Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
tazminat davasında zamanaşımı ile ilgili bir soru
kumru Bir arkadaşımızın sorusu mesajı düzenleyerek foruma taşıdım. Soru bir çok meslektaşımızın başına gelebilecek bir konu hem aynı zamanda zaman aşımı konusundaki bilgilerimizi tazelememize genç arkadaşların ise pratik yapmasını sağlamak açısından ve elbette soruyu cevaplamak açısından konu ile görüş ve yorumlarınızı bekliyorum Boşanma davası ile birlikte nafaka, manevi tazminat açıldı (müvekkilimiz bayan-davacı) Evlenir evlenmez düğünde takılan altınlarını kayınpederi aldığı için maddi tazminat davası boşanma davasından ayrı olarak hem koca hem de kayınpeder davalı gösterilerek Asl.Hk.Mh.de açıldı (2001). Bilirkişi safhasından sonra mahkeme aile mah.nin kurulması nedeniyle görevsizlik verdi; aile mah. de ilk duruşmada -davanın MK.nın 2.kitabında sayılan konulardan olmadığı görüldüğünden- görevsizlik verdi ve dosyanın geldiği ...Asl.Hk.Mh.ne gönderilmesine dedi (2004) Bu aşamada ben eski çalıştığım bürodan ayrıldım. Müvekkil de uzaktan tanıdığımdı. Beni aradı ve dosyasında uzun süredir hiçbir gelişme olmadığını söyledi. İlgileneyim dedim. Bir de baktım ki; Aile Mah.nin verdiği görevsizlik kararı uzun süre karşı tarafa tebliğ edilemeyince bizimkiler ilgilenmemişler ve 1.3.2005 tarihinde karar kesinleşmiş ve 10 günlük sürede görevli mah.ye gönderilme talebi yapılmamış. Bu durumda dava açılmamış sayılacak. Benim derdim, böyle bir davada zamanaşımının kaç yıl olacağı. Yeni bir dava açıp eski dosyayı delil göstermeyi düşünmüştüm ama zamanaşımı konusunda tereddütlüyüm. Nasıl bir yol izlemeli?
alisinkay tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Bu arada Yeni Borçlar Kanunu Tasarısı bu süreyi 2 yıla ve her halde 20 yıla çıkarmaktadır. Ceza hukuku bakımından incelediğimizde Kayınpederi bu altınları zorla aldıysa gasp, gönüllü olarak verilip sonradan el konulduysa emniyeti suistimal, habersiz birşekilde kendi evlerinden aldıysa ve ayrı yaşamak kaydı ile hırsızlık suçunu oluşturur.Olayımızda büyük bir ihtimalle emniyeti suistimal suçu bulunmaktadır.Yanlış hatırlamıyorsam emniyeti suistimal suçunda Yeni TCK'DA ZAMANAŞIMI süresi e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, Geçmesiyle düşer. Eskisi hala yürülükte ama :) eskisini de yazarsanız sevinirim
kumru Borçlar kanunun 125 inci maddesinde genel olarak kabul edilmiş zaman aşımı süresi on yıl olarak belirlenmiştir. Bu hüküm sadece borçlar hukuku alanında değil medeni hukukun diğer dallarından doğan ve haklarında özel düzenleme olmayan borç ilişkilerinde de uygulanır. Bir kimsenin, ödence isteminde bulunabilmesi için öncelikle bir zararın doğması ilk koşuldur. Çünkü davanın hukuki nedeni ödence olunca, öncelikle bunun var ve miktarının da belli veya belirlenebilir olması gerekir. Sizin olayınızdaki zarar düğünde hediye edilen takılardır. O zaman maddi tazminat davasına konu hukuki olayın tarifi ve tasnifi yapılmalıdır. Eylem “Evlenir evlenmez düğünde takılan altınlarını kayınpederinin almasıdır” Sözkonusu eylem nedir ? Eylem geline takılan takıların gelinin rızası dışında elinden alınmasıdır. Bu eylem haksız fiil midir.? Haksız fiil ise “MADDE 60 - Zarar ve ziyan yahut manevi zarar namiyle nakdi bir meblâğ tediyesine müteallik dâva, mutazarrır olan tarafın zarara ve failine ittılaı tarihinden itibaren bir sene ve her halde zararı müstelzim fiilin vukuundan itibaren on sene mürurundan sonra istima olunmaz.” Bir yıllık süreye tabi olunacak demektir. Ancak eylem “Şu kadar ki zarar ve ziyan dâvası, ceza kanunları mucibince müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olursa şahsî dâvaya da o müruru zaman tatbik olunur.” Bu eylem sizce suçmudur ? Değilmidir ? Suçsa ceza kanundaki hangi suç işlenmiştir.? Hırsızlık , emniyeti suistimal , gasp, müessir fiil hangisisi ? Eylem haksız fiil değilse nedir ? Sebepsiz zenginleşme mi o zamanda bir yıl Peki zaman aşımını kesen bir şey var mı ? - DAVANIN REDDİ HALİNDE MUNZAM MÜDDET MADDE 137 - Dâva veya defi, vazıyed eden hâkimin salâhiyeti olmaması veya tamiri kabil ve şekle müteallik bir noksan veya vaktinden evvel ikame edilmiş olması sebebi ile reddolunmuş olupta arada müruru zaman müddeti hitam bulmuş ise alacaklı hakkını talep etmek için altmış günlük munzam bir müddetten istifade eder. Bu madde işe yarar mı ?
