Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
hakimlerde taraf tutarsa?
madyna ARKADAŞIM 2003 MAYISTAN BERİ,ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE AÇTIĞI DAVA İLE KARISINDAN BOŞANMAYA ÇALIŞIYORDU.HANE İÇNDE VE DIŞINDA SÜREN ,DİĞER İNSANLARINDA ŞAHİT OLDUĞU BU SAĞLIKSIZ ORTAMDAN,İKİ ÇOCUĞUNUNDA GELECEĞİNİ DÜŞÜNEREK,BOŞANMAK SURETİYLE KURTULMAK İSTİYORDU,EVLİLİK 9 YIL SÜRMÜŞ,ÇOK KEZ ŞANS VERİLMİŞ,AMA EŞİN AŞIRI KISKANÇLIĞI NEDENİYLE PARONAYAK BİR ORTAMA DÖNMÜŞTÜ.DAVACI ARKADAŞIM DAVA SÜRESİNSE BU DURUMU,KENDİ VE DAVALI TANIK İFADELERİ İLE İSPAT ETSEDE,DAVALI TARAF 4 TANIĞININ VERDİĞİ YALAN,HİÇBİR İSPATI OLMAYAN,SADECE "DUYDUM,DUYUYORDUM,GÖRDÜM"ŞEKLİNDEKİ İFADELERİYLE ARKADAŞIMI BAŞKA KADINLARLA İLŞKİSİ OLMAKLA İTHAM ETTİLER,HAKİM BU İFADELERİN SADECE SÖZDE KALDIĞINA,DELİLİ İSPATI OLMADIĞINA HİÇ DİKKAT ETMEDEN?? ARKADAŞIMI FAZLA KUSURLU KABUL ETTİ,EŞİNİN KISKANÇLIĞINI BUNA BAĞLADI VE 2 YIL SONRA DAVAYI RED ETTİ.DAVA BAŞLADIĞINDA İŞİ VE 900YTL MAAŞI OLAN ARKADAŞIMA 500 YTL TEDBİR NAFAKASI BAĞLADI,DAVA AÇIKDIKTAN 2 AY SONRA İŞSİZ KALAN ARKADAŞIM BUNU MAHKEMEYE BİLDİRSEDE NE HİTMETSE 1.5 YIL BU KONU GÜNDEME ALINMADI,2004 ARALIKTA HAKİM DAVALININ İŞŞİZLİĞİNİ BELGELEDİ,ANCAK RED KARARININ YANINA NAFAKANIN AYNI MİKTARDAN DEVAMINA ŞEKLİNDE EKLEMEDE BULUNDU.HAKİM 2 YIL BOYUNCA DAVAYI ÇOK GEREKSİZ SEBEPLERLE 2 AY.3 AY ATIP DURDU.DAVA SÜRERKEN DAVACI KADIN ARKADAŞIMA SAVCILIKCA TESPİTLİ ÖLÜM TEHDİDİ VE AĞIR HAKARET DOLU SALDIRIDA BULUNMUŞ VE BUDA DAVA DOSYASINA KONMUŞTU,HAKİM BUNUDA DİKKATE ALMADI.ŞİMDİ ARKADAŞIM TEMMİZE BAŞVURACAK AMA ADALETE GÜVENİ KALMADI,KADIN AYRICA TEHDİDLERİNİ SÜRDSDÜRÜP ÖLENE KADAR BENDEN KURTULAMIYCAKSIN DİYEREK ARKADAŞIMI TAHRİK EDİYOR.TÜM BU SIKINTILARIN DEVAMINA SEBEP OLAN HAKİMİ ŞİKAYET ETMEK İÇİN VE BUNDAN SONRAKİ YAPILABİLECEK ŞEYLER İÇİN NEREYE BAŞVURABİLİRİZ?
Av.Ahmet Kezer Hakimler taraf tutmaz.Arkadaşın avukat tutsun.Hakim dosya kapsamına göre karar verir.Her davayı kaybeden hakim taraf tuttu yada avukatım gerekeni yapmadı demesin...Çok ağır bir itham dikkatli olun...Söz uçar yazı kalır.Evlilik iki kişi arasında olur,üçüncü kişi ne olduğunu,ne yaşandığını hiçbir zaman bilemez... saygılarımla
TARR Merhaba, Boşanma konulu bir davada, davacının; başka kadınlarla ilişkisi olduğu yönünde davalıyı itham etmesi ve de hakimin de bu yönde karar vermesi durumunda, "evlilik birliğinin temelden sarsıldığı" sonucu ortaya çıkmış olmaz mı? Ve bu durumda da hakimin, kusur oranı ne olursa olsun boşanma yönünde karar vermesi gerekmez mi? Bu konuda avukar arkadaşların yorumu beni bilgilendirmiş olur.
