi olan ve benim hakkımda olumsuz ifade veren şahısı
bilirkişi benim şahidim olarak yazmış.Ayrıca işe girdiğini söylediği(güya benden önce) tarihte ssk dökümüne göre bu işyerinde çalışmadığı görülüyor.
Ama işe girişi döküme göre 12 haziran 2001 de benden sonra işe girişi görünüyor.
2-Yine işveren şahidi plan işçi 13 nisan 2000 tarihinde işe girdiğini ve benimde temmuz 2000 tarihinde işe girdiğimi tahminen söylüyor.Oysa
bu şahidin ssk dökümünde işe girişi 13 mart 2001 görünüyor.(yani benden sonra)
3-Bir diğer işveren şahidi ise ; benim ücretimin düşük olarak gösterildiğini ve benim yönetici olduğumu belirtmeme rağmen işveren tarafından (bu işçi halen işte çalışıyor)tehdit edildiği belli olacak şekilde benim ücretimi asgari ücrete yakın bir miktar söyledi.(Kaldıki bordroda dahi bu şahidin söylediği miktarın 1,5 katı görünüyor)Hakim işçiye mahkemede soruyor nasıl biliyorsun ücretini diye şahit ondan önce işe girdiğim için diye ifade veriyor.
4-İşverenin diğer bir şahidi ise 3 numaradaki şahidin şefi olan ve benim amiri olduğum bir çalışan.Bu şahit ben işe girdiğimde davacı çalışıyordu ve hiç işten ayrılmadı.Ücretini de bilmiyorum diyor.Bilirkişi bu şahidin beyanından hiç bahsetmiyor.Kaldıki bu şahitte 15 Haziran 2002 de işe girdiğini beyan ediyor fakat ssk dökümünde 24 haziran 2002 görünüyor.
Yani bilirkişi bu çelişkileri görmezden gelerek benim belli bir kültür seviyesinde olduğumu hakkımı koruyabilecek eğitim düzeyinde olduğumu belirterek,kendi isteğimle işten ayrıldığımı ve işe giriş bildirgelerini kendim imzaladığımı bidayette bunları imzalarayarak bunları itirazsız kabul ettiğimi itiraz yada şerh koymadığımı belirtiyor raporunda.ANCAK BU İMZALARIN BANA AİT OLUP OLMADIĞINA BAKMADAN.(Çıplak gözle anlaşılacak derecede-çocuk dahi bilebilir imza sirkülerim yada bordrodaki imzalarım ile bu imzaların aynı olmadığını) tamamen olumsuz bir rapor yazıyor ve sonuç kısmında ; Dosyanın incelenmesinde davacının dava ettiği gibi eksik sigorta yapılmadığının kanaatine varıldığını takdirin yüce mahkemenin olduğunu belirterek raporunu tamamlamıştır.
Şimdi benim dava dosyamdaki tüm delillerimden hiç birini incelememiş ve bunlara ait hiç bir kanaat ve yorum yazmamış bu bilirkişinin raporu adeta işverenin avukatının dahi yapamadığı şekilde savunusunu yapmıştır.Bu durumda önümüzdeki günlerde görülecek davada ne gibi bir savunma ve bu bilirkişi raporunun hakkımdaki tamamen olumsuz olan imajını kaldırabilirim.Nasıl bir strateji izlemem gerekir.Sitenizi uzun zamandır izliyorum.Bu konuda gerçekten bilgili ve yetkin üyeler var.Bu arkadaşların görüşlerini bekliyorum.Teşekkür ederim..
İşin ilginci bu güne kadarki (yaklaşık 1 yıldır)dava hakimi tayin ile gitti.Bu duruşmada yeni bir hakim girecekBu duruşmada nasıl gelişme olur.
