Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
İŞ KANUNUN 25.MADDESİ
ANTALYA Sayın Formdaşlar 4857 Sayılı İŞ kanunun aşağıdaki maddesine göre Personelimiz 10,01,2005-27,01,2005-15,02,2005-18,02,2005 tarihinde izin almaksızın işyerine gelmemiştir.Aşağıdaki maddeye dayanarak personelimizin iş akdini haklı nedenle fesh edebilirmiyiz ? Madde 25;Bir ay içinde derken 10,01,2005 tarihinden başlayarak 30 gün mü saymamız gerekiyor? İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı MADDE 25. - Süresi belirli olsun veya olmasın işveren, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir: İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi
zkeskin1 el insaf sayın antalya.... yani sizde kraldan kralcısınız..neredeyse bu forumda kıdem tazminatı vb çalışan haklarını kaldırmaya karikatürize etmeye çalışan üyeler gibi kafanız çalışıyor. tüm dünyada kabul görmüş 365 günlük miladi takvimi ancak bu kadar hinlikle yorumlayabilir ayın 10 unda başlatıp sonraki ayın 10 unda bitirseniz olmuyor.çık çık çıkk.nası yapalım 27 ocakta başlatıp 27 şubatta bitirelim 3 günlük devamsızlığı bu zaman dilimini 1 ay varsayarak işten ihbarsız kıdemsiz atma hakkını kendimizde bulalım.....yeter artık sayın antalya saçmalamada beni solladınız...bu dediğiniz 25. maddeye uymuyor..uydurmaya çalışıyorsunuz yine uymuyor..siz en iyisi böyle hinliklerle uğraşacağınıza iş yeriniz nasıl bir işyeri bilmiyorum ama çalışanları anlamaya ve onları bu devamsızlığa iten sebepleri araştırmaya ve anlamaya çalışıp bu devamsızlıklara karşı önlemler geliştirmeye çalışın..işçiyi çıkartmak istiyorsanızda böyle dolambaçlı yollara sapmadan adam gibi haklarını ödeyip öyle çıkartın..sonradan da başınızı ağrıtmayın..
Av.Fırat Bayındır
quote:
tüm dünyada kabul görmüş 365 günlük miladi takvimi ancak bu kadar hinlikle yorumlayabilir ayın 10 unda başlatıp sonraki ayın 10 unda bitirseniz olmuyor.çık çık çıkk.nası yapalım 27 ocakta başlatıp 27 şubatta bitirelim 3 günlük devamsızlığı bu zaman dilimini 1 ay varsayarak işten ihbarsız kıdemsiz atma hakkını kendimizde bulalım
sayın keskin ne yazık ki yanılıyorsunuz. 25.maddedeki 1 ay, takvim ayı değil, son devamsızlık gününden geriye doğru 1 aylık süredir. Ancak benim kafamı kurcalayan husus sayın Antalya'nın konumudur. Öyle sanıyorum ki çalıştığı işyerindeki işçi sayısı iş güvencesi hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek asgari sayının üstündedir. Bu gibi çoğu işyerlerinde muhasebe kökenli personel aynı zamanda personel müdürlüğü,(güncel tabiriyle insan kaynakları müdürü!) görevini de üstlenebilmektedir. Sayın Antalya'nın çalıştığı şirketin, avukatlık asgari ücret tarifesindeki bedeli ödeyerek pekala bir avukat ile anlaşma yapması mümkündür. Burada sayın antalya'nın iyi niyetinden, kendisini fikren geliştirme çabası içinde olduğundan hiç kuşkum yok.Ancak hukukun hukukçulara bırakılması gerekir. Bunu gerek ben gerek sayın ırmak bir kaç kez ima ettik hatırlanırsa. Ayrıca haklıdır,haksızdır bir şey diyemem ama, buradan edinilen bilgilerin işçi aleyhinde kullanılacak olması işin bir başka rahatsızlık boyutu.
quote:
neredeyse bu forumda kıdem tazminatı vb çalışan haklarını kaldırmaya karikatürize etmeye çalışan üyeler
Bunu anlayamadım[?]
quote:
çalışanları anlamaya ve onları bu devamsızlığa iten sebepleri araştırmaya ve anlamaya çalışıp bu devamsızlıklara karşı önlemler geliştirmeye çalışın..
