Hukuki.NET


21/08/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
The Guardian muhabirinden Türk polisine suçlama...
unforgivable İngiliz The Guardian gazetesinin, gezi yazıları yazan muhabiri Nick Hall, İstanbul’da başına gelen dolandırıcılık olayında, polisin kendisinden rüşvet istediğini ve failler hakkında hukuki işlem yapmaya niyetleri olmadığını ifade etti. Hall, İstanbul’a indiği zamanki duygularını anlatırken, "Sonunda Avrupa’nın kenarına ulaşmış olmanın ne kadar heyecanlı olduğunun farkına vardım" diye yazdı. Hall, şöyle devam etti: "Bir Türk adamla tanıştım ve beni, kurnazca bir oyunla ikna ederek, görünüşte rastgele seçilmiş ancak kesinlikle önceden ayarlanmış olan bir bara davet etti. Zararsız gibi görünen iki kız bize katılmadan önce birkaç bira içtik. Bu noktada ters bir şeyler olduğunun farkına vardım ve gitmek için kalktığımda 349 milyon liradan az olmayan bir hesapla karşılaştım. Doğal olarak, bu oyunun tüm kurbanları gibi ödemeyi reddettim. Polisi aramalarını ve beni tutuklatmalarını bile talep ettim. Bu noktada kızdılar, hem de çok kızdılar ve iyi prova edilmiş sıradan uygulamaları başka bir aşamaya girdi. Silahlarını göstermek için ellerinden gelenin en iyisini yapan sekiz iriyarı adam tarafından çevrilmiş küçük bir ofise sokuldum. Burada tekrar tekrar tehdit edildim. Tüm nakit paramı aldılar ve kredi kartlarımın kopyaları çıkarılırken, bir saat sözlü hakarete maruz kaldım. İşlerin daha da kötüye gidemeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz ama gitti. Daha sonrasında polisle uğraşmak zorunda kaldım. En başta bana paramı geri alabileceğimi söylediler ancak sadece yarısını (öyle sanıyorum ki diğer yarısı onların payıydı). Reddettim ve iki saat sonra isteksizce yazılı ifade vermeme izin verdiler." Hall, polis karakolunda beklediğini ve sabaha karşı, bar sahibinin karakola getirildiğini belirterek, "Bunun ardından beni bir polis arabasının arkasına attılar ve kaldığım motele geri götürdüler. Ona (bar sahibine) hukuki işlem uygulamaya niyetleri olmadığı gayet açıktı ve çok kuvvetli ihtimalle anlaşma yapmışlardı" diye yazdı.
Av.Ragıp Atay sence yalan mı yazmıştır?
unforgivable ben yalan demedim ki yorum yuce Turk Milletinin dir
dipdalga Bana biraz hayal ürünü gibi geldi. Bu suçlar ülkede ayrı ayrı işlenmektedir, ona diyeceğim yok. Ancak hepsinin birden bir anda başına gelmiş gibi gösterilmesi farklı amaçlı olunduğu izlenimi veridi bana. Neden diye soracak olursanız. İçlerindeki en çarpıcı aklın almadığı suç şudur. Kredi kartımın kopyaları çıkarıldı. Bu suç ülkemizde görülmektedir, ancak uygulanışı alışveriş esnasında gizlice kopya edilerek mümkün olur. Yani bir adamın cebinden gözünün önünde çıkartılan kopya veya kaydedilen bilgiler hiçbir işe yaramaz... Ayrıca bu tür olaylarda münferit bir takım anlaşmalar olabilirliği vardır. Ancak tüm karakolu, bir şebekeye ortakmış gibi göstermek ne akla ne insaniyete sığmaz. Bir de şunu eklemek gerekir, söz konusu bir turist olduğu zaman polisimizin daha fazla ilgilendiği ve işlem yapmama gibi bir tutum içerisine girmeyeceği bilinmesi ve atlanmaması gereken bir ayrıntıdır. Yazı tamami ile yalanlanamayacağı üzere tamamı ile doğrudur de demek akla yatkın değildir. Bana kalırsa ülkemizde yabancılara karşı işlenen suçların, tepkiyi arttırmak için, sanki dağbaşındaymışız, sanki burası dünyanın en diplerinde bir ülkeymiş gibi gösterilmek istenmesinden ibarettir. Belki biraz daha iç kesimlerde olsaydı cehalet olmuş olabilir derdim. ancak İstanbul Polisi tanıdığım kadarı ile, hatta bu eğlence merkezlerinin olduğu muhitlerde tanıdığım kadarı ile böylesi bir uygulamayı bu kadar safça yapmaz, yapamaz...