NOT:Yeni bir bilirkişi incelemesi talep edebilirmiyim.Yada nasıl talep etmeliyim.?? |
fatihs |
İLAVE OLARAK HUKUKUN KATLİ YADA HAKLARIMIN GASBI
28 Eylülde (dün) duruşmamaız vardı.Avukatımın tüm ısrarlarına rağmen geçici olarak iş mahkemesi hakimliğine atanan (maalesef bu da geçici imiş) icra hakimi avukatımın sunduğu bilirkişi raporuna itiraz dilekçesini kesinlikle okumadan somut olgular olduğu konusundaki itirazlarımızı dinlemeden dava dosyasını inceleme ve okuma gereği dahi duymadan davanın reddi konusunda hüküm tesis etmiştir.Yani anlıyacağınız avukatımın bu hakim karar vermez gelecek esas iş mahkemesi hakimine davayı devretmek için dosyayı tetkike alır yada itiraz konumuzu kabul eder şeklinde söylemesine rağmen iki kez duruşmasına katıldığı ve yaklaşık olarak 1.5 yıldır devam eden davamı bilirkişi raporunun sonuç kısmına bakarak(itirazımızı dinleme ve dilekçemizi okuma zahmetine bile girmeden)hüküm tesis etmiştir.Hukukun tam anlamıyla katline şahit oldum.Benim çoluğumun çocuğumun hakkı hukukunun gaspına şahit oldum....
Sayın Bilgili ve Sn Bayındır
avukatım 8 gün süremiz olduğunu söyledi.Bunu dışında ayrıca sahte imzalarla tanzim edilen bordro ve ibraname için savcılığa ayrıca suç duyurusunda da bulunalım mı? |
Av.Abbas Bilgili |
Sayın Fatih Şahin;
Bilirkişilik kurumu ne yazık ki bizim yargı sistemimizin kanayan çok önemli bir yarasıdır. Bilirkişilerin bir kısmı konuyu hiç bilmeyen kişilerdir. Bazıları ise sipariş üzerine rapor yazmaktadırlar. Bu sadece bemim görüşüm değil, genel bir görüştür. Bilirkişilik, çok yozlaşmıştır. Hakimin bilemeyeceği uzmanlık gerektiren teknik konularda bilirkişiye başvurulması gerekir iken, bazı hakimler hukuksal konularda dahi bilirkişiye başvurabilmekte, bazı bilirkişiler de kendini hakim yerine koyarak, hakimin yerine karar vermeye kalkışmaktadırlar. Bunları söylerken, görevini en iyi şekilde yapan az sayıdaki gerçek bilirkişileri tenzih ederim. Bu kadar yakınmadan sonra sizin konunuza geçelim.
1) Bilirkişi raporunda gördüğünüz somut yanlışları iyi vurgulayan bir "bilikişi raporuna itiraz dilekçesi" yazın ve hemen mahkemeye vererek duruşmadan önce hakimin okumasını sağlamaya çalışın.
2) Dilekçenizde, imza sahteciliğini şayet sahte olduğundan eminseniz mutlaka belirtin ve sahte olan imzaların örnek imzalarınızla karşılaştırılması için imza incelemesi isteyin. (aslında bu işlemi önceden talep edip yaptırmanız gerekirdi)
3) Dilekçenizin "sonuç ve istem" kısmında mutlaka yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasını istemeyi ihmal etmeyin. İmza incelemesi isteğiniz kabul edilirse, imza incelemesinden sonra bilirkişiye gönderilmesini isteyin. Kolay gelsin. Selamlar, saygılar. Av. Abbas Bilgili |
Av.Fırat Bayındır |
bu arada umarım yeni bilirkişi talebiniz kabul edilir ve 2. rapor 1.yi çürütür, imzaların da size ait olmadığı ortaya çıkarsa..... lütfen o çokbilirkişiyi şikayet etmeyi de unutmayın.... Bir de soru size.. davayı kendiniz mi yoksa avukatınız mı takip ediyor.Tavsiyem davanızı avukatla takip etmeniz olacaktır. |
fatihs |
Sayın BİLGİLİ ve BAYINDIR her ikinize de vermiş olduğunuz yanıtlar için teşekkür ederim.
Kendisine çok güvendiğim ve çok iyi olduğunu düşündüğüm bir avukatım var sn BAYINDIR.
Kendisi ile bir durum değerlendirmesi toplantısı yapacağız.Yıllardır yöneticilik yaptığım işlerde konu hakkında bilgi sahibi olarak girdiğim toplantılardan daima olumlu ve başarılı sonuçlar çıktığını bildiğim için görüşlerinize başvurdum.Bu benim yaşam tecrübem.Tekrar teşekkür ederim.
