Hukuki.NET


21/08/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
işe iade kararı ve sonrası
Av.Fırat Bayındır Davacı işçi işe iadesi için açtığı dava dilekçesinde: işine iadesini ve yasal sürede işe iade edilmediği takdirde haksız fesih tazminatı ödenmesini istemiştir. Mahkeme işçinin işe iadesine ve süresinde müracaata rağmen işe başlatılmaması halinde 4 aylık ücreti tutarında tazminatın ödenmesine karar vermiş, kararı davacı temyiz etmemiş, davalı işverenin temyiz talebini rededen Yargıtay kararı aynen onamıştır. Davacı işçi işverene keşide ettiği ihtarnamede işe başlatılmasını, aksi halde 4 aylık ücret tutarındaki tazminat ile çalışılmayan süreye ilişkin 4 aylık ücretin ödenmesini istemiştir. İişveren, 4 aylık tazminatı ödeyerek işçiyi işe başlatmamıştır. Bunun üzerine işçi, 4 aylık ücret ve diğer sosyal haklarının ödenmesi için işveren aleyhinde dava açmıştır. Davalı işveren ise, kesinleşen işe iade davasında davacı işçinin açıkça işe iade edilmeme halinde haksız fesih tazminatı istediğini, boşta geçen süreye ilişkin bir talebi olmadığını, işe iade kararında da sadece taleple bağlı kalınarak 4 aylık ücret tutarında tazminata hükmedildiğini ve Yargıtayca kararın aynen onandığını, böylece işçinin 4 aylık ücret talebinden zımnen feragat ettiğini, ayrıca bu ücret talebinin işe iade davası ile birlikte ve 1 aylık yasal hak düşürücü süre içinde istenebileceğini, hak düşürücü süre geçtikten sonra bu ücreti isteyemeyeceğini ve işveren lehinde usuli kazanılmış hak doğduğunu savunmuştur. Siz ne dersiniz? (3 gündür hukukçularımızdan tık çıkmayınca buraya taşınmasının daha faydalı olacağını düşündüm[V]
Av.Abbas Bilgili İşe iade davalarında, Yargıtay'ın yerleşik kararlarına göre dava dilekçesinde sadece işe iadeyi talep etmek yeterli olup, ayrıca 4 aylık ücret ve 4-8 aylık ücret tutarındaki iş güvencesi tazminatını talep etmeye gerek yoktur. Bu konularda talep olmasa dahi işe iade talebinin ücret ve tazminat talebini de içerdiğini Yargıtay bir çok kararında belirtmiştir. Sizin anlattığınız olayda işçi işe iadeyi istemiş olduğuna göre hem 4 aylık ücrete ve hem de 4-8 aylık ücret tutarındaki tazminata karar verilmiş olması gerekirdi. Ancak, sadece tazminata karar verdiğine göre önceki kararları ile çelişen bir ugyulama yaptığını söyleyebiliriz. İşçinin, haksız fesih tazminatı talep etmiş olmasının 4 aylık ücrete bir engel teşkil etmemesi gerekir. İşe iade davalarında diğer işçilik hakları talep edilemediğinden (farklı yargılama yöntemlerine tabi olduklarından) haksız fesih tazminatının işe iade davasından ayrı tutularak ayrı bir alacak davasının konusu yapılması gerekir. İşçinin 4 aylık ücret ve diğer hakları için işe iadeden ayrı bir dava açabileceği kanısında değilim. Bu davanın açılabilmesi için, işe iade davası sonucunda işçinin yasal sürede başlama başvurusu (başlamak niyetiyle) yapması ve işverenin de işe başlatsın veya başlatmasın bu parayı ödememiş olması gerekir. Esasen, ilk davada (işe iade davasında) verilen kararın yanlış olduğu, ikinci davada da birinciye büyük ölçüde bağımlılık olduğundan davanın redddeilme ihtimalinin yüksek olduğu kanısındayım. Ancak, karar düzeltme yolu olmamakla birlikte, ilk dava için maddi hata gerekçesiyle Yargıtay'a yeniden gönderme yolu denenebilir diye düşünüyorum. Sonuç alınabilir mi bilemiyorum. selamlar. Av. Abbas Bilgili
mbas67 Ben Hukukcu değilim. Aslında yukarıdaki çümlem hoşuma gitmedi "Ben Hukukcu değilim" sanki hukuk sevmem anlanını barındırıyor Oysaki En çok arzu ettiğim Hukuk Devletinin var olduğunu görebilmek.(Umutsuzda yaşanmıyor ki?) Bu gibi konuları duyunca tüylerim diken diken oluyor, Nasılda zorlayıcı kararlar alıyoruz, nasılda yan çiziyoruz. Yani şimdi Yargıtay 4857/21 gereğini "Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir." isteseydi Hukuka yakışanı yapmış olmazmıydı. Eğerki işci sadece işe iade talebinde bulunsaydı ve işveren bu talebi yerine getirmeseydi yargıtay şöylemi karar verecekti. "tazminat talebi olmadığı için v.s.." Kanunun gereğine göre hareket etme, karar verme dururken, davacının istekleri doğrultusunda hareketle masumane bir tavır sergilemek bence yanlış. Zorlayıcı bir karar olmuş. "Davalı talep etmedi ne yapalım" , demek Yargı kararlarının yer aldığı bir dosyaya yakışmıyor. Umarım en yakın zamanda düzelir ve hukukumuzdaki bir ayıbıda örteriz. Hukuk niye var,niye olmalı.(Benim mantığıma göre) Hakkı olanın hakkını vermektir.Hak yiyeninde hakkından gelmek. Yani hakkı olanın hakkını (4857/21) teslim etmedin(Yargıtay).
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Tanıma - Tenfiz] Hedefefer5655676 
  • 20.08.2025 18:26
  • Anneye bakamamak 
  • 18.08.2025 21:37
  • Terör Örgütü Propagandası Suçu (TMK 7/2) ve Katalog Suç Niteliği : DMK 48 - A/5 VE CMK 100/3 değerlendirmesi 
  • 14.08.2025 15:01
  • Demirbaş + Ortak gider.. Hepsi aidatla karşılanıyor.. 
  • 05.08.2025 01:36
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 21/08/2025 01:23:04