zara |
Sayin bencenk,
Mesajlarinizi aldim. Tam da, bayan olarak gözaltina alindiginizi düsünmüstüm ki, (çünkü profilinizde geçen gün, "BAYAN" yazdigini görmüstüm),hukuki problemin bir baskasina ait oldugunu, forumun içeriginden fark ettim. Burada verilen bilgileri borçluya aktarirsaniz, bizzat veya -zorluk çektigi takdirde-vekil vasitasi ile, islemlerini yaptirabilir. Burada sözünü ettiginiz, borçlu olan sahis, muhtemelen, ilgili mercilere gerçek tebligat adresi vermemis olmalidir ki, herhalde-gazete yolu ile veya tebligat yasasinin 35. maddesine göre tebligat yapilmis olmalidir. Bu bakimdan, öncelikle, tebligatin usulüne uygun oldugunu düsünüyorum. Sonuç olarak, bu borçlu sahis hakkindaki karar KESiNLESMiS bulunmaktadir. (Borçluya ait hüküm kesinlesmis oldugundan, hükmü yasal süresinde temyiz etme hakkiniz kalmamistir. Kaldi ki; dosyayi temyize götürseniz bile, olumlu netice alamayabilirdiniz.)
Zaten siz, kisaca, cezânin NASil ertelenebilecegini veya af çikip çikmadigini sormaktasiniz. Bu bakımdan, (cezânin infazinin ertelenmesi için İcrâ Cezâ Mahkemesine müracaat edilmesi gerektigi ) gibi görüslere itibar etmeyin.Zira; Borçluya ait hüküm kesinlesmis oldugundan, İcrâ Cezâ Mahkemesine müracaat edemezsiniz. İcrâ Cezâ Mahkemesi sadece cezâyi vermekle yetinir ve hükmü, kesinlestikten ve Savcinin onayindan da geçtikten sonra, tekrar, infâz edilmek üzere, Savciliga verir. Yani; Cezâyi Mahkeme verir, cezâyi infâz edecek (uygulayacak) kurum ise Savcilik ve Savciliga bagli İnfâz Bürosudur.
Borçlu Sanik bir dilekçe ile, cezâ hükmünü veren icrâ cezâ mahkemesinin bulundugu yerdeki Savciliga giderek,(yeni yasal düzenlemelerden faydalanmak istedigini belirtmek sureti ile) ilgili icrâ dosyasi ile verilşmis olan cezâya dair hükmün) iNFAZiNiN ERTELENMESi TÂLEBİNDE bulunacaktir.
Size burada, konu ile ilgili olarak, diger forumlari ve özellikle de, "Hukukçulara Mahsus Forumlar" kategorisindeki, MBB suçu ile ilgili forumu da okumanizi tavsiye ederim. Burada bizzat Sayin Savcimin da görüsü mevcut olup, konu ile ilgili ayrintili bilgi edineceksiniz.
Ancak; burada önemle belirtmeliyim ki, mal beyâninda bulunma suçu ve bu suç nedeni ile verilen cezâ ve bu cezâ ile ilgili yasa hükümleri halen yürürlüktedir. Bu anlamda bu konuda af çikmasi mümkün degildir. Burada, af veya bu suçun ortadan kalkmasi söz konusu olmayip, sadece, CEZÂNiN ERTELENEREK, BU CEZÂNiN, KANUNDA BELİRLENMİS BASKA BİR YAPTİRİMA ÇEVRiLMESİNi öngören, (ilgili forumlarda detayli mevcut olan) yeni yasal düzenlemelerden Borçlunun faydalandirilmasindan ibarettir. Çünkü; alacaklinin haklari da mahfuz olup; alacaklinin da konu ile ilgili haklari aynen devam etmektedir.
Bir de su var: Cezânin kesinlesme tarihinden itibaren bir yil zarfinda infâz edilemeyen cezâlar, (sadece, asgari 10 günlük ve azami 3 aylik hapis cezâsi oldugu nazara alindiginda geçerli olmak üzere) cezâ zamanasimina ugrar. Ancak; söz konusu cezânin zamanasimina ugramasi, ilgili borcun zamanasimina ugramasi anlamina GELMEZ. Söz konusu borç, genel zamanasimina tabidir ve borçlunuzun cezâsi tamamen infâz edilip ortadan kalksa bile, BORÇ, halen SABİT olup, alacakli isterse tekrar borçlunuzdan tâlepte bulunabilecektir.
Not:
Borçlunun, gerek son yeni yasal düzenlemelerden ve gerekse 01 Nisan 2005 tarihinde yürürlüge girecek yeni TCK.' daki, lehine olan yeni yasa hükümlerinden yararlanabilmesi için, daha önceden, hakkinda mahkûmiyet karari bulunmamasi kosulu aranmaktadir. Kosullar borçlu saniga uygunsa; sanik, 01 Nisan 2005 tarihini beklemeden, infâzin ertelenmesi tâlebinde bulunarak, cezâsinin , (kanunda belirtilmis olan) baska bir yaptirima çevrilmesini isteyebilecektir. (Bu husus, mal beyâninda bulunmanin suç olmaktan çikarildigi ve bu suç nedeni ile verilen cezânin kaldirildigi anlamina gelmeyecek olup; bu konudaki yasal düzenleme de halen yürürlüktedir. Alacaklinin konu ile ilgili tüm haklari da ayrica mahfuzdur.)
|