Hukuki.NET


20/08/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Vergi borçları - Amme alacakları. Kim sorumlu?
suraymm Merhaba. Anonim şirketlerde ödenmemiş vergi borçları için yönetim kurulu üyeleri mi sorumlu olur yoksa yönetim kurulu üyelerinden imza yetkili olanlar mı yoksa yönetim kurulu üyesi olmadığı halde imza yetkisi olan şirket müdürleri mi? Bu konuda yargıda oluşan kati içtihat var mı? Varsa dosya no ile birlikte bildirebilir misiniz? Teşekkürler....
Av.Tayfun Eyilik Anonim şirketin Yönetim kurulu üyelerinin şirketin kamusal borçlarından sorumluluğu ayrıca, vergi borçları açısından Vergi Usul Kanunu'nun 10 ve diğer kamu borçları için Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesinde düzenlenmiştir. 4108 Sayılı Kanunun 11.maddesi ile 6183 sayılı Kanuna 35.maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki mükerrer 35.madde eklenmiştir. #8220;Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu, Mükerrer Madde-35 Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsı mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye#8217;deki mümessilleri hakkında da uygulanır. Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz. Temsilciler, teşekkülü idare edenler ve mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.#8221; Kanuni Temsilciler#8221; ifadesi; tüzel kişilerin, küçüklerin ve kısıtlıların kanuni temsilcilerini, tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenleri, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye#8217;deki mümessillerini kapsamaktadır. Bilindiği gibi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 3.maddesinde, Kanunun 1 ve 2.maddeleri kapsamına giren alacaklar amme alacağı olarak tanımlanmış, amme borçlusu veya borçlu teriminin, amme alacağını ödemek mecburiyetinde olan hakiki ve hükmi şahısları ve bunların kanuni temsilcilerini veya mirasçılarını ve vergi mükelleflerini, vergi sorumlusunu, kefili ve yabancı şahıs ve kurumlar temsilcilerini ifade ettiği hükme bağlanmıştır. 6183 sayılı Kanunun amme borçlusu saydığı kanuni temsilciler; gerçek yada tüzel kişileri veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri kanunen temsil etmeye yetkili olan kişiler olup, bu kişilerin kimler olduğu ve sorumluluklarının şekli Türk Medeni Kanunu, Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuatta belirlenmiştir. Buna göre, bu mevzuatta belirlenen tüzel kişiliği haiz kuruluşlar için ayrıca Ticaret Siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen ana sözleşmelerinde ve bu sözleşmelerde aynı usulle yapılan değişikliklerde tayin edilen kanuni temsilciler, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35.maddesi ile amme alacağının ödenmesinden de sorumlu tutulmuşlardır. Bununla birlikte, 6183 sayılı Kanun, kanuni temsilciler hakkında takibe geçilmeden önce asıl amme borçlusu hakkında takip yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Kanunun 54.ve müteakip maddelerine göre yapılan takip sonucunda amme borçlusunun mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının, yukarıda belirtildiği şekilde tayin olunan kanuni temsilcilerin mal varlığından tahsili cihetine gidilecektir. Maddede yer alan #8220;................. mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen amme alacakları............#8221; hükmü, amme borçlusu hakkında 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takip muameleleri sonucunda; amme borçlusunun haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını ifade etmektedir. Amme borçlusunun mal varlığından #8220;........ tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları..........