Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Avukatın Kitabı
Av.Tayfun Eyilik “Lafin tamamı aptala soylenir.” 902 - Çabuk açılıp dökülmeyiniz. Bu meslekte saçlarını ağartmış, her kıssadan bir hisse çıkarmış, her telden bir ses işitmiş olan eskilerin bu alanda söyliyecekleri ikinci bir sözde, size bir dava vermek isteyenlere karşı çabuk açılıp dökülmemenizdir. Yazıhanenizin kapısı açıldı. Tanıdığınız, yahut tanımadığınız bir iş sahibi içeriye girdi. Yer verdiniz, oturarak işini anlatmıya başladı. Ara sıra sizden fikir soruyor: Haklı değilmiyim? Hasmım haksız değil midir? Şu delile ne dersiniz? Elimde bu ibra varken davamı yüzde yüz kazanamazmıyım?... işin ruhu da buradadır. Bülbül gibi ağzınızı açar ve ona yerden göke kadar haklı olduğunu, bu davasını şu kadar zamanda kazanmak işten bile olmadığını söylerseniz her şeyi kaybettiniz. Bir kere, bütün vesikaları, ilgili kanun maddelerini tetkik etmeden lâf söylemek ve adamcağıza büyük ümitler vermekle bir meslek hatâsında, en yumuşak tabirile, yemek yemeden yemiş yiyen çocuğun hareketine benzer bir hafiflikte bulundunuz, iş sahibi zeki bir adam ise sizin bu hafifliğinizi görerek her halde itimadı sarsılmıştır. Mühim bir işini mümkün değil size tevdi etmez. Sonra, iş sahiplerinin çoğu, zannettiğinizden daha kurnazdırlar. Sizden alacağını aldıktan sonra çok defa gider ve bir daha semtinize uğramazlar. Yahut ta o işin hakkı olan ücretten pek azmi teklif ederler. Çünkü ellerine silâhı siz kendiniz verdiniz. Bu davayı kazanmanın pek kolay olduğunu, uzun sürmiyeceğini, paraları çatır çatır tahsil edeceğinizi daha beş dakika evvel siz söylediniz. Kanunun filân maddesi kendisine hak verdiğini ve mahkeme ve icra huzurunda şöyle derse işinin lehine biteceğini öğrenmiştir. Zaten avukat hakkında yel alıp rüzgâr satan bir adam diye bulanık bir fikir taşıyor, iki satır yazı yazacak, iki de lâf söyliyeceksiniz! O lâfları da ona öğretmiş bulunuyorsunuz. Artık ne diye size itimat edecek ve istediğiniz parayı verecektir? Onun için boşboğazlıktan sakınınız . Kim olursa olsun, iş sahibine çabuk ve çok açılıp saçılmayınız. Lâyihada yazacağınız ve mahkemede söyliyeceğiniz sözleri daha davasını almadan ve kitap karıştırmadan o adama söylemeyiniz, işte şu avukat yokmu? Sizin kadar ilmi, sempatisi olmadığı halde büyük dava sahipleri hep ona koşuyorlar, yazıhanesi bir karınca yuvası gibi işliyor neden? Bir kere araştırdınız mı? Elbette size üstün bir hali vardır. O hal, başka bir şey değilse, mutlaka, müvekkillerine derhal açılıp saçılmaması, kendisini idare etmesi, konuştuklarına ağırbaşlılığı ile itimat telkin etmesi, çekirge gibi sıçramaması, ilmini ve yardımını bedava satmamasıdır . Şu halde siz de onun gibi yapınız, işi dinledikten sonra mümkünse delillerini isteyiniz, hâdiseyi biraz derinleşiriniz. Davasını kazanacağınıza dair sizde bir kanaat hasıl olmuşsa, işini üzerinize alabileceğinizi söyleyiniz. Pek sıkıştırırca, yahut aranızda şöyle böyle bir dostluk varsa bazı prensiplerden müphem ve umumî surette bahsediniz. Fakat zinhar dökülüp saçılmayınız. Bu suretle kendisine daha ziyade itimat vermiş, fakat her şeyi öğretmemiş olursunuz, işini aldıktan ve ücret mukavelenizi yaptıktan sonra, fırsat düştükçe, daha fazla konuşabilirsiniz “Avukatın Kitabı” Av. Ali Haydar Özkent – İstanbul Barosu Umumi Katibi (1887 –1961) Birinci baskı : 1940 İstanbul, Arkadaş Basımevi İkinci baskı (Tıpkı Basım): 2002 İstanbul (Ufuk Reklamcılık Matbaacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti.)
Av.Mine Uzun Sayın Meslektaşım Irmak, Alıntı yaptığınız kitaptan uzunca bir bölüm, İstanbul Barosu'nun web sayfasında yayınlınmış; okuduğumda ben de siteye bildirmeyi düşünmüştüm. Çok iyi yaptınız. Bütün avukatların okuması gereken tecrübeler. Gerçi yazıldığı dönem itibarıyla erkek avukatlara hitap ediyor ama neyse!
