Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Amerika Nereye Gidiyor?
dipdalga Öncelikle Amerika’da yaşayan Halkın cehaletinden bahsetmek isterim. Amerikan Halkı her ne kadar kendilerini öyle sansalar da, dünyanın en ileri gelen insanlarına sahip değillerdir. Hatta en cahillerinden biridir denilebilir. Ülkenin, tüm bilimsel, edebi alanlarında ki başarıları, ekonomik refah sayesinde ithâl edilmiş beyinler sayesindedir. Eğer ekonomileri çökecek olursa bu ithâl gerçekleşmeyecek, ve yerini cehalet ordusuna bırakacaktır. Onların ne kadar cahil olduğunu birçok örneklerle açıklamak mümkündür, ancak yazının uzamaması için bu konuya fazla da değinmek istemiyorum. Ülkenin ekonomisi derken, bunun yaşayan halka neler verdiğine de kısaca değinmek isterim. Az bir nüfus haricinde Amerikalılar, doğumdan, ölene dek hiçbir ekonomik zorlukla karşılaşmadan, dertsiz, tasasız büyümektedirler. Bu da onlarda BÜYÜK ADAM OLACAĞIM hırsını öldürmüştür. Birçoğu eğer baba meslekleri neyse ona devam ederler. Yani marangoz, duvar ustası, tamirci, döşemeci, büyük marketlerde işçi, vbgibi,..Ancak ekonomiye katkıları, ekonomiden aldıklarından azdır. Yaşam standartı endişeleri olmadığı için, DAHA FAZLA PARA gibi bir endişeleri de yoktur. Sadece, oraya beyin göçü yapmış ailelerin, çocuklarına yaptıkları baskıyla, çoğu çifte vatandaş statüsündeki GÖÇMEN Amerikalılarda bu hırsı görmek mümkündür. Ancak bu da aile baskısıyla olduğu için, ilerki yaşlarında, çevreye uyum sağlar, geçinecek kadar, ama üst seviyede yaşayacak parayı kazanarak hayatlarına devam ederler. Hiçbirinde FARK YARATACAK istek bulunmaz. Fark yaratanlar ülkeye ithâl edilmeye devam ederler, EDİLMEKTEDİRLER. Peki bu sorunsuz yaşamların, sosyal hakların, hırsızların bile cezalandırılmak yerine (parası olmadığı için çalmıştır mantığı ile-oysa bu hırsızdır ve mahkemeden çıkar çıkmaz hırsızlığa devam eder) bir kurum tarafından mağaşa bağlandıkları bu PINARIN SUYU nereden gelmektedir? Bunun cevabı basit, kapitalizm, ve sömürgeci Amerika,... Dünyanın diğer ülke vatandaşlarını sömürerek, kendi hırsızlarını, tecavüzcülerini bile el üstünde tutan Amerika. Ne güzel DÜNYA diyebilirsiniz. Ancak durum aslında pek içaçıcı değildir, ve Amerika bunun farkına vardığı için KUDUZ KÖPEK misali dünyaya saldırmaktadır. Eğer Amerika elindeki bu ekonomik gücü Çin veya diğer,, herhangi bir ülke veya ülkelere kaptıracak olursa, insanlar kazanılmış haklarını sormaya, bunları alamadıkça devlete karşı bir karşı tutuma girmeye başlayacaklardır. Bu karşı tutum ise, zamanla ayrılıklara ve bölünmelere yol açacaktır. İspanyol kökenli, Afrika kökenli, Uzak Doğu kökenli geniş nüfusların, zaten birbirlerine olan tepkili bakış açıları, yerini önüne geçilmez bir düşmanlığa bırakacaktır. Bu durumda kaynakları tükenmeye yüz tutmuş Amerika, HAZIRA DAĞLAR DAYANMAYACAĞINI bildiği için kaynak bulmak zorundadır. Bu kaynağın adı ORTADOĞU dur. Bu arayış, fiile dönüşmüştür. Kendi refahı için hiç kimsenin gözyaşına bakmayacaktır, bakmamaktadır. İşte bu noktada, ülkemiz için de plânları olmadığını söylemek büyük bir acizlik olur, ve buna karşı plân hazırlamamak daha büyüğü. Çünkü Türkiye Bölgedeki en güçlü, ve en itibarlı ülkedir. Konu o kadar uzun ki, okunabilsin diye, ancak kısa kısa geçebildim. Konuyla ilgili örnekler verebilirseniz sevinirim. Saygılarımla,
Lawless1 Sayin Dipdalga, Diger konularda cok benzer dusunuyoruz ama kusura bakmayin bu yazi olmamis. Yaziniz bastan sona hatalarla dolu. Iki-uc dogru laf bulabildim ama gerisi Amerikan hayatini, kulturunu ve insanlarini hic yakindan tanimadiginizi gosteriyor. Iki tarafta bu hatayi yapiyor. Amerikali Turkiye'yi yarim yamalak anliyor, siz de Amerikalilari ayni sekilde. Saygilarimla.
dipdalga Sayın Lawless, bunlar orada geçirdiğim üç yılın sonunda yaşadıklarım ve gördüklerim sonucunda edindiğim şahsi fikirlerimdir. Amerika'nın neredeyse tüm eyaletlerini gezdim, ve aşağı yukarı tüm katmanlarında yaşadım, arkadaşlıklar kurdum. Katılmadığınız konularda fikir alışverişinde bulunmak isterim, belki farklı pencereden bakmama yardımcı olursunuz. Katıldığınız konuların daha az olduğunu söylemişsiniz, isterseniz onları belirtin, ben de diğerlerinden başlayarak size tezlerimi sunayım. Konu çok uzun olmasın, hiç değilse ortak paydalarda uzamasın diyerek, geniş yazmadım, ancak tüm yazdıklarımın doğru olduğuna inanıyorum. Tabi, hiçbir konuda olmayacağı gibi, benimki doğru, seninki yanlış da demem. Cevaplarınız belki de, belirttiğiniz gibi, birbirini anlayamayan bu iki toplumun anlamalarına yardımcı olacaktır. Saygılarımla,...
