yyln |
Bu sorunuzu daha önce alisinkay cevaplamıştı. Verilen cevaba ek olarak söylenecek fazla bir şey yok.
Ama ısralı sorularına karşılık olarak, yine de birşeyler söylemek gerekirse:
1-Emekli aylığı talebinde bulunulurken, 18 yaşından sonra yüksek öğrenime devam ettiğinizi, bu durumunuzda değişiklik olursa, SSK'ya bildireceğinize dair bir taahütname imzalamış olmanız gerekir. Bu da gösteriyor ki, sadece kanunu bilmemekle durumunuz açıklanamaz. Kaldı ki, kanunu bilmemek mazeret teşkil etmez.
2-Olayda zarara uğramanız da sözkonusu değildir. Çünkü, aslında hakkınız olmayan bir parayı almış görünüyorsunuz.
3-5386 sayılı kanunda ele alınan kız çocuklarının durumu ile sizin anlatığınız durum bir birine uymuyor. Ayrıca, bu durumun, anayasadaki eşitlik ilkesi ile de bir ilgisi yok. Eğer bu konuda eşitlik ilkesi açılacak olursa, o zaman, 18 yaşını doldurmuş ama yüksek okula devam etmediği için emekli maaşı alamayan erkek çocuğu da, kendisine eşit davranmadığını ileri sürebilir. Yani bu durum uzar gider. Kısaca açıklamak gerekirse, sosyal güvenlik yasaları, bu konuda korunmaya daha çok muhtaç olanı daha çok korumaya özen gösterir.
4- Siz yüksek okulu bitirdiğinizi zamanında bildirseydiniz, şüphesiz maaşınız zamanında kesilirdi. Öte yandan, sizin maaşınız kesildiğinde, kesilen maaşınız anneniz ve kız kardeşinize de ödenmezdi. Çünkü, ölen sigortalının geride eşi ve iki çocuğu kalmış ve aylığa hak kazanmışlar ise, eşe %50, çocuklara % 25 er oranında maaş bağlanır. Eğer eşle birlikte aylığa hak kazanan çocuk sayısı bir ise, eşe %50, çocuğa %25 maaş bağlanır. Sadece eş kalıp, çocuk yoksa veya çocuklar aylığa hak kazanmamış ise, eşe % 75 maaş bağlanır.
5-sonuç olarak, yüksek okulu bitirdiğiniz tarihten sonrası döneme ait emekli maaşınızı SSK'ya geri ödemenizden başka bir yol görünmüyor.Yüksek okulu bitirdiğinizi zamanında SSK'ya bildirmeyip maaş almaya devam etme durumunuz nedeniyle hakkınızda C.Savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerekeceğini de ayrıca göz önünde bulundurmanızda fayda var.
|