#8221; ifadesi ise amme borçlusunun yapılan tüm araştırmalara rağmen bulunamaması, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan değerleme sonucu tespit edilen değerlerin amme alacağını karşılamaması, borçlunun iflas etmiş olması halinde iflas idaresi ile kurulan irtibat sonucu amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerine rağmen amme alacağının amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği kanaatinin oluştuğu halleri kapsamaktadır. Buna göre, amme borçlusu nezdinde sürdürülen takip muameleleri sonucunda yukarıda belirtilen hallerden herhangi birinin varlığı halinde kanuni temsilciler hakkında takip yapılabilmesi için yeterli şartların oluştuğu kabul edilecek ve takip muamelesine kanuni temsilciler adına 6183 sayılı Kanunun 55.maddesine göre tanzim edilecek ödeme emri tebliği suretiyle başlanılacaktır. Amme borçlusunun birden fazla kanuni temsilcisi bulunduğu takdirde, ilgili kanunlara göre kanuni temsilcilerin sorumluluk şekline bakılacak ve müşterek ve müteselsil sorumlu olanlar hakkında tahsil edilemeyen amme alacağının tamamı için her birine ayrı ayrı ödeme emri düzenlenmek suretiyle takibe geçilecektir. Diğer taraftan, yeterli şartlar oluştuğu takdirde anılan Kanunun #8220;Amme Alacaklarının Korunması#8221; başlıklı ikinci bölümünde yer alan teminat isteme, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve diğer korunma hükümlerinin amme borçlusunun yanı sıra amme borçlusu sayılan kanuni temsilciler hakkında da uygulanması cihetine gidilecektir. Kanuni temsilciler hakkında sürdürülecek takip muamelesinde yukarıda açıklanan hususların yanı sıra, kanuni temsilci sıfatı olmayan şahıslar hakkında mükerrer 35.madde gereğince takip yapılmamasına özellikle dikkat edilecektir.#8221; Öte yandan, anonim şirket şeklinde örgütlenmiş tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin belirlenmesi ve takibi ile ilgili olarak 390 Seri Numaralı Tahsilat Genel Tebliği ile uygulamaya açıklık getirilmiştir. Söz konusu tebliğin I ve II. numaralı bölümleri aşağıdaki gibidir. #8220;I- TÜRK TİCARET KANUNUNUN İLGİLİ HÜKÜMLERİ: 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 317. maddesinde; #8220;Anonim şirket idare meclisi tarafından idare ve temsil olunur.#8221; hükmü yer almaktadır. Buna göre, anonim şirketin kanuni temsilcisi yönetim kuruludur. Kanunun 317. Maddesi hükmü genel kuralı belirtmekte, ancak görevlerin üyeler arasında ne şekilde paylaşılacağı 319.maddede düzenlenmektedir. #8220;Esas mukavelede idare ve temsil işlerinin idare meclisi azaları arasında taksim edilip edilmeyeceği ve taksim edilecekse bunun nasıl yapılacağı tespit olunur. İdare meclisinin en az bir azasına şirketi temsil selahiyeti verilir. Esas mukavele ile temsil selahiyetinin ve idare işlerinin hepsini veya bazılarını idare meclisi azası olan murahhaslara veya pay sahibi olmaları zaruri bulunmayan müdürlere bırakabilmek için umumi heyete veya idare meclisine selahiyet verilebilir. Bu gibi kayıtlar bulunmadığı takdirde 317.madde hükmü tatbik olunur.#8221; denilmektedir. 319.madde hükmü, yönetim kuruluna ait olan şirketi temsil ve idare yetkisinin; ana sözleşme ile yönetim kurulu üyelerinden en az biri veya birden fazlasına veya ana sözleşmede genel kurula veya yönetim kuruluna verilecek yetki ile yönetim kurulu üyesi olmaları şartıyla murahhas üyelere veya şirkette pay sahibi olmasalar bile sorumlu müdürlere devredilebileceğine ilişkindir. Buna göre, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35.maddesi uygulamasında kanuni temsilci, şirket esas sözleşmesi ile temsile yetkilendirilmiş veya kaynağını esas sözleşmeden alan yetki ile idare meclisi ya da genel kurulca temsil selahiyeti verilmiş kişi veya kişiler olacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus da idare ve temsil selahiyeti verilen kişi ya da kişilerden birinin mutlak surette yönetim kurulu üyelerinden birisi olmasıdır. 