Av.Dilek Kuzulu Yüksel Merhaba, Davada bosanma nedeni olarak sadece zinaya dayanilmis ise hakim zinanin vuku bulup bulmadigini arastirir, evlilik birliginin temelden sarsilip sarsilmadigini arstirmaz. Zira hakim talep edilenden fazlasini re'sen incelemez. Eger zina ispatlanmissa, hakim zina nedeniyle bosanmaya karar vermelidir.
dangerous Sayın Madyna, arkadaşınız davacı mı? yoksa davalı mı? pek net değil. yazınızın başında arkadaşım şiddetli geçimsizlikten dava açtı demişsiniz, yazınızın sonlarında ise davacı kadın arkadaşımı tehdit ediyor demişsiniz. Öncelikle bu konuya bir açıklık getirmelisiniz. Şayet arkadaşınız davacıysa ve davalı tanıkları da davacının başka kadınlarla ilişkisi olduğunu duydum, gördüm demişlerse ( ki şahitlerin yalancı olup olmadıklarıyla hakim ilgilenmez, usulüne uygun yeminlerini yaptırır o kadar. Yemin manevi birşeydir; ancak yalan da söyleseler, boşanmalarda şahitlerin rolü oldukça büyüktür. Şahitlerin yalan beyanda bulunduklarını düşünüyorsanız şikayet edin.) tabiki hakim diğer delilleri ve durumları da takdir edip değerlendirerek davayı reddetmiş olabilir. Çünkü haksız ve kusurlu davacının, hiçbir kusuru olmayan davalıya karşı açtığı davanın dinlenme ve yürütülme olanağı yoktur.Boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Sizin olayınızda da böyle bir durum sözkonusu. Arkadaşınızın boşanamadığı eşinin kıskançlıklarının sebebi yine arkadaşınızın kendisi( başka kadınlarla ilişkileri). Ancak arkadaşınızın eşi (anladığım kadarıyla arkadaşınız erkek) davacıysa ve bahsettiğiniz gibi dava şiddetli geçimsizlikten açılmışsa, ayrıca tanıklar da arkadaşınızın başka kadınlarla ilişkisi olduğu yönünde beyanda bulunmuşlarsa, şahsen davanın reddedilmesi için bir sebep göremiyorum. Belki Av. Dilek Hanımın da değindiği gibi dava şiddetli geçimsizlikten değil de zina sebebiyle açılmıştır. Ama unutmayın ki hakim bütün delilleri değerlendirir, ayrıca aslolan evlilik birliğidir, hakimler ellerinden geldiği kadar evlilik birliğini devam ettirmeye çalışırlar.
Emrah Yavuzcan Sayın madyna, yazınızdan öncelikle sizin olaya taraflı baktığınız anlaşılıyor. "DAVACI KADIN ARKADAŞIMA SAVCILIKCA TESPİTLİ ÖLÜM TEHDİDİ..." demişsiniz ayrıca, "ARKADAŞIM 2003 MAYISTAN BERİ,ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE AÇTIĞI DAVA İLE... " demişsiniz. Arkadaşınızın davacı mı davalı mı olduğu anlaşılmamakta. "DAVA SÜRERKEN DAVACI KADIN ARKADAŞIMA SAVCILIKCA TESPİTLİ ÖLÜM TEHDİDİ VE AĞIR HAKARET DOLU SALDIRIDA BULUNMUŞ VE BUDA DAVA DOSYASINA KONMUŞTU,HAKİM BUNUDA DİKKATE ALMADI." demişsiniz, ceza hukukunun medeni hukukta kesin hüküm teşkil etmesi için istisnai durumlardan biri gözükmemektedir. "ŞİMDİ ARKADAŞIM TEMMİZE BAŞVURACAK AMA ADALETE GÜVENİ KALMADI,KADIN AYRICA TEHDİDLERİNİ SÜRDSDÜRÜP ÖLENE KADAR BENDEN KURTULAMIYCAKSIN DİYEREK ARKADAŞIMI TAHRİK EDİYOR" demişsiniz. Eğer arkadaşınız nihai karardan hoşnut değilse ve sebebi varsa temyiz yolunu kullanmalıdır. Karar ilk derece mahkemesinin hükmüyle kesinleşmez her zaman, bunu unutmayın. Ayrıca, adalete güveninin kalmaması, hukuk hakkında yeterli bilgiye sahip olmamasından kaynaklanır. Eğer hakimin kusurlu diyorsanız, hakimi dava edebilirsiniz fakat bunu kesinlikle tavsiye etmemekteyim, para cezası alabilirsiniz. Hakimin idari faaliyetlerinden dolayı bir kusuru varsa, idare mahkemesinde Adalet Bak. aleyhine dava açabilirsiniz. Hakimin idari faaliyetlerinden dolayı kişisel kusuru varsa, adliye mahkemelerinde hakkında tazminat davası açabilirsiniz. Bu bilgilerin yeterli olacağını umuyorum. Saygılarımla...
Kaan V. Hakimler sizin keyfinize karar versin[:(!].Dava istediğiniz gibi sonuçlanmadı diye geliyor burada hakimi yerden yere vuruyorsunuz[:(!]. Sizin kendinizi haklı bulmanız hakiminde sizi haklı bulacağı anlamına gelmiyor[:(!]. Yinede taraf tuttuğunu düşünüyorduysanız ve şartlarda oluşmuş idiyse hakimin reddini talep etseydiniz madem yanlı madem taraflı[:(!]. Kendinize avukat tutun[:(!]. Gelip burada adalete olan güveni sarsıyorsunuz.Peki biz nerden bilelim sizin bunu uydurmadığınızı aslında hakimden ziyade sizin yanlı oldugunuzu![:(!] Biraz saygılı olun![:(!]
dnt_uruk Bence de uslup çok önemlidir.Hukuk düzeni hakimin tarafsız olmasını öngörmüş.Olayda bunun aksi iddaa ediliyorsa hukuk düzeni ne yapılması gerektiğini öngörmüş.Ancak eğer birde ithamınız gerçek değilse ya o zaman sizi kim kurtarabilir.
