Hukuki.NET


21/08/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
iddet müddetinin kaldırılması hakkında
nihilist merhaba Ayşe, 75 yaşındaki Ahmet ile 20.04.2005 tarihinde boşanmış ve karar kesinleşmiştir. Ayşe şimdi Fatih ile evlenmek istemekte ama 300 günlük iddet müddeti buna engel olmaktadır. İddet müddetinin KALDIRILMASI için dava açacağız ancak Ayşe Fatih'ten bir aylık hamile olduğunu söylemektedir yani hastaneden alınacak olan sağlık raporunda Ayşe'nin hamile olduğu görülecek ve mahkeme de iddet müddetini kaldırmayacaktır. Ayşe'nin ifadesine göre Ahmet'in tıbben çocuk sahibi olma şansı yoktur (geçmişte çocuk sahibi olamayacağına dair bir hastane raporu alınmıştır) sorum şudur; Açılacak olan iddet müddetinin kaldırılması davasında, bu çocuğun babasının Ahmet olamayacağını, (Ahmet'in çocuk sahibi olup olamayacağının tespiti için bir sağlık raporu ile) kanıtlayabilir ve iddet müddetinin kaldırılmasına karar verilmesini sağlayabilir miyiz? saygılarımla
Başak Şahin Ben Sayın Kaan V.'a katılıyorum.İddet müddeti,doğacak yada doğması muhtemel çocuğun nesebinin belli olması için gerekli bir süredir.Bu nedenle bu süre kadına konuşmuştur. Dolayısıyla çocuğun nesebinin belli olması bu sürenin kaldırılması için yeterli olmalıdır.Her ne şekilde olursa olsun çocuğun babasının fatih olduğu ispat edilirse,bu süre kadırılabilir.Ya Ahmet'ten çocuk sahibi olamayacağına dair bir rapor ya DNA testi ile babanın Fatih olduğna dair bir rapor ya da bunu kesin olarak kanıtlayacak başka bir rapor ya da belge (bilmiyorum var mı[?] ) hakim tarafından iddet müddetinin kesilmesi için yeterlidir diye düşünüyorum ve bu şekilde bir kanıt olduktan sonra istenilen karar hemen alınabilir,çünkü bu konu için duruşma bile yapılmadığını biliorum...[:)]
Av.Dilek Kuzulu Yüksel Evet sayın nihilist, bence söz konusu sağlık raporunun alınması ileiddet müddetinin kaldırılması yönünde karar verilmelidir. Saygılar...
Başak Şahin Acaba hakim, bu dava için üçüncü kişi durumunda olan Ahmet'ten bu tür bir belge isteyebilir mi? Ya Ahmet raporu almak yada göstermek istemezse ?
ahaltuner Bence burada tartışılmassı gereken Ahmet'in çocuk yapma kabiliyetinin olup olmamasından çok Ayşe'nin hamile olması gerçeğidir.Hepimizin bildiği gibi zaten iddet müddeti koca için değil kadın eş için olduğuna ve bu olayda Ayşe her nasılsa ve kimden olursa olsun hamile kaldığına göre idddet müddetinin kaldırılamayacağı kanısında olduğumu belirtirim..
handas İddet müddeti içinde doğan çocuğun babası kanunen eski eştir.Dogum gerçekleşmeden iddet müddetinin sona ermesine karar verilmemesi gerekir.Bu durumda ancak çocuk doğduktan sonra tarafların evlenmesi mümkün ve doğumdan sonrada fatihin babalık davası açması gerekir .
nihilist Arkadaşlar, bütün bu yorumlarınızdan sonra sorum yine bu merkezde toplanmaktadır; Aile Mahkemesi bizim talebimiz doğrultusunda Ahmet'in çocuk sahibi olma kabiliyetinin olup olmadığını tespit için Ahmet'i bir hastaneye sevkedecek midir? Ahmet gitmek istemez ise mahkeme zor kullanabilecek midir? saygılarımla
Kaan V.
quote:
Bence burada tartışılmassı gereken Ahmet'in çocuk yapma kabiliyetinin olup olmamasından çok Ayşe'nin hamile olması gerçeğidir.Hepimizin bildiği gibi zaten iddet müddeti koca için değil kadın eş için olduğuna ve bu olayda Ayşe her nasılsa ve kimden olursa olsun hamile kaldığına göre idddet müddetinin kaldırılamayacağı kanısında olduğumu belirtirim..