alisinkay Anlayamadığım nokta.Biz burada cevap verirken aslında kendi kuyumuzu mu kazıyoruz ve kendimizi küçük mü düşürüyoruz.Aslında yazıya tam katılmasam da haklılık payı var.Birkaç şey öğrettiğin sıradan bir vatandaş hemen ukalalık yapmaya başlıyor ve çok şey bildiğini sanıyor.Bizzat yaşadığım olayda birisi çok zor bir ağırcezalık davadan beraat etti ve kendisine kimsenin dokunamayacağı gibi bir fikir oluştu, herşeyi bildiğini sandı.Avukatının ve ona fikir verenlerin çok iyi olduğunu ne yaparsa yapsın onu hapse attırmayacaklarını düşündü.Ve bir suç daha işledi.Aslında hapse girmemesi için çok basit bir yol var.Beraat etmesi için ama bunu söylemek bile artık içimden gelmiyor ve bocalayıp duruyor. Daha önce sanırım sayın Avminenin bir iletisi vard.Yanlış hatırlıyor olabilirim.Her halde suçlu olduğunu bildiğimiz ve nasıl beraat edeceğini de bildiğimiz birini savunmalı mıyız.İki gün sonra ya daha büyük bir şey yaparsa.... Bir Türk Milliyetçisi olarak ve utanarak itiraf etmeliyim ki, halkımız toplumsal gelişimini insan hayatı olarak düşünürsek şu anda beşikteki bir bebe gibi....O açıdna baktığımızda yazıya katılmamak elde değil.
Av.Mine Uzun Sitede bilgi vermek bence gönüllü yardım çerçevesinde değerlendirilmeli. Bu açıdan bakarsak yazıdaki prensiplerle çelişmiyor diye düşünüyorum. Yazıda kastedilen, bizi "profesyonel" anlamda tercih etmiş müvekkillerle ilişkilerin dozu. Başınızdan geçen olay can sıkıcı ve maalesef bir çok avukatın yaşadığı tecrübelerden (!) Bu arada suçlu olduğunu bildiğimiz birini savunma konusundaki çelişkileri ben de yaşıyorum. Hatta bu nedenle ceza davasına uzak duruyordum. Ama anladım ki bu çözüm değil ve ceza, hukukun önemli bir parçası. Fakat bu çelişkiler nasıl giderilir, vicdan muhasebesi nasıl sağlanır, işte onu bilmiyorum. (Bu arada sözünü ettiğiniz ileti benim değildi).
Av.Fırat Bayındır Nasıl 'uyanık avukat' olunur? Adnan Ekinci 18/03/2005 (Radikal) Avukatlar için söylenen çeşitli sıfatlar vardır. Olumlu veya olumsuz vurguları birbirine karışmış bu tanımlamaların başında da 'uyanık avukat' gelir. Avukatların 'uyanık' halinin bir övgü mü, yoksa yergi vurgulaması mı olduğunu ilk bakışta anlamak zordur. Ana sonuç itibarıyla çok hoş bir sıfat olduğu söylenemez. Bütün bunlar bir yana, bir avukatın niye 'uyanık' diye sıfatlandırıldığı üzerinde durmak gerekir. Örneğin, 16 Mart Çarşamba günü, Hürriyet gazetesinin spor sayfasının 'Uyanık Avukat' manşetiyle, konuya biraz değinebiliriz. Gazetenin bu başlığı tercih etmesine neden olan haberin özeti şöyle: Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nda geçen sezon oynayan Cenk Duraklar, 40 milyarlık alacağı için dava açmış. Duraklar davayı kazanmış ama bir türlü tahsil edememiş. Kulüp, Cenk Duraklar'ın avukatı tarafından istenen banka hesap numaraları için, kullanmadıkları hesap numaralarını vermiş. Bunun üzerine avukat, Galatasaray Kulübü'ne telefon ederek, kendisini kongre üyesi olarak tanıtmış ve geçmiş yıllara ait aidatlarını ödemek için banka hesap numarasını istemiş. Avukat, kendisine verilen yeni banka hesap numarasının, daha önce verilenler arasında olmadığını fark etmiş. Ve bu banka hesap numarasında bulunan parayı icra takibi yaparak, müvekkili Duraklar'ın alacağını tahsil etmiş. Bir avukatı 'uyanık' diye nitelendiren haberle ilgili olayın özeti böyle... Şimdi kasketi önümüze koyup, biraz düşünmemiz gerekiyor... Avukatın kullandığı yöntem, gerçekten bir 'uyanıklık' faaliyeti midir? Yoksa, zekâsını kullanarak kötü niyetli borçlu Galatasaray Kulübü'nü faka bastırması mıdır? Avukatlar hakkındaki olumsuz manşet konusunda Hürriyet Spor Servisi'ni sorumlu tutmamak lazım. Çünkü bu olumsuzluk uydurma değil, topluma mal olmuş bir imajın tezahürüdür. Bu yanlış imaj, baroların siyaset yapma yerine, mesleklerine odaklandıkları güne kadar sürüp, gidecektir.
commodore1tr Vallahi bu yaziyi okumadan bende avukat bir arkadasima aynini dedim. Is Hakkinda çok fazla konusma kaybedersin diye.. Genelde dinlemiyor ama umarim hayat ona istediklerini verir.... Ben genelde avukatlari severim ama son zamanlarda nedense bazi istemeden gördüklerim ve duyduklarim beni yeniden degerlendirme yapmama yol açiyor Geçen gün bir avukat bir avukatla yaz1siyor tesadüfen bir göz attim avukat yazmis ' Muvekkil denilen asalaklar.....' simdi bu nedir? Böyle düsünen bir avukat avukat midir ? Ekmegini kazandigi ki_iler hakkinda nasil böyle düsünebilir normal bir insan ? Çogunluk avukat oldugu için fazla birsey yazm1yorum bu konuda ama lütfen ekmek yediginiz tasa pisleyen avukatlari uyariniz.... Birde avukatin YOGURT YEMESI nasil oluyor ? Adam davasini vermis bekliyor ki bitsin avukatta karsi tarafin keyfini bekliyor ve buna yogurt yeme stili deniyor.. Var mi böyle bir olay?
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 07:17:40