apel |
Bir vatandaş Bağkur'a 15 yıl prim ödedikten sonra 1995 yılında yaş haddinden emekli olur. 2002 nin aralık ayında sağlık karnesini yenilemek amacıyla Bağkur'a başvurduğunda ise eline tutuşturulan bir "kayıt tespit formu" nu sırasıyla Vergi Dairesi, Meslek Kuruluşu ve Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğuna doldurtarak giriş ve çıkış tarihlerini onaylatması istenir ve aynan yapar. Bu arada Esnaf ve Sanatkarlar Sic. Memurluğunda 1995 yılına ait terkin kaydı bulunamaz. Vatandaş işini zora sokmamak için tekrar terkin işlemini yaptırır ve yaklaşık 20 Milyon TL öder. Ancak terk tarihi olarak Aralık 2002yazılır. Bu defa Mart 2003 de hiç bir bilgi yada yazı gönderilmeden emekli aylığı kesilir. Vatandaş aylığının tekrar bağlanması için 240 Milyon TL öder. ( Ne perhiz, ne lahana turşusu? - diyesi geliyor insanın!) Şimdi de iki aydır 70 er Milyon TL sağlık katkı payı yada dayanışma fonu adı altında (kimse bilmiyor) aylığından para kesilir. Net bir bilgi alamamasına rağmen, Oda sicil kaydının aralık 2002 ye kadar devam etmiş göründüğü için ve yeni çıkan bir takım kanunlara göre emekli aylığı almakta olup ticari faaliyette bulunanlaradan 1999 dan bu yana bu primlerin hesaplanıp taksitler halinde aylıklarından kesileceğini düşünmektedir. Şimdi ben bu konuyu bilenlere soruyorum:
Bir Bağkur emeklisi, ticari faaliyetine son verip Vergi Dairesinden kaydını sildirdiği halde, sadece Esn. Sanatk. Odasındaki Sicil kaydının silinmediği ve GMSİ türünden (kira geliri) vergi ödediği için ticari faaliyetteymiş gibi görünüp Bağkur'a prim veya bu yeni kanunlara göre %10 sağlık primi (adı farklı olabilir) ödeme yükümlülüğü doğar yada devam eder mi?
|