Lawless1 Dipdalga, Siz burada 3 sene harcadinizsa, burasi hakkinda benden bilgiye ihtiyaciniz yok. Ama nasil boylesine yanlis izlenimler edinebildiniz cok sasirdim dogrusu. Belki dil bakimdan zorluk cektiniz, ondan olabilir. Yazinizda ayrica Asirilarin agzindan dusmeyen "somurgeci", "kapitalizm" gibi sloganlar goruyorum. Herhalde kapitalizm ile isverenleri hedefliyorsunuz. Peki bir ulke'de isverenleri yok ederseniz, vatandas nerede calisacak? Nedir bu kapital'e olan dusmanlik? Kusura bakmayin ben bu dusunce yapisini hic anlayamiyorum.
Vatanevladi Amerikan halkının ekseriyetinin, cahilliği, dünyada yaşanan olaylar karşısında bilgisizliği, vurdum duymazlığı maalesef acı bir gerçektir. Düşünebiliyor musunuz Amerika Irak'a girene kadar öyke bir ülkenin varlığından, Türkiye'nin varlığından haberdar olmayan insanlar, Titanik filmi yapılana kadar öyle bir gemiden haberi olmayan insanlar. Sadece günlük geçim sorunlarına, ihtiyaçlarına endekslenmiş bir toplum. Yazımın başında maalesef dedim, sebebine gelince eğer Amerikan toplumu kültürlü, bilgili, aydın bir toplum olsaydı şu an yeryüzünde yaşanan ABD işgalleri çok büyük ihtimalle gerçekleşemeyecekti. Zaten sistem insanların sadece geçimini, günlük ihtiyaç ve zevklerini düşünmelerini ister, cahil kalsınlar, ilgisiz, vurdumduymaz olsunlar ki, yapılan zulumleri, işgalleri, haksızlıkları göremeyip sistemin önünde engel olmasınlar. Onun için bu sistem gerçek aydın insan istemez, ama sürekli sahte aydınlar besler ve yetiştirir. Kannatimce, ABD' nin son yıllarda saldırganlığını arttırması gücünün zayıflaması ve endişeye kapılmasındandır. İnsanlar uyanmaya başladı, Amerikan toplumu da uyanmaya başlıyor, asıl endişeleride bu zaten. ABD' nin son kullanma tarihi çok uzak değildir. Zulüm payidar olmuyor. Peki sizce ABD'nin yerini kim dolduracak? Bence Çin. Sistem, kim güçlüyse onu kullanıyor gücü bitene kadar tabiki, güç bittikten sonrada posasını atar bir kenara ve işine devam eder. Allah muhafaza diyorum ki, eğer Çin tek başına ABD boşluğunu doldurmaya başlarsa dünyayı çok daha büyük felaketler bekliyor demektir. Saygılarımla.
dipdalga Sayın Lawless, İzlenimlerimin doğruluğunu, tezleriyle ortaya koyabilecek, ve sayısız örnekler verebilecek donanıma sahibim. Ancak daha önce de söylediğim gibi çok uzun bir konu bu. Dil bakımından hiçbir sıkıntı çekmedim, orada sanat evrenkentine (üniversite) gidiyordum. Yani bölümüm sözeldi. Takdir ederseniz, dil açısından genelde yurtdışında eğitim alanların çoğu, yeterli olmadıkları için sayısal bölümleri tercih ederler, sözel bölümler, yabancı uyruklu öğrenciler için, hele hele sanat, dil bakımından oldukça zorlar insanı. Benim kapitâle bir düşmanlığım, hatta kapitalizmin kendine bile bir düşmanlığım yok, ancak günümüz dünyasında kapitâlizm sisteminin genel olarak, yetmezliği söz konusu ve çökmeye yüz tutmuş olduğu gerçeği var. Hele hele işverenlerle hiçbir alıp veremediğim yok, ben de bir işverenim. :) Son zamanlarda pek veremiyorum ama olsun. :) Size anlayabilmenizi sağlaması için yardımcı olacağına inandığım bir kitap önerebilirim. Daha Önce Yazdığım Bir Yazıdır: Aynanın Arkası’na bu hafta, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuna konuk oldu. KOnusu, Sn. Ertuna’nın yazmış olduğu Kapitalizmin Son Direnişi adlı kitabıydı. Kısaca Sn. Ertuna’nın Kapitalizme bakış açısını anlattığı bu programı size özetlemeye çalışacağım. Kapitalizm, Yeni Dünya Düzenine girerken artık Vahşi Kapitalizm olarak adlandırılmaktaymış, ve bu vahşi kapitalizm IMF gibi kuruluşları, birer organ olarak kullanıyormuş. Eskiden kuzey/güney ülkeleri arasında olan ekonomik dengesizlik, yani fakirlik ve zenginlik tezatı, günümüzde kuzey güneyin yanısıra ülkelerin kendi içinde yaşanıyormuş. Buna örnek olarak eskiden Afrika’daki açlık örneği artık, Amerika için bile geçerliymiş. Bunun ana sebebi ise kapitalizmin doyumsuzluk üzerine kurulmuş bir sistem olmasıymış. Hatta ve hatta Sn. Ertuna, ekonomistlerin bu günkü düzende günah işlediklerini beyan etmiştir. Bunun sebebini ise, görevlerinin, piyasalarda rekabetlerin ve kârlılığın toplum faydasına eşdeğer olduğunu ispatlamak oluşuna bağlamıştır. Yani artık şirketler gelir değil, (çünkü gelir işçiyi de dahil eder) kâr amaçlıdır, gerektiğinde kâr edebilmek için işçilerin işlerine son verebilmektedirler. Kapitalizm bu sebeple kendi sonunu hazırlamaktadır, ve üreten işçinin, tüketen olduğu, yani devreye