TARR Sayın V., Forumlarda yer alan yazılarınızı okuyan birisi olarak ilk kez şaşırdığımı söyleyebilirim. Eleştirilecek birkaç sözünüz ve yorumlarınız dikkatimi çekti. "Hakim sizin babanızın uşağı olmadığı gibi..." sözünüz yakışıksız geldi. Burada yardım almaya çalışan, üstelik bir bayana söylenen bu argo sesleniş size yakışmıyor kanısındayım. Düşünürseniz hak vereceğinizden eminim. "Peki biz nerden bilelim sizin bunu uydurmadığınızı aslında hakimden ziyade sizin yanlı oldugunuzu!" demişsiniz. Bu yorumunuz doğru kabul edilirse eğer, burada bulunma anlamımız kalmaz, nasıl mı? Siz avukat/avukat adayları bu forumu kullanan arkadaşlara kanunlara dayalı yorumlarınız ile yardımcı olmak için varsınız, bizler de sizlerden bu konularda yardım almak için varız. Herhangi bir katılımcı yanlış ya da yanlı da olsa olayları anlatabilir ve buna rağmen sizlerin, anlatımları doğru kabul ederek yardımcı olmanız gerekmez mi? Burada bulunan ve bir konuda yardım talebinde bulunan kişiye, "uydurmadığınız ne malum" demek pek de saygın olmayan bir davranış geldi bana. Katılımcı bayanın anlatımının doğru kabul edilerek, bu çerçevede hukuksal anlamda bir yorum gerekirken, uydurup uydurmadığı yönünde bir şüphe ifadesi ne derece doğru, yorumu size kalmış.. Yazılarınızı kızgınlık ifadesi olan [:(!] ile anlamlandırmaya çalışmıssınız. Sizin de dediğiniz gibi, saygılı olmakta yarar var, bu da sizin konumunuzu daha da güçlendirecek kanısındayım. Sayın Ragıp Atay, Yorumunuz dehşet verici, saygınlıktan uzak ve suçlayıcı tamamen. Size ait olan bir alıntı yapmak istiyorum; "Sanırım arkadaşınızın boşanmasını bekleyen biri var ve sorun oradan kaynaklanıyor. Ne yazık ki, o kadın biraz daha beklemek zorunda" Bayan Madyna'nın kendisi ile arkadaşı arasında özel bir durum olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz; kaldı ki varsa bile konu bu değil , ne sizi ne de başkasını ilgilendirir. Biraz dikkat ve saygı sanırım hepimize gerek; Kendisini istemeyen bir eş ile olmayan evliliği buna rağmen sürdürmek istemek nasıl bir istek, bunun yanıtını vermeniz yeterli bence. Bayan Madyna'nın sözkonusu yazısında davalı bayan ( olmayan evliliğini sürdürmekte ısrarlı kişi) bence hiç beklemesin. Kendi yaşamından da çalmış olur. Ve son olarak Bayan Madyna, Durum Ragıp beyin dediği türden de olsa, sevginizden ödün vermeyin, her zaman yakalayamazsınız, mücadele verin kazanırsınız. Başarılar Saygılarımla.
Emrah Yavuzcan
quote:
sözünüz yakışıksız geldi saygılı olmakta yarar var pek de saygın olmayan bir davranış geldi bana Yorumunuz dehşet verici, saygınlıktan uzak ve suçlayıcı konu bu değil , ne sizi ne de başkasını ilgilendirir. Biraz dikkat ve saygı sanırım hepimize gerek sevginizden ödün vermeyin, her zaman yakalayamazsınız, mücadele verin kazanırsınız
Ekleyen: TARR - 07/06/2005 :  17:20:31
Sayın TARR, saçmalamayın. Haksız da olsa bir kişi her zaman kendini haklı görerek savunma yapar. Bu yüzden her zaman tam olarak doğruluk beklenemez. Yazınızın en sonunda eleştirdiğiniz yazıyı onaylamanız komik olmuş. Madyna'nın cinsiyeti hakkında neden bu kadar kafa yorduğunuz da ilginç bir mevzuu...
corpus Selamlar; Arkadaşlar, yargıçlar bağımsızdır ve herhangi bir etki altında kalmadan, dosya kapsamından karar verirler.Sayın V. ın söylediği gibi, yönelttiğiniz eleştiriler çok ağır ve eğer elinizde bu konuyu kanıtlayabilecek deliller mevcut değilse suç niteliğinde.Lütfen konuyu farklı boyutlara taşımadan sadece hukuki zeminde tartışalım.Adaletin cinsiyeti yoktur.