(Avukatımın da bilirkişi hakkında gereğini yapacağından eminim Sn Bayındır.)
Ve ayrıca benim sigortasız göstertildiğim(bilgim dışında)dönemde iş yerinde bizzat el yazım ve imzalarımın olduğu sevk irsaliyesi,fatura ve teklif yazıları var.Bir dilkçe ile aylar evvel mahkemeden celp çıkarttım,işverenin bu belgeleri getirmesi için fakat işveren mahkeme celbine rağmen bu belgeleri mahkemeye getirmekten imtina etti.((Getirdiler fakat duruşmada hakim çaok hızlı yargılama yaptığı için (Aynen şöyle:Davalıdan fatura ve irsaliyeleri getirmesi istenmiş...getirdinizmi.?.getirmedikleri görülmüştür....))Aynen dava böyle görüldü tutanağa girdimi bilmiyorum fakat bu şekilde oldu.
Bu konuda tekrar istemde bulunalım mı?Dava 1 yılı aşkındır sürüyor . |
fatihs |
Sayın BİLGİLİ ve Sayın BAYINDIR
Davamla yaklaşık 3 aydır avukatım ilgileniyordu.Duruşmanın ne gün olacağını sordum.Bu pazartesi imiş.Kendisine de şu an ulaşamıyorum.Ulaştığım anda durumu anlatacağım.Eğer ulaşamazsam,böyle bir ihtimal var.Bir dizi dava için başka bir ile gittiği söyleniyor.Cep telefonları da kapalı.Bugün çarşamba yarın ve öbürgün var.Ne önerirsiniz.Avukatıma ulaşamazsam? |
Nilgül Saraç |
Bu dava için değil fakat diğer hukuki bilgi gerektiren konularda neden sadece prof.lardan yararlanılymıyor. Acaba terori ile uygulama birbirinden farklı olduğu için mi? Ama bu bana mantıklı gelmiyor.
Sayın fatihs'in ilk iletisini okuyunca şaşırdım gerçi butür durumları avukat arkadaşlardan duyuyorum ama inanması güç. hadi bilirkişi yüzyüze kimseyle muhattap olmadan yalan-yanlış beyanda bulunabilyor da duruşmada şahitler hakimin gözünün içine baka baka hangi cesaretle yalan söyleyebiliyorlar anlayamıyorum. Çok usta olmak gerek herhalde bi hakimi bu yalanlara inandırabilmek için. |
Av.Abbas Bilgili |
Sayın F. Şahin; avukatınıza ulaşamadığınız takdirde siz asıl davacı olarak, daha önce verdiğimiz cevap doğrultusunda hemen bir "bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi" yazın ve mahkemeye verin. Duruşmadan bir gün önce (sizin için cuma günü) vermenizde yarar var. Yetiştiremez iseniz duruşma anında verin. Bu hususları sözlü olarak da duruşmada söyleyebilisiniz, anacak sözlü anlatımlar duruşma tutanaklarına çok kısa ve bazan yanlış da geçebilmektedir. Bu nedenle yazılı olması daha uygun ve iyi olur. İtirazlarınızın dikkate alınarak yeniden bilirkişiye gönderileceğini umuyorum. Sonuçtan bilgi verirseniz memnun olur ve duruma göre yeni hususları görüşebiliriz. Selamlar.
