 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Boşanma Ve Tazminat |
korelli |
Herkese selamlar,
Bir hukuki sorunumla ilgili, konu hakkında bilgi sahibi olan arkadaşlardan bilgi rica ediyorum. Sorunum su; Esimle karşılıklı açtığımız, 2 yıldır süren boşanma davamız sona erdi. Yerel mahkeme kusurlu olduğuma kanaat getirdi. Benim açtığım davayı reddetti, karşı tarafın açtığı davayı kabul etti. Buna mukabil, 20.000YTL maddi, 15.000YTL manevi olmak üzere toplam 35.000YTL tazminat ödememe karar verdi. Bu miktardaki yüksek bir tazminatı ödemem mümkün değil. Maddi gelirim ve mal varlığımla ilgili mahkemeye sunduğum tüm belge ve delilleri, sanırım Hakim inceleme gereği duymadı. Yada önyargılı davrandığı kanaatindeyim. Karşı tarafın mal ve gelir durumumla ilgili (şifahen) iddialarını, tanıklarının ifadeleriyle birlikte değerlendirerek böyle bir karara vardığını düşünüyorum.
Bir hafta içinde dosyayı temyiz edeceğim. Ancak, Yargıtayın yüksek tazminat ile ilgili, EMSAL teşkil eden bozma kararlarına ulaşmam gerekiyor. Şu ana kadar edindiğim bilgiler; boşanma davalarında, bir tarafı yoksullaştırıp, diğer tarafı zenginleştirecek tazminat söz konusu olmamalı, şeklinde. Yine bu tür davalarda, hükmedilen tazminatın, özendirici olmaması ile ilgili Yargıtay kararları olduğunu duydum. Emsal açısından Yargıtayın daha önceki kararlarına, sayı ve tarihi ile birlikte acilen ihtiyacım var. Yardım ve tavsiyeleriniz için şimdiden teşekkür eder, saygılar sunarım. |
Av.Hülya Büyükoğlu |
HD 02, E: 2004/004702, K: 2004/005455, Tarih: 28.04.2004
[*]BOŞANMA DAVASI [*]MANEVİ TAZMİNAT
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya sebep olan hadiselerin ağırlığına nazaran davalı kadın lehine takdir edilen manevi tazminat çoktur. Hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmelidir.
(4721 s. MK. m. 174)
Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin 8.3.2004 gün ve 2066-2874 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacı (karşı davalı) kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme talepleri yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya sebep olan hadiselerin ağırlığına nazaran davalı kadın lehine takdir edilen manevi tazminat çoktur. Hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmelidir. İşin temyiz incelemesi sırasında bu yön gözden kaçtığından hüküm onanmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, dairemizin onama kararının manevi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına, hükmün manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: 1-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri uyarınca davacının manevi tazminata ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 8.3.2004 tarihli 2066/2874 sayılı onama kararının manevi tazminata ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün manevi tazminat yönünden yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA,
2-Davacının bozma dışında kalan sair karar düzeltme talebinin REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi. 28.04.2004
D 02, E: 2004/003143, K: 2004/003946, Tarih: 29.03.2004
[*]EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI [*]MANEVİ TAZMİNAT [*]KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
Kocadan kaynaklanan ve kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden herhangi bir maddi hadisenin varlığı kanıtlanmamıştır. Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi koşullarının oluşmadığı nazara alınmadan kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi hatalıdır.
(4721 s. MK. m. 166, 174)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma sebebi sayılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
2-Temyiz nedenlerine hasren yapılan incelemeye gelince;
a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının nafakalara yönelik temyiz itirazları yersizdir.
b-Kocadan kaynaklanan ve kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden herhangi bir maddi hadisenin varlığı kanıtlanmamıştır. Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi koşullarının oluşmadığı nazara alınmadan kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından (MK. md. 118-494) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
SONUÇ:Temyize konu kararın 2/b. bentte gösterilen sebeplerle manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, hükmün temyiz edilen nafakalarla ilgili bölümünün 2/a bentteki nedenlerle ONANMASINA, 1. bentteki yanlışlığa ise işaret edilmekle yetinilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 29.03.2004 (Pzt.)
HD 02, E: 2004/001734, K: 2004/002701, Tarih: 04.03.2004
[*]EŞİT KUSUR [*]MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
Toplanan delillere göre boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174. maddesi şartlarının oluşmadığı nazara alınmadan eşit kusurlu kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi hatalıdır.
(4721 s. MK. m. 174)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının nafakalar ilişkin temyiz itirazları yersizdir.