commodore1tr Ben bu olayın aynısını dört değişik yerde okudum bunla beş oldu.. Teki çok iyi bildiğim bir yerde olduğu iddia edildiğinden sorma olanağım bulunuyordu meraklıda olduğumdan sordum aslı astarı olmadığı gibi öyle bir turistte yokmuşş kayıtlarda. BU seferde bir yazar olarak hemen hemen aynı olay karşımıza çıkıyor. Bu olayların tamamı maalesef ülkemizde oluyor ama sayın dipdalga nın da dediği gibi hepsinin aynı kişinin başına çok açık gelmesi olanaksız gibi. Özellikle kredi kartının kopyalanması apayrı bir suç vede kredi kartının sahibinden gizli yapılan bir olay ... Dolayısıyla ben şahsen kendi adıma bu tip olayların Türk turizmini baltalamak vede Türkü küçülltmek için yapıldığına inanıyorum. Ama bu bu olayların olmadığı anlamına gelmediği gibi çok dikkatli olamamızı gerektiren bir uyarıdır...
unforgivable Milletimin yorumları tatmin etmistir umarım.....
dipdalga
quote:
Milletimin yorumları tatmin etmistir umarım.....
Ekleyen: unforgivable - 24/04/2005 :  20:10:17
Sn. Unforgivable Birkaç yerde daha buna rastladığım için uyarıda bulunmak istedim. Burada bir avuç insan birbirleriyle güzel şeyler, fikirler ve bilgiler paylaşımı, bu bilgileri de birbirlerini kırmadan ve sürekli olmasına çalıarak yapmaya çalışmaktalar. Kişiselleştirilen konular arada olabiliyor, nitekim benim de başıma geldi. Ancak bunları aşmalı ve herkesin, her konuda aynı fikirde olmasını bekleyemeyiz. Çoğu zaman ben söyledim, takdiri YÜCE MİLLETİMİNDİR gibi söylemlerde bulunuyorsunuz. Bu doğru bir tutum değildir. Şimdi biz milletsek siz kimsiniz? Başbakanımız veya Cumhurbaşkanımız falan mı? Veya Sn. Ragıp Atay bizim milletimizden değil mi? Takdir yüce milletindir diyen insanlar genelde büyük kitlelere yaptıkları konuşmalarda, halka mal olmuş konularda bu tabiri kullanırlar. Siz halka mal olmuş bir insan olmadığınız gibi, burası bir millete hitap eden bir ortam da değildir. Bunu yapıcı bir eleştiri olarak almanızı ve bu tür komik sayılabilecek söylemlerden kaçınmanızı tavsiye ederim. Sevgi ve saygılar.
dipdalga U.S. Prison Population, World's Highest, Up Again The latest official half-yearly figures found the nation's prison and jail population at 2,131,180 in the middle of last year, an increase of 2.3 percent over 2003. The United States has incarcerated 726 people per 100,000 of its population, seven to 10 times as many as most other democracies. The rate for England is 142 per 100,000, for France 91 and for Japan 58. The figures issued by the department's statistical unit showed that 12.6 percent of black males in their late twenties were behind bars. The comparable rate for Hispanic males was 3.6 percent and for whites 1.7 percent. https://www.reuters.com/newsArticle.jhtml;jsessionid=HNGS1SQ5MDK4WCRBAEOCFEY?type=domesticNews&storyID=8274699 Bence bizdeki suçlarla uğraşacaklarına kendilerine baksınlar. Dünyada amerika 1inci, intiltere 2 inci, fransa3üncü, japonya ise nüfusa oranla hapisteki insan sıralamasında 4üncü sırada. Maalesef ülkemiz bunlara benzemek için bu kadar hevesli batılılaştıkça suç ve işleniş şekilleri de onlara benzemeye başlıyor... Bizim ülkemize dil atıp bizi karalamaya çalıştkları durumlara bakın bir sürü iftira ve sonuç iki saatlik başağrısı... Kendi ülkelerinde 349YTL karşılığı onların paraları ile gezdiğiniz bilseler di, değil yanınıza kadın oturtmak, herhalde sizi kucaklarına oturturlardı...