Bende fikrimi belirtmek istedim.MK 132. maddesi emredici hüküm niteliğinde değildir bununla beraber 132. maddenin varlık sebebine, ratio legisine bakarsak, 132. madde hükmünün amacı soybağında ortaya çıkabilecek karışıklıkları önlemektir.Babası belli olan ve tıbbende ispat edilebilicek olan bu durum niçin boşuboşuna kadının beklemesine sebep olsun ki.Nasıl ki kadın hamile olmadığına dair rapor alıp iddet müddetini kaldırtabiliyorsa buradada anne karnındaki çocuğun babası tespit edilip iddet müddeti kaldırılabilmelidir.Amaç nesepteki karışıklıkları önlemektir zaten doktor raporu ile ana karnındaki bebeğin babasının kim oldugu tespit edilebilir.
ahaltuner Saygıdeğer arkadaşlar herkes çok güzel ve mantıklı yorumlar yapmış.Ama bence Ayşe hamileyken iddet müddetinin kaldırılmaması gerekir.Ayşe'nin Fatih'ten hamile kalmış olduğu ıspatlansa bile bence iddet müddeti kaldırılmamamalı.Çünkü iddet müddetinin kalkmasıyla kadına istediği erkekle evlenme hakkı tanınmış olcaktır.Bu durumda Ayşe Fatihle değilde başka bir erkekle mesela Mehmet'le de evlenebilme hakkına sahip olcakatır.Bu da başka bir hukuki sakatlığa sebep olacaktır.Yani soybağında yine sorunlar olacaktır. Saygılarımla..
handas Ana karnındaki cenine babalık testi yapılabilirmi? Bir doğum uzmanına sormak gerek.
maryjoe sayın nihilist, burada ben handas ve ahaltuner nickli arkadaşlar gibi düşünüyorum. sebeplerime gelince 1- bu şeklen bir dava olmakla beraber aslında bir dava değildir. (burada hasımsız olarak açılan bir dava sözkonusudur) 2-buna bağlı olarak bu hasımsız dava acele muhakeme usulünce görülür.. öyle ki kadın boşanma davasının kesinleşömiş karaıyla beraber hakime başvurup aile mahkemesi hakiminden kendisini doğum hastanesine sevkini isterse aynı gün hastaneye gidip rapor alırsa aldığı raporu dosyay sunar ve hakim de derhal bir duruşma tertip ederek rapor doğrulusunda ..iddet müddetinin kaldırılmasına karar verir. 3- bu tıpkı veraset ilamı gibi bir belge niteliğindedir ve kimseye tabliğ edilmesi ve kesinleşmesi vs vs gerekmez.. eh şimdi bu drumda bütün bu prosedüre nasıl olacak da boşanan eşi ve bebeğin babasını dahil edeceksiniz? çoık kafa karıştırıcı...ben bunu kabul edecek bir hakim de düşünemem.. zira burada apayrı bir durum sözkonusu... sizin söylediğiniz tamamen çekişmeli yargının konsuna giren bir meseledir.. bu yüzden bence iddet müddetini de diğer arkadaşların dediği gibi kaldıramazsınız..pratik olalım da bunu bu arada halledelim gbi bir durum söz konusu değil...çünkü işin kamusal boyutu var ..nesep bağı burada söz konusu olan...zannımca nesebin korunması üstün tutulacaktır evlenmeye izinle kıyaslanırsa... taraf ya bekleyip 300 gün sonra evlenecek... ya da direkt babalık davası açacak öncelikle... cenin sağ doğmak kaydıyla medeni haklardan yaralanabildiğine göre doğumdan önce bunu çocuk adına açabilmesi de gerekir.. (ben hiç yapmadım ama ders kitaplarında sanki vardı bunlar ) bu gerçekten istsinai bir durum... bunlardan hariç hukuk dışı yollar da var bunları yazmak ve tartışmak bizlere yakışmaz ama eminim siz de şunu hatırlıyorsunuzdur :..iddet müddeti kaldırılmasa bile planlanan evlilik gerçekleşirse yapılan evlilik geçerli olarak varlığını koruyacaktır ve iddet müddeti kaldırılmadan yapılan evlilik butlanla malul vs olmayacaktır..