makinelerin girmesiyle devre dışı kalacak olan işçilerin, yani işsizlerin giderek tüketemeyen olacakları ve bu sebeple tüketemeyen toplumlarda üretip kâr etmenin imkansızlığını ortaya koymuştur. Sn. Ertuna Kapitalizmi bir dine benzeterek, paranın ilâh, maabedinin ise borsalar olduğunu da eklemiştir. Bu yeni dünya düzeninde ülkemizin büyük rol oynayacağına dikkat çekmiştir. Öyle ki, bu noktada halkımıza büyük görevler düşmektedir. Yıllardır, Avrupa’nın ve Amerika’nın bize çifte standart uyguladığından yakındığımızı hatırlatan Sn. Ertuna, aslında çifte standart diye bir şeyin söz konusu olmadığını ve tek standartın batılı ülkelerin kendi menfaatlerini düşünerek hareket ettiklerini saptamıştır. Önemli bir başka tespiti ise Türkiye’nin dış borcunun 38 milyar dolar olduğu, eğer Amerika desteğini bizden çekerse ekonomimizin batacak olmasıdır. Ancak BU BATIŞTAN KORKMAMAMIZ GEREKTİĞİNİ söylemiştir. Buna örnek olarak, OSMANLININ BORÇLARINI, BORÇ ALMADAN ÖDEYEBİLMİŞ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ göstermiştir. Zaten alınan bu 38 milyar dolar borcun, yani sıcak paranın, üretime gitmediğine ve asfalt yollarda Hummer türü lüks tüketime harcandığını önemle vurgulamıştır. Bu daha önce yazdığım bir yazı, ve metni değiştirerek buraya uyarlamaya çalışmadım. Mühim olan bilgi diye düşünüyorum. Daha çok örnekler de verebilirim ancak bunlar kişisel fikirlerime de uyduğu için şimdilik bu kadar,... Daha önce de belirttiğim gibi, yanlış olduğunu düşündüğünüz izlenimlerimi, bilgilerimi bana başlık olarak da belirtirseniz, onların yanlış olmadığını gösterecek bilgi ve belgeleri de eklemek isterim. Saygılarımla,..
dipdalga Sevgili Ömer, (vatanevladı) Çin veya diğer ülkeler konusunu kapsamlı bir şekilde, bu konuyu tam olarak ortaya koyduktan sonra ayrıca işlemeye çalışalım. Bu konuyu biraz daha açmak, örneklendirmek ve kaynaklar göstermenin doğru ve faydalı olacağı kanaatindeyim. Sonunda, bu gerçekleşirse, kimin, neyin başa geleceği konusu ise ayrı bir önem taşımakta,... Ama şu an için bu konuya yoğunlaşalım istersen. Saygılarımla,...
dipdalga Sn. Lawless, Yazınızı cümle cümle cevaplamaya çalışacağım. Amerika suçlularını el üstünde tutuyordan kastım, O:J Simpson gibi, veya kitap yazıp meşhur olan daha birçok azılı suçlular gibi örnekleri biliyorsunuzdur, kastettiğim bunlardı....Ayrıca idamla ilgili bir örnek vermedim. Orada da pek çok eyalette idam cezası yoktur. Ben bir oto hırsızlığı, veya oto radyo teyp hırsızlığı gibi bir adi suçtan bahsettim ki, ekonomi ile bağlantılı olsun. Oysa terörün konusu farklıdır. Mahkeme kayıtlarını incelerseniz, Walfare adlı kuruluşun, ihtiyacım olduğu için çaldım diyenlere, ceza vermeksizin maaş bağladığını göreceksiniz. Sosyal Hak kavramı bile yok demişsiniz. Bu konuyu bir örnekle geçmem yeterli olacaktır. Emeklilik sosyal bir haktır. Amerika Emeklileri, gelip ülkemizin beş yıldızlı otellerinde konaklarken, bizim emeklilerimiz, oturdukları mahallenin kahvesinde kaç çay içtiklerini hesaplamak zorundalar. (2-4-7. paragraflarınız ekonomi ile ilgili olduğu için hepsine bir cevap vereceğim.) ‘Herkes Ekonomik bakımdan rahat mı Amerikada? Hayır. Sıkıntı çeken insan da var.’ Demişsiniz. Burada ki ‘da’ eki, Türkiye için kullanıldığında şu hâli alıyor: Herkes ekonomik olarak göçmüş mü Türkiye’de. Hayır. Sıkıntı çekmeyen insan da var. Sanırım ‘da’ eki haklılığıma yetmekte. Herkes kabiliyetine göre meslek seçer demişsiniz, bu da ekonomik bir refah göstergesidir, burada insanlar açlık çekmemek için NE İŞ OLSA YAPARLAR! Üniversiteye giderken yaptıkları garsonluk gibi işlerden bahsetmişsiniz,... Burada üniversite mezunları garsonluk bile bulamamaktalar. Baba mesleği dediğim, orta sınıfın rahatça geçinmesine örnektir. Yoksa herkes babasının yaptığını yapar anlamında değil. Asıl belirtmek istediğim, babası marangoz olanın, çocuğu ne isterse olur, isterse kuaför olur, yaşar,... Yani orta sınıf rahatlıkla geçimlerini sürdürürler. Orada bir memurun yaşam standartına baktığınız zaman bir evi bir arabası olur. Burada ise memura arabayı bedava verseniz, maaşı hergün işe gidip gelecek benzin parasına, arabanın peryodik bakımını yapmaya yetmez,...Vergi konusuna gelince ise, Amerikada yaşayanlar ceplerindeki paranın büyük bir kısmını vergi verirler doğrudur, ancak bizim ülkemizde insanlarımızın cebinde para yoktur. Sanırım bunlar oradaki ekonomik refahı anlatmaya yeterlidir. Para konusuna