Av.Ragıp Atay Sorun suça karşı tepki verirken bizden ya da iftiracı ayrımı yapmaktan kaynaklanıyor. Nasıl ki,işlenen herhangi bir suçtan dolayı, "bunlar( bu kelimesinin içersine, bir ulus, etnik azınlık, bir şehir ahalisi ya da bir meslek gurubu vs. girebilir)böyledir. Hepsi birbirinin aynıdır." mantığı yanlışsa; "Biz dürüst insanlarız suç işlemeyiz, bizim ulusumuz( ya da meslğimiz,hemşehrilerimiz vs) dürüsttür. " mantığı da o kadar yanıltıcıdır. Elbette ki, türkiyede yaşayan insanlar da suç işlemektedir. Forumlarda, avukatlar aleyhinde az mı yazı yazıldı. Ya da polisler hakkında az mı gazete haberi çıktı. Ama " zaten polislar hepsi rüşvetçi" diyebilir misiniz? Tam tesi, Türk polisi suç işlemz mantığı, insanı ırkçılığa götürür. Bu ırkçılığın farklı boyutu da, Türkiye'de polis, dolandırıcılarla birlikte hareket ediyor söylmidir. Ne yazık ki, özellikle turizm sezonunun başlayacağı günlerde, böylesine ırkçı dedikodular artmaktadır.Sorun, çürük elmaları ayıklama sorunudur. Demokratik ülkelerde, suçlu, kişisel olarak cezasını çeker. Devlet, suç işleyeni ayırarak yalnızca o kişiyi cezalandırır. Suç işleyen kişiyi meslek adına savunmak, ne o meslsğe ne de ulusa bir şey kazandırır. Yalan mı yazmış diye ileti eklerken kastedilen buydu.
unforgivable Sn.dipdalga elbette ki foruma boyle yazmamın bir sebebi var ben yazıyı yazdıktan sonra asil Turk Milleti olan bu foruma yazı yazan okuyan herkesi kasttetim hicbir zaman boburlenmeye yada kendimi buyuk gormeye kalkmakgibi bir niyetim olmadıgınıda belirtmek isterim taktir edersiniz ki bazı konularda fazlası ile kisisellestirme oluyor ve tartisma ortamı birden agız dalasına donuyor son ve dogru kararı yorumu tarafsız olan sizler vereceksinizdir.bu arada ragıp beyin ismi de gecmisken sunu belirtmek isterim ki sanırım kendisi bana karsı cephe almıs durumda buna karsılık ben ona saygı duyuyorum kendisi buyugumdur son kez yüce Milletim demem den kastım ulusuma milletime olan derin sevgimden kaynaklanıyordur her zaman soyledigim gibi, kimseyi ama hic kimseyi rencide etmek hele ki hakaret etmek anlamında kullanmıyırum tamamen iyi niyet ve sevgiden ileri gelen birseydir.
Av.Ragıp Atay kimseye cephe aldığım yok. yalnızca, bazı doğruların tartışılması gerektiği kanısındayım. sorunlara at gözlüğü ile değil bilimsel verilerle yaklaşmak gerektiği konusunda inancımı hiç kaybetmedim. Bu arada yeri gelmişken belirteyim ki, bu sitede bulunan insdanlar türk milletini temsil edemez ve böyle bir iddiada bulunamaz. Kendi açımdan da söyleyeyim ki, asil falan da değilim. Asalet ya ortaçağdaki cahil ve beşpara etmez aristokratlara ya da beygirlere verilen bir ünvandır. Ben normal ve herşeyden önemlisi insan olmanın gururuına sahip bir türküm. asalet isteyen veliefendiye gitsin. ordaki atların asaletleri var. İletinin başında sözü edilen ingiliz muhabire sorarsanız o da kendini asil sanıyordur. Oysa, gerçekten yalancı düzenbazın teki. Yazdığı haberin yalan olduğunu kendi gazetesi bile biliyor.
