Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
kredi kartı borcum
esrs Banka kredi kartı borcumdan dolayı 24.05.2004 tarihinde borcumu ödemem için bana bir tebligat gönderdi.Bu tebligat neticesinde bankayı arayarak ana para borcumu 31.07.2004 mesai bitimine kadar ödeyeceğim konusunda anlaştık.Ve kredi kartı borcumla ilgili olarak borç ödendiği takdirde hakkımda dava açılmayacağına dair telefonda anlaşmaya vardık.Ben her ihtimale karşı 8.6.2004 tarihinde noterden bankaya Ana parayı kabul ettiğimi,faiz oranına ve faizine itiraz ettiğimi ve ödemesini de 31.07 ye kadar yapacağıma dair itiraz yazımı gönderdim.Benden istedikleri para 4.5milyar faizi ise 250 milyon. Bankayla anlaştığım şekilde ana para borcumun bir kısmını Temmuz ayında bir kısmını da 6 Ağustos'ta ödeyerek ana paramı kapatmış oldum.Ancak aradan 8 ay geçtikten sonra elime bir icra yazısı geldi.Banka beni icraya vermiş.Asıl alacak olarak 1milyar, faiz olarakta 700 küsür milyon para istiyor.Ben borcuma,faizime herşeye itiraz ettiğimi bildiren bir yazıyı icraya gidip dosyama koydum.Banka tarafından mağdur edildiğimi düşünüyorum.Çünkü 4.5milyarı ödeyen 4.750yi de öderdi.Ve bankanın neden 8 ay bekleyip sonra icraya verdiğini açıkcası çok merek ediyorum.Bunu ticari ahlaka uygun bulmuyorum. Ayrıca Merkez Bankası kayıtlarında 2004/6 tarihli ödenmemiş kredi kartı borcu olarak kayıdım bulunmakta. Bir avukatla görüştüm kendisi bana bankayla anlaştığıma dair elimde yazılı belge olmadığı için bu davayı eninde sonunda kaybedeceğimi en iyi yolun bankanın avukatları ile anlaşmam olduğunu söyledi. Diğer bir avukatta öncelikle bankanın benden bu kadar alacağının olduğunu ispat etmesi gerektiğini ve 250milyona faiz alması gerekirken neden 1milyar gibi bir asıl alacak gösterdiğini ve 700milyon faizin ne olduğunu anlayamadığını dile getirdi. Açıkcası ne yapmam gerektiği konusunda kafam karıştı.Benim bu davayı kazanabilme ihtimalim var mı ya da bu davaya benzer emsal teşkil edecek kararlar var mı? Bu konuda bana yardımcı olabilirseniz çok memnun olurum.
zara Bankanin sekiz ay bekleyip sizi icraya vermis olmasi, ticari ahlakla hiç bir ilgisi yoktur. Yasalara uygundur. Alacaklinin istedigi zaman,-genel zamanasimi süresinde- alacagini talep ve dava hakki vardir. Borcunuza bilesik faiz uygulanmakta oldugundan; asil alacak tutari anlaminda bie meblag söz konusu degildir. Zira her dönemde faiz, asil alacaga eklenerek yeni bölümde asil alaca miktarini olusturmaktadir. Borcunuzun tamamen kapatilmamamis olmasi nedeni ile, borçlu oldugunuz miktar yeniden artmis olmaktadir. Size verilen tavsiyeye uymanizi ve banka avukati ile anlasmanizi öneririm. Davayi kazanip kazanamayacaginizi burada size net olarak söyleyemeyiz. Borç miktari yargilama esnasinda bilirkisi tetkikati ile tespit olunacaktir.
esrs Ticari ahlaka uygun değil derken yasaya uygun değil demedim.Madem bana dava açacaklardı o zaman neden bana bundan 8 ay önce ana parayı kapatın bizde hakkınızda hukuki işlem başlatmayalım dediler.4.5milyarı ödediğime göre 4.750yi de öderdim.Burada ben banka tarafından kandırıldığımı düşünüyorum.Bunun ticari ahlaka uymadığını ve banka tarafından mağdur edildiğimi söylüyorum.Demek ki ben şimdi, işini bilmeyen ancak bankanın hukuk servisinde çalışmayı başarabilmiş kişinin(bana anaparayı kapatın hakkınızda dava açmayalım diyen şahıs) kurbanı oldum. Zamanında banka benden 4.750 değilde 4.500 istediği için şimdi 250 milyona karşılık 2milyar lira istiyorlar.O zaman 4.750 yi öderdim konu kapanmış olurdu.Burada benim ne suçum var ki, bankada ki hukuk servisinde çalışan elemana inanmaktan başka?
zara Yerden göge kadar haklisiniz. sanirim ifadelerim yanlis anlasildi. Söyle ki; yapilan islem yasalara uygun oldugundan; ticari ahlaka uygun olmus oluyor.(!) Esasinda; bilesik faiz uygulandigindan dolayi, bu husus, bankalarin isine gelmektedir. Çünkü; bu sekilde borç, bilesik faiz yöntemi uygulanmak sureti ile, kisa zamanda katmerlenerek ödenemez hale gelmektedir. Gerçekte borcu 4 milyar olan bir kisinin borcu iki yil içinde rahatlikla 35- 40 milyara ulasmaktadir. Bankalari uyguladiklari bu fahis faizler nedeni ile birçok iflaslar, intiharlar ve facialar yasanmaktadir. Hatta bu nedenlerle bir dizi yeni yasal düzenleme de getirilmistir. Ancak bu düzenlemeler de, ne yazik ki, günümüz ekonomik sartlari ve özellikle enflasyonun düsüsü gibi kriterler göz önüne alindiginda, asla yeterli degildir. Bankalarin uygulamakta olduklari akdi fazi oranlari, halen çok yüksek oldugundan, hayatin olagan akisina kesinlikle aykiridir.
