Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
kilit-evsahibi
Şehnaz Ordu-Aksoy Merhabalar, Ev sahibinin kiralamış olduğu dairelerin anahtarını kendisinde tutmaya hakkı varmıdır? Ben 11 aydır kiralık olarak oturduğum dairenin kilidini değiştirdim ve ev sahibine haber vermedim (komşularımın rivayetine göre ev sahibi meraklı olduğu için izinsiz evlere girme eğilimi varmış). Ev sahibi evi kiralarken orijinal kilidimizin kendisinde olan anahtarını bize vermemekte direnmiş ve acil durumlarda içeri girmek için kendisinde kalması gerektiğini söylemişti. Ama bu duruma biz razı olmadık (ve kontratımızda bu yazılı değil) ve çözümü kilidi değiştirip kendisine söylememekte bulduk). Nitekim, dün gece kendisi kilidin değiştiğini anlamış ve bize bağırıp çağırıp ona kilit değişikliğini haber vermemekle suçladı. Konu hakkında yasal olarak haklarım nelerdir bilmek istiyorum, yardımcı olursanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler. Şehnaz
zara Sayin Sehnaz Ordu Aksoy, Asla ve asla böyle bir sey YOKTUR. Bilakis; kiraci sifati ile, anahtari degistirip, orijinal anahtari da hiç kimseye vermeden, mecurda oturmak hakkimniz vardir. Mecurunuz, sizin özel mülkiyetinizdir.
Av.Tayfun Eyilik evi özenli kullanmak aldığınız gibi teslim etmek yükümlülüğünüz var ki bu teslim anında söz konusu bunun dışında konut dokunulmazlığına ilişkin bütün haklara sahipsiziniz MADDE 193 - Bir kimse kendisini oradan çıkartmak hakkını haiz olan birinin rızası hilâfında veya hile ile veya gizlice meskenine veya meskeninin müştemilâtına girer veya rızasiyle girdikten sonra çıkmazsa sahibinin şikâyeti üzerine bir aydan altı aya kadar hapis olunur. MADDE 38 - Emvalin istirdadından ve uğranılan zararların tazmininden başka bir şahsın veya bir ailenin şeref ve haysiyetini ihlâl eden her nevi cürüm ve kabahatlerde bir gûna maddi zarar vukua gelmese bile mahkeme mağdurun talebine mebni manevi zarar mukabili olarak muayyen tazminat itasında hüküm edilebilir. CEZA GENEL KURULU E. 1987/524 K. 1987/695 T. 28.12.1987 765/m.193,49 ÖZET : Konut dokunulmazlığı saldırıya uğrayan sanığın, bunu koruma ve sağlamaya yönelik hareketleri, TCK.nun 49. Maddesinde öngörülen meşrumüdafaa sınırları içinde kalmaktadır. DAVA : İncelenen dosya ve kanıtlara göre; Olay gecesi saat 24.00 sıralarında sanığın evine gelerek kapısını çalan, açılmadığı takdirde kıracaklarını söyleyerek zorla kapıyı açtıran yakınıcı Fazlı Metin ve yanındakilerin, önceden aralarında geçen bir konuyu tartışmaya giriştikleri sanığın yalvarmasına rağmen evini terketmedikleri, sanık ve karısı Ayşe Metin'in tartaklamaya başladıkları bunun üzerine sanığın evinde bulundurduğu tabancasını çekerek yakınıcı ve yanındakileri evinden dışarı çıkardığı, arkasından da dayısı Yaşar Sağlam'ın evine giderek durumu anlattığı ve tabancayı jandarmaya teslim ettiği; savunma, yakınıcı ve tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. KARAR : Olayda yakınıcı ve yanındakiler sanığın konut dokunulmazlığına karşı