 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Kaybolan Sosyal Haklar ve ... |
mersian |
Merhabalar.
Bu sorularımı sormadan önce forumlarda arama yaptırdım. Kısmen bilgilendim ancak yine de kendi durumumda bazı istisnalar çıkabileceği ümidi ve ayrıca konunun SSK ile ilgili olmayan bölümünü de sizlere sormak istiyorum.
2 yaşımda yetiştirme yurduna verildim. Çok erken yaşta bilgisayar kullanmaya başladım. 16 yaşımdayken beni "keşfeden" bir adam bana gelerek onun yanında çalışmamı istediğini söyledi. O dönemlerde bilgisayar bilen işçi bulmak çok zordu ve ben bilgisayarı programcılık seviyesinde biliyordum.
Bu beyfendinin Isparta'daki ofisinde işe başladım. Bir süre sonra bana Antalya'daki ofise gidip gidemeyeceğimi sordu. Ben de olur dedim ancak ben devletin çocuğu olmam vesilesi ile 18 yaşımı doldurmadan kendi başıma karar alamazdım. Bu şahısta yetiştirme yurduna gelip, yurt müdürü ve öğretmenlerle konuşarak "benim çok zeki ve çalışkan olduğumu, tüm sorumluluğumu üstlendiğini, benim eğitimimi kendisinin devam ettireceğini" söyleyerek yetiştirme yurdundan 1 yıl süre ile izinli olarak ayrılmama sebep oldu. Elbette lise öğrenimimi bıraktım.
Antalya'daki ofiste çalışmaya başladım ancak beni okula yazdırmadı. İlk kayıt zamanı geçti, ikinci kayıt zamanı geçti. Yani iki yılın sonunda ben tekrar beni okula yazdırıp yazdıramayacağını sorduğumda yine "seneye yazdıracağım" demesi üzerine 19 yaşımdayken onun yanında ayrıldım. Elbette benim gibi "beleş işçi"den mahrum olması onu çok üzdüğü için ayrılırken biraz tartıştık. Neyse...
Anne, baba, abi, abla hiç bir kimsem olmamasından dolayı çok uzun yıllar büyük sıkıntılar çektim. 21 yaşımda çok zorla bile olsa lise eğitimimi tamamladım. Maddi zorluklardan dolayı üniversite benim için hayaldi. Şu anda 30 yaşıma geldim. Allaha şükür mesleğim ve çalışkanlığım sayesinde rahat yaşayabiliyorum.
O 2 yıl süresince bana sadece karnımı doyuracak kadar para verdi. Ofisin bir odasına koyduğu çek-yatta kalıyordum. Hiç maaşım, param olmadı. Sadece çalıştım, çalıştım, çalıştım. Bana "neden maaş almadan çalışıyorsun" diye soracak bir yakınım yoktu. SSK nedir bilmiyordum bile.
Şimdi geriye dönüp baktığımda bu adamın benden aldığı sadece 2 yıl değil, Sosyal Sigorta Haklarım, eğitimimi tamamlasaydım şu anda daha fazla maaş alacak olmam, eşek gibi çalışıp hiç bir şey sahibi olamamış olmam...
Artık kaybettiğim "haklarımın" bilincindeyim ancak bu seferde karşıma "zaman aşımı" çıkıyor.
Şimdi bu anlattıklarımın ışığında benim sizlere iki sorum olacak:
1) Onun yanında çalıştığım dönem boyunca kaybettiğim Sosyal Sigorta Haklarımı geri alabilir miyim?
2) Benim gibi yetim ve öksüz bir kişinin maddi ve manevi duyguları ile oynayan, eğitimimi yapmamı engelleyen ve halen daha bu eksikliğin dezavantajları ile yaşamama sebep olan bu kişiye Maddi ve Manevi tazminat davası açabilir miyim?
Bu konularda zaman aşımını kesen herhangi bir sebebim olabilir mi?
