 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
| Boşanma & Nafaka |
| kılıç |
1985 yılında evlendim 3 oğlum var 1986,1991,1992 doğumlu eşim 1999 yılında
öldü.2002 yılının eylül ayında ikinci evliliğimi yaptım eşimle evlenmeden önce konuştuk 3 oğlumun olduğunu çocuklar anne sevgisi ister anne sıcaklığı ister çeşit çeşit yemek ister temiz giyinmek ister çocuklara uyum sağlaman gerekir kendini çocuklara sevdirmen gerekir çocuklarla anlaşamassan çocuklarla huzursuz olursan bu huzursuzluklar bize yansır buda evliliğimizi sarsar eğer onlarla anlaşamassan evliliğe hiç başlamayalım dedim.kendiside ben çocuklarına bakarım dedi kabul etti. evlendikten sonra çocuklarla anlaşamadı evde huzursuzluklar başladı eşimde ne çocuk sevgisi nede ana baba sevgisi var birgün küçük çoçuğum baba bu gün sizinle birlikte yatayım dedi ve kıyamet koptu gece saat 11 civarında ben gidecem diye tutturdu beni savuşturun ben giderim diye inatlaştı bende sabah büyük oğlumla gönderdim 1 gün sonra babası getirdi kızımın burdan ölüsü çıkar birdaha giderim derse öldür ölüsü gelsin diye öğütler verdi tabiki evlilik zorla olmaz yine huzursuzluklar devam etti yine birgün işten geldim tam yemek yiyordum komşumuz geldi bazı meseleler var görüşmemiz gerkiyor diye beni başka bir komşunun evine davet etti.oraya üç komşu ailesi ile birlikte gelmişler bana büyük oğlumun eşimi kapıları kinitleyip odaya kapattığını üzerine yürüdüğünü eşimin ise oğlumun elinden zor kurtulup komşulara sığınıp eşlerine anlattığını oğluyun o anda elime geçseydi öldürürdüm ellerim halenm titriyor ne demek odaya kapatmak üzerine yürümek o çocuğa dikkat et sana bir yara açar ömür boyu unutamassın.bende kendilerine oğlumun nasıl biri olduğunu nasıl davranacağını bildiğimi eşiminde nasıl biri olduğunu nasıl davranacağını ufak bir şeyi abartarak söylediği lafın nerelere vardığını bilmeden yalan söyleyeceğini olayın o şekil olmadığını tahmin ediyorum dedim.akşam yatak odasına girdiğimizde eşim komşuların ne için çağırdı diye sordu bende elektirik ile sorunlar var onu konuştuk dedim yalan söyleme benmde kendisine bu gün oğlumla ne yaptınız diye sordum.oğlun geldi kapıları kinitledi üzerime yürüdü çok korktum kapıların hepsini kinitledimi diye sordum. yok şoo kapıyı. hangi şoo kapı dış kapıyı sen nerdeydin ben mutfaktaydım nasıl üzerine yürüdü sinirliydi bende korktum. sabah oldu oğlumu eşimi çağırdım ve oğluma dün neler oldu kapıları kinitleyip odaya kapatıp eşimin üzerinemi yürüdün dedim çocuk afalladı ne kinitlemesi ne kapatması peki ne oldu dün diye sordum. dün halam telefon etti analığınıda alıp bize gelin dedi bende halam bizi çağrıyor hazırlanda gidelim dedim oda ben hastayım gidemem dedi bende kardeşlerimi aldım halam gile gittik halam analığını niye atıp geldiniz diye olmadık laflar söyledi vardığıma pişman etti git getir dedi bende eve geldim senin yüzünden birsürü laf işittim halam çağrıyar halamgile gideceğiz dedim ben gitmiyorum ben hastayım aşağıya inecem dedi bende hasta insanın aşaığıda işi ne sende aşağıya inmeyeçeksin diyerek dış kapıyı kinitledim oda kapıyı kinitleme yoksa balkondan imdat diye bağırırım dedi bende ne yaparsan yap aşağıya inmeyeceksin dedim oda balkona çıkıp bağırdı komşularada yalan söylemiş. kendisine bu evliliğin devam edemeyeceğini ayrılmamız gerektiğini söyledim avkata gidip boşanma davasını açalım diyerek çarşının yolunu tuttuk bir avukatın bürosuna