maryjoe Ben de bir süredir haksız fiil dolayısyla tazminatta karşıma çıkan zamanaşımı problemini araştırıyorum.. benimki yine bu konuda bir sorun/ soru eklemekten ibaret olacak.. yukarıdaki bilgilere rağmen hala emin olamadığım için bir de hukukçu arkadaşlarla paylaşsam iyi olur diye düşündüm : (konu kefalet ilişkisini de ilgilendiriyor aslında ) Bir müvekkilim banka borcundan dolayı yakın arkadaşını kefil gösteriyor.. Bu Kefil borcun bir an önce ödenmesi konusunda kendisini sıkıştıryor.. müvekkil o dönem çok zor durumda kardeşi kanser hastası...eczanesi nerdeysen batmak üzere ve birinden borç harç 2.000.000.000 TL alıp toparlıyor ve güven ilikisine dayalı olarak bu kefil arkadaşına teslim ediyor. Elbetteki amaç bankaya götürüp borcu ödemek. Kefil olan kişi teslim aldığı bu parayı yatırırken dekonta kendi adını yazıyor ... Geri kalan borcu benim müvekkilim ödeyemiyor acze düşüyor ve kefil olan arkadaşı ödüyor. Bu ödeme karşılığında ise kefile eczanesindeki bilgisayarını satmayı öneriyor.. Karşı taraf kabul ediyor.. Ancak ortada teslim yok..!!! Teslim edilmeyen bu bilgisayarı benim müvekkilin olmadığı ( kız kardeşinin tedavisi için ankarada olduğu ) bir anda onun izni olmadan , kefil , şartları ve ordaki kişileri zorlayarak ve yanında getirdiği bir takım kişilerle beraber el koyuyor.. ( olay 2001 yılında oluyor muhtemelen ama hangi ay bilmiyorum ) ( Bu arada eczane bilgisyarsız çalışamıyor.. kurumlarla online işlem yapma zorunlulukları var..!! ) Müvekkilim borcuna mahsuben bilgiyasarının alınmasına sesini çıkarmıyor ve eski bir bilgisayar alıp işine devam etmeye çalışıyor. Ancak kredi borcunun geri kalan kısmını müvekkil yine ödeyemiyor ve kefil tarfından geri kalan miktar ödeniyor... Kefil müvekkile rücu ediyor ve icraya başvuruyor. Ancak kendisi tarafından ödenmedğini bildiği halde yukarda bahsetttiğim iki milyar TL lik dekontu da bu borca ekliyor ve müvekkil yokken gelip teslim aldığı bilgisayarı da borçtan düşmüyor... bu arada yine müvekkil yokken onun ikinci bilgisayarını gelip haczediyor ve götürüyor..bundan sonra müvekkilin iflası hızla gerçekleşiyor zaten... kefil icra takibini 2002 başında başlayor.. Şimdi : menfi tespit davası açmak işin ayrı bir boyutu ( % 80 faiz oranıyla ve dekontlar üzerindeki tarihlere göre borcu hesaplıyorlar ) Ancak ben bu menfi tespitin dışında tazminat davası açabileceğimi düşündüm... emniyeti suistimal oluştuğunu düşündüm vazgeçtim.. zira 200 milyar Tl nin yatırılmasında suç ne zaman oluşacak !! bunu düşününce bu suçun oluşmadığı hissine kapıldım... bilgisayara gelince , teslim yapılmadan satış gerçekleşmiyor.. ortada sadece vaad var... ihkakı hak ve diğer suçları incelemem gerekiyor şimdi... ! Bir yıllık süre geçtiği için bir suça girip girmediği hususu burda önem kazanıyor .. Bu konudaki görüşlerinizi bildiriseniz çok memnun olurum... not : bir de şu sorum var : burada rücu eden taraf olarak kefil alacağını isterken hangi faiz oranı uygulanacak ....reeskont faizi mi yoksa yasal faiz üzerinden mi hesaplayacak kefil rücu ederken..!! ( her iki taraf da tacir ancak kredi türü kredi kartından doğan bildiğimiz tüketici kredisi....) [:0][:ap]
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 07:22:30