Av.Tayfun Eyilik KREDİ KARTLARI MADDE 10/A.- (Ek: 4822 - 6.3.2003 / m.16 - Yürürlük m.38) Kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan krediler de 10 uncu madde hükümlerine tabidir. Ancak, bu tür krediler hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a), (b), (h) ve (ı) bentleri ile dördüncü fıkra hükmü uygulanmaz. Kredi veren tarafından tüketiciye gönderilen dönemsel hesap özetleri, 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinde öngörülen ödeme planı hükmündedir. Dönemsel hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarının vadesinde ödenmemesi halinde; tüketici, 10 uncu maddenin (f) bendinde yer alan gecikme faizi dışında herhangi bir isim altında yükümlülük altına sokulamaz. TÜKETİCİ KREDİSİ MADDE 10 - d) Ödeme tarihleri, anapara, faiz, fon ve diğer masrafların ayrı ayrı belirtildiği ödeme planı, f) Akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı, g) Borçlunun temerrüde düşmesinin hukukî sonuçları, (3. fıkra ) Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.
Av.Tayfun Eyilik Tüketicinin korunması hakkında ki kanunun yukarıya aldığım hükümlerine göre bankaların uyguladıkları temerrüt faizlerine bir sınırlama getirilmiştir. ayrıca gecikme halinde hesabı kesmek kalan borcun tamamını muaccel hale getirmek için asgari bir dönem bekleme zorunluluğu getirmektedir. Tabi sizinde belirttiğiniz gibi bu asgari bekleme süresi olup bankanın bundan daha uzun süre beklemesini engelleyen bir hüküm yoktur. ancak fikrime göre kart hamili böyle bir durumda bankayı hesabı kesmesi için zorlayabilmelidir. Borcunu ödeyemeyeceğini kartın iptal edilip hesabın kesilmesini talep edebilmelidir. Buna ragmen banka hesabı kesmemiş ise hakkını kötüye kullanmış sayılır.
esrs Verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederim. Şöyle bir yöntem uygulayabilir miyim? Ben bankanın bana son olarak belirlerdiği bu 2 milyarı icra dairesine ödeyip , itiraz hakkım saklıdır diye bir yazı ile dosyayı kapatsam.(Kapatmayıpta itirazım neticesinde , dava devam etse oluşabilecek faizlerden ve masraflardan da kurtulmuş olurum.) Daha sonra da benden aldıkları fazla faizler için karşı dava açabilir miyim? Çünkü bana son 8 aylık dönemde %105 faiz oranından hesaplama yapmışlar.
zara Tüketici lehine olarak, yürürlüge konumus olan tüm yni yasal düzenlemelerdeki haklardan faydalanmaniz mümkündür. Bu çerçevede; fazladan ödediginizi tespit etmis oldugunuz faizleri, bankadan geri almaniz mümkündür. BUnun için, ödeme yaptiginiz tarihten itibaren bir yillik süre zarfinda istirdat davasi (geri alma davasi) açmalisiniz. Çünkü, size uygulanmakta olan faiz oranlari gerçekten de çok fahistir.
Av.Tayfun Eyilik SAYIN EsRS; İlamsız takiplerde Size ödeme emrinin gelmesini müteakip 7 gün içinde icra dairesinin yetkisine, imzaya, borca, faize, faiz oranına ve alacağın diğer ferilerine itiraz hakkınız vardır. İtiraz hakkınızın saklı tuttuğunuz beyanı icra takibi açısından bir netice doğurmaz. Ya itiraz edersiniz yada etmezsiniz. Ancak kısmi itirazda mümkündür. Bu durumda itiraz etmediğiniz kısım için takip kesinleşmiş olur. İtiraz edilen kısım için itirazın haledilmesi gerekir alacaklı tarafından. Bunun için ise itirazın iptali veya itirazın kaldırılması davasının açılması gerekir. Bu halde mahkemede sözkonusu takip alacağı itirazlarınız ve dilekçeleri ve deliller doğrultusunda incelenir. Sonuç olarak itiraz ettiğiniz hususlar ile ilgili olarak mahkeme ne kadar borçlu olduğunuzu , temerrüt tarihini, akdi ve temerrüt faizlerini, miktarını icra takibi ve dava tarihi itibariyle tespit eder. Ve bu rakam için itirazın iptaline takibin devamına, talep var ise haksız çıkan tarafa haksız çıkan kısmın %40 gibi bir tutarda icra inkar tazminatına mahkum ettiği gibi mahkeme masrafları ile davasını vekil ile takip eden haklı taraf lehine vekalet ücretine de mahkum edebilir. Borcunuzun bir kısmını ödeyebilirsiniz. Ancak Borçlar kanunun 84 üncü maddesine göre alacaklıyı yapılan kısmi ödemeyi ana paraya mahsup etmeye zorlayamazsınız. Daha doğru bir değişle kısım kısım yaptığınız ödemeleri banka dilerse alacağın faiz masraf gibi ferilerine mahsup edip ana paradan önemli bir indirim yapmadan size faiz uygulamaya devam edebilir. Bana göre yukarıda anlattığım hususları dikkate alarak öncelikle temerrüt faiz oranının tüketici yasasının yukarıya aktardığım hükümlerine uygun bir oranda olup olmadığını kontrol edin eğer o hükme bir aykırılık yok ise banka ile borcun taksitle ödenmesine yönelik olarak, ödeme süresi içinde haciz , muhafaza veya benzeri işlemleri yapmayacağı kuralları da olan yazılı bir anlaşma yapmanızdır.