gelince yanlış anlamışsınız, para hırsı demedim, endişesi dedim. Yani oradaki sıradan bir Amerikalının para kazanma endişesi yoktur, ne iş olsa geçinir, oysa burada ne iş yaparsanız yapın para kazanma endişeniz vardır. Hırs konusu ise BÜYÜK ADAM OLACAĞIM HIRSIDIR. Yani buraya uyarlarsak ufacık çocuklara sorsanız, doktor, mühendis, avukat olacağım, çok para kazanıp büyük adam olacağım deri...Orada ise dediğiniz gibi, herkes kabiliyeti doğrultusunda istediği alana yönelir. Sanırım anlamışsınızdır. Petrol Konusuna gelince, iki boyutta cevap vermek isterim. Birincisi, eğer Araplar bu kadar memnunsa, o kadar Amerikan askeri orada ne yapıyor? Bunun cevabını veriniz. Oraya mutlu mutlu gelenler, Buşun satın aldığı adamlar olmasın? Neden şikayet ediyorsunuz? Diyorsunuz! Sizin üst kattaki komşunuza hırsız gireceği zaman, balkonunuza merdiven mi dayıyorsunuz? Göçmen konusuna gelince, ben normal göçlerden bahsetmedim, bahsettiğim, bilim sanat dünyası açısından Beyin Göçüdür, son yıllarda uluslararası bilim yarışmalarını, uzakdoğulu ülkeler, Çin başta olmak üzere, başka ülkeler kazanmaktadır. Dünyanın her yerinden Amerikaya Beyin Göçü vardır. Saldırma konusunda hem fikir olduğumuza göre, bu konuya girmeme gerek yok. Para buradaki nüfusun Allah'ı benzetmesi yapmışsınız yukarıdaki ikinci açıklamamda bunu doğruluğunu kapitalizm konusunu işlediğimde göreceksiniz. Sonuç olarak, dediğiniz üzere alıntı yapmadım, ancak isterseniz tüm söylediklerimi belgelerim, yukarıda da o yüzden alıntı yaptım. Şimdi sizin söylediklerinizi benimkilerle kıyaslayıp, ilk yazdığım yazıyı tekrar okursanız siz de haklılığımı göreceksiniz. Şunu önemle belirtmek isterim, benim Amerika Gözlemlerim doğrudur, ancak siz biraz buraları unutmuşsunuz sanırım. Söz konusu refahın Amerikada zayıflamaya başladığı bir gerçektir, ve büyük bir krizin içindedir, buradan çıkmak için herşeyi yapmaktadır, yapacaktır. Sadece Amerika değil, dünyanın tüm ülkeleri, incelenmeli, masanın üstüne yatırılmalıdır,... Şahsi fikriniz sadece Türkiyeyle ilgilenmemiz yolunda olabilir, ancak bu sizin şahsi fikriniz olarak kalabilir. Son olarak da şunu ekleyeyim, ben hâlâ en başta söylediklerimin tamamen doğru olduğuna inanıyorum, ancak siz biraz Türkiye nin Gerçeklerini Unutmuş, oraya adapte olmuş, ve bir Amerikalı Cephesinden bakar gibi konuşuyorsunuz. Başka sorunuz varsa paylaşalım lütfen. Saygılarımla,...
dipdalga Konuya öncellikle yukarıda da olduğu gibi Amerikan Eğitimi iel başlamak istiyorum. Çünkü konunun anahtarı burası. AMERİKAN EĞİTİMİ 1) Alıntıdır: Yakindan incelendiginde Amerika Birlesik Devletleri'ndeki okullar, soyle ya da boyle, su anda adeta var olmayan bir millet icin ogrenci yetistirmektedir. Amerika Birlesik Devletleri'nin, kurulusunun ve yapisinin geregi, bizim anladigimiz tarzda, bir Milli Egitim Sistemi bulunmamaktatir. Durum boyle olunca da pek cok eyalet birbirinden tamamen zit yonden hareket edebilmektedir Amerika'daki egitime ve ozellikle de ogretmen egitimine daha detayli bakarsak, ulkemizde yasayan duruma cok benzeyen bazen de ulkemizde ki sartlardan daha kotu bir tabloyla karsilasmak mumkundur. En son gerceklestirilen okul reformunun uzerinden on yil gecmesine ragmen, Amerika hala egitim hedeflerini gerceklestirmekten cok uzaktadir. Hic bir eyalet musavirlik, tip, kuafor veya lavabo tamiri gibi konularda is yapmak isteyen hic kimseye belli bir programi bitirmeden ve bir yeterliklik sinavindan gecmeden is imkani vermezken, yaklasik 40 eyalet temel yeterlilikleri tasimayan insanlara ogretmenlik yaptirabilmektedir. Ulusal Egitim Istatistikleri Merkezi'nin(National Center for Education Statistics: The condition of educaton,1995(washington D.C.: US Department of Education,1995) raporuna gore lise ogrencilerinin sadece kucuk bir bolumu bugunun bilgi-yogun islerinin gerektirdigi niteliklerde okuyabilmekte , yazabilmekte, islem yapabilmekte ve bilimsel materyallerle basa cikabilmektedir. Ulusal degerlendirmelere gore 17 yas Amerikali genclerin sadece %6'si detayli bilimsel bilgiler kullanarak sonuclar cikarabilmekte, sadece %77'si ozel birden fazla basamakli matematiksel problemler cozebilmekte, yine sadece %7'si ozel materyalleri okuyup anlayabilmekte ve yaklasik %2'si iyi, gelismis bir kompozisyon yazabilmektedir. Bu yuzdendir ki uluslararasi testler Amerikan lise ogrencilerinin matematik ve fen konularinda en altlarda yer aldiklarini gostermektedir.