nihilist Sayın maryjoe Ben işin biraz daha doktriner yanından baktığım için böyle bir forum açtım. Aksi taktirde dava açılır bir sigara yakılır ve beklenir hakimin ne karar vereceği... yahut beklesinler, 300 gün dolunca da yapsınlar nikahlarını ve tam ve sağ doğmuş bulunan çocuklarını da kaydettirsinler her taraf pırıl pırıl olsun diyebiliriz "...iddet müddeti kaldırılmasa bile planlanan evlilik gerçekleşirse yapılan evlilik geçerli olarak varlığını koruyacaktır ve iddet müddeti kaldırılmadan yapılan evlilik butlanla malul vs olmayacaktır..." demişsiniz, zaten evlendirme dairesi, evlenme başvurusunu iddet müddeti varolduğundan bahisle reddettiğinden bu son söylediğinizin hükmü kalmıyor. değerli fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkürler, saygılar
Av.Dilek Kuzulu Yüksel Merhabalar, Sayın ahaltuner, İddet müddeti boşanan kadının bir başkasıyla evlenmesini engellemek için değil, kadının hamile olması durumunda doğacak bebeğin nesebinin belli olması amacıyla düzenlenmiş bir hükümdür. Kaldı ki iddet müddeti kaldırılmadan evlenen bir kadının evliliği de geçersiz sayılmadığına göre "...iddet müddetinin kalkmasıyla kadına istediği erkekle evlenme hakkı tanınmış olcaktır." şeklindeki görüşünüze saygı duymakla birlikte havada kaldığını belirtmek isterim. Zira kadın iddet müddetini kaldırmadan da istediği erkekle evlenebilir. Böyle bir durumda nesep ile ilgili başka sorunlar çıkabileceği hususunda haklısınız ancak bu aşamada da nesep sorunu çözümlenebilmektedir. Sayın handas, İddet müddeti dolmadan doğan çocuğun babası kanunen eski eş kabul edilmekle birlikte aksi ispatlanabilir ve aksi ispatlandığında iddet müddetinin kaldırılması gerekir, bu durumda da çocuğun doğmasının beklenmesine gerek bulunmamaktadır. Ayrıca kadının başka bir erkekle evlenebilmesi için de çocuğun doğmasını beklemek zorunluluk teşkil etmemektedir. Sonuç olarak Ahmet'in sağlık raporu için hastaneye sevke zorlanamayacağı ancak gitmesi ve çocuğunun olamayacağı yönünde sağlık raporu alması durumunda iddet müddetinin kaldırılması gerektiği kanaatindeyim. Aksi halde ise sadece nesep sorunun (kadının evlenip evlenememesi değil) çözümlenmesi için çocuğun doğumu beklenecektir. Saygılar...
handas Sayın Dilek kuzulu iddet müddeti içerisinde çocuk doğmadan babasının tespiti bana pek mümkün görünmüyor.
nihilist çocuk henüz doğmadan babasının tespiti tıbben mümkün değildir
mesutbulut Evlilik hitam bulduğuna göre eski eş Ahmet'in hiç bir şekilde rahatsız edilmemesi gerekir.Gebelik esnasında ceninden alınan kan örneği ile babalık tespiti mümkün olsa bile bunun ileride de mümkün olması sebebiyle,yarar-zarar dengesi ve yapılan tıbbi işlem açısından çocuğun risk altına konulmaması daha isabetlidir.İddet müddetinin ihlali evlilik akdini akdini sakatlamasa da konuluş amacının gayet yerinde olduğunu düşünüyorum
mesutbulut
quote:
çocuk henüz doğmadan babasının tespiti tıbben mümkün değildir
Ekleyen: nihilist - 21/06/2005 :  12:01:08
Bunu ilmi olarak mı ileri sürüyorsunuz yoksa kendi düşüncenizi mi ifade ediyorsunuz?
nihilist yüzde yüz emin olmamakla beraber tıbben böyle bir şeyin mümkün olmadığını biliyorum, zaten böyle bir şey mümkün olsaydı hemen çocuğun babası tespit edilir ve iddet müddetinin kaldırılması sağlanabilirdi
ercu merhaba, kanaatimce olayda ahmetin çocuk sahibi olamayacağının doktor raporu ile ispatı gerekmez. boşanma kararının 2 ay önce kesinleşmiş olduğunu kabul ediyorsak ve gebeliğin de bir ay önce yani boşanma tarihinden sonra başladığını doktor raporu ile ispatlayabiliyorsak, çocuğun eski eşten olmadığı tespit edilmiş olur. mahkeme iddet müddetinin kaldırılmasına karar vermelidir. ancak uygulamada hamile ise talep reddediliyor.