Av.Tayfun Eyilik BANKALAR KANUNU MADDE 22 - ADLİ SUÇ VE CEZALAR FIKRA 7 7. Bir bankanın itibarını kırabilecek ya da şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olan ya da bu yolda asılsız haberler yayanlar için bir yıldan iki yıla kadar hapis ve bir milyar liradan iki milyar liraya kadar ağır para cezası hükmolunur. Bu fiilin 15/7/1950 tarihli ve 5680 sayılı Basın Kanununda belirtilen ya da radyo, televizyon, video, internet , kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri ile işlenmesi halinde bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki milyar liradan dört milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur. İsimleri belirtilmese dahi bankaların güvenilirliği konusunda kamuoyunda tereddüte yol açarak bankaların mali bünyelerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilecek nitelikte asılsız haberleri yukarıda belirtilen araçlarla yayınlayanlara iki milyar liradan dört milyar liraya kadar ağır para cezası verilir.
esrs Sayın Tayfun Eyilik Banka beni icraya vermiş , zaten bende itirazımı yapmış durumdayım. İtirazımı yapmış olmama rağmen benden istedikleri 2milyar lirayı ödeyerek icra dosyasını kapatacağım.Kapatmamın sebebi haksız olduğum değildir bilakis konumda haklıyım ancak bunu ispat edemiyorum.Eğer bu borcu ödemeyip bankanın avukatları itirazıma iptal davası açar ve ben sonucunda kaybedersem; davanın bittiği tarihteki birikmiş masraf,faiz vs.leri ödememek için borcumu kapatıyorum.Kısacası davanın bittiği tarihte -herhalde bu yaklaşık 2 sene sürer- düşük faiz oranındanda hesaplamış olsalar herhalde ödeyeceğim rakam 2milyardan fazla olacaktır. Yani bir nevi kendimi korumuş oluyorum.Bu yüzdende borcum diye bana bildirilen rakamın tamamını kapatıp faiz oranına itiraz ederek karşı dava açarak hakkımı arayacağım. Burada bankanın itibarını zedelemem gibi bir şeyde sözkonusu değil.Haklı olduğum bir konuda banka zaten şuan da benim itibarımı zedelemiş durumda.Bu da çok açık Merkez Bankası kayıtlarında gözüküyor. Haziran 2004 tarihinde bankayla konuştuğumda bana anapara+birikmiş faizi(250milyon) ödeyin deselerdi.Her ikisinide öderdim.Bana anaparayı ödeyin(4.5milyar) bu iş bitsin diyen kendileridir.Onlar ne dediyse ben onu yaptım ama yinede mağdur olan ben oldum.
zara Sayin esrs, söz konusu dosyaya itirazda bulunmus olsaniz dahi, borcu ödeyerek dosyanin kapatilmasini saglayabilirsiniz. Kanaatimce en saglikli karari vermis bulunmaktasiniz. Bir ititarzin iptali davasinda, % 40 icra inkar ödencesi arti faizler ve vekalet ücreti ve de diger mahkeme masraflari ile birlikte, çok daha fazla para ödemek zorunda kalabilirsiniz. Bunun yerine "borcu" kapatip geri alma davasi açmaniz çok daha mantiklidir. Söz konusu fazla miktarlari, üstelik de, islemis faizleri ile birlikte geri alma hakkiniz dogacaktir. Bence tüketicileri koruma dernegi ile de irtibata geçmeniz menfaatinize olabilir. Yaptiginiz ve yapacaginiz bu islemlerin hiç birisinin de, bankanin itibarini zedeleme olarak nitelendirilemez. içiniz müsterih olsun. Burada gerçekten de magdur ve de itibari zedelenmis olan sizsiniz.
polatalemdar
quote:
SAYIN EsRS; Bu durumda itiraz etmediğiniz kısım için takip kesinleşmiş olur. İtiraz edilen kısım için itirazın haledilmesi gerekir alacaklı tarafından.
Ekleyen: Av.Tayfun Eyilik - 15/04/2005 :  15:41:49
Dosyada takip ya durur ya da durmaz. kismi de olsa, itiraz var ise, takip tümü ile durur. itiraz edilmeyen kisim için takip kesinlesmis olmaz. kismi olarak kesinlesme söz konusu olmadigindan, itiraz edilmeyen miktar açisindan takibe devam edilemez ve haciz de yapilamaz. alacaklinin itirazin iptali davasi açmasi gerekir.