haksız bir saldırıda bulunmuşlardı. TCY. 49. maddesinde "Gerek kendisinin, gerek başkasının nefsine veya ırzına vukubulan haksız bir taaruzu filhal defi zaruretinin bahis olduğu mecburiyetle.. işlenilen fiillerden dolayı faile ceza verilemez." hükmü konulmuştur. O halde meşru müdafaadan söz edebilmek için haksız bir saldırı olmalı ve bu saldırı kişinin veya başkasının nefsine veya tehlikeye konulmasıdır. Burada "nefis" kavramını açmak gerekirse; mehaz İtalyan Ceza Kanununda "kendisi" kavramı yerine kullanıldığını görmekteyiz. "kendisi" kavramı kişinin, vücut tamlığı, kişi güvenliği, sağlığı, kişisel özgürlüğü, şeref ve onur duyguları gibi kavramları kapsamaktadır. Öğretide de "nefis" kavramı yukarıda açıklandığı şekilde kabul edilegelmektedir ( Dönmezer-Erman, U. Alacakaptan, F.Erem, Ö.Tosun'dan aktaran Turhan Tufan Yüce, Ceza Hukuku Dersleri, 1982, Sh. 255-257 ). Sanık, konut dokunulmazlığını geceleyin bozan ve bunda direnen yakınıcı ve yanındakilere tabanca çekerek evini terketmelerini sağlamıştır. TCY. 193. maddesinde öngörülen suç hürriyet aleyhinde işlenen cürümler arasında düşünülmüş ve konut dokunulmazlığı kişiler için bir çeşit hürriyet niteliinde görülerek, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olarak kabul edilmiştir. Maddenin özünde konutun fizik varlığı ve mal niteliği değil, kişilerin güvenlik içinde barınabilecekleri bir yuva özelliği öngörülerek bu kavramın güven ve huzuru korunmak istenmiştir. Aksi düşünülseydi bu suçun mal aleyhindeki cürümler bölümündeki yer alması gerekirdi. Konut dokunulmazlığını kişi hürriyetleri arasında kabul etmek zorunluluğu karşısında, konut dokunulmazlığı saldırıya uğrayan sanığın bunu koruma ve sağlama yönelik hareketleri TCK. 49. maddesinde öngörülen meşru müdafaa sınırları içinde kalmaktadır. Öyle ki sanık kendisini savunurken tabanca çekmekle yetinmiş, ateş dahi etmeyerek, haklı savunmasında aşırılığa kaçmadan taarruzu defetmek gayri bir gayesi bulunmadığını göstermiştir. SONUÇ : Bu itibarla yerel mahkeme direnme hükmünün onanmasına karar verilmelidir. Karşı oy kullanan kurul üyeleri Özel Daire bozma ilamının haklı nedenlere dayandığını ileri sürmüşlerdir. Eğer cürüm geceleyin veya eşhas aleyhinde şiddet istimaliyle veya silâh ile veya bir çok kimseler tarafından toplu olarak işlenmiş ise ceza altı aydan üç seneye kadar hapistir; müddeiumumilikçe resen takibat yapılır.
zara Sayin Sehnaz Ordu-Aksoy, Siz mecuru kiraladiginiz andan itibaren, kira bedellerini muntazaman ödediginiz müddetçe- bir nev'i kat maliki gibi evinizde oturmaya hakkiniz vardir. Ev sahibinizin hiç bir surette size ait olan eve girmeye bahanesi ve hakki OLAMAZ. Acil durumdan ne kast etmektedir? (!) Onu da anlamis degilim. Mecur zaten sizin zimmetinizde ve kast edilen "acil durum" yangin, su baskini ve saire ise, zaten siz bukonuda dikkat etmekle yükümlüsünüz. Tekrar ediyorum: EViniz özel mülkiyetinizdir ve hiç kimse buna müdahale edemez. Hatta; bu kabil bir müdahale SUÇ kapsamindadir.