%100 katılıyorum son olarak da hoşgörünüze sığınarak ifadelerinizin imzanızdaki felsefe ile uyuşmadığını söylemeliyim. Gönül Çalab'ın tahtı, gönüle Çalap baktı İki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise." Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil Yetmişiki millet dahi elin yüzün yumaz değil."
ANTALYA Sayın ZKESKİN1 25.Maddeye göre yorum yapıyorum İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü (10,01,2005-27,01,2005) olmuyor niye çünkü 11,01,2005 de işe gelmemesi gerekiyor doğrumu ?. veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü,10,01,2005-Hafta Tatilinden sonraki ilk gün 27,01,2005 Hafta içi gün hafta tatilinden sonra 2.GÜN Değil Bu madde yine geçersiz oluyor değil mi ? yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi 10.01.2005-27.01.2005.3 Gün 15,02,2005 Madde yine tutmadı çünkü 3.gün illaki işçi 28,01,2005 tarihinde gelmesi gerekiyor sonuç ne oldu.Personel kafasına göre bu sırayı tutdurdu ve her ay aynı taktiği deniyecek doğrumu yada Başka hangi madde yukardaki örnek için sizlerce uygun ben 25.maddenin (G)Bendini bu konu için uygun gördüm.ve bir sonuca ulaşamadım forma taşıdım.Burda kanun maddesi demiyorki şu ay sadece ay kavramından bahsediyor OCAK-ŞUBAT Gibi ayrım yapmıyor.Burda benim merak ettiğim personelin firmadaki durumu bu işine son verebilirmiyiz 25mad.(g) fıkrasınca görüşünüz gayet güzeldi Sayın KESKİN Kesinlikle kötü niyetim yok bu bir defa belirteyim.Bilgim dahilinde formlarada cevab yazıyorum.Avukat olmasan bile BU maddeyi ben kendimce böyle yorumladım yanlış yorumladığım yer varsa düzeltirseniz memnun olurum fakat çok güzel cevab yazmışınız kendimi Dediğiniz gibi KRALDAN KRALCI Gördüm kendimden korktum.Verdiğiniz cevab için çok teşekkür ederim.Yanlış gördüğünüz bir yer varsa uyarın.
ANTALYA Ancak benim kafamı kurcalayan husus sayın Antalya'nın konumudur. Öyle sanıyorum ki çalıştığı işyerindeki işçi sayısı iş güvencesi hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek asgari sayının üstündedir.DOĞRU Bu gibi çoğu işyerlerinde muhasebe kökenli personel aynı zamanda personel müdürlüğü,(güncel tabiriyle insan kaynakları müdürü!) görevini de üstlenebilmektedir. Sayın Antalya'nın çalıştığı şirketin, avukatlık asgari ücret tarifesindeki bedeli ödeyerek pekala bir avukat ile anlaşma yapması mümkündür. Burada sayın antalya'nın iyi niyetinden, kendisini fikren geliştirme çabası içinde olduğundan hiç kuşkum yok KESİNLİKLE AMA KESİNLİKLE DOĞRU Ayrıca haklıdır,haksızdır bir şey diyemem ama, buradan edinilen bilgilerin işçi aleyhinde kullanılacak olması işin bir başka rahatsızlık boyutu.İŞ KANUNU O ZMAN BURDA AY KAVRAMI BELİRTİLMELİ SAYIN AVUKAT FIRAT BAYINDIR BENİM TAMAMEN DOĞRU KARİKATÜRÜMÜ ÇİZMİŞ SAYIN ZKESKİN1
yyln Sn: antalya, Bir aylık süre kavramını Sn Av.Fırat Bayındır açıklamış. Buna göre 27,01,2005-15,02,2005-18,02,2005 tarihlerinde olmak üzere bir ayda üç gün işe devam etmeme şartı da gerçekleşmiş. Ancak, 4857/26. maddede yer alan 6 günlük süre de geçmiş. Öte yandan, Sn antalya bir gün işten çıkarma ile ilgili sorularına ara verip, işe adam almak için bir neden bulun derse, o zaman daha büyük bir istekle görüş açıklayabilirim.[:)]
Av.Fırat Bayındır sayın antalya, umarım KARİKATÜR deyişini olumsuz anlamda kullanmadınız. Çünkü ben asla kişiliğiniz veya mesleğinizle ilgili olumsuz bir şey söylemediğimi sanıyorum, yine de kırdıysam üzgünüm.
