Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
SİTE AİDATI GECİKME ZAMMI
Mtuzner Bildiğim kadarıyla Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre zamanında ödenmeyen aidatlar için gecikme zammı oranı aylık %10. Sormak istediğim; 1-Bu oran günlük mü hesaplanıyor yoksa 1 gün de gecikse %10, 20 gün de gecikse %10 olarak mı hesaplanıyor? 2-Apartman/site aidatlarının ödenmesi için kanuni bir süre var mıdır (yani her ayın 1'i ile 25'i arası gibi) yoksa örneğin ağustos ayı aidatı, ağustos ayı içerisinde 1'i ile 31'i arasında herhangi bir günde ödenebilir mi? Bu ödeme döneminin yönetim kurulu veya genel kurul kararı alınarak değiştirilmesi mümkün müdür? 3-Yönetim kurulu veya genel kurul kararlarının kat maliklerine imza karşılığı tek tek tebliğ edilme zorunluluğu var mıdır? Varsa kat maliklerine imza karşılığı tebliğ edilmeyen yönetim kurulu ve genel kurul kararlarının hukuki bağlayıcılığı var mıdır? Teşekkürler
promethos Üç başlık altında sorduğunuz soru aslında iç içe geçmiş konuları kapsadığından genel bir başlık altında cevaplamaya çalıştım.[:tbp] Kat Mülkiyeti Kanunun 20/2' e göre "...Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde on hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür."Bu itibarla aylık %10 gecikme zammı günlük olarak hesaplanacaktır.Bir başka anlatımla gecikilen gün ile 0,3 çarpılarak gecikme zammı bulunacaktır.Aidat ödeme zamanı yönetim planında olabileği gibi,yönetici tarafından hazırlanıp kat maliklerine tebliğ edilen ve kat malikleri toplantısında onaylanan işletme projesi bu yoksa kat malikleri toplantısı ile belirlenebilir.Böyle bir tarih belirlenmişse aidat ödeme tarihi geçtiği halde ödeme yapılmaması halinde o günden başlayarak ödeme anına kadar aylık %10 gecikme zammı yürütülebilir.İşte bu aidat ödeme zamanı ve gecikme zammının başlangıç tarihi, yönetim kurulunca hazırlanan işletme projesinin ve/veya kat malikleri kurul kararının kat maliklerine tebliği olayı ile ilintilidir.Yönetim Kurulunca hazırlanan ve yeni dönem için apartmanın ortak giderlerinin neler olacağını bu giderleri karşılamak için gerekli aidat miktarının ne olacağını ve aidatları ödeme zamanını gösterir işletme projesi (ki buna tahmini bütçe gözüyle bakabilirsiniz) hazırlanır ve bu proje tüm kat maliklerine elden dağıtılmışsa imza ve tarih karşılığında eğer bu mümkün olmamışsa taahhütlü mektup ile gönderilir.İşletme projesi olağan kat malikleri toplantıından önce yapılarak kat maliklerine dağıtılır.Bu proje belki küçük ölçekli apartmanlarda uygulanmamakta olsada site şeklinde bulunan kat mülkiyetine tabi gayrimenkullerde bu işlem yapılmaktadır.Bu proje ile birlikte kat malikleri toplantı zamanı ve yeri,toplantı gündemi de oluşturularak kat maliklerine elden yada taahhütlü mektup ile bildirilir.Kat malikleri toplantısında işletme projesi kabul veya red edilir gerekli düzenleme yapılır ve kat malikleri toplantısında aidatlar ve ödeme zamanı belirlenebilir.Eğer yönetim planında aidat ödeme zamanı hususunda bir açıklık bulunuyorsa bu hususda karar almaya gerek yoktur.Kat malikleri toplantısına katılmayan kişilere kat malikleri toplantı kararları yine elden veya taahhütlü mektupla bildirilerek aidat miktarı ve eğer ödeme zamanı ile ilgili bir karar alınmışsa bu tarih bildirilerek ödememe halinde gecikme zammının başlangıç tarihi kesinleştirilmiş olacaktır. Bu konu ile ilgili biraz uzun ama Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararını ekte bilginize sunuyorum.İlgi kararda daha birçok hususda sizi aydınlatacak bilgiler bulunmakta. HG 00, E: 2002/18-474, K: 2002/000514, Tarih: 12.06.2002 [*]İTİRAZIN İPTALİ DAVASI [*]GECİKME TAZMİNATI [*]TEMERRÜT TARİHİ Bağımsız bölüm mülkiyetini kazanan kişi, yönetim planında malik için öngörülen bütün sorumluluk ve yükümlülükleri üstlenmiş olur. Ortak gider alacağı, yönetim planı uyarınca muacceliyet kesbettiği tarihte (ayrıca tebliğe gerek olmaksızın) temerrüt gerçekleşmiş olur. (634 s. KMK. m. 10, 12, 20, 22, 28, 37) Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1.Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.11.2001 gün ve 2001/657 E- 1178 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 12.02.2002 gün ve 2001/12408-2002/1536 sayılı ilamı ile; (...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Yargıtay uygulamalarında, ortak gider borçlusuna işletme projesi veya kat malikleri kurulu kararı tebliğ edilmemiş olsada, bu konudaki aidat borcunun varlığının kendisine noter aracılığı veya icra takibi sureti ile çıkartılan ödeme emri tebliğ edilmek sureti ile duyurulmuş olması halinde, bu tebliğ tarihinden itibaren gecikme tazminatından sorumlu olacağı kabul edilmektedir. Somut olayda, davalıya bağımsız bölümü satın aldığı tarihten itibaren miktarda gösterilmek sureti ile ortak gider borcunun bulunduğu noter aracılığı ile 18.5.2000 tarihinde usulüne uygun olarak tebligatla duyurulmuş olduğuna göre bu tebliğ tarihinden itibaren gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmamış olması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davacılar vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, ortak yönetim gideri (aidat) ile ana taşınmazın onarım giderinden düşen payın ödenmemesi nedeniyle yürütülen icra takibine vaki itirazın iptali ile icranın devamına ve asıl alacak yanında gecikme tazminatına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi istemine ilişkindir. Davanın kısmen kabulüne dair mahkeme kararında, gecikme tazminatına yer verilmeyip fazla istek reddedilmiş, karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairesince yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur. Bozma üzerine yerel mahkemece, usulüne uygun tebligatın yokluğu nedeniyle temerrüdün gerçekleşmediği gerekçe gösterilerek, "ilk hükümde direnilmesine" ve "gecikme tazminatı isteminin reddine" karar verilmiştir. Görüldüğü üzere yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, gecikme tazminatına hükmedilmesinin koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Kat Mülkiyeti Yasasının konuya ilişkin 20 nci maddesi, kat mülkiyetine tabi anataşınmazın bakımı ve onarımı ile ortak yerlerinin çalıştırılması için gerekli giderlerin ve bu giderleri karşılayacak avansların kat malikleri tarafından ödeneceğini hükme bağlamış, 22. maddesi de bağımsız bölümlerde kira akdine ya da başka bir sebebe dayanarak devamlı olarak ondan faydalanan kişileri de belli koşullarla bu gider ve avanstan sorumlu tutmuştur. Yasanın 20 nci maddesinin değişik ikinci fıkrası ise, gider ve avans borcunun tamamının zamanında ödenmemesi halinde ödeme tarihine kadar geçen günler için aylık %10 hesabıyla gecikme tazminatı ödenmesini öngörmüştür. Yasanın bu yalın ve buyurucu hükmü karşısında, eğer gider ve avans payı yönünden koşullar oluşmuş ve ödenmesi gerekiyorsa, bu ödemenin gecikmesi durumunda gecikme tazminatının da ödenmesi gerekir. O halde, gider ve avanstan sorumlu olan kişinin gecikme tazminatı ödeyip ödemeyeceği değil, hangi tarihten itibaren ödeyeceğinin belirlenmesi sorunu önemlidir. Nasıl ki ödenmeyen bir borç ya da tazminat için faiz ödenmesi sözkonusu ise, ödenmeyen gider ve avans borcu için de yasada öngörüldüğü üzere gecikme tazminatı ödenecektir. Faizin hangi tarihten geçerli olarak ödeneceği ise alacağın türüne, muaccel olduğu tarihe veya temerrüt tarihine göre belirlenir. Kural olarak, Kat Mülkiyeti Yasasında ödenmesi öngörülen gecikme tazminatı, bağlı bulunduğu ve ayrıntısı olduğu asıl gider ve avansın ödenmesi gerektiği tarihten itibaren hesaplanmalıdır. Ancak, Kat Mülkiyeti Yasası, kat malikleri veya kat sakinleri tarafından ödenmesi gereken gider ve avansın belirlenmesini bir yönteme bağlamıştır. Yasanın 37. maddesi, anataşınmazın yönetim ve diğer giderlerini karşılamak üzere bir işletme projesinin hazırlanmasını ve bu projeyle gider ve avansların miktar ve ödeme zamanlarının belirlenmesini, projenin ilgililere tebliğ edilmesini öngörmüştür. Bu suretle, yönetici tarafından düzenlenmiş ve kat malikleri kurulunca