Kaan V. Hakimlerimize ve dolayısı ile adalete saygı göstermeyen insanlara saygı gösterilebilir mi? Yıllarca çalışıp emek verip hakim olmuş ve dirseklerini çürüterek görevini ifa eden hakimlerimize çamur atmak bukadar kolay mı?! Taraflardan birisi kazanır diğeri kaybeder davayı.Her kaybeden bir çamur atsa adaletin hali nice olur? Bu olaydada sayın şahsın avukatı yokmuydu?neden zamanında bişeyler yapmadılarda davayı bu duruma gelince hakime camur attıyorlar garip... "HAKİM 2 YIL BOYUNCA DAVAYI ÇOK GEREKSİZ SEBEPLERLE 2 AY.3 AY ATIP DURDU" Peki bu cümleye ne diyeceksiniz?Sayın arkadaş yılların avukatı gibi, bir usul profesörü gibi yapıştırmış oraya "GEREKSİZ SEBEPLERLE" diye.Sayın arkadaş hangi sebeplerin gerekli hangisinin gereksiz olduğunu çok iyi biliyorda, madem hakim tarafsız değildi neden Sayın arkadaş gereğini yapmadı acaba?!.. Ondan sonra gel buraya hakimi yerden yere vur.Oldu.Başka! Malesef Sayın Tarr hakkımda yapmış olduğunuz eleştirileri kabul etmiyorum.Bu arkadas burada haksızdır. Ancak "Hakim sizin babanızın uşağı olmadığı gibi sizin kendinizi haklı bulmanız hakiminde sizi haklı bulacağı anlamına gelmiyor" olarak zikretmiş olduğum cümlede uşak kelimesi bana yakışıksız geldiği için o cümleyi metinden cıkarıyorum ancak bunu konuyu açmış olan Sayın madyna için değil, aksine "hakim" kelimesi ile "uşak" kelimesini aynı cümlede zikretmiş olmamın yakışıksızlığı sebebiyle çıkarıyorum.
Av.Ragıp Atay Sayın Tarr, mesleğinizi mühendis olarak yazmışsınız. Ben mesleğinizle ilgili ayrıntıları bilemem ama; eğer biri 1 kilo çimanto ile 2 kilo kumu karıştırarak harç yaptım derse, su eklemeden harç olur mu? Diye sorarsınız. 1- "DAVACI ARKADAŞIM DAVA SÜRESİNSE BU DURUMU,KENDİ VE DAVALI TANIK İFADELERİ İLE İSPAT ETSEDE,DAVALI TARAF 4 TANIĞININ VERDİĞİ YALAN,HİÇBİR İSPATI OLMAYAN," bu ifade ne demek oluyor. Yalancı tanıklık yasamıza göre ciddi bir suç olup hakim buna karar verir. Ayrıca, tanıklar hiçbir şeyi ispat etmez. Tanık, delillerin arasında yalnızca bir tanesidir. 2- Savcılıktaki hazırlık dosyası hçbirşeyin tesbiti değildir. yalnızca, vaki şikayeti belli eder. Olayın gerçek olup olmadığına mahkeme karar verir. 3- Hakim davayı 2 yıl gereksiz sebeplerle niçin ertelesin. Hangi sebeplerin gerekli ya da gereksiz olduğuna karar verecek Medeni Usul bilgisini, ileti sahibi nerden biliyor? 4-"Ve bu durumda da hakimin, kusur oranı ne olursa olsun boşanma yönünde karar vermesi gerekmez mi?" bu alıntı da sizden. Boşanma davasını ancak kusurlu olmayan eş açabilir. Ve karşı tarafın kusurlu olduğunu da ıspat etmek zorundadır. Sizin söylrediğiniz gibi olsa, boşanma davasına gerek kalmazdı. Taraflar nufusa ya da mahkemeye giderek: "bizim evliliğimiz sarsıldı boşanıyoruz" derlerdi ve boşanma gerçekleşirdi. İletileri bir hukukçu arkadaşınıza okutursanız, söylediklerimin ne kadarının gerçek olduğunu size anlatır
TARR Sayın V., Yazılarınızı zevkle okudum, bilgilendim ve de haz duydum; üstelik hukuksal tartışmalara araştırmacı kişiliğinizle son noktayı koyan kişi olarak aklımda kaldınız. Takdirlerimi kabul ediniz. 8 Haziran 2005 tarihli yazınızı ilk okuduğumda şaşkınlık içindeydim. Kendi kendime acaba gerçekten V. mı yazdı diye kuşkularım da oluştu. Cevabi yazınız sonucu sizin tarafından yazıldığını anladım. Sayın V., yazının içeriğine ilişikin yazılarınıza bir eleştiri getirmedim, sadece ve sadece üslubunuz yönünden eleştirilerim oldu, bunlardan ilki "babanınızı uşağı mı" demeniz; diğeri ise katılımcı kişiyi uydurmakla suçlamanız . Esas itibariyle de yazıyı ele alırsak, bir arkadaşın da söylediği gibi "söz uçar yazı kalır" cümlesinden hareketle dikkatli olmaya çalışarak şunları söylemek isterim. Sağlık konusunun ticaretleştiği, eğitimin yobazlaştığı, bilimin dışlandığı, siyaset mafya ve bürokrasi üçgeninde çevrilen kirli işlerin hakim olduğu bir ülkede yaşamın hangi alanı temiz kalabilir? Tüm hakimler taraflıdır demek ne denli saçma ise tam tersi bir görüş de saçma geliyor. İsim vermeksizin bir üst yargı görevlisinin "vicdan ile cüzdan arasına sıkıştırmayın bizleri" demesi geldi aklıma bir an. Kişiliğiniz ile ilgili kafamda oluşan imajınızı devam etmesi umuduyla işinizde başarılar diliyorum. Sayın Ragıp Atay, Hukukçu olamayan bir kişi olarak söylediklerinize karşı bir görüş öne sürmem kuşkusuz ki saygısızlık olur. Bunun farkındayım. Size eleştirim sadece Bayan Madyna'yi ima edercesine özel yaşamına müdahale hakkını kendinizde görmenizdi. Yoksa; içerik anlamında daha önce yazmış olduğunuz cevabi yazınıza bir eleştiri getirmedim. Bu nedenle ekleyecek bir husus bulunmamaktadır. Sizin de yolunuz açık olsun. Saygılarımla..