323.maddesinde, idare meclisinin şirketi temsile selahiyetli kimseleri tescil edilmek üzere Ticaret Siciline bildireceği, temsil selahiyetine müteallik kararın noterlikçe tasdik edilmiş suretinin de sicil memuruna verilmesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır. Buna göre; #8226; Temsil yetkisine ilişkin noter tasdikli yetkili organ (yönetim kurulu veya genel kurul) kararı, #8226; Şirketi temsil yetkisi verilen kişilerin kimler olduğu, hususların ticaret sicilinde tescil ve ilan edilmiş olması gerekmektedir. Aynı Kanunun, 38.maddesi gereğince de bu tescilin ilan tarihinden itibaren hüküm ifade edecektir. Kanunun 321.maddesinde de, #8220;Temsile selahiyetli olanlar şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan her nevi işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket ünvanını kullanmak hakkını haizdirler. Temsil selahiyetinin tahdidi, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade etmez. Ancak temsil selahiyetinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunduğuna veya müştereken kullanılmasına dair tescil ve ilan edilen tahditler muteberdir. #8230;..#8221;denilmektedir. Burada temsil yetkisinin kapsamı belirtilerek , temsil yetkisine sahip olanların şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan tüm işleri ve tüm hukuki muameleleri şirket adına yapmaları gerektiği ve bu yetkinin kapsam olarak sınırlandırılamayacağı ifade edilmektedir. Bu durumda, 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35.maddesinin uygulamasında, 319.madde hükmüne göre temsil yetkisi verilen kişi ya da kişilerin kanuni temsilci kabul edilebilmesi için, şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan tüm muamelelerde tam yetkili olmaları zorunludur. KANUNİ TEMSİLCİLER NASIL BELİRLENİR Yukarıda belirtilen Kanun hükümleri ve bu hükümlerin açıklamaları dikkate alınarak, bir anonim şirketin kanuni temsilcileri; 1. Öncelikle şirket esas sözleşmesinde yönetim kurulu üyelerinden birinin veya birden fazlasının şirketi temsile yetkili kılınıp kılınmadığı, 2. Esas sözleşmede şirketi temsile yetkili üye belirlenmemiş ise sözleşmede yönetim kurulu veya genel kurula yönetim kurulu üyesi olması şartıyla murahhas üyeleri veya şirkette pay sahibi olmayan sorumlu müdürleri temsilci olarak belirleme konusunda yetki verilip verilmediği, 3. Esas sözleşmede temsilci belirleme konusunda yetkisi bulunan organ tarafından bu yetki çerçevesinde temsil selahiyetinin; yönetim kurulu üyelerinden biri veya birkaçına ya da yönetim kurulu üyelerinden en az biri ile birlikte şirketin sorumlu müdürü veya müdürlerine devredilip devredilmediği, hususları tescil ve ilanın yapıldığı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesine bakılarak belirlenir. Türk Ticaret Kanununun 319 ve devamı maddelerine göre temsil yetkili murahhas üyelere veya pay sahibi olmaları zorunlu bulunmayan müdürlere bırakılmamış ise yönetim kurulu üyeleri kanuni temsilci sıfatını taşımaktadır. Vergi dairelerin gerek yasa gereği gerekse tahsilat tebliğleri gereği kamu alacağının anonim şirket şeklinde örgütlenmiş tüzel kişiliğin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde tüzel kişiliğin kanuni temsilcisi konumundaki yönetim kurulu üyelerinin şahsi mal varlıklarından takip ve tahsili cihetine gidilmeden