onaylanmış bir proje bulunmadığı takdirde bu hususları içeren kat malikleri kurulu kararı da aynı işleve ve geçerliliğe sahiptir. Görüldüğü üzere, gider ve avans payının belirlenmesi ve ödenebilir hale gelmesi için bu proje veya kararın varlığı gerekli olduğu gibi, gider ve avansın ödenmesinden sorumlu olan kat maliki ya da sakininin bundan haberdar olması, miktarını ve ödeme zamanını bilmesi lazımdır. İşletme projesinin veya bu konudaki kat malikleri kurulu kararının ilgililere tebliğ edilmiş olması ya da ilgilinin kat malikleri kurulu kararının alındığı toplantıda hazır olması durumunda gider ve avansın miktarı ile ödeme zamanı bakımından bir sorun olmadığı için, gecikme tazminatının başlangıç tarihinde de sorun bulunmamaktadır. Zira bu tarihin, avans ve giderin ödenmesi gerektiği tarih olduğu açıktır. Kendisine işletme projesi tebliğ edilmeyen ya da bu husustaki kat malikleri kurulu toplantısına katılmadığı gibi toplantıda alınan kararların kendisine tebliğ edilmeyen kat maliki veya sorumlu sakinin ise, işletme projesi veya toplantıda alınan kararları aşağıda belirtilen şekillerde öğrendiği tarihten itibaren ortak gider ve avansın ödenmesinden ve dolayısıyla gecikme tazminatından sorumlu tutulması gerektiği kabul edilmelidir. Bu konuda önce şu hususu belirtmekte yarar görülmüştür. Bağımsız bölümün mülkiyetini, başlangıçta veya sonradan kazanan kişi, Kat Mülkiyeti Kanununun 28.maddesi hükmü uyarınca tüm kat maliklerini ve onların külli ve cüz'i haleflerini bağlayan sözleşme niteliğinde olan yönetim planında malik için öngörülen bütün sorumluluk ve yükümlülükleri üstlenmiş olur. Bunların ayrıca tebliğine gerek yoktur. Böylece, yönetim planında bir ödeme tarihi belirlenmiş ise artık herhangi bir tebligat veya duyuru yapılmamış olsa bile her kat maliki gider ve avans borcunu sorup öğrenerek, bu miktarı yöneticiye veya yönetim planında belirtilen yere ödemek zorundadır. Avans ve ortak gider alacağının yönetim planı (sözleşme) hükmü uyarınca muacceliyet kesbettiği tarihte temerrüt de gerçekleşmiş olur. Bundan ayrı, ana taşınmazın, kat maliklerinin vereceği gider karşılığı avansla ısıtma, temizlik, bakım, onarım, kapıcı ücreti gibi harcamalarını karşılayıp ayakta duracağı ve kat maliklerinin herhangi bir kişi veya zümre adına kâr veya başka bir biçimde yararlanma amacı güden ticari işletme değil, bir dayanışma ve komşuluk topluluğu niteliğinde olduğu gerçeği karşısında formalite ve biçime gerektiğinden fazla önem verilmeyerek ilgili kişinin bu sorumluluğunu öğrenmiş olmasının yeterli olduğunun kabulü gerekir. Diğer bir deyimle, ilgili sorumluya işletme projesi tebliğ edilmemiş, kendisi bu konudaki kat malikleri kuruluna katılmamış olsa bile, her kat malikinin anataşınmazın yönetimi ve bakımı için bir aidat ödenmesi gerektiğine dair teamülün idrakinde bulunduğu gerçeği de gözetilerek, bu gider ve avans karşılığını aydan aya öderken, bunları ödememesi için haklı ve yasal neden olmadığı halde bu ödemeden kaçınması, herşeyden önce her hukuki ilişkide varlığı vazgeçilmez bir unsur olan iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından, ilgilinin kendisine işletme projesi tebliğ edilmiş veya bu konudaki kat malikleri kuruluna katılmış gibi avans ve giderin ödenmesinin gerektiği tarihten itibaren gecikme tazminatından sorumlu tutulması gerekir. Yukarıda sözü edilen haller dışında da, kat mülkiyeti rejiminin, kat malikleri arasında öngördüğü ilişkinin niteliği, sorumluların iyi niyetinin asıl olduğu ve anataşınmazın yönetimine yasayla yüklenen görev ve sorumluluklar ile hakkaniyet gerekleri gözetildiğinde, bu başlangıcın mutlaka bir "resmi ıttıla", "belgelendirilmiş bir bilgi edinme" olması gerekmediği dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda, bir kat maliki ya da sorumlu sakin, ödeme için kendisine ya da Tebligat Kanununa 3220 Sayılı Yasa ile eklenen ek madde uyarınca bağımsız bölümlerinde oturanlara taahhütlü bir mektup veya imzalarını içeren dahili bir tebligatla duyuru yapılmış olması