Şehnaz Ordu-Aksoy Öncelikle bu kadar kısa sürede konu hakkında cevap yazan tüm katılımcılara teşekkür ederim, inanın yüreğime birazda olsa su serptiniz. İsterseniz olayı biraz daha açarak tam olarak anlatayım: 2. katta oturduğum dairemin yatak odası balkonunda bulunan ve henüz asamadığım için kullanılmadan duran sineklikli çerçevenin ortadan kaybolduğunu dün akşam üzeri evdeki temizlikçi kadınımın beni uyarması sonucu öğrendim. Hemen alt kat komşumu aradım ve kendisinin durumdan haberdar olmadığını öğrendim. Daha sonra üst katımda oturan evsahibini aradım ve ev sahibim bana çerçeveyi kendisinin aldığını ve depoya koyduğunu söyledi. Merdivene tırmanıp üzüm ağacını keserken balkonda sinekliği gördüğünü ve kullanılmadığını farkedip, alıp kaldırdığını söyledi. Bunun üzerine bende bu tür şeyleri bana önceden haber vermesi gerektiğini ve benden izinsiz bunu yapmaması gerektiğini söyledim. Daha sonra alt komşuma ziyarete indim. Bu konuşmadan takribi 15 dakika sonra evsahibimin bağırarak alt kattaki komşumun kapısına gelmesi ve beni 5-6 dakika boyunca azarlayarak benim kendime dikkat etmem gerektiği suçlamaları ve kendisinin anahtarları deneyerek az önce bizim orijinal kilidi değiştirdiğimizi anladığını söylemesi ve eski kilidin anahtarını fırlatıp atması ile tekrar bağırarak evine geri gitmesi izledi. Kendisi acil durum olarak yangın ve su baskınını kasdetmektedir. Ben bugünden beri her türli kanun, mevzuat vs. okuyarak akşamki başıma gelen olayın boyutunu araştırmakla geçirdim. Benden izinsiz balkonumdan eşya alması nedir? Bana karşı saldırgan tavrı nasıl yorumlanır? Esas önemlisi bundan sonra ben ne yapmalıyım? Çok teşekkürler.
Av.Tayfun Eyilik bence sizden izinsiz sizin hakimiyet alanınızdan bir eşyanızın alınması hırsızlık suçunu oluşturur. MADDE 491 - (Değişik: 6123 - 9.7.1953) Her kim, diğerinin taşınabilir malını rızası olmaksızın faydalanmak için bulunduğu yerden alırsa altı aydan üç seneye kadar hapsolunur. (Ek fıkra: 3756 - 6.6.1991) Ekonomik bir değer taşıyan her türlü eneji de taşınabilir mal sayılır. Hırsızlık: 1. Resmî dairelerde ve evrak mahzenlerinde bulunan, Devlete ait mal ve evrak veya umumi müesseselerde muhafaza olunan yahut diğer mahallerde bulunup menafii umuma ait olan eşya hakkında vukubulursa; 2. Adet muktezası olarak yahut tahsis ve istimalleri itibariyle umumun tekâfülü altında bulunan eşya hakkında işlenirse; 3. Hırsızla malı çalınan arasında hizmet veya bir iş yapmak veya bir yerde muvakkat olsun birlikte oturmak yahut karşılıklı nezaket icaplarından ileri gelen itimadı suiistimal neticesi olarak sıyanetine terk ve tevdi olunmuş eşya hakkında işlenirse; 4. Gündüzün bir bina içinde veya duvarla çevrilen müştemilâtına girilerek işlenirse; 5. Mandıra, ağıl gibi hayvanata mahsus yerlerde bulunan yahut lüzumuna göre açık yerlerde veya kırlarda bırakılan ve haklarında 492 nci maddenin 9 uncu fıkrasının tatbiki mümkün olmıyan hayvanları bu yerden almak suretiyle işlenirse; cezası bir seneden beş seneye kadar hapistir. Bu maddede yazılı suçlar ikiden fazla kimseler tarafından birlikte yapılır yahut suçun işlenmesinde yukarda yazılı hallerden iki veya daha fazlası birleşirse cezanın aşağı haddi iki sene hapistir.
nurtenoz avukatlar sağolsunlar anlatmışlar. ama kardeş, hiç insanın evinin anahtarı başkasında olu mu. senin balkonından aldığı şey ne olursa olsun, resmen hırsızlıktır. sana bağırmasına neden izn verdin ki, çağırsaydın polizsi
zara Sayin Sehnaz Ordu-Aksoy, Ev sahibiniz, evinize izinsiz ve sizin arzunuz ve hilafiniza aykiri olarak girmis oldugundan: konut dokunulmazliginin ihlali ve özel mülkiyete müdahale suçunu; balkonunuzdan size ait esyanizi almis oldugundan ise hirsizlik suçunu islemis bulunmaktadir. Size karsi davranislari ise, sarf ettigi cümlelerin ve kelimelerin içerigi dikkate almak kaydiyla, sövme ve hakaret olarak nitelendirilebilir. (Tabi bunun için öncelikle kullandigi konusma tarzi ve içeriginin bilinmesi gerekir.) Dilerseniz; savciliga müracaat ederek suç ihbarinda bulunabilirsiniz.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 06:56:31