Sayın Saraç; Bilirkişilerin laçkalığını gördükçe haklı olarak neden prof.lara gönderilmediğini soruyorsunuz. Bazı özellikli dosyaların üniversitelerdeki saygın hocalara gönderildiği de oluyor. Ancak, binlerce dava dosyasının sınırlı sayıdaki hocalara gönderilmesi yargılamayı çıkmaza sokar. Bu nedenle avukat arkadaşlar da genellikle rapor bir an önce yazılsın diye kendi çevrelerindeki bilirkişye gönderilmesini istiyorlar. Çünkü, taşradaki iş mahkemelerinden Ankara'ya gönderilen bir dosyanın geri dönmesi çok uzun süre alabilmektedir. Bilirkişilik kurumunun mutlaka ıslah edilmesi gerekir. Mevcut haliyle istismara müsati ve yanlış kararlar verilmesine zemin hazırlamaktadır. Selamlar. |
Nilgül Saraç |
Sadece bilirkişilik yapabilecek ve güvenilirlikleri tam anlamıyla sağlanmış (sanırım noterler öyle) hukuk fakltesi mezunu kişiler yetiştirilemez mi? yani bu haliylede duruşma sırasında bilirkişi olarak hakimin kendi taktir ettiği kişiyi taraflar bilmeseler bile bişekilde öğrenip durumu kendi lehlerine çevirmenin yolarını bulabiliyorlar. Bahsettiğinz ıslah neşekilde olabilir ki? |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Sayın Saraç,
Bilirkişilik, hakimlerin huhuki bilgilerini aşan, teknik konularda başvurulması gereken bir müessesedir. Hukuk dışında aklınıza gelebilecek her konuda (mühendislik, kuyumculuk, muhasebecilik, doktorluk vs. vs.) bilirkişiye başvurulmaktadır. Bu eğitimlerin hukuk fakültelerinde verilmesi mümkün değildir ki mümkün olsaydı zaten bilirkişilik diye bir kavram olmazdı, hukukçu her şeyi bilirdi. [:)]
Ama sizin görüşünüze paralel olarak şu yapılabilir. Diğer fakültelerde, sırf bilirkişilik yapmak üzere öğrencilere bu yönde eğitim verilebilir. Böylece, dosyalar herhangi bir bilirkişiye gitmez, bu alanda eğitimli insanlara teslim edilir. Bununla birlikte, sırf bilirkişilik yapabilecek bu kişiler, ayrı işleri olamayacağı için dosyalar üzerinde daha fazla çalışarak, daha fazla zaman ayırarak, sağlıklı raporlar hazırlayabilirler diye düşünüyorum.
Saygılar... |
fatihs |
Avukatıma ulaştım.Belirli bir saatte gerekli görüşme ve durum değerlendirmesini yapacağız.En geç yarın sabah itiraz dilekçesini dava dosyasına koymak üzere konuştuk.
Bu arada isteyen hukukçu arkadaşlara duruşmalarımın tutanaklarını ve bu meşhur bilirkişi raporunu e-mail ile gönderebilirim.Bu konuda talebi olan hukukçular elektronik posta ile ulaşabileceğim bir geçerli posta adresi iletsinler bana.. |
fatihs |
Sayın Nilgül hanım
Bilirkişinin bu şekilde tek taraflı bir rapor yazarken çelişkiler ve uyumsuzlukları da baştan giriş cümlesinde içeriğinde barındırması raporunun zayıf yanları.Umarım avukatım bu somut yanlışlar ve çelişkileri kaldıraç olarak kullanarak gereğinin yapılmasını sağlar.
Diğer konu ise şahitlerin hakimin gözünün içine bakarak yalan söylemesi.İşverenin e girdiği duruşmada işçiler işlerinden olmamak için mecburen o yalan ifadeleri verdiler.Maalesef işçilerden bir sonradan görüşmemizdeişverenin davayı kaybedersem hepinizi işten çıkartırım tehdidi ile bu ifadeyi veridklerini kusura bakmamamı ,bakmak zorunda olduğu bir ailesi ve okuyan 3 çocuğu olduğunu söyledi.Çaresizdim dedi.Ayrıca o şekilde ifade vermelerini davalı işverenin avukatının dava öncesinde kendileri ile tek tek görüşerek ifadelerini ezberlettiğini söyledi.Avukatın bu işi işverenin nezaretinde yaptığını işvereninse kendilerine kendi isteği doğrultusunda ifade vermeleri için duruşma öncesi tehditle birlikte yemin ettirdiğini söyledi.Bir diğer şahidi (ki çok iyiliğim olmuştur) eşi ile hastanede gördüm.Beni gördüğünde kıpkırmızı oldu.Ve kaçarak saklandı.Eşi ise özür dileyerek ''abi kusura bakma senden özür dilerim zaten mahkemede ifade verdikten sonra sağlığı bozuldu,uykuları kaçıyor geceleri sabaha kadar sayıklıyor'' dedi..