Av.Tayfun Eyilik
quote:
quote:
SAYIN EsRS; Bu durumda itiraz etmediğiniz kısım için takip kesinleşmiş olur. İtiraz edilen kısım için itirazın haledilmesi gerekir alacaklı tarafından.
Ekleyen: Av.Tayfun Eyilik - 15/04/2005 : 15:41:49
Dosyada takip ya durur ya da durmaz. kismi de olsa, itiraz var ise, takip tümü ile durur. itiraz edilmeyen kisim için takip kesinlesmis olmaz. kismi olarak kesinlesme söz konusu olmadigindan, itiraz edilmeyen miktar açisindan takibe devam edilemez ve haciz de yapilamaz. alacaklinin itirazin iptali davasi açmasi gerekir.
Ekleyen: polatalemdar - 17/04/2005 : 19:32:39
Yargıtayın sitesinden alınmıştır ilgili link https://195.142.131.186/scripts/cgiip.exe/WService=wsbroker1/metin_gor.html?BackRowids=0x009896aa&ExternalTables=kararlar&ExternalRowids=0x00a2b822 Y A R G I T A Y 19.HUKUK DAİRESİ B A Ş K A N L I Ğ I Esas Karar 2001-5010 2002-716 Y A R G I T A Y İ L A M I Mahkemesi :Manisa 2.Asliye Hukuk Mahkemesi Tarihi :29.3.2001 No :160-185 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. ile davalı vek. gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Davacı banka ile davalı arasında 10.000.000.000.-TL'lık Tarımsal Kredi İkraz Sözleşmesi imzalanmış ve davalı tarafından davacı banka lehine 30.000.000.000.-TL limitli ipotek tesis edilmiştir. 1.12.1999 tarihinde hesabı kat eden banka, 26.1.2000 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile giriştiği icra takibinde 10.639.000.000.-TL alacağın 24.1.2000 tarihinden itibaren işleyecek %105 temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Borçlu (davalı) bu borca karşı 800.000.000.-TL ödediğinden bunun borcun tutarından indirilmediğini belirterek kısmi itirazda bulunmuştur (İİK.nun 62/3). Dava dilekçesinde de davalının kısmi itirazda bulunduğu belirtilmesine rağmen takip miktarı 10.639.000.000.-TL üzerinden itirazın iptali davası açılmıştır. Kısmi itiraz takibin yalnız itiraz edilen kısmının durmasına neden olur. İtiraz edilmeyen kısım yönünden takip kesinleşir. (İİK md66/1) ve bu tutarla sınırlı olmak üzere takibe devam edilir. Somut olayda takibin 800.000.000.-TL'lık kısmına itiraz edilmiş olup, bakiye kısıma, itiraz edilmediğinden kesinleşmiştir . Mahkemece bu yön gözden kaçırılıp takibe konu alacağın tamamına itiraz edilmiş gibi hüküm kurulması ve bu miktar yönünden icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerine hükmedilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 97.500.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 1.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
polatalemdar Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, K A R A R Davacı banka, icra takibinde 10.639.000.000.-TL alacağın 24.1.2000 tarihinden itibaren işleyecek %105 temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Borçlu (davalı) bu borca karşı 800.000.000.-TL ödediğinden bunun borcun tutarından indirilmediğini belirterek kısmi itirazda bulunmuştur (İİK.nun 62/3). Dava dilekçesinde de davalının kısmi itirazda bulunduğu belirtilmesine rağmen takip miktarı 10.639.000.000.-TL üzerinden itirazın iptali davası açılmıştır. [blue] Somut olayda takibin 800.000.000.-TL'lık kısmına itiraz edilmiş olup, Mahkemece bu yön gözden kaçırılıp takibe konu alacağın tamamına itiraz edilmiş gibi hüküm kurulması ve bu miktar yönünden icra inkar tazminatı ve yargılama giderlerine hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.
Ekleyen: Av.Tayfun Eyilik - 17/04/2005 :  22:38:17
[/quote] Verilen mahkeme kararinda da görüldügü gibi, icra takibinde,alacakli, 10.639.000.000 talep etmis,borçlu ise 800.000.000. ödediginden kismi itirazda bulunmustur. Buna ragmen alacakli, borçlunun 800.000.000.ödedigini göz önünde bulundurmayip,sadece bakiye miktar üzerinden,yani (2.639.000.000 üzerinden itirazin iptali davasi açmasi gerekirken, toplam tutar olan 10.639.000.000 üzerinden dava açmistir. Yargitay da, alacagin tamamina itiraz edilmis gibi hüküm kurulmasini ve borçluya bu miktar üzerinden icra inkar tazminati ve yargilama gideri ödetilmesini dogru bulmadigindan, karari borçlu lehine bozmustur. Bir icra takip dosyasina kismi de olsa bir itiraz olmussa, takip tümü ile durur ve itiraz edilen kisim için dahi olsa, o dosyada icra takibine devam edilemez.itiraz ile duran takibe devam edilebilmesi için, alacakli oldugunu iddia ettigi kisim için dava açilmasi ve itirazin iptali gerekir. Dosyaya itiraz ayni sonuçlari dogurur ve takip durur. Kism itiraz dilekçesi dahi verilmis ise, itirazin iptali davasi açilmadan, sadece o miktar üzerinden dahi olsa, hacize gidilemez.