Av.Dilek Kuzulu Yüksel Sayın handas, Çocuk doğmadan babasının tesipiti mümkün mü değil mi ben de bilmiyorum. Ancak benim kastettiğim şudur; eğer Ahmet çocuğunun olmadığına ilişkin sağlık raporunun alınması konusunda sorun çıkarmaz ve söz konusu rapor alınırsa, Fatih çocuğun babası olduğunu kabul ederek Ayşe ile evlenmek istediğine göre iddet müddetinin kaldırılması gerektiği kanaatindeyim. Çünkü bu durumda çocuğun, eski eş Ahmet'ten olamayacağı ıspatlanmış olacaktır. İlk iletimde de değindiğim üzere Ahmet söz konusu raporun alınması hususunda hastaneye gitmeyi kabul etmezse Ayşe ile Fatih'in evlenmelerinde yine bir engel olmamakla birlekte çocuğun babasının tespiti için (tıbben anne karnındayken mümkün değilse) çocuğun doğmasının bekleneceği muhakkaktır. Saygılar...
gmzbagci Bu tartisma konusunu tam da benim arastirdigim bir olay uzerine gordum. Herkes mantik yuruterek, bir tarafin zaten baba olmadigi, gercek babanin ise babaligi kabul ettigi bir durumda salt evliligin babaliga karine olmasinin tanimaya engel olmamasi gerektigi gorusunde. Ancak kanun acik bir sekilde, bir baska erkek ile soybagi olan durumlarda tanimanin mumkun olmadigini duzenliyor. Soybaginin kopmasi da eski koca tarafindan acilacak babaligin reddi davasi ile mumkun. Ben de dogum olmadan tibben tespit yapilamayacagini dusunuyorum. Zaten kanunda da boyle bir tespit sozkonusu degil. MK 286, soybaginin reddi icin koca ve cocuga dava olanagi vermis. Aldatilan es olan eski kocayi davaya zorlamadan cocugun nesebini gercek babaya baglamanin yolunu ben de arastiriyorum. Ama dogrusu birsey bulamadim. Yargitay da babanin reddi gerektigi gorusunde. Annenin gercek baba aleyhine babalik davasi acmasini da dusundum ancak MK md.303/3 buna engel gibi. Somut cozum arayislarim suruyor.
ahaltuner Sanırın biz bu tartışmayı sonuçlandırmadan Ayşe doğum yapacak ve sorun böylece ortadan kalkacak. Sayın Dilek Hanım tabiki siz pratik olarak olayın içinde daha çok olduğunuzdan dolayı konuyu daha iyi bilebilirsiniz diyorsunuz ki;''İddet müddeti boşanan kadının bir başkasıyla evlenmesini engellemek için değil, kadının hamile olması durumunda doğacak bebeğin nesebinin belli olması amacıyla düzenlenmiş bir hükümdür. Kaldı ki iddet müddeti kaldırılmadan evlenen bir kadının evliliği de geçersiz sayılmadığına göre "...iddet müddetinin kalkmasıyla kadına istediği erkekle evlenme hakkı tanınmış olcaktır." şeklindeki görüşünüze saygı duymakla birlikte havada kaldığını belirtmek isterim. Zira kadın iddet müddetini kaldırmadan da istediği erkekle evlenebilir.'' Bu durumda benim merak ettiğim şu madem hamile olan birinin iddet müddeti sadece doğacak çocuğun soybağı düşünülerek konulmuş bir kural ise hamile olan birisi doğum yapıncaya kadar tekrar hamile kalamayacağına göre neden bu süre içinde evlenmesi bir soy bağı karışıklığına sebep olsunki.
gmzbagci Son mesaja cevaben sunu soylemek istiyorum ki, MK 290. madde karinelerin cakismasini duzenliyor. Kazara hamile degil raporu alinmis ve de anne bu sekilde yeniden evlenmisse ikinci koca baba sayiliyor. Ancak bu durum istisnai bir konu. Ayrica iddet muddeti gercekten de cocugu korumaya yonelik. Cocugun soybaginin bulunmamasi ya da birden cok kisi ile soybagini onlemeye calismis kanun. Iddet muddeti dogum ile sona eriyor. Ama bu durumda anne dogumdan sonra yeniden evlense bile cocugun soybagi ilk babada kaliyor. Sonucta eski kocanin nesebin reddi davasi acmasi sart.
mesutbulut Bir nisaiye uzmanından edindiğim bilgiye göre anne karnındaki ceninden 10.haftadan itibaren alınacak kan örneği ile yapılacak DNA testi sonucunda babanın tespiti mümkün. Forumun yeni bir açılım yapacağını umuyorum.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Tanıma - Tenfiz] Hedefefer5655676 
  • 20.08.2025 18:26
  • Anneye bakamamak 
  • 18.08.2025 21:37
  • Terör Örgütü Propagandası Suçu (TMK 7/2) ve Katalog Suç Niteliği : DMK 48 - A/5 VE CMK 100/3 değerlendirmesi 
  • 14.08.2025 15:01
  • Demirbaş + Ortak gider.. Hepsi aidatla karşılanıyor.. 
  • 05.08.2025 01:36
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 21/08/2025 01:16:54