Ben ne diyeyim Nilgül hanım ve sayın hukukçu arkadaşlar.Ne diyeyim... |
fatihs |
Sn Bilgili
Bugün druşmamız vardı.Avukatım duruşmaya girdi.Bana söylediğine göre 15 gün bilirkişi raporunu inceleme ve cevap yazma için süre almış.Yani 28.9.2005 te yeni duruşma var.Çok iyi bir itiraz yazısı yazmam gerekiyor dedi.Bu arada bilirkişi raporundaki tek yönlü ve somut maddi hatalar nedeniyle suç duyurusunda bulunmak gerekiyor mu?Yoksa imza kontrollerinin yapılmasından sonra mı suç duyurusunda bulunalım.Yani imzaların bana ait olmadığı o kadar bariz ki.Adeta imza değil çiziktirme şeklinde yapılmış.Yani ibranamede alacaklarımın ne olduğu ihbar,kıdem,senelik izin,fazla mesai vb miktarları ulusal bayram ve resmi tatil ücretlerinin ne kadar olduğu yazılmamış ve bunların hepsini aldım alacağım yoktur'' şeklinde bir bilgisayar çıktısı ve bilgisayar
ile adım soy adım var altında ise çiziktirme usulü ıslak imza ...
yani çıplak gözü bırakın bir çocuk bile o imzanın benim imzam olmadığını bilebilir.Bir de işveren benim kendi kendime çıkış verdiğimi kendi kendime giriş yaptığımı söylüyor..Ne için emekliliği gelmiş bi insanın deli olması lazım...Sonra tüm işlemlerin altında kendi imzası var ..ben işveren kanuni vekili değilim ki bu işleri kendi kendime yapayım...Sonra bir diğer çalışanı yeminli tanık göstererek ifade verdirmiş.Tanık benim rahatsızlanarak 4-5 ay çıkış aldığımı ve daha sonra tedavi olduktan sonra işe döndüğümü söylüyor.Yahu buna kargalar güler.SSK lı olarak çalışan birisi ne tür bir hastalığa yakalanırsa yakalansın (buna AİDS de dahil ) kendi sosyal güvencesini kullanarak tedavi olmaz mı hastanelere gitmezx mi? Ben beynimi im yedimde işyerinden çıkış alıyorum hiç bir sağlık kuruluşuna gitmeden kendi kendime tedavi oluyorum..işe geri dönüyorum..Gelişmelerden sizi haberdar edeceğim. |
Av.Abbas Bilgili |
Avukatınızın, bilirkişi raporuna itiraz konusunda gerekeni yapacağından eminim. Siz de kendisine somut olgular konusunda yardımcı olun. Çünkü olayı yaşayan ve belgelerdeki sahtelikleri bilen sizsiniz. Bunları avukatınıza gösterin ki itiraz yazısında iyi vurgulanmış olsun. Suç duyurusunun iş hukuku ile bir ilgisi yok. Siz, bilirkişi raprundaki somut ve kasıtlı yanlışların varlığı konusunda iddialı iseniz cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunabilirsiniz veya avukatınız aracılığı ile de yapabilirsiniz. Ama suç duyurusunda bulunma konusunu da avukatınızla görüşüp karar vermenizde yarar var. Suç duyurusunda bulubnmak zorunlu değildir, isterseniz yaparsınız. Kolay gelsin. Selamlar. Av. Abbas Bilgili |
Av.Abbas Bilgili |
Mahkeme hakiminin izinli ya da raporlu olduğu durumlarda davalara başka mahkemelerden geçici olarak başka hakimler bakar. Dosya hakkında bilgisi olmayan geçici hakimlerin bu duruşmalara girmesi usulen olup, genellikle esasa ilişlkin karar vermekten kaçınırlar. Ancak, anladığım kadarı ilre sizin davaya geçici giren hakim bu konuda kendisini yeterli görmüş gibi görünüyor. Siz kararı 8 gün içinde mutlaka temyiz edin ve temyiz gerekçesi olarak daha önce ileri sürdüğünüz bilirkişi raporundaki "yamuklukları" iyi vurgulayın derim. Ayrıca, suç duyurusunda bulunmanızı, iddianızın haklılığı konusunda kendinize güveniyorsanız yapın derim. Selamlar. Av. Abbas Bilgili |