Av.Tayfun Eyilik sayın polat; görüşünüze uygun bir yargıtay kararını sitemizin içtihatlar bölümüne eklerseniz kısmen kesinleşen takiplerde hacze maruz kalan borçlularımızın çok işine yarayacaktır. şimdiden teşekkür ederiz
Av.Fırat Bayındır Madde 66 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/36 md.)(*) Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe, kabul ettiği miktar için devam olunur.
zara Sayin Av. Firat Bayindir'in görüsüne katilmaktayim. ilgili ysa hükmü de gayet açik oldugu üzre; kaldı ki, salt mantik dahi bunu gerektirir. Borçlu sadece itirazda bulunmussa, dosya mevcudunun tümüne itiraz etmis sayilmaktadir. Kismi itirazda bulunan borçlu zaten, borcun hangi kismina itiraz etttigini açikça dilekçesinde bildirmek zorundadir. Dilekçesinden açikça, borcun hangi bölümünü kabul, hangi bölümüne ise itiraz ettigi açik ve sarih olarak anlasildigi takdirde, borçlukismi itirazda bulunmus addedilir. Borçlunun kismi ödeme yapmasina da herhangi bir yasal engel bulunmadigina göre, borçlunun kabul ettigi miktar nispetinde, icra dosyasina kismi ödeme yapmasi da mümkündür. Ödeme yapmadigi takdirde, ise, kabul ettigi miktar kesinlesmis oldugundan, sadece bu miktarla sinirli olmak kaydi ile, haciz yapilabilecektir. Borçlunun mal beyaninda bulunma zorunlulugu da ortadan kalkmis olmayacagindan, kismi itiraz halinde dahi, kabul olunan(bakiye)miktar bakimindan, borçlunun mal beyaninda bulunmasi da gerekmektedir. Gerek alacakliya ve gerekse borçluya taninan bu haklar ve yüklenen (icra inkar ödencesi vs. gibi) sorumluluklar, taraflarin , suiniyetli takip veya itiraz yapmasini önlemek amacina yöneliktir.
corpus İcra takibine karşı yapılan itiraz kısmi ise borçlu itirazında itiraz ettiği kısmı açıkça belirtmekle yükümlüdür.Aksi halde itiraz etmemiş sayılır.Yapılan kısmi itiraz da ise borçlunun itiraz ettiği kısım için icra takip işlemleri olduğu yerde durur , kabul edilen kısım için tüm icrai işlemlere devam olunur. Kanımca Sayın Eyilik in söylediği gibi öncelikle bankanın akdi fazi oranına bakmak gerekiyor 8 aylık sürede belirttiğiniz fazi oranıyla belirttiğiniz rakam 425 Ytl sına ulaşacaktır banka bileşik faiz uygulayacağı için bu rakamı asıl alacak kabul edip bu rakam üzerinden icra takibine başladığında kkdf, bsmv, faizin gelir vergisi , vekalet ücreti, takip masrafları gibi ferileri hesaba dahil ettiğinizde dahi bahsettiğiniz rakama kanımca ulaşmak mümkün olmayacaktır.Daha önce arkadaşlar tarafından da belirtildiği gibi bence dosya borcunun tamamını icra müdürlüğüne ödemeniz istirdat davası açarak varsa ödediğiniz fazlaya ilişkin haklarınızı bankadan tekrar yasal faiziyle birlikte talep etmeniz sizin için en yararlısı olacaktır inancındayım. Kolay Gelsin...
zara "Aksi halde itiraz etmemis sayilir" derken, herhalde, "borcun tümüne itiraz etmis sayilir" demek istediniz. (tabi, öncelikle bir itirazin yapildigini varsayarsak) Borçlu, itiraz ettigi kismi açikça dilekçesinde bildirmedigi takdirde, borcun tümüne itiraz etmis sayilacaktir. Sizin de dediginiz gibi, bakiye miktar üzerinden haciz yapilir, itiraz edilen meblag üzerinden de itirazin iptali davasi açilmasi gerekir. Daha önce de belirttigim gibi, "borcu" ödeyip istirdat davasi açmak daha uygundur.