(Educational Testing Service: A world of differences: An International Assessments of mathematics and Sciences(Princeton,N)Educational Testing service,1989) Butun bunlarin yanisira, okullardaki siddet Amerika Birlesik Devletleri'nin egitim sistemindeki en buyuk sorunlardan birini olusturmaktadir. Nicholson(G. Nicholson:Pursuing school safety in the 80's: An opinion from attorney general's office. Thrusr,11,26-27, 1981) bir ayda yaklasik 250.000 ogrencinin ve 5.000 ogretmenin fiziksel olarak rahatsiz edildigini rapor etmektedir. Benim ziyaret ettigim okullarin bazilarinda ozellikle "inner city" diye adlandirilan ve genellikle zencilerin, gocmenlerin veya fakir halkin yogun olarak devam ettigi okullarda siddet had safhadaydi. Bu tur okullarin coguna havaalanlarinda gormeye alistigimiz dedektorler yerlestirilmisti. Amerikan Okul Yoneticileri Dernegi'nin(American Association of School Administrators: At risk students:The challenge (Arlington.VA:Author,1988) raporunda okul cagindaki cocuklarin ve genclerin giderek artan bir sekilde tehlikeli bir cikmazla karsi karsiya kaldiklarindan bahsedilmektedir. Bir baska deyisle sizler bu makaleyi okuyuncaya kadar • 41 cocuk anne ve babasindan birini olum, bosanma veya terketme yoluyla kaybedecek, • 29 cocuk intihara kalkisacak, • 57 cocuk evinden kacacak, • 14 cocuk evlilik disi cocuk doguracak(Bunlarin %75'inin ikinci veya ucuncu cocugu olacak), • 655 ogrenci uyusturucu veya benzeri ilaclar alacak, • 228 ogrenci aileleri tarafindan cinsel tacize ugrayacak, • 34 cocuk fakirlik siralarina katilacak, • 62 cocuk okulu terkedecek, https://stu.inonu.edu.tr/~e0499918/makaleler/makaleler.htm Bu alıntı hakkında daha birçok bilgi sahibi olmak isteyenler, yukarıdaki bağlantıya gidebilirler 2)Alıntıdır: *Amerika’da kitap satışları son on yılda % 10 azalmış. * Amerikalıların yarısı senede tek bir edebî metin dahi okumuyor. * 1982-2002 döneminde Amerika’da ‘net okur kaybı’ 20 milyon * İşte bunun en iyi ispatı: 1990’lı yıllarda Amerikalıların elektronik harcamaları % 400 artarken, kitap harcamaları (fiyat artışına rağmen) aynı kalmış. (Demek ki fiyat artışı oranında azalmış.) * Peki, diyeceksiniz, içimizi kararttın, bir tane de ‘çok satan’ kitap söyle. Söyleyeyim de beter olun! ABD’de ‘Evanjelik Hıristiyan’ kitaplar çok modaymış son yıllarda. ‘Left Behind’ serisinden Armageddon (yani ‘Mahşer’) adlı, abuk sabuk ‘kıyamet senaryoları’ içeren bir kitap, sıkı durun... 40 milyon adet satmış. https://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~314@nvid~547555,00.php 3)Alıntıdır: Sn. Oktay Sinanoğlu’nun kitaplarında da bulabilirsiniz, mutlaka okuyunuz. İnşaallah bu beş dakika hiç geçmeyecek. Biraz önce Amerikan halkının çok cahil olduğunu söylediniz. Bizdeyse Amerika deyince çok bilinçli, çok kültürlü akla geliyor. Bu cahillik konusunu biraz açabilir misiniz? İngilizlerde bir avam, bir de asilzadeler, lordlar vardır. İkisinin de ayrı meclisi vardır. Avam kamarası, Lordlar kamarası vardır. Sınıf farkı bugün de vardır. Bu, Amerika’ya da geçti. Amerika, Lordlar istemedi. Ancak para asilzadeleri türedi. Bir de en çok bir milyon kişiden oluşan çok iyi yetişmiş, her şeye kafası çalışan, Amerika’yı Amerika yapan bir üst sınıf da vardır. Bunların eğitim sistemi de farklıdır. Halk çocuklarının gittiği okuldan halk şikayetçidir. Bir eyaletin en iyi liselerinden birinde matematik dersini kaç yıldır futbol koçu verirmiş. Bir de Türkiye’den 30–50 bin dolar vererek gelen öğrencilerin büyük çoğunluğu bu fasulye üniversitelere gider. Bir iki milyonluk takımın eğitimi şato gibi yerlerde, özel okullarda olur. Oradan çıkanlar da Harvard ve Yale gibi üniversitelere, Osmanlı Devletinin Enderun’u gibi okullara gider. Amerika’nın iki Enderun’u vardır. Hükümetmiş, siyasilermiş hepsi bu iki yerden çıkar. Sayı da az tutulur. Öbürlerinde 50 bin öğrenci vardır. Bunlarda doktora dahil altı binden çok değildir. 270 milyonu tümüyle kara cahil yetiştirirler, koşullandırırlar. Bunlar hemen inanırlar. Gaza gelirler. Dünyadan haberleri yoktur. Irak neresi, Türkiye neresi, hiç haberleri bile yoktur. Baştakilerin dediklerine kanarlar. Diyelim Müslümanlar, Avrupalılar, karşı geldiklerinde hemen ‘Asalım, keselim, nükleer bomba atalım.’ derler. Ayak takımından gelen askerleri görüyorsunuz, neler yapıyorlar. Bunları mezheplerle bağlamışlar. ‘Armagedon Savaşı’ konusu var ya işte 2000’lerin başlarında Ortadoğu’da büyük bir savaş olacak, her yan yerle bir olacak, Müslümanlar yok edilecek, ondan sonra da bunların Mesihleri gelecek. Böyle yutturmuşlar. Bunlar da ‘Aman bir an önce oraları bitirelim de Mesih’imiz gelsin.’ diyorlar. % 60 böyle abuk sabuk şeylerle uğraşıyor. Bir de ‘Ortalık yıkılacak, dünyanın sonu gelecek. Biz ne olacağız?’ demesinler diye ‘Bizim takımdan olanlar, her yer yerle bir olurken Tanrı tarafından alınacak, Cennet’te korunacak.’ demişler, yutturmuşlar. % 40 da aklı başında insanlardan oluşuyor. ‘ABD’nin temeli bozuldu, anayasası işlemez oldu.’ diye ağlaşan % 40 insan var. Dünya böyle. Ortalık çok kötü. Türkiye’yse AB gün verecek diye zaman geçiriyor. Her ülkede satılmışlar vardır. https://turkbilim66.sitemynet.com/nezaman.htm Daha yaklaşık 30 tane verebileceğim bağlantı bulunmaktadır, ancak bunlar en çarpıcı ve durumu en net ortaya koyanlarıdır. Saygılarımla,
Lawless1 Yeni iletilerinizi (alintilarinizi) okumadim. Buraya ilk gonderdiginiz iletiye kisa cevaplar. Dipdalga, Amerika'da suclularin yuceltildigini, serbest birakildigini yazmissiniz. Amerika, 100 kusur kisiyi olduren terorist Timothy McVeigh'i yakaladi, ve idam etti. Abdullah Ocalan 35,000 kisiyi oldurdu, tekrar yargilanma ihtimali var. Amerika'da Turkiye'de oldugu gibi toplu af gibi bir kavram bile yok, boylesine sorumsuzca bir uygulamayi ABD'de uygulamak isteyen bir politikaci ciksa, meslegi sona erer. Amerika'daki "sosyal haklardan" bahsetmissiniz. Halbuki kavrami bile yok. Devlet burada vatandasa universal saglik sigortasi bile veremiyor, vermeye kalkan politikaciyi yerle bir ediyorlar (Hillary Clinton). Amerika'da hic bir Universite bedava degil. Burada "Pinar'in suyu" diye bir olay yok, cunki herkes kendi basinin caresine bakmak zorunda. Bir Amerikalinin ne kadar vergi verdigini biliyor musunuz? Amerika bugune kadar aldigi petrolun parasini vermis, Ortadogulu Arap cok mutlu, buraya entarilerle gelip, Bush ile gorusuyorlar. Siz niye sikayet ediyorsunuz ? Amerika'linin cogunlugunun baba meslegine devam ettigini yazmissiniz. Boyle bir seyi ilk defa sizden duyuyorum. Tamamiyle yanlis. Aksine herkes kabiliyetlerine gore mesleklerini secer. Universiteye giderken garsonluk yapmak, supermarkette calismak yani ozel beceri ve egitim gerektirmeyen islerde cuzi miktarda para kazanmak gayet olagan ama cogu kisi icin gecici bir durum. Para ise nerdeyse buradaki nufusun Allah'i. Herkes daha ne kadar cok para yapabilirim, diye yollar ariyor. Hirs had safha'da (Bu bazen insanligi olduruyor kanimca). Sizin hirsi kalmamis ulus demeniz ondan cok yanlis ve acaip. Cogu Amerikali "goal oriented" ve kadinli, erkekli kariyerlerini haril haril planlayan insanlar. Immigration'in bir taze kan sagladigi dogru ama siz gocmenlerin toplumda yarattigi sorunlari tamamiyla es gecmissiniz. Ulkeye yeni gocmen almanin yararlarinin yaninda dezavantajlari da var. Herkes ekonomik bakimdan rahat mi Amerika'da? Hayir. Sikinti ceken insan da var. Ama genel olarak, calismak isteyene is var. Ama herkesin yasam standarti ayni degil. Yani her is ayni parayi vermiyor. Onun icin sizin burayi refah bakimindan bir utopya gibi karakterize etmeniz de yanlis. Walmart'dan giyinenler var. Evi olmayip, sokakta uyuyanlar var. Hic gecim derdi olmaz mi, tabi ki var. Aydan aya yasayanlar var, kredi borclari o kadar yuksek ki. Amerikanin saldirmasina gelince, GWB yonetimi maalesef bunu yapti. Amerika'daki teror olaylarindan sonra insanlar sogukkanligini kaybetti. ve Amerika'da civil liberty'ler bile cignendi. En buyuk hayal kirikligi da bu gecen secim'de yasandi. Ama yuzde 50 halinden memnun. Nufusun yarisi ise degil. Siz baskalarindan alinti yapmayin, madem burayi taniyorsunuz, kendi tecrubelerinizi yazin. Anlamadigim diger nokta Amerika'yi incelemek niye. Konunun Turkiye uzerine odaklanmasi gerekmez mi? Tamam buradan bir kac ornek verilenebilinir, degisik perspektif saglamak icin. Ama Turkiye'de onca sorun varken, Amerika ne olmus, ne olacak demeye Turklerin vakti bile var mi?
Vatanevladi Amerika toplumunun çok büyük bir çıkmaz içinde olduğunu görmek için sadece Hollywood filimlerine bakmak yeretli olmaz mı? Adamlar sonuçta o filimleri uzayda çekmiyorlar, kendi hayatlarından, yaşam biçimlerinden alıntı yapıyorlar, filimlerine işliyorlar. Her on Hollywood filiminden dokuzu ahlâksızlıklar, yozlaşmalarla, boş şeylerle doluysa bu filimler neyin ve kimlerin yansıması oluyor acaba?