2-Toplanan delillere göre boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 174. maddesi şartlarının oluşmadığı nazara alınmadan eşit kusurlu kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ:Temyiz edilen kararın 2.bentteki sebeplerle BOZULMASINA, hükmün nafakaya ilişkin bölümünün ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.03.2004
HD 02, E: 2003/000151, K: 2003/001418, Tarih: 03.02.2003
[*]BOŞANMA [*]KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI [*]MANEVİ TAZMİNAT
Boşanma sebebi teşkil eden olayların, talepte bulunan eşin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği sabit olmadıkça manevi tazminata hükmolunamaz.
(4721 s. MK. m. 174) (743 s. MK. m. 143)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
4722 sayılı kanunun 1.maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.
2-Toplanan delillere göre davalının şahsiyet haklarına ağır saldırı teşkil edecek bir olay isbat edilmemiştir. Kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.
3-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerinin ağırlığına nazaran *davalı yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Medeni Yasanın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkeside nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (MK.143/1) takdiri gerekir. Yazılı şeklide hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma dışında kalan ve temyiz edilen diğer bölümlerinin yukarıda 1. bentte gösterilen gerekçe ile ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 03.02.2003
HD 02, E: 2003/000372, K: 2003/001725, Tarih: 06.02.2003
[*]KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI [*]DAVALIDAN KAYNAKLANAN OLAYLAR [*]MANEVİ TAZMİNAT
Davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir olayın varlığı kanıtlanmadığı halde yararına manevi tazminat takdir edilmesi hatalıdır.
(4721 s. MK. m. 174)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir olayın varlığı kanıtlanmadığı halde yararına manevi tazminat takdir edilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın 2.bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, sair temyiz itirazının 1 sayılı bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.02.2003
D 02, E: 2003/001122, K: 2003/002462, Tarih: 26.02.2003
[*]BOŞANMADA MÜTERFİK KUSUR [*]KUSURLU EŞİN TAZMİNAT TALEBİ [*]BOŞANAN EŞİN MADDİ DESTEĞİNİ YİTİRMESİ
Kanıtların değerlendirilmesi sonucu, boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha fazla kusurlu olmadığı anlaşılmış olup, boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceğinden mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurl oranları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminata karar verilmelidir.
(4721 s. MK. m. 4, 166, 174, 186) (818 s. BK. m. 42, 44)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Maddi tazminat ilişkin temyizine gelince;
Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak *kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple maddi tazminat yönünden BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2003
|
Av.Hülya Büyükoğlu |
***Haksız olarak tutuklu kaldığı günler için 466 sayılı Kanun gereğince tazminat isteğinde bulunan Resul#8217;e 2.470.000.- lira maddi, 35.000.000.- lira manevi tazminat ile 250.000.- lira dilekçe yazım ücreti verilmesine dair, (Adana Birinci Ağır Ceza Mahkemesi) #8217;nden verilen 21.4.1994 gün ve 1993/106 esas, 1994/99 karar sayılı hükmün Yargıtay#8217;ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı#8217;ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
Hükmolunacak manevi tazminatın; davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, zenginleşme sonucu doğurmayacak şekilde hak ve nesafet kurallarına uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tesbiti gerekirken, davacı yararına bu ölçülere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata karar verilmesi.
Kanuna aykırı ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 2.5.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin 8.3.2004 gün ve 2066-2874 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacı (karşı davalı) kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme talepleri yersizdir.
2-Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya sebep olan hadiselerin ağırlığına nazaran davalı kadın lehine takdir edilen manevi tazminat çoktur. Hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmelidir. İşin temyiz incelemesi sırasında bu yön gözden kaçtığından hüküm onanmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, dairemizin onama kararının manevi tazminata ilişkin kısmının kaldırılmasına, hükmün manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: 1-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri uyarınca davacının manevi tazminata ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 8.3.2004 tarihli 2066/2874 sayılı onama kararının manevi tazminata ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün manevi tazminat yönünden yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA,
2-Davacının bozma dışında kalan sair karar düzeltme talebinin REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi. 28.04.2004 (Çrş.)
***Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacıın tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesine paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK .md. 174/2) tazminat taktiri gerekir.
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
4-4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından (MK. md. 118-494) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin l. bentte yazılı nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.04.2004 sa.
***Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka, tazminatlar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır.
Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından (MK. md. 118-494) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2004 (Çrş.)
***Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının 26.3.2003 günlü oturumdaki sözlerinin imzası ile onaylamamış bulunmasına göre (HUMK.m.151/son) davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır.
Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
4-4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcın yatıran davacıya geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.01.2004 (Pzt.)
Kaynak=Corpus
|
korelli |
Hülya Hanım;
Verdiğiniz yanıt için çok teşekkürederim. Bunlar birkaç gündür beklediğim ve ihtiyacım olan bilgiler. Umarım, en iyi şekilde kullanabilirim.
Size iyi çalışmalar diliyorum. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 06:17:38 |