Kaan V. Hakimin hukuki,idari ve cezai sorumluluğu mevcuttur. Hakimin hangi hallerde hukuki sorumluluğunun söz konusu olacağı ve bu durumda neler yapılabileceği Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 573-576. maddeleri arasında düzenlenmiştir.Buradaki hükümler hukuk hakimleri, icra hakimleri, ceza hakimleri (ceza hakimlerinin sorumluluğunda bu hükümlerin uygulanabileceği madde metninde açıkça yazmamaktadır ancak bu konuda 25.3.1931 gün ve 19/25 sayılı içtihadı birleştirme kararı mevcuttur)hakkında uygulanır. Hakimler verdikleri kararlardan kural olarak sorumlu olmamakla beraber kasten veya ağır ihmal ile kanuna aykırı karar vermiş hallerde hakimlerin sorumluluğu kabul edilmiştir.Buna göre: 1.İki taraftan birini kayırma,tutma veya kin ve garez dolayısıyla diğeri aleyhine kanuna ve adalete aykırı karar vermiş olması durumunda(573/I) hakim sorumludur.Burada hakimin kasten hareket etmiş olması ve kanuna ve adalete aykırı karar vermiş olması gerekir. 2.Yoruma ihtiyaç duymayan gayet açık,anlaşılabilir bir kanun hükmüne aykırı bir karar verilmiş olması (573/II) durumunda hakim sorumludur.Burada hakimin kastı aranmamaktadır. 3.Duruşma tutanağında yer almayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması durumunda hakim sorumludur(573/III).Buradada hakimin ağır kusur veya kasıtla hareket etmiş olması gerekir. 4.Duruşma tutanakları ile kararların değiştirilmiş(tağyir ve tahrif) edilmiş ve söylenmeyen bir sözün hükme tesir edecek şekilde söylenmiş gibi gösterilmesi durumundada hakim sorumludur(573/IV).Bu sorumluluk halinde de hakimin kastının olması gerekmektedir. 5.Verilen veya sağlanan veya vaadedilen bir menfaat nedeni ile kanuna aykırı hüküm verilmiş olması durumundada hakim sorumludur(573/V).Buradada hakimin kastının olması gerekir. 6.Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması(İhkakı haktan istinkaf olunması) durumunda da hakim sorumludur(573/VI).Hakimin bir dava dilekçesini sepebsiz reddetmesi veya görülmeye hazır ve sırası gelmiş bir davayı bir takım boş,gereksiz özürler beyanı ile kötüniyetle görmeye teşebbüs etmesi ve devam etmesi hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmasıdır.Bu durumda da hakimin kastı aranır.Bu sebeple hakimin sorumluluğuna gidilebilmek için daha önceden noter aracılığı ile hakime ihtarname tebliğ edilmeli(574/II) ve hakim görevini yapmaya davet edilmelidir. 7.Memuriyet görevini yapmakta ihmal ve gevşeklik göstermesi durumundada hakim sorumludur(573/VII). Yukarıdaki durumlarda hakimin sorumluluğu yoluna gidilebilir.Bu durumda hakime karşı tazminat davası açılır.Prof. Dr. Baki Kuru bu davanın BK. m. 60 gereğince bir yıllık zaman aşımına tabi olduğunu belirtmiştir. Bu tazminat davası; -Sulh hakimlerine karşı açılacaksa bulundukları ilçedeki asliye hukuk mahkemesinde, -İlçelerdeki asliye hakimlerine ve icra hakimlerine karşı açılacaksa o ilçenin bağlı bulunduğu il asliye hukuk mahkemesinde, -İl asliye hakimlerine karşı açılacaksa esas davanın tabi bulunduğu yani hakimin tazmınatı gerektiren fiili işlediği asıl dava sonucunda verilen hükmün temyiz merci olan Yargıtay Hukuk dairesinde açılır. İl asliye ve ağır ceza hakimlerine karşı tazminat davası Yargıtay 4. Hukuk Dairesinde açılır.(Yukarıda belirtmiş olduğum içtihadı birleştirme kararı nedeni ile). Yargıtayın ilgili hukuk dairesinde dava açılırsa, daire bu tazminat davasına ilk derece mahkemesi olarak bakar(YarK. 13/II, HUMK 575/II son).Yargıtay hukuk dairesinin ilk derece mahkemesi olarak vereceği karara karşı temyiz incelemesi Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır(YarK. 15/III, 41/II). Dava dilekçe ile açılır.Dava dilekçesinde; tarafların (davacı: hakimin fiilinden zarar gören, davalı: kanuna aykırı karar verdiği ve sorumluluğu doğduğu iddia edilen hakim) kimlik ve adresleri, şikayet sebebi olan davanın özeti, dava hakkında yapılan yargılama ve