Yanıtlarınız için şimdiden teşekkürler... |
Av.Fırat Bayındır |
sevgili mersian,
yazınızdan ne kadar etkilendiğimin, duygulandığımın tarifi zor.
O kadar zor koşullarda, kimsesiz birisi olarak bu günlere gelebilmiş olmanız sizin gücünüzü göstermiyor mu?
quote: eşek gibi çalışıp hiç bir şey sahibi olamamış olmam... |
Hiç bir şeye sahip (sanırım maddi anlamda bunu söylüyorsunuz) olamamış değilsiniz. Kendinizi var etmişsiniz. Bu fazlasıyla gurur verici bir şey değil mi?
Geçmişe yanmak, hayıflanmak neye çözüm getirebilir ki? Geçmişimizden dersler çıkarabildiğimiz ölçüde başarılıyız. Siz de bunu mükemmelen gerçekleştirmişsiniz,sizi yürekten kutluyorum.
Sorunuza gelince,
506 syılı SSK K. 79. maddesi, ne yazık ki sigortasız çalıştığınız döneme ilişkin dava açma hakkınızın "düştüğünü" söylüyor.
"Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır."
Doktrindeki tartışma, bu sürenin" hak düşürücü" süre mi yoksa " zamanaşımı" süresi mi olduğu yönünde ve Yargıtay bunun " hak düşürücü" süre olduğu görüşünde.
Öte yandan Anayasamızın 60.maddesi :
"Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir,Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar." demektedir.
bu emir doğrultusunda Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile bu görev SSK' ya verildiği gibi 506 sayılı kanun ile de kaçak,sigortasız işçi çalıştırılmasının önüne geçmek, bunları tespit etmek, yaptırımları uygulamak hususunda düzenlemeler yapılmış ve SS Kurumuna bu görev verilmiştir.
Bu da demektir ki çalışanların bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı olması kamu düzenini ilgilendirir.
Keza yasa ile, çalışanları SSK' na bildirmek görevi işverenlere yüklenmiştir.
Bu yasal görevini yerine getirmeyen işverenin haksız ve yasaya aykırı davranışı nedeniyle neden sigortasız çalışanın dava hakkı, 5 yılla sınırlandırılmıştır?
Bunun bir nedeninin, sigortasız çalıştırılmanın yaygın olması ve bunun kurumun aktüeryal dengesini bozacağı olduğu gibi, uzun yıllar geçtikten sonra kimin çalışmasının gerçek kimin değil ayırdetmenin zorluğu ve düzmece davaların ( ki geçmişte bunlar yaşandı) açılabileceğidir.
Ama bütün bunların, vatandaşın vazgeçilmez anayasal hakkını kullanmasına engel olmaması gerekir. Yani işverenin hukuka aykırı eylemi dolayısıyla zarara uğrayanın bu zararına engel olunmamalıdır. Bunun ayırımını yapmak da mahkemelerin işi olmalıdır.
Görüldüğü gibi, bu konuda fazla bir şansınız yok, ancak mücadeleyi seven bir yapınız varsa bir hizmet tespiti davası açın ve " 79. maddedeki hak düşürücü süreye" ilişkin düzenlemenin anayasaya aykırı olduğu iddiasında bulunun, mahkeme veya yargıtay bunu ciddi bulurlarsa Anayasa Mahkemesine taşınır.
Aynı şey, eski işvereniniz hakkında düşündüğünüz tazminat talepleri için de geçerli, zamanaşımı karşınıza çıkacak.
Size yaşamınızda başarı, mutluluk ve huzur dilerim.
|
mersian |
Sayın Bayındır.
Öncelikle aydınlatıcı yanıtınız için teşekkür ederim.
Verdiğiniz bilgiler arasındaki o küçük ışık bana cesaret verdi. Davayı açmaya karar verdim. Kazanamasam bile o kişinin kısa bir süre için bile olsa huzursuz olması bana yetecektir. Ve bunun bedeli de mahkeme masrafları olsun. Ödediğim diğer bedellerin yanında nedir ki :)
Saygılarımla. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 11:27:22 |