unforgivable katılıyorum ingiliz konusunda
tirej evet arkadaşlar bende iki gün önce d bir arkadaşımın söylediklerini sizlerle paylaşayım kapkaç hırsızlıktan açıldı kendisi dediki çarşıda vedat dalokay yeraltı çarşısında tanıdığım bir hırsız polisi tepeden tırnağa giydirmiş hade yemeğede gidelim diye konuşuyorlardı. bir başka yerde polis taksisi iki hırsızla konuşup bir saat orada bekliyor sonra hırsızlar taksiye geliyor görüşüyorlar ondan sonra taksi gidiyor. yine başka semtte bir balici cep telefonu çalıyor bir kaç dakika sonra o telefon polisin elinde kurcalıyor. ofis semtinde ikihırsız kapkaç yapıyor yakalayıp daha sonra bırakılıyor hırsızı tanıyan vatandaş soruyor oğlum sizi yakalamadılarmı abe iki telefon vardı alıp bıraktılar. bunlar diyarbakırdan olaylar şehir merkezinde karakola 30 /40 metre uzaklıkta defalarca erkekler telefonla konuşurken kapkaça uğruyorlar. ben de istanbulda gördüğümü söyleyeyim galata köprüsü ü stünde yürüyordum baktım yol ortasında ekip arabası durdu amcama gösterdim bak dedim dolmuşa yaklaşan kişi elini dolmutan içeri sarkıttı sonra çıkarıp adres gösterir gibi yaptı dolmuş uzaklaşıp gitti bu kişiler saat satıyorlar azeri bir kadın veya erkek le beraber genelde beyazı meydanı civarında tezga açıyorlar mesela 5 milyonluk saatleri 10 milyona vatandaşı kandırarak satıyorlar 5. 6 kişi olarak biri saat alıyor öteki çakmakla yakıyor başkası fabrikadaki işçilerme alacağım kredi kartıla çekelim diyiyor tabi satıcınınkafasına azeri şapkası koyuyorlar. oda diyiyorki ben yabanciyem ben bilmirem peşin satirem vs bir kaç dakika içinde satışlarını yapıp tezgalarını kaldırıyorlar.anlattıklarıma inanmayan istanbulda yaşayan varsa beyazıtta izlesin bunları yine aklıma geldi beyazıtta meydanda taksiyle adamın biri ya taksinin bağajında yok amazon yılan yok birbuçuk metre birini midesine girmiş vs sonunda şerbet satışı için bu kadar yalan attıktan sonra küçük bir yılanı çıkarttı eyer polis buna göz yummasa bu adamlar beyazıt meydanında bu satekarlığı yapabilirmi hatta daha önceleri 10sene civarı diyarbakırda gofret çikolata çekilişi yapanlarıda beyazıtta gördüm babasıda izmirde çekiliş yapıyor izmirdeki baba sarışın beyazıttaki oğlu 35 yaşlarında esmer. sonuç polis dürüst layıkıyla aldığı maaşın hakkını verirse görevini tam olarak yaparsa haksız kazanç sağlayanlar bu kadar çok fazla olmaz. yazdıkça aklıma geliyor bir trafik polisi motorunu saatlerce sahipsiz bırakıp hayat kadınına gitmişti.diyarbakırda bir tek polis sevildi oda rahmetli emniyet müdürümüz gaffar okandır.rametle anıyorum mekanı cennet olsun vatandaşın babası polisin azrailiydi polisidisipline ediyordu gece on ikide bile dolaşıyor polisini kontrol ediyordu. görevini dürüstçe yapıyor vatandaşla iyi geçiniyordu ülkemize gaffar okkan gibi hak ve hukuktan yana olan müdürler lazım.rüşveti alanda verende şerefsizdir haram lokma yiyenlerde dahildir.haksız kazanç sağlayanlarda aynen.
unforgivable paylasımın icin tesekkur ederim
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Tanıma - Tenfiz] Hedefefer5655676 
  • 20.08.2025 18:26
  • Anneye bakamamak 
  • 18.08.2025 21:37
  • Terör Örgütü Propagandası Suçu (TMK 7/2) ve Katalog Suç Niteliği : DMK 48 - A/5 VE CMK 100/3 değerlendirmesi 
  • 14.08.2025 15:01
  • Demirbaş + Ortak gider.. Hepsi aidatla karşılanıyor.. 
  • 05.08.2025 01:36
  • Tapu babamın adına, kira sözleşmesi benim adıma. Kiracı tahliye hk.? 
  • 01.08.2025 20:09


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 21/08/2025 01:25:18