Lawless1 Sayin Dipdalga, Ben, Turkiye ile Amerika'yi ekonomik bakimdan bir keseye koymadim. Yanlis anlasilmis. Internet'te boyle olabiliyor, sirf yaziya dayandigi icin. Amerikan hayati hakkinda yazdiklarinizi cevaplamaya calismistim. "Emeklilik" yani Social Security sizin yazdiginiz sekilde degil. Burada bir ise girdiginiz andan itibaren, devlete, maasinizdan onemli bir yuzdeyi "Social Security" icin veriyorsunuz. Bu verdiginiz vergilerden tamamiyla ayri bir para. Yani, her Amerikali calisan, kazanclariyla bu programi ayakta tutuyor. Sizin tabirinizle "Pinar'in suyu", Amerikalinin kendi maasindan, kendi alin terinden geliyor. Ayrica sirketler bu sistemin parcasi, onun icin program "sosyal" olmaktan uzaklasiyor. Sirketler ve diger isverenler her calisanin odedigi miktarin aynisini, o kisinin emekliligi icin devlete oduyor. Butun bu paralar birlesiyor, emekli olanlara odeniyor. Calismadiginiz takdirde ise, SS'den alacaginiz para sifir. Yani hic bir sey bedava degil. OJ Simpson davasina Irk ve Siyah Juri karisti. O dava bir istisna. OJ'yi emsal alip, Amerika'daki hirsizlari, katilleri saliveriyorlar diyemezsiniz. Cikarilan kanunlar uygulaniyor. Sonra bu hirsizlarin, "Warfare" adli bir sistemden maasa baglandiklarini yazmissiniz. Bahsettiginiz programin adi "Welfare", Warfare savasmakla ilgili bir kelime. Burada, Martha Stewart bile 5 ay hapiste gecirdi. Siz, cok musamahakar, Amerikalinin kendi suclularini el ustunde tutan, diger dunya ulkelerini para icin somuren bir ulke oldugunu yazmissiniz. Welfare programi Amerika'nin nadir sosyal programlarindan biriydi. Fakirler icin yapilmis bir program. Programin, parasi vergilerden geliyordu. Ama Beyazlar, Zencilerin bu programi kotuye kullandigini soyliyerekten, Welfare'de koklu degisiklikler yaptirildi. Simdi program cok kisa, sadece 1-2 sene kadar, ve lifetime limit getirdiler diye biliyorum. Alinan para eminim cok cuzidir. Haklisiniz Turkiye hakkinda sizler kadar bilgili olmadigimin farkindayim. Siteye katilan arkadaslarla konusmakla birbirimizden birseyler ogreniyoruz. Hepinize selamlar ederim. Bir muddet sitede olmayacagim. Hoscakalin.
Lawless1 Sayin Vatanevladi, Bir Amerika'linin dunyanin diger ulkelerine gosterdigi ilgisizligi, yabancilar cehalet olarak yorumluyor. Halbuki burada kultur boyle. Bir tane yabanci sarki calinmiyor radyo'da. Yabanci film nerdeyse yok gibi. Ilgi gostermiyorlar bizdeki gibi. Haberler (News) disariya degil, iceriye bakiyor. Sizin cehalet diye adlandirdiginiz durum olusuyor. Aslinda cehalet demek yanlis, dogru terim ignorance. Amerikali, Turkiye'nin dunya haritasindaki yerini bilmiyor, bildigini de iddia etmiyor. Onemsedigi ulkeler ve kulturler var. Ama onlarda bir dereceye kadar. Amerika'nin Irak'a girmesinin tek ve yegane sebebi, George W. Bush, cevresinde olan muhafazakar kadro ve burada olan teror olaylari. Al Gore secilmis olsaydi, Irak durumu olmazdi. Turkiye'de yillarca pasif bir sekilde seyrettikten sonra Suriye'yi savasla tehdit etti, ve Abdullah Ocalan ancak o zaman yakalanabildi. Ama Turkiye'nin farki, yillarca beklemesiydi. Amerikan filmlerinin konularina gelince aklima su an gelen film her nedense Spiderman. Yozlasma, ahlaksizlik deyince de sahte rakilar, ve cep telefonu icin oldurulen insanlar. Kusura bakmayin, gazetelerdeki konular kafamda. Burada da isine giden, ailesine bakan, cocuguyla vakit geciren cok insan, anne baba var. Belki onlari Hollywood konu etmiyor. Hollywood genellikle daha liberal.
dipdalga Sn. Lawless, Ben de ABD ve Türkiye mukayesesi yapmak istememiştim, ancak orada durumun çok kötü, kimse para kazanamıyor, falan gibi anlatımlara girdiğiniz için, size kötü durumun ne olduğunu hatırlatmak istedim. Zaten bu da eleştirdiğim, kapitalizmin sorunu ya,... Orada da söylüyorum ne denli DOYUMSUZ bir REJİM olduğunu. Hâlâ burada Pınar Yok diyorsanız, ufak bir ayrıntıyı gözden kaçırmışsınız sanırım. Ben oradaki Pınarı lâfını para akan bir su, gibi değil, mecâzi anlamda kullanarak, herkesin parası olduğu anlamında kullandım. Social security dediğiniz şeyin kendi maaşlarınızdan olduğunu belirtmişsiniz, benim de söylemek istediğim o zaten, maaşlarınızla düzgün bir hayat geçiriyor, oradan kesilen parayla da RAHAT BİR EMEKLİLİK geçiriyorsunuz. Ancak burada da maaşlardan yüklü miktarda para kesiliyor ancak emeklilerin durumu ortada. BİZİMKİLER SIRF ALNI TERLESİN DİYE Mİ YARATILMIŞ İNSANLAR? Alın teri, siz de rahat bir emeklilik getirirken, bizde alın terlediğiyle kalıyor. Bu konuyu şirketlerle bağdaştırmak bana biraz acayip geldi, şirketler de birey gibidirler, (hukuken de öyle) yaşadıkları toplumun şartlarını taşırlar. Sanki orada hükümet şirketlere bu paraları ödemeyin diyor da onlar hayır biz ödemek istiyoruz mu diyorlar? War- değil yanlışlıkla wel- yerine wal- yazmışım, aynı yanlışa benim war- yazdığımı sanarak düşmüşsünüz, bu konuda yorum yapmayacağım, sonuçta ne yazıldığını anlamışsınız, konumuz dışı yoruma gerek yok. Sonuçta uzun yazılar sonucu, beni anlamış olmanıza sevindim. Dediğim üzere siz burayı biraz daha iyi tanıyınız, oradaki anlattıklarımı daha iyi kavrarsınız. Bu konuda her zaman yardım etmeye hazırım. Sevgi ve Saygılarımla, NOT: Bir süre buralarda olmayacağınızı söylemişsiniz, son maaşınızın yarısıyla, güzel bir tatile mi çıkacaksınız? :)) ÖNEMLİ NOT: Yazılar ABDnin çok refahlı bir toplum üzerine kurulmuş olup olmadığı üzerine gelişmiştir. Oluşacak bir YANLIŞ ANLAMAYI düzeltmek isterim. Evet ABD de refah bir toplum vardır. Zaten bu GSMH dan belli olmaktadır. Ancak bu, bizim gibi masum insanların sömürülmeleriyle gerçekleşmektedir. Bu yüzden oraya özenmek yerine, orada ki Buşş gibi kendini bilmez insanların, seçilmemesi için, cahil bırakılmış Amerikalılara bunun anlatılması gerekir, yoksa onların da gelecekleri, diğer insanları karşılarına almaktan başka bir yer olmayacaktır,... Saygılarımla,...