ANTALYA Sayın Formdaşlar 25.madde kavramı ayın biriyle otuzu arasındaki süre değil işçinin işe gelmediği günden itibaren başlayan bir aylık süredir.10.01,2005-10,02,2005 bir ay kavramıdır görüşünü anladım.4857 Sayılı kanuna göre işçiyi öyle işinden çıkarmakta kolay değil,4857 Mad.göre işveren fesih bildirimini yazılı yapacak.Noterden Tebligat Çekecek.Ustabaşıyla elemanların görüşünü alacak.Savunmasını alacak ondan sonra iş akdini fesh edecek yanlışmı düşünüyorum eksik bir görüşüm var mı ? Sayın YYLN Bu ay zaten 4 işçi aldık.almayada devam ediyoruz.
ANTALYA Sayın Fırat Bey Karikatür benzetmesi benim için önemli değil kırılmadımda BANA BİR KELİME ÖĞRETENİN KÖLESİ OLURUM Mantığını sahibim.Sadece zkeskin Benzetmesinden korktum görende ne vicdansız adam diyecek.
zkeskin1 İşveren yasalar önünde her zaman güçlüdür.Gücünü ekononomik durumundan alır.Çalışan her zaman güçsüzdür.Yasalar karşısında kendini savunması ve haklılığını isbat etmesi uzun zaman alır ve ekonomik olarak bitmesine neden olur.Davaların ne kadar sürdüğü ve neden bu kadar uzun sürdüğü göz önünde bulundurulursa ne demek istediğim anlaşılır sanırım.İşte bu bağlamda zaten lastikli olan yasaların burada çalışan aleyhine yorum oluşturacak şekilde tartışılmasının ve sonuçlar çıkarılmasının karşısındayım.Zaten sitenin amacı da bu olmasa gerek.Görebildiğim kadarıyla yüzlerce binlerce soru var ve bunların hepsi kategorize olmakla birlikte geniş bir yelpazeye yayılmış durumda.Kıdem tazminatından memurun becayiş sorununa ,nesebin düzeltilmesinden icra davalarına,apartman aidatından kiracı sorunlarına,senet protestosundan boşnma sorunlarına kadar temelde halkın günlük sorunlarının yer aldığı problemler.Bu sitedeki arkadaşlar gördüğüm kadarıyla bu sorunlara bila ücret çözüm önerilerini bildiriyor ve neticede ne yapmaları gerektiğini salık veriyorlar...Hiç bir işverenin sorununa rastlamadım.Onlar zaten ekonomik olarak güçlüler.Ve sorunlarını çözmek için de bu siteye gelmez şirketlerine bir avukatla sözleşme yapar sorunlarını o şekilde hallederler..Kraldan çok kralcı olmak.Evet belki biraz kırıcı oldu.Ama sorunun soruluş biçiminden iğne deliğinden geçirilmeye çalışılmasından da bu sonucu çıkarttım kusura bakmayın..Yanlış mı algılamışım yoksa?