Av.Tayfun Eyilik İTİRAZ 1 - SÜRESİ VE ŞEKLİ MADDE 62 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.33) İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (Değişik 2. cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.13) İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur. (Değişik 2. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.13) Takibe itiraz edildiği, 59 uncu maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edilir. (Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.13) Borçlu veya vekili, dava ve takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla birlikte bildirmek zorundadır. Adresini değiştiren borçlu yurt içinde yeni adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit edilemediği takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat borçlunun kendisine yapılmış sayılır. (*) _____ (*) Madde 62 ye 2. fıkradan sonra gelmek üzere yukarıdaki fıkra, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 13. maddesi hükmü gereğince eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir. _____ Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lâzımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. (...) (Madde 62 nin 4. fıkrası, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 103. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.) Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır. Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir. İtiraz edilen ve edilmeyen borç miktarı itirazdan açıkça anlaşılmalıdır ki, alacaklı, borçlunun itiraz etmeyerek kabul ettiği borç miktarı için takibe devam edilmesini isteyebilsin(m66,I c3). Örneğin borçlu , “borcum bu kadar değildir, itiraz ediyorum” gibi genel bir ifade kullanmışsa, böyle itiraz geçerli değildir; yani borçlu hiç itiraz etmemiş sayılır (62,III) ve ödeme emri (borcun tamamı için ) kesinleşir. Çünkü borçlu, itirazında , itiraz ettiği alacak miktarını açıkça göstermemiştir. R.Aslan, E. Yılmaz ve B. Kuru ; Kısmi itirazın belirtilmemiş olmasına müeyyidesi çok ağırdır “Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır” Bu nedenle borçlunun iradesini yorumlarken, şüphe halinde borçlu lehine hareket edilmesi görüşündedir. Ancak Yargıtayın söz konusu kuralı istisnasız uyguladığı görülmektedir 12. HUKUK DAİRESİ E. 1992/1504 K. 1992/8699 T. 24.6.1992 ÖZET : Kısmi itirazda bulunan borçlu, itiraz ettiği borç miktarını ayrıca ve açıkça belirtmedikçe, itiraz etmemiş sayılır ve ödeme emri kesinleşir. Takip kesinleştikten sonra ayrıca tetkik merciinden itirazın kaldırılmasının istenilmesi anlamsızdır. DAVA:Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 3.2.1992 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR:49 örnek ödeme emri tebliği üzerine borçlu belediye vekili "borcun dosyasında belirtilen miktar kadar olmadığını" ileri sürmek suretiyle itiraz etmiştir. İİK`nun 62/3. maddesine göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır. Olayda borcun dosyada belirtilen miktarda olmadığı itirazen ileri sürülmüşse de o kısmın cihet ve miktarı açıkça gösterilmediğinden itiraz geçerli değildir. Takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takibi yürütme imkanına sahip alacaklı vekilinin Merci Hakimliği`ne başvurusu gereksizdir. Bu gerekçe ile itirazın kaldırılması talebi red edilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmekle merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK`nun 366. ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi. 12. HUKUK DAİRESİ E. 1999/17710 K. 2000/988 T. 21.1.2000 ÖZET : Borçlu itirazında kiranın itiraz ettiği kısmını göstermediğinden kira miktarına yönelik geçerli bir itiraz bulunmadığından alacaklının istediği aylık kira miktarı kesinleşmiştir. İstenen kira miktarının ödendiği İİK'nun 269/c maddesinde belirtilen bir belge ile kanıtlanamadığından itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar vermek gerekirken kira miktarının ihtilaflı olduğundan bahisle istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. 12. HUKUK DAİRESİ E. 2002/1196 K. 2002/2353 T. 5.2.2002 2004/m.62/3 ÖZET : Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmının cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. Bu durumda borcun aslı yönünden geçerli bir itirazda bulunulmaması durumunda borcun aslı yönünden takip kesinleşir. Alacaklının artık borcun aslı için itirazın kaldırılmasını istemesi gerekmez. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu icraya itirazının l.inci maddesinde "borç belirtilen miktarda değildir" şeklinde itirazları yanında faiz oranın ve yetkiye de itiraz etmiştir. İİK.nun 62/3 maddesine göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmının cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. Bu durumda borçlu borcun aslı yönünde geçerli bir itirazda bulunmamıştır. ve borcun aslı yönünden takip kesinleşmiştir. Alacaklının artık borcun aslı için itirazın kaldırılmasını istemesi gerekmez. Alacaklı isteğinin bu bölümü yönünden reddine karar vermek gerekirken borcun aslı yönünden de itirazın kaldırılması ve inkar tazminatı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 5.2.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
zara
quote:
"Aksi halde itiraz etmemis sayilir" derken, herhalde, "borcun tümüne itiraz etmis sayilir" demek istediniz. (tabi, öncelikle bir itirazin yapildigini varsayarsak) Borçlu, itiraz ettigi kismi açikça dilekçesinde bildirmedigi takdirde, borcun tümüne itiraz etmis sayilacaktir. Sizin de dediginiz gibi, bakiye miktar üzerinden haciz yapilir, itiraz edilen meblag üzerinden de itirazin iptali davasi açilmasi gerekir. Daha önce de belirttigim gibi, "borcu" ödeyip istirdat davasi açmak daha uygundur.
Ekleyen: zara - 22/04/2005 :  19:08:49
Benim burada anlatmak istedigim husus; Borçlu, takibe itiraz dilekçesi vermisse, (kismi olarak itiraz ettigi kismi açikça göstermedikçe) borcun tümüne itiraz etmis sayilir. (dosyaya itiraz dilekçesi sunmus oldugundan) Borçlunun itiraz dilekçesinden, sadece borcun belirli bir kismina itiraz ettigi açikça anlasiliyorsa, kismi itirazda bulunmus demektir. Bu durumda kismi borç itirazi disinda kalan, kesinlesmis miktar üzerinden takibe devam edilir. Sonuç olarak; borçlunun itiraz dilekçesinin münderecati, kismi mi yoksa külli mi itiraz söz konusu oldugunun tespiti bakimindan önemlidir. Not: Borçlunun dilekçe vermesi dahi sart olmayip, sifahi olarak "itiraz ediyorum" seklindeki, tutanaklara da geçirilen beyani da yazili itiraz ile ayni sonuçlari dogurur. Bu itirazinda da, kismi miktar telaffuz etmemisse, borcun tümüne itiraz etmis sayilir.
