| MAL KAÇIRMA (İPTAL) DAVASI |
| gezgin252 |
2000 yılı Kasım ayında yeni yapılmış bir 8 daireli bir apartmandan daire satın aldım. 2001 yılı Mayıs ayında aynı apartmandan daire satın alan bende dahil 8 kişinin hepsine daireleri satın aldığımız müteaahitin alacaklısı mal kaçırma iptal davası açtı. Dava ile beraber hepimizin dairesine haciz uygulandı ve bu haciz karar yargıtaydan dönene kadar kalkmadı. Davanın Yargıtaydan gelmesi iki buçuk sene sürdü ben de dahil 5 kişi davayı kazandı dairelerinden haciz kalktı 3 kişi davayı kaybetti daireleri icra yolu ile satıldı.
Davacı tapudaki satış bedelinin düşük olması nedeni ile bana dava açtı. Ancak ben dairenin satış bedelini müteahhitin hesabına havale çıkararak ödediğimden davayı kaybetmedim.Dava açıldıktan sonraki beş ay içinde bilirkişi raporu kesinleşti benim daireyi gerçek bedeli ile satın aldığım ortaya çıktı ve bundan sonra hakim benimle ilgili hiçbir şey sormadı benim davam bitti. Bilirkişi raporu kesinleştikten sonra avukatım davaların ayrılmasını defalarca talep etti ancak hakim kabul edilmedi. Tam bir buçuk sene hiç tanımadığım tanımak zorunda olmadığım diğer davalıların davasının bitmesini bekledim. Herhalde müteahhit 100 kişiye daire satmış olsaydı bir asır davanın bitmesini bekleyecektim.Dava sonucu yargıtaydan onanana kadar yani iki buçuk sene tapumda hacizle yaşadım. Yani iki buçuk sene boyunca mülkiyet hakkım elimden alındı resmen gasp edildi. Ticaretle uğraştığımdan kriz nedeni ile defalarca dairemi satmak istedim satamadım kredi kullanmak istedim bankalar hacizli yeri teminat olarak kabul etmedi.
Dava devam ederken avukatım uğradığımız zararın ileride tazmininin garantisi olarak davacının teminat yatırmasını talep etti hakim kabul etmedi. Benim hiç ilgim olmayan bir alacak borç ilişkisi sonucu tanımadığım biri tarafımdan tapuma habersiz haciz konuluyor ve teminat yatırılmıyor bu nasıl bir mantıktır anlamadım. Hakim icra dosyasındaki alacağın kesinleştiğini söylemiş. Alacak kesinleşmiş de benim bundan nasıl haberim olacak. Mal aldığım insanların borcu varmı diye icra dairelerinimi dolaşayım gazeteye ilan mı vereyim. Normal bir icra takibinde bile borçlunun malına habersiz haciz koyulurken %10 teminat yatırılıyor haciz haksız çıkarsa diye, benim bu davadan suçlu çıkacağım ne malüm ki benim malıma haciz konarken haczedenden hiçbirşey istenmemiş. Bu işin prosedürü bu ise mal aldığımız zaman her an malımıza haciz gelebilir borçlu olmasak da malımız senelerce hacizle bağlı kalabilir. Kanunlar yapılırken bunlar hiç düşünülmemiş midir.
İşin daha acı yanı, bu mağduriyetimizi her celse mahkemede dile getirdik ancak hakim dinlemedi. Dava sonuçlanınca da haciz kalkmadı yargıtaydan gelecek kararın sonucu beklendi. Müteahhiti yakaladık konuştuk müteahhit bu davayı zaten danışıklı döğüşüklü açtıklarını yani davacı ile anlaşmalı olduğunu daire başı 10 ar milyar verdiğimiz taktirde davadan vazgecekleri söyledi. Sonuçta müteahhit iş karşılığı daire verdiği iki taşeronun ve tapuda satış anında dairesinin parasını elden veren bir kişinin dairesini iptal davası yolu ile bağırttıra bağırttıra geri aldı böylece adalet yerini buldu!! Bize bir şey yapamadılar. Bir ara davadan vazgeçsinler diye müteahhite para vermeyi dahi düşündüm ancak avukatım başka biri ile anlaşıp yine dava açabileceklerini söyleyince vazgeçtim.
Siz hukukçulardan şunu öğrenmek istiyorum. Ben iki buçuk sene boyunca çok yıprandım. İki buçuk sene en doğal hakkım olan mülkiyet hakkım elimden alındı. Sonuçta bu davayı kazandım tapuma koyulan haczin haksız olduğu ortaya çıktı. Bu durumda davayı açan kişiye ve müteahhite tazminat davası açabilir miyim? Avukatım dava açarsak zararımızı ispat etmemiz gerektiğini söylüyor. Zararımı nasıl ispatlayabilirim ki. Bir insanın elinden iki buçuk sene boyunca mülkiyet hakkını almak kadar büyük bir zarar olur mu? Böyle bir şey ilk kez başıma geliyor ancak bu tip davalar yolu ile insanları dolandırmayı meslek haline getirmiş insanların olduğunu öğrendim. Bu tip insanlara karşı kanuni açıdan bir şey yapamaz mıyız. Gerçi müteahitin anlaştığı adam yani bana dava açan adamın hiçbir malvarlığı olmadığını ipsiz sapsız biri olduğunu öğrendik yani dava açıp kazansak ta hiçbir şey alamayacağız. Ayrıca malım haczedilmeden önce teminat yatırılması istenmesi gerekmezmiydi.
Ben yinede şunu sizden öğrenmek istiyorum. Ben iki buçuk sene mülkiyet hakkım elimden alındığı için karşı tarafa dava açsam kazanabilir miyim kazanamaz mıyım ? Çok uzun yazdım ama bu konuda yaralıyım konu ile ilgilenen olursa sevinirim. İyi günler.
|
| avukatserdarb |
Zaman buldukça Hukuki.net ve diğer hukuk sitelerini ziyaret ediyorum ancak daha önce hiçbir siteye üye olmamıştım. Ancak sayın gezgin252'nin açtığı forumdaki konu ile ilgili yaşadığı sorun şu an devam etmekte olan bir davada müvekkilimin başına gelecek gibi görünüyor. Sayın gezgin252 sizin sorunuzu avukat olarak yanıtlamak çok zor. Haklı olduğunuz açık ama tazminat davası açarsanız kazanabilirsiniz demek zor. Hakimi etkilemeniz önem taşıyor. Benim görüşüm yalnızca mülkiyet hakkınız sınırlandığı için tazminat almaya hak kazanamazsınız zararınızı somut delillerle ispatlamanız gerekir bu da zor görünüyor.
Açacağım bu konu ile ilgili ayrı bir forumda hukukçu arkadaşlarımdan yardım bekliyorum. Saygılarımla. |