verilen hüküm ve kararlarla yapılan işlemlerin özetleri, açılacak olan davanın dayanağı olan sebepler (ki bunları en başta belirttim bunlar sınırlı sayıdadır en başta belirttiğim 7 sebepten birisi olmalıdır.) ve bunları ispata yarayacak delillerin nelerden ibaret olduğu, talep ve dava olunan zarar ve ziyanın(tazminatın) neden ibaret olduğu yazılır. (575/I) Dava dilekçesinde delillerin neler olduğu yazılmalı aynı zamanda yazılı deliller ve tanık listesi de dava dilekçesi ile ekli olarak tazminat davasının görüleceği mahkemeye verilmek zorundadır. Dava dilekçesi bulunması gereken bu hususlar yoksa, şartlar eksikse mahkeme dava dilekçesi hakime tebliğ etmeyecek ve davacıyı dinlemeden dava dilekçesinin reddine karar verecektir.Ancak davacı eksiklikleri tamamlayıp yeni bir dilekçe ile tazminat davasını tekrar acabilir. 4.2.1959 gün ve 14/6 sayılı ibk'ya göre, vekilin hakime karşı tazminat davası açabilmesi için vekaletnamede açıkça yetki verilmesi gerekir. Davacı davayı kazanırsa yani haklı bulunursa, davalı hakim haksız karar ve hareketi yüzünden davacının uğramış olduğu bütün zarar ve ziyanı(faizi ile birlikte) ödemeye mahkum edilir. Açılan tazminat davası haksız görülür ve reddedilirse, haksız yere tazminat davası açan davacı; Para cezasına, Yargılama giderlerine, Davalı hakim talep etmese dahi, haksız tazminat davası nedeni ile uğramış olduğu maddi ve manevi zarar ve ziyan için takdir olunacak uygun bir tazminat ödemeye mahkum edilir. Ayrıca şikayet üzerine hakimler hakkında disiplin soruşturması yapılır.Hakimler hakkında yapılacak disiplin soruşturması ve disiplin cezası verilmesi Hakimler ve Savcılar Kanunu'na tabidir. Soruşturmayı Adalet Bakanlığı'nın izni ile adalet müfettişleri yapar.Şikayet ve ihbar belli bir konuyu ve şikayet edenin ad soyad ve adresini içermelidir aksi halde işleme konmaz. Soruşturmaya başlandıktan sonra şikayetten vazgeçilse dahi soruşturmaya devam edilir. Şikayetin haksız olduğu anlaşılırsa CMUK 411 gereği soruşturma masrafları haksız şikayet edenden tahsil edilir. Hakim hakkında soruşturma tamamlandıktan sonra soruşturma evrakı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilir.Müdürlüğün düşünce yazısı ile ve Adalet Bakanı'nın onayı ile ceza Hakim ve savcılar yüksek Kurulu tarafından verilir. Verilecek cezalar: -Uyarma -Kınama -Kademe ilerlemesinin durdurulması -Derece ilerlemesinin durdurulması -Yer değiştirme -Meslekten çıkarmadır. Hangi durumda hangi cezanın verileceğini buraya yazmadım Hakim ve Savcılar Kanunu'nun 62 vd. maddelerinde bulabilirsiniz. Bununla beraber disiplin cezasını gerektirecek mahiyette olacak ihbar ve şikayetin kötü niyetle yapıldığı veya delillerin uydurulduğu anlaşılırsa şikayet eden hakkında TCK 285 maddenin I. fıkrasında yazılı ceza(üç aydan üç seneye kadar hapis) hükmolunur.Koğuşturma Adalet Bakanlığının iznine tabidir. Üçüncü ve son olarak hakimin bazı hallerde cezai sorumluluğu mevcuttur.Örneğin rüşvet(TCK 214/215), görevi ihmal edilmesi(En başta saymış olduğum şartlardan ihkakı hakkın yerine getirilmesinden kaçınılması durumunda)(TCK 231), dostluk duygusu ile kanuna aykırı karar verilmesi (TCK 233) gibi.
madyna SAYIN AV.RAGIP ATAY BOŞANMA DAVASINI KUSURLU OLMAYAN EŞ AÇABİLİR İFADENİZ,MEDENİ KANUNA YENİMİ EKLENDİ ACABA?ÇÜNKÜ,ELİMİZDEKİ YARGITAYDAN DÖNEN RED DAVALARINDAN BİRİNİN AÇIKLAMASINDA,TERSİNE,BOŞANMA DAVASINDA AZ KUSURLU,,FAZLA KUSURLU YADA KUSURSUZ DİYE BİR SINIFLAMANIN YAPILAMIYACAĞINI,ÖNEMLİ OLANIN EVLİLİK BİRİMİNİN TEMELDEN SARSILMIŞ OLMASININ OLDUĞU BELİRTİLMİŞ VE RED OLAN DAVA KARARI BOZULMUŞ.AYRICA SAYIN TARIN İFADE ETTİĞİ GİBİ YAZI USLUBUMU ELEŞTİRME HAKKINIZI ŞAHSIMA YADA ARKADAŞIMIN ŞAHSINA İMALARDA BULUNMADANDA KULLANABİLİRDİNİZ,SONUÇTA HUKUKİ BİLGİNİZİN DANIŞMANLIĞINA İHTİYACIM VAR,AZAR YADA HAKARETİNİZE DEĞİL.BU SEBEBLE HUKUKİ NETTEYİM,USLUB HATAM İÇİN ÖZÜRÜMÜ DİLEDİM.BENCE SİZDE BUNU DENEYİN..
