Av.Tayfun Eyilik |
“Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.
Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo ve sair ilan vasıtaları ile halka bildirmiş ve işletmesini ticaret siciline kaydettirerek keyfiyeti ilan etmiş olan kimse fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.
Tacir sıfatını haiz gerçek kişi, ticari işletmesi dışındaki borçlarından dolayı da iflas eder.
Gerçek kişilerin tacir sıfatı, ticaretin terk edilmesi ile sona erer. Bu anlamda ticaretin terk edilmesi, ticari işletmenin kapatılması ya da ticari işletmenin o kişi adına işletilmesine son verilmesini ifade eder. Ancak, ticaret siciline kayıtlı bir tacirin ticareti terk ettiğini, başka bir deyişle tacir sıfatının son bulduğunu, TTK.md.33/II uyarınca ticaret siciline bildirerek, kaydın terkinini de istemesi gerekir. Aksi halde kişinin tacir sıfatının son bulmuş olduğu, iyiniyetli kişilere karşı ileri sürülemez.
İİK.44/I uyarınca ticareti terk eden tacir, keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve mal beyanında bulunmaya mecburdur. Bu bildirimi alan sicil memuru durumu, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ve alacaklıların bulunduğu yerde mutad ve münasip vasıtalar ile ilan eder. Bu ilan tarihinden itibaren bir yıl içinde ticareti terk eden tacir hakkında iflas yolu ile takip yapılabilir. (Av.OKAY SADAY A.Ü. Hukuk sitesinden)
Neden iflas etmek istediğinizi anlayamadım çünkü artık elinizde zaten bir şey kalmamış, ayrıca iflası çok ağır sonuçları olabilir |