romantic Merhaba Arkadaşlar, Konuya şunlarıda ekleyebiliriz, birincisi çalışılan işyeri kurumsallaşmış bir şirketmi, sendika varmı, yoksa patron diye tabir ettiğimiz tek bir işverenemi ait. Neyazıkki ülkemizde çoğu çalışan sosyal haklarının neler olduğunu bilmiyor buda bazı işverenlerin açıkçası işine geliyor ve iş kanununun ilgili maddelerini yerine göre kendi çıkarlarına göre kullanabiliyorlar. İnsanlara yasal haklarının neler olduğunu açıklayan ve öğreten programlar yerine, hırsızlığın, arsızlığın prim yaptığını gösteren yayınlar yapılmaya devam edildiği sürecede (şekil 1 a televole vs.) bu insanlar ne yazıkki koyun olarak kalmaya devam edecek, ve hep birileri yünlerinden, etlerinden, sütlerinden faydalanacak. Ülkemizde ne yazıkki çoğu işyerinde hala SSK nın ne anlama geldiğini, bir iş yerinde sigortasının yatırılıp yatırılmadığını, fazla mesai kavramını bilmeyen, 1 milyar maaş alırken sigortası asgari ücretten yatırılan insanlar var. Tabiiki tek neden bilmemekde değil, kanunları bildiği halde işini kaybetme korkusu yaşadığı için (çok az ama var)seslerini çıkaramayanlarda var. Neyse konuyu dağıtmayayım, Bu işçi işe gelmediği zaman, işe gelmemesi ile ilgili olarak, şahitler eşliğinde tutanak tutulmadı, kendisinden savunma istenmedi ise, İşçi savunma verdiyse, verilen savunmada geçerli mazeret yoksa ve buna rağmen ihtar verilmedi ise, Haksız olduğu takdirde işçi kendisine verilen ihtarı imzalamaktan imtina ettiyse ve yazı noter kanalı ile kendisine tebliğ edilmedi ise, İşçi sendikalı bir işyerinde çalışıyorsa, 6 iş günü içinde disiplin kuruluna sevkedilmedi ise, Bir ay içinde 3 defa haksız sebeplerle işe gelmediği halde (ki sebepleri gerçekten geçersiz ise) yukarıda yazılan işlemler yapılmadan ve sendikalı işyerinde çalışıyorsa, disiplin kurulu kararı olmadan, 4857 sayılı iş kanunun ilgili maddeleri gereği işçinin iş akdini fesh edemezsiniz. Ne işçiyi nede işvereni kayırmak yada kötülemek gibi bir amacım olmadığı belirtmek isterim, ama artık bir işyerinden işçi çıkartmak çok zor, eskiden kıdemini, ihbarını vererek, işten çıkartılabiliyordu, 4857 de böyle bir durumda yok, geçerli mazeret olacak,(evlilik, hastalık, askerlik vs.) yada işveren ile işçi bir şekilde anlaşacak. İşçi dava açıp haksız olarak çıkarıldığını ispat ederse, (artık iş mahkemeleri daha kısa sürede sonuçlanıyor) hem tazminat alır, hemde işine geri döner. Tek temennim iki taraf içinde herşeyin iş barışı içinde olumlu ve güzel olması, işçi yada işverenden hangisi haklı ise haklı olanın mağdur olmaması dileğiyle, Saygılarımla, romantic
ANTALYA Sayın Formdaşlar hepinizin görüşleri farklıydı çok güzel bir konu seçmişim ben birşeyler öğrenirken bu sitede hakkını bilmeyen hakkını arayanlarıda çok güzel bir şekilde aydınlaktık gibi ben öyle düşünüyorum.Ben soru sordukça ben öğreniyorum ayrıca cevab veren formdaşların cevablarıda bu siteyi gezen bilgili bilgisiz herkese aydınlatıcı oluyor.İŞÇİ HAKKINI-İŞVEREN HAKKINI BİLİYOR Herkesin düşüncesi çok güzeldi.gerçektende bu konuyu işçinin alyhine çevirmek dediğiniz gibi kolay oluyor.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Velayet hakkı] Wmic Windows Activation Key and windows 7 ultimate activation tool 
  • 03.05.2025 09:36
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 11:16:31