| işe iade davası |
| m.k |
Bir personelimizin İş sözleşmesi Şirketimiz tarafından feshedilmiştir.
Bunun üzerine personel İş Mahkemesi'ne iş akdinin geçerli nedene dayanmadan feshedildiği iddiası ile işe iade davası açmıştır.
İş Mahkemesi, açılan bu davanın kabulüne, işverence yapılan feshin
geçersizliğine, ve davacının işe iadesine karar vermiştir. (4 ay +işe iade
edilmezse 5 aylık tazminata karar vermiştir.)
Şirketimiz bu karara itiraz ederek temyize gitmiş, ancak Yargıtay, yerel mahkemenin vermiş olduğu kararı onaylayarak temyiz itirazını reddetmiştir.
Yargıtay onama ilamı Şirketimize 07.04.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir.
personel dilekçe ile işe başlama talebini bildirdi.(10 gün içerisinde)
Şirketimiz personelin işe başlama talebini kabul etti.(1 ay içinde)
personel işe başlamadı.(bir aylık süre doldu).
şimdi ne yapacağız.
1-en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödeyelim mi?(personele mahkeme süresince geçen 4 aylık süre için)
2-prim belgeleri düzenlenecek mi?.
|
| Av.Zekayi ÜNAL |
Geçersiz sebeple yapılan feshin sonuçları
MADDE 21.- İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.
Çalışma koşullarında değişiklik ve iş sözleşmesinin feshi
|
| Nilgül Saraç |
bildiğim kadarıyla haksız fesih halinde 1 aylık mahkemeye başvuru süresi 2 aylık Yargıtaydaki temyiz dönemi ve 1 aylık sürede de işe alınmasında geçen sürelere ilişkin ücret ve işçinin alacakları işçiye ödenir. |
| m.k |
gördüğüm kadarıyla bazı yanlış anlamalar var.bunun için soruyu söyle sorayım.
işçinin işe iadesine verilen kararın tebliğ edilmesinden sonra 10 gün içinde işverene başvurması ve işveren bir ay içinde işe başlatma yönünde kararını işçiye bildirmesine rağmen işçi işe başlamazsa,
İşçinin aslında işe başlama niyetinde olmayıp sadece boşta geçen sürenin (en fazla 4 aylık) ücreti ile iş güvencesi tazminatını almak niyetinde olduğu anlaşılmaz mı?
işveren işçi tarafından yapılan icabı (başlama talebini) kabul ettiğinden boşta geçen sürenin ücretini ödeme mecburiyetinde mi? |
| Av.Fırat Bayındır |
Sayın m.kbu konu https://www.hukuki.net/showthread.php?3739 forumunda kısmen tartışılmıştır ve epeyce kapsamlıdır. O nedenle dilerseniz konunuzu verdiğim linkten devam ettirelim siz de katkıda bulunun.
Henüz bu konuda ne bir Yargıtay Kararına ne de bir makale veya konuyla ilgili bir kitapta bir bölüme raslayabilmiş değilim. Allah rızası için raslayanlar lütfen buraya da aktarsın |
| Av.Abbas Bilgili |
Sayın meslektaşım (ve de hemşehrim); Bu konuda herhangi bir kitaba rasatlamadım diyerek beni üzüyorsun. 2004 yılı Kasım ayında yayınlanan "İş Güvencesi Hukuku ve İşe İade Davaları" isimli kitabımızda biz bu komuyu kendi çapımızda incelemiştik. Bu konu forumda tartışıldığı dönemde de benim internetle ve forumla fazla bir aşinalağım yoktu. Kitabın yeni baskısının 195. sahifesinde; "yasal sürede işe başlama isteğinde bulunmasına rağmen gerçekte işe başlamak niyetinde olmayan işçinin durumu nasıl değerlendirilecektir?" şeklindeki sorunun yanıtı da yukarıda forumda soran arkadaşın sorusunun aynısı. Biz kendimizce bu soruyu yanıtladık. Ancak bunlar kişisel görüşten ibaret olup, bizim görüşümüzün aksinde olan görüşler de var. Yargıtay'ın ise henüz konuyu netleştiren bir kararına rastlayamadım. Kitabımın reklamını yaptıysam özür dilerim. selam ve saygılar. Av. Abbas Bilgili |