esrs Tekrar Merhabalar 14.Nisan da bahsetmiş olduğum sorunumla ilgili bir avukatla anlaştım.Ve karşılıklı aldığımız karar doğrultusunda avukatım borcumun tamamını kapatacak ve daha sonra da bankaya karşı dava açacaktık. Ancak avukatım maalesef bu şekilde davranmamış ve icraya ana para borcumu yatırmış ve faizine itiraz etmiş.Oysa biz böyle bir karar almamıştık.Şimdi bu durumdan geri dönüşüm olabilir mi? Yani avukatımın faize itiraz ettiği halde kalan faizi icraya yatırıp dosyayı kapatıp daha sonra da karşı dava açabilir miyim? Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
maryjoe sayın esrs Bankalar tüketici kredileri bakımından 4822 sayılı yasa ile değiştirilen Tüketici Kanunu uygulamak zorunda.. kredi kartınızın ekstresinden faiz oranını (akdi oranı) ve temerrüt faizini zaten görebiliyor olmalısınız. Banka tarafından kat edilerek size ihtarname ile bildirilen bu borç miktarı faizi ile birleşerek " ana para" borcu haline dönüştürürülüyor (kat denen şey!) banka temerrüt fazini de kendi isteği dışında sınırsız belirleyememektedir. akdi faiz oranının %yüzde 30 fazlasını geçmemek kaydıyla banka temerrüt faizi isteyebilir..borcu tamamen ödediğiniz güne dek temerrüt faizi (gecikme faizi) işlemeye devam edecektir. (4077 S.K nun değiştirlen 10 maddesinin f bendine bakılması gerek . bu bent temmerrüt faizini sınırlıyor) ödediğiniz tarih itibariyle borcunuzun ne kadar olduğunu siz de akdi faiz oranına %30 ekleyerek bulabilrsiniz . ( örneğin yıllık %100 ise bunun %30 fazlası temerrüt faizi olacaktır ki bu da %130 dur ) anapara borcu olarak kabul edilen ve noterden çekilen ihtarname ile size bildirilen bu borcun size bildirildiği tarihten itibaren ilk ödediğiniz tarihe kadar gecikme faizi işler. sonra siz bu miktarı ödediğiniz günkü borcunuzdan düşersiniz ( öncelikle faizden indirin.. sonra faiz dışında ana paranın ne kadarını ödemişsiniz oradan ödediğiniz miktarı düşün ... çıkan sonuç sizin ödeme günü itibariyle mevcut "ana para borcunuz" dur. ) daha sonra ikinci bir ödeme yapana dek bu (ilk ödemeden son ödemeye kadar ) temerrüt faizi demin bahsettiğimiz geri kalan meblağa işler. Bu yüzden asıl borcunuzu hesaplayıp fazla mı ödediğinizi yoksa o tarihte hala ana para borcu kalıp kalmadığını ve kalmışsa bile buna işleyecek faizle birlikte borcunuzun ne olup ne olmadığını hesaplamanız mümkün.. eğer hesapladığınız miktarla bankanın istediği miktar arasında önemli fark varsa bence kesinlikle geri kalan ve sizden istedikleri miktarı ödemeyin .. ( eğer icra takaibine kısmi değil tamamen itiraz etmişseniz yani tamamen durdurmuşsanız bu takibi ödemeyin) bırakın size karşı itirazın iptali davasını açsınlar . .. nasılsa ödediğiniz miktarlar belli.. zaten dava tüketici mahkemesinde çözümlenecek ve bilrkişi sizin borcunuzu tespit edecek.. en azından içiniz rahat olur... bu arada bilirkişiler tüketici kanunu ekseninde hesap yapıyorlar ve oldukça adil ve tatmin edici raporlar veriyorlar. ( taraflı olanını ben görmedim. ) .. sonuç olarak benim önerim önce bir hesap yapın ve hesap şaşıyorsa ödemeyin. ( ama burda 300-400 milyonluk hesap farkları değil benim kastettiğim .. kayda değer ve dikkat çeken bir fark olması gerek.. zira sizin hesabınız kabaca hesaplanmış bir yöntem olacak zaten ve bu kadar fark çıkabilir ) NOT : borcun tümünü ödediğinizde yetkili kişiden borcun tamamının ödendiğine ve borcun bittiğine dair ( ibra) yazılı evrak almadığınız sürece borç az bir miktar üzerinden bile olsa devam edecektir (faizle beraber) yani 100 milyon TL bile geride borç kalsa buna temerrüt faizi ekleneceğinden üreyecektir. bu arada bileşik faiz sadece hesap kat edildiği an uygulanan ve kredi kartlarında bir kereye mahsus yapılabilecek bir şey yanılmıyorsam ... ana para belirlendikten sonra banka da artık bileşik faiz uygulayamaz..bu sebepten bankalar kurnazlık yaparak uzun süre ihtar çekmezler (yani borcu kat etmezler ) ki " asıl alacak " denen miktar çoğalsın . böylelikle büyük bir miktara ulaşınca kat edilsin ve buna değsin.. "ne kadar fazla ana para o kadar çok faiz.." ikinci bir kurnazlık daha yapıyorlar bazen.. icra yoluna başvurdukları tarih hesabın kat edilme tarihi gibi davranıyorlar ... nasılsa ilamsız icra olduğu için, itiraz edip bunu durduran biri olmazsa bu şekilde 7 günde borç kesinleşmiş oluyor ve icra başlıyor. umarım bir karar verbilirsiniz borcunuzu hesaplayarak..saygılarımla.. av mehpare altaylı
maryjoe bence avukatınız doğru olanı yapmış..muhtemelen sonradan bunun sizin lehinize olacağını gördüğü için yapmıştır..sonuçta avukat sizin lehinize olan neyse onu yapmak durumunda zaten.. sizin yerinize bunun daha doğru olacağına karar verebil.r..size haber vermesi gerekir ama acil durumlarda vermeden insiyatif kullanması gerekebilir.. içiniz rahat olsun lütfen..sizin aleyhinize bir şey yapmamış bence... bu arada forumdaki avukat arkadaşlara seslenmek istiyorum: borcuna kısmi itirazda bulunulan bir borçlunun herhangi bir malvarlığını haciz eden veya etmek için teşebbüs eden bir avukata ben rastlamadım.. hangi meblağa göre haciz yapılıyor samimiyim çok merak ettim... .. yani durum daha netleşmeden giden var mı??? [?] elbette kanunda "geri kalan kısım üzerinden takip devam eder " diyor ..bunu hepimiz biliyoruz da....bunu uygulayabilen var mı aramızda...[?]