monalisa SYN. EMRAH,BİR KİŞİ HAKSIZDA OLSA HAKLIYMIŞ GİBİ KENDİNİ SAVUNUR DEMİŞ VE BU YÜZDEN DOĞRULUK DERECESİNİ DÜŞÜNMEKTEN BAHSETMİŞSİNİZ.O HALDE SİZİN YAKLAŞIM VE YANITINIZDA NE KADAR DOĞRU ACABA...? SAYIN MADYNA ÇOK GEREKSİZ ELEŞTİRİLMİŞ,AĞIR SÖZLERE MUHATTAP EDİLMİŞ.BURDA KENDİNİ PAYLAŞAN VE YARDIM ARAYAN BİR İNSAN SONUÇTA.KALDI Kİ YALAN SÖYLEYİP OLAYI ABARTMASININ BU KANALDA ONA NE MENFAATİ OLABİLİRKİ..?SİZ DAHİL KİMSENİN KİMSEYİ TANIMADAN,DİNLEMEDEN,BİLMEDEN BÖYLE SALDIRMASI DOĞRU BİR DAVRANIŞ OLAMAZ.SAYIN TARR SİZİ TEBRİK EDİYORUM.EN AZIZDAN HOŞGÖRÜYÜ KAYBETMEMİŞ OLANLARIN VARLIĞI DÜNYAYI HALEN GÜZEL TUTMAYA DEVAM ETTİRİYOR.
TARR Sayın Madyna, Tüm hukukçu arkadaşların hoşgörüsüne sığınarak kusurlu tarafın dava açıp açamayacağı konusunda görüşlerimi yazmakı istiyorum. T.C. Y A R G I T A Y 2.HUKUK DAİRESİ SAYI: ESAS KARAR 2004/2086 2004/2805 Y A R G I T A Y İ L A M I İNCELENEN KARARIN: MAHKEMESİ :K. 1.Aile Mahkemesi TARİHİ : 4.12.2003 NUMARASI :242-1234 DAVACI :Yaşar DAVALI :Hamide DAVA TÜRÜ :Boşanma TEMYİZ EDEN :Davacı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü 1-Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayanılarak açılmıştır. (TMK.md.166/1) Toplanan delillere göre: Boşanmaya yolaçan olaylarda; karısını döven ve sadakatsiz davranışları bulunan davacı koca tam kusurludur. Anlaşmalı boşanma (166/3) koşulları da oluşmamıştır. *Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonrada mademki birlik artık sarsılmış diyerekten boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. #Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166.maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. *Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.(TMK.md.166/2) #Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak hükmün boşanma yönü temyiz olunmadığından, bozma nedeni yapılmayarak yanılgıya işaret olunmakla yetinilmiştir. 2-Hükmün temyiz itirazları yönünden incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacının delil listesinde gösterdiği tanıkların tamamının dinlenmiş olmasına göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Önceki Medeni Kanunumuzdaki kocanın birliğin reisi olduğu, karısının ve çocuklarının iaşesinin ona ait olduğuna dair hüküm (743 S. TKM.md. 152) 4721 Sayılı yeni Medeni Kanunumuza alınmamıştır. Boşanma davası açılınca hakimin davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına geçimine ilişkin önlemleri re'sen alacağını belirten 169. maddenin de somut olayda uygulama yeri yoktur. Çünkü toplanan delillere göre; tarafların ikisinin de emekli olduğu, gelirlerinin birbirine yakın bulunduğu ayrıca davacının kirada oturduğu halde davalının kira vermeden oğluna ait evde oturduğu anlaşılmaktadır. O halde; tedbir nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın 3 nolu bentte gösterilen sebeple tedbir nafakası yönünden BOZULMASINA, temyize konu diğer yönlerin 2 nolu bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.03.2004 (Pzt.) Başkan Üye Üye Üye Üye Buradan da anlaşılacağı üzere, "tamamen kusurlu taraf dava açamıyor; açsa da reddedilir" görüşü ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle Sayın Ragıp Atay bey haklı geldi bana. Saygılarımla.
Kaan V. MK m. 166/1,2 - Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. 166. addenin birinci ve ikinci fıkraları gereği: Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek her iki eşte boşanma davası açabilir.Bu davayı kusursuz,az kusurlu eş açabileceği gibi fazla kusurlu olan eşte bu davayı açabilir.Yani davanın fazla kusurlu eş tarafından açılamayacağına ilişkin bir kural yoktur.Ancak davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucunu doğuran geçimsizlikte davalıdan daha fazla kusurlu ise davalı(yani daha az kusurlu eşin) bu davaya itiraz etme hakkı vardır.Ancak davalı bu itirazı, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise itiraz dikkate alınmayıp boşanmaya hükmedilebilir. Davalı, davacının daha fazla kusuru olması sebebiyle itirazda bulunursa ve (ispatlayabilirse)ve bu itiraz hakkın kötüye kullanılması niteliğinde değilse, mahkeme davanın reddine karar verir.