girdik konuştuk avukat 600 milyon avukatlık parası alırım dedi bende o kadar para veremiyeceğimi söyleyerek ordan ayrıldık eve geldik komşumuz çoçuklarla konuşmuş olayın nasıl olduğunu öğrenmiş bizim peşimize düşmüş ama bizi bulamadı eve geldik komşular geldi eşime ve bana öğütler verdi çocuklarla konuştum çoçuklar haklı pırlanta gibi çoçuklar sen bunları bilerek geldin.eşimin hal ve davranışlarına konuşmalarına bakarak bunun kafası bozuk allah yardımcın olsun diye tenkitte bulundu. eşim ben ayrılmak istiyorum beni bamamgile götür diye tekrar tekrar söyledi bende paramın olmadığını maaş alınca göndereceğimi söyledim.maaşımı alınca birederle eşimi babasına çoçuklarıda köye götürmesini söyledim ve gönderdim. 2 hafta sonra annesi telefonda tehdit amaçlı biz ailece karar aldık seni perişan edeceğiz gibi laflar anlaşmalı boşanmayı kabul etmiyoruz senden nafaka alacağız vs. daha sonra tekrar telefon etti ben seninle evli kalmak istemiyorum daha ne bekliyorsun boşanma davasını aç bende paramın olmadığını davayı açamayacağımı anlaşmalı olarak boşanalım bir celsede boşanırız dedim oda 250 milyon nafaka vermemi yoksa anlaşmalı boşanmayacağını nafaka alacağını söyledi. şimdi tedbir nafakası davası açtı davada çoçukların kendisini dövdüğünü benim ise sokağa attığımı babasının yanına göndermeye zorladığımı yazmış benim şahitlerim var böyle birşey olmadığına dair.kamuda çalışıyorum 700 milyon civarında maaşım var.1994 yılında kooperatife girdim.2002 yılının haziran ayında evime taşındım halen 300 milyon aidat ödüyorum.çoçukların 1500000000 tl.dershane parası aylık taksitlerle ödemem var bu arada kombi aldım 2500000000 tl onun taksitleri var 6 milyarlık senetli borcum var. ne kadar nafaka alabilir.kooperatiften hisse alabilirmi.tazminat alabilirmi nasıl bir yol izlemem gerekli ayrılıcağım eşimden çocuk yok.
yardımcı olursanız sevinirim.teşekürler
osman34@tnn.net |
| cankayhan |
Eşiniz üç çocuğunuz olduğunu ve aynı evde yaşayacağını bilerek bunu kabul ederek evlenmişse bu sebebi şiddetli geçimsizlikte size atılı kusur olarak gösteremez. Ancak evlilik birliği devam ederken çocuklardan veya sizden kaynaklanan kötü davranışları-hareketleri kanıtlayabilirse boşanabilir.Aynı şekilde sizde eşinizin çocuklara ve size karşı saygı dışı-kötü bir davranış ve sözünü kanıtlarsanız,boşanabilirsiniz.
Dava süresince bir başka geliri olmayan ve ayrı yaşamakta haklı olan eşe geçici olarak tedbir nafakası bağlanabilir.Eski yasa zamanında bu tedbir nafakası dava açılmakla eş ayrı yaşamakta haklı olduğundan hemen verilirdi.Şimdi eşinizin ayrı yaşamakta haklı olduğunu kanıtlaması gerekir.Maaşınızla orantılı takdiri bir nafaka kararlaştırılır.(Tahminen aylık 75-100 milyon TL)Dava sonucunda siz kusurluysanız,eşiniz açtığı davayı kazanırsa talep varsa,eşiniz çalışmıyorsa ve adına malı yoksa tedbir nafakası yoksulluk olarak devam eder.Ancak davayı siz açar ve davanız red edilirse sadece dava süresince geçici tedbir nafakası ödersiniz.Boşanma gerçekleşmediğinden yoksulluk nafakası olmaz.Açtığınız davayı kazanırsanız kusur karşı tarafta kabul edilmiş sayılacağından yoksulluk nafakası istemi red edilir.Evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallara eşin katkısı varsa katkısı oranında tazminatı karşı taraftan alır.Ancak bu dava ayrı bir dava olup,boşanma davasıyla ilgisi yoktur.
cankayhan |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 11:34:09 |