önce, şirket esas sözleşmesinin tetkik olunması, temsil selahiyetinin aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan murahhas bir veya birkaç üyeye veya şirkette pay sahibi olmayan müdürlere bırakılmış olup olmadığının tespit etmeleri gerekmektedir. Yapılacak tespit sonucunda şirketi temsil selahiyetini murahhas üye veya üyeler ile şirkette pay sahibi olmayan müdürlere bırakıldığının anlaşılması halinde kamu alacağının bunlardan takip ve tahsiline gidilmesi, bu durumda diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında işlem yapılmaması icap etmektedir. Şirket esas sözleşmesinde bu şekilde bir görevlendirmeye ilişkin herhangi bir kayıt bulunmaması halinde, Türk Ticaret Kanununun317.maddesi hükmü gözönüne alınacak, yönetimde bulunan tüm üyelerin müşterek ve müteselsil sorumlulukları dikkate alınarak haklarında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun Mükerrer 35.maddesi uyarınca işlem yapılacaktır.#8221; Yönetim kurulunda pay sahibi tüzel kişiyi temsilen görev yapan üyenin işlemlerinin veya kanundan doğan sorumlulukları Anonim şirketlerin yönetim kurullarında pay sahibi tüzel kişiyi temsilen görev yapanlar, yönetim kurulu üyesi olduğu anonim şirketin hak ve menfaatlerini gözetmekle yükümlü olmakla birlikte, aynı zamanda temsil ettikleri tüzel kişinin hak ve menfaatlerini de kollar hatta birçok halde o tüzel kişinin direktifleri doğrultusunda hareket ederler temsilci üyelerin kendi kişisel varlıklarına nazaran temsil ettikleri tüzel kişinin mal varlığının, sorumluluk açısından şirket alacaklıları ve diğer pay sahipleri için daha fazla güvence oluşturur . Temsilci üyenin bulunduğu yönetim kurulunun hasar ve yararları üyeye değil, temsil olunan tüzel kişiye aittir. Vadesinde ödenmeyen ve borçlu tüzel kişilerin mal varlıklarından alınamayan vergi alacaklarının Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesine göre, diğer kamu alacaklarının ise Amme Alacaklarına Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesine göre, Yönetim kurulu üyesinin bir tüzel kişiyi temsilen görev yaptığı hallerde alacaklı kamu idarelerinin, yönetim kurulunda görev yapan üyeye mi, yoksa temsil olunan tüzel kişiye mi müracaat edeceği, açık değildir. Baskın görüş ; yönetim kurulunda temsilen görev yapan üyeye değil, bu üyenin temsil ettiği kuruma müracaat etmesi gerektiğini göstermektedir. Borçlar Kanunu'nun "İstihdam Edenlerin Mesuliyeti" başlıklı 55. maddesinin de konuyu desteklediği görüşündedirler Danıştay 11 Dairesi'nin E. 1998/231. K. 1998/2198 sayı ve 10.6.1998 tarihli kararı ile "Bir anonim şirketin yönetim kuruluna, tüzel kişi ortağı temsilen katılan yönetim kurulu üyesi VUK md. 10 uyarınca sorumlu tutulamaz. TTK md. 312 dolayısıyla bu durumda sorumlu olması ve takibi gereken, yönetim kurulunda temsilcisi bulunan tüzel kişi ortak#8221; olduğu belirtilmiştir Kaynaklar MALİYE BAKANLIĞI İstanbul Defterdarlığı Tahsilat Gelir Müdürlüğü 14/03/2001 #8211; 2458 SAYI : B.07.4.DEF.0.34.17/288-A tebliği Dr. A. Bumin Doğrusöz #8216;ün Anonim şirketlerin yönetim kurulundaki temsilci üyelerin sorumluluğu hakkında ki DÜNYA gazetesinin 31.05.2004, PAZARTESİ günlü sayısındaki makalesi
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Tanıma - Tenfiz] Hedefefer5655676 
  • 20.08.2025 18:26
  • Anneye bakamamak 
  • 18.08.2025 21:37
  • Terör Örgütü Propagandası Suçu (TMK 7/2) ve Katalog Suç Niteliği : DMK 48 - A/5 VE CMK 100/3 değerlendirmesi 
  • 14.08.2025 15:01
  • Demirbaş + Ortak gider.. Hepsi aidatla karşılanıyor.. 
  • 05.08.2025 01:36
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 20/08/2025 23:22:32