dipdalga Hani bir deyişimiz vardır,,, 'USTA ASKER MEYDANDA BELLİ OLUR' Bizler, bu ülkenin usta askerleriyiz. Cumhuriyetimizi açlık ve sefalet içinde kurduk, zor şartlarda yolumuza devam etmekteyiz. Şartlar ne olursa olsun, devam da edeceğiz. Ancak, ekonomik bir toplum olan ABD, ekonomik kökenli ABD Halkları, çatırdayan ekonomileri karşısında, bizlerin yüzyıl önce verdiğimiz sınavı vermekle karşı karşıya kaldığını söylemek mümkündür. Serzenişler başlamıştır bile,... Dünyanın en çok obezite vakası bulunan ABD yi de meydanda göreceğiz. Bakalım alçak sürünmede başarılı olabilecekler mi? Saygılarımla,
Vatanevladi
quote:
Sayin Vatanevladi, Bir Amerika'linin dunyanin diger ulkelerine gosterdigi ilgisizligi, yabancilar cehalet olarak yorumluyor. Halbuki burada kultur boyle.
Sayın Lawless, Sizin de belirttiğiniz gibi orada kültür öyle. Dış dünyayı bilmiyorlar, ödedikleri vergiler hangi mazlumlara, nice bebelere mermi olarak dönüyor bilmiyorlar, ne ocaklar sönüyor farkında değiller, çünkü okuyup araştırmıyorlar, ceplerini, kariyerlerini düşünüyorlar, nefsani arzularının peşlerine takılmışlar.
quote:
Bir tane yabanci sarki calinmiyor radyo'da. Yabanci film nerdeyse yok gibi. Ilgi gostermiyorlar bizdeki gibi. Haberler (News) disariya degil, iceriye bakiyor. Sizin cehalet diye adlandirdiginiz durum olusuyor. Aslinda cehalet demek yanlis, dogru terim ignorance. Amerikali, Turkiye'nin dunya haritasindaki yerini bilmiyor, bildigini de iddia etmiyor. Onemsedigi ulkeler ve kulturler var. Ama onlarda bir dereceye kadar.
Sizin bahsettiğiniz bu özellikler kültürlü, aydın olduklarını da göstermez. Hangi memleketleri önemsiyorlar acaba? G.W.B 'nin haçlı seferlerini başlatıyoruz diye seslendiği ülkelerle ve onların kültürleriyle mi ilgileniyorlar?
quote:
Amerika'nin Irak'a girmesinin tek ve yegane sebebi, George W. Bush, cevresinde olan muhafazakar kadro ve burada olan teror olaylari. Al Gore secilmis olsaydi, Irak durumu olmazdi. Turkiye'de yillarca pasif bir sekilde seyrettikten sonra Suriye'yi savasla tehdit etti, ve Abdullah Ocalan ancak o zaman yakalanabildi. Ama Turkiye'nin farki, yillarca beklemesiydi.
Peki bunları iktidara getiren kim? Hadi ilkinde bilmiyorlardı peki ya ikinci seçimlerde? Türk Halkı mı getirdi bunları başa?
quote:
Amerikan filmlerinin konularina gelince aklima su an gelen film her nedense Spiderman. Yozlasma, ahlaksizlik deyince de sahte rakilar, ve cep telefonu icin oldurulen insanlar. Kusura bakmayin, gazetelerdeki konular kafamda. Burada da isine giden, ailesine bakan, cocuguyla vakit geciren cok insan, anne baba var. Belki onlari Hollywood konu etmiyor. Hollywood genellikle daha liberal.
Ekleyen: Lawless1 - 01/04/2005 :  09:08:07
Hollywood filimlerine pek fazla girmek istemiyorum, her akıl sahibi, düşünen insan bu filimlerinin çoğunun beyin yıkamadan, toplumu yozlaştırmadan ibâret olduğunu anlar. Amerikan halkına gelince, elbette ki Amerikan Halkıyla bir alıp veremediğim yok, olamazda zaten. Halkını uyandırmaya çalışan gerçek aydın kişiler de var mutlaka, kendi halinde olan insanlarda çok ama çoğunluğu yeryüzünde olup bitenler hûsûsunda cahildir demekten kendimi alakoyamıyorum maalesef. Umarım onlarda da bir uyanış gerçekleşir ve ABD' nin lokomotif olarak dünyayı, insanlığı nerelere çektiğinin farkına varırlar. Saygılarımla
dipdalga Sn. Lawless gördüğüm kadarı ile geri döndünüz. Bu olmamış, baştan sona hatalarla dolu dediğiniz yazıya henüz bir cevap alamadım. Saygılarımla...
Lawless1 Iki kere yanit verdim diye hatirliyorum Sayin Dipdalga, gozume carpan yerleri duzeltmeye calismistim. Size de saygilarla.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:06:59