halinde bu duyuru tarihinden; bu da yoksa haklarındaki icra takibi nedeniyle icra veya ödeme emrinin tebliği tarihinden, doğrudan dava açılmış ise dava tarihinden; kendiliğinden asıl gider ve avansın bir bölümünü ödediği takdirde ödenmeyen bölüm için bu ödeme tarihinden itibaren gecikme tazminatından sorumlu tutulmalıdır. Daha önce de belirtildiği gibi ödenmesinde temerrüde düşülen herhangi bir borç sözkonusu olduğunda nasıl faiz ödenmesi gerekiyorsa, gider ve avans borcunun ödenmesinde yukarıdaki esaslara göre temerrüde düşen kat maliki az önce açıklanan koşullarla belli bir tarihten itibaren gecikme tazminatı ödemek durumunda olup, mücerret işletme projesi ya da kat malikleri kurulu kararı kendisine tebliğ edilmediği gerekçesi ile bunu ödemekten kaçınamaz. Somut olayda, 10.02.1974 tarihinde bütün maliklerin oybirliğiyle düzenlenmiş bulunan dava konusu ana taşınmaza ait yönetim planının 14.maddesi, "apartman ortak giderleri yakacak ve diğer masraflar için lüzumlu avanslar her ayın en geç 5 ine kadar kat malikleri tarafından makbuz mukabilinde yöneticiye veya bankada açılacak hesaba yatırılacak veya verilecektir." hükmünü içermektedir. Kat Mülkiyeti Yasasının 28.maddesi uyarınca bütün kat maliklerinin yanı sıra onların külli ve cüz'i haleflerini de bağlayan, sözleşme niteliğinde olan yönetim planının 14.maddesinin yukarıda açıklanan hükmünü, ilk düzenlenişi sırasında imzası bulunmayıp da sonradan bağımsız bölüm satın alarak malik olanlar da bilmek ve uymak zorundadırlar. Bu bakımdan her kat maliki, yönetimle iletişim kurarak ödemesi gereken meblağı öğrenip yönetim planında öngörülen tarihi geçirmeden tediyede bulunmalıdır. Aksi halde, temerrüde, düşeceğinden gecikme tazminatı ile sorumlu olacaktır. Bağımsız bölümü sonradan edinen kat malikinin kendisi yönünden bağlayıcı olan yönetim planını devir anında öğrendiğinin kabulü esas olmakla birlikte buna istediği anda ulaşması ve hükümlerini kolaylıkla öğrenmesi de her zaman için mümkündür. Yönetim planı tapu kaydının dayanak belgelerindendir. Kat Mülkiyeti Yasasının 10.maddesinde, kat mülkiyeti ve kat irtifakının resmi senetle ve tapu siciline tescille doğacağı, aynı Yasanın 12.maddesinde de kat mülkiyetini kuran malik veya malikler tarafından imzalanmış bir yönetim planının tapu idaresine verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Eski Türk Medeni Yasasının 928., Yeni Yasanın ise 1020. maddelerine göre tapu kayıtları herkese açıktır. İlgililer her zaman tapu kayıtlarını ve bu kayıtların dayanağı olan belgeleri inceleyebilirler. Dayanak belgelerden olan yönetim planı da her ilgili tarafından istendiğinde incelenebilir. Arzu ettiği takdirde tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Bu nedenlerle yönetim planı hükmünün bilinmediği yolundaki bir iddia kat malikini sorumluluktan kurtarmaz. Davaya konu teşkil eden anataşınmaz, 1974 yılından beri kat mülkiyetine tabi bir binadır. Davalının, bu taşınmazda bağımsız bölüm satın alıp malik sıfatını kazanmakla yönetim planının hükümlerini öğrenmiş olduğunun kabulü gerekir. Ortak gider ve avans borcu, yönetim planında belirlenmiş olan tarihte ödenmemiş ise borç muacceliyet kesbetmiş ve bununla birlikte temerrüt de gerçekleşmiştir. Davalı kat malikine bu konuda ihtarname çıkartılmış olması durumu değiştirmez. Bu bakımdan yukarıda açıklandığı üzere her ayın 5'i itibariyle avans ve gider alacağının vadesi gelmiş ve davalı mütemerrit duruma düşmüş olduğundan taleple bağlı kalınarak gecikme tazminatına hükmedilmesi gerekirken yerel mahkemece yerinde olmayan gerekçelerle gecikme tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu itibarla mahkeme kararının, özel Daire bozma kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulması gerekmiştir. S O N U Ç : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı Özel Daire bozma kararının gerekçesi değiştirilerek BOZULMASINA , istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 12.06.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:03:38