esrs Sayın Mehpare Altaylı Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim. Banka bana icra davası açtığında daha avukat tutmadan icraya gidip anapara ve faizlerine yani borcun tamamına itirazımı dosyama koymuştum. Çünkü ben, bankanın benden daha önce noter yoluyla istemiş olduğu rakamın ana para kısmını bankayla sözlü (telefonda) anlaşarak 2 taksitte kapatmıştım.Banka kayıtlarında bunun mevcut olduğunu banka yetkilileri bana söylüyorlar zaten.Buna karşılıkta banka bana dava açmayacaktı. Ama ne yazık ki bana anaparayı kapatın bizde icra davası açmayalım diyen banka bana dava açmış.Bende istedikleri rakamın tamamına itiraz etmiştim. Daha sonra bir avukatla görüştüm ve benden haksız yere istedikleri bu paranın tamamını ödeyeceğim (merkez bankası kaydımın biran önce kapanması ve dava süresi boyunca oluşacak faizlerden kendi korumak amacıyla) ve karşılığında da benden aldıkları fazla para için karşı dava açacağımız konusunda anlaştık.Bu mertebede de kendisine vekalet verdim. Ancak avukat tamamına itiraz ettiğim borcumun ana parasını kabul ettiğimizi bildiren bir yazıyı dosyama ekleterek bankanın benden istediği ana para borcunu ödemiş. Ben zaten bu ana para borcunu ödediğim için herşeye itiraz etmiştim. Şimdi avukatımın bu dilekçesi ile ben ana para borcumu otomatikman kabul etmiş oldum. Avukatımın böyle yapacağını bilsem direk karşı tarafın avukatı ile anlaşırdım. Avukatıma da 2.000 YTL lik icra borcu için 1.000 YTL avukatlık ücreti+dava masraflarını ödememe gerek kalmazdı. Ben karşı tarafa dava açacağımız için bir avukat tuttum. Şimdi bu işin içinden nasıl çıkacağım bilmiyorum. Bu konuda bana yardımcı olabileceğini düşünen sevgili avukatlardan yardım rica ediyorum.
kumru
quote:
bu arada forumdaki avukat arkadaşlara seslenmek istiyorum: borcuna kısmi itirazda bulunulan bir borçlunun herhangi bir malvarlığını haciz eden veya etmek için teşebbüs eden bir avukata ben rastlamadım.. hangi meblağa göre haciz yapılıyor samimiyim çok merak ettim... .. yani durum daha netleşmeden giden var mı??? [?] elbette kanunda "geri kalan kısım üzerinden takip devam eder " diyor ..bunu hepimiz biliyoruz da....bunu uygulayabilen var mı aramızda...[?]
Ekleyen: maryjoe - 26/05/2005 :  20:13:45
Ben uyguladım mehpare hanım çok da sık uyguladım. Bir tanesinde karşı tarafın vekili akademisyen bir abimizdi çok da iddialıydı itirazın iptali davasında duruşma sonrası sohbet etmiştik bir kaç gün sonra ihtiyaten haczedilen ama itiraz edilmeyen kısmı için kesinleşen hacizler için satış ilanı kendisine tebliğ edilince çok şaşırmıştı [:D] işin pratiğine bakıldığında itirazın iptali davası açıldığında icra dosyanı mahkeme dosyasında olduğu için işlem yapmakta zorlanılıyor diye düşünülüyor onaylı bir sureti dosyaya bırakıp aslını icra dairesine gönderdim o dosya üzerinden işlem yaptım
maryjoe kumru hanım cevap için çok teşekkürler..zira sonradan ben de bir başka detayı unuttuğumu farkettim sizin cevabınızı okuyunca..(okurken başka bir vakayı hatırladım )..yukarda gereksiz çıkış yapmışım...(fazla heyecanlanıp coşmamam lazım galiba)
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 07:22:39