madyna SAYIN VARLIKMAN,ARKADAŞIMIN DAVASININ REDDİNE AİT HAKİMİN KARAR YAZISINDA ŞU AÇIKLAMA VAR."..BU SEBEPLE TARAFLAR ARSINDA GEÇİMSİZLİĞİN SABİT OLDUĞU,BU ŞEKİLDE GEÇİMSİZLİĞE SEBEP KABUL EDİLEN OLAYDA DAVACININ DAHA FAZLA KUSURLU OLDUĞU,DAVALI EŞİN DAHA AZ KUSURLU OLDUĞU,DAVALI TARAFIN BOŞANMA KONUSUNDAKİ İTİRAZIN TMK.NUN 166/2 MADDESİ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEBİLECEK HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI NİTELİĞİNDE KABUL EDİLEMİYECEĞİ,TMK.NUN 166. MADDESİ HÜKMÜNÜN DAHA FAZLA KUSURLU EŞİNDE DAVA AÇABİLECEĞİ VE YARARINA BOŞANMA HÜKMÜ ELDE EDEBİLECEĞİ BİÇİMİNDE YORUMLAMANIN DOSYAYA GÖRE MÜMKÜN OLMAYACAĞI.,BU HALİYLE DAVACININ DAVASININ YERİNDE OLMADIĞINA KANAATİ..". BURDA,DAVALININ AZ KUSURLU OLDUĞU BELİRTİLMİŞ,YANİ ARKADAŞIM TEK BAŞINA KUSURLU KABUL EDİLMEMİŞ,ZATEN KUSURUDA BENİM KIZDIĞIM NOKTA BU,3 ŞAHİDİN DUYUYORDUM,DUYMUŞTUM SÖZLERİNE BAĞLI OLARAK KABUL EDİLMİŞ,BİR İSPAT YOK..BAHSETTİĞİNİZ MADDEYE GÖRE ,BU DURUM NASIL DEĞERLENDİRİLİR ACABA..?SAYGILARIMLA..
Emrah Yavuzcan
quote:
KALDI Kİ YALAN SÖYLEYİP OLAYI ABARTMASININ BU KANALDA ONA NE MENFAATİ OLABİLİRKİ..?
Ekleyen: monalisa - 13/06/2005 : 19:02:55
hukuki.net'i kanal zannediyorsanız, diyeceğim bir şey yok size...
monalisa Sayın Emrah Yavuzcan sizin insanlarla bir sorununuz var bence.Aşırı mükemmeli ve hatasızı oynamak bir rahatsızlık belirtisidir,sürekli karşı görüşü savunmak size kalmış ama bu tarzınızla çok dikkate alınmıyağınız kesin,en azından benim için.Hukukineti çok düşünüyosanız öncelikle buraya yazan insanlara saygılı olup daha çok kişinin danışmasını sağlayacak bir ifade tarzı öğrenin....
carikli Hukuk herkesin hukukudur. olaydan yakınan kişi(hakimin taraflı olduğunu düşünen) ne yapması gerektiğini nereye baş vurması gerektiğini sormuş.yanıtlar da yasa maddeleri, ictahatlar, usulleri içermiş. sonra konu HAkimin Taraf tutamayacağı yönünde düğümlenmiş. Sanki Hakimler etten kemikten değiller. Hakimin tarafsızlığını savunanlar bas bas bağırma hakkına sahipte taraflı olduğunu söylemek yasak mı? Hakim tarafsız diyen arkadaşlardan bir ricam olacak. www.carikli.8m.com adresine gidip oradaki "hakim değişikliğ" başlıklı duruşma zabıtlarını okusunlar. bunu yaparkende her iki duruşmanın tarihini, duruşşmayı yöneten hakimin adını ,sicilini karşılaştırsınlar. Sonra 20.09.1999 tarihli celsenin Ara kararını okusunlar.Orada ki belgeler bir mahkemenin iki ayrı tarihli duruşma tutanaklarıdır. bu tunaklara göre ara kararda bahsi geçen "Hakim değişikliği" ibaresini buraya yazsınlar. Arkadaşlar lütfen biraz daha objektif olalım. Şunu da belirmek istiyorum. olaki içinizden bazıları "hakimler savcılar kurulu, ceza işleri veya adalet bakanlığı şikayetlerin gereğini yapar" dersiniz. Bu düşünce de olanlarda yanılırlar. Çünkü adalet bakanlığı tck 160 ve devamı maddelerini bilmeyen bir savcıyı (Savcının bu maddelerden haberi olmadığını gine adalet bakanlığı vermiş olduğu kararla açıklamıştır) Adli Müfettiş yapmıştır. Vay benim güzel ülkemin güzel insanlarının haline.düşünün bir kere "yasalara aykırı davranan bir hakim veya savcıyı teftiş edeck bir adli müfettişin yapacaklarını" kendisinin bilmediği bir şeyin doğru veya yanlış olduğunu nasıl teftiş edecek bu çiçeği burnundaki müfetiş. (Öğrenmenin Yaşı yoktur)
Av.Dilek Kuzulu Yüksel
quote:
Sayın Emrah Yavuzcan sizin insanlarla bir sorununuz var bence.Aşırı mükemmeli ve hatasızı oynamak bir rahatsızlık belirtisidir,sürekli karşı görüşü savunmak size kalmış ama bu tarzınızla çok dikkate alınmıyağınız kesin,en azından benim için.Hukukineti çok düşünüyosanız öncelikle buraya yazan insanlara saygılı olup daha çok kişinin danışmasını sağlayacak bir ifade tarzı öğrenin....
Ekleyen: monalisa - 20/06/2005 :  09:27:11
Sayın monalisa, bu iletinizde saygısızlıkla itham ettiğiniz birine saygısızlık yaparak kendi kendinizle çelişkiye düşmüş olmuyor musunuz?
Emrah Yavuzcan Sayın Dilek Kuzulu, ben sayın monalisa'yı muhatap almadığımdan cevap yazmamıştım; çünkü insanları tanımadan yorum yapmak her zaman kolaydır.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:17:12