Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
ARAÇ DEVRİNİN ALINMAMASI
ss1969 Sahibi bulunduğum hususi otomobilimle 08/08/2002 tarihinde takla atarak kaza yaptım.Ancak herhangi bir can kaybı olmamasına rağmen aracım hurda durumuna geldi. 1 hafta sonra 200 Amerikan Doları karşılığında sattım. Satış tarihi itibariyle aracın her türlü vergi, ceza vs. borçlarını ödedim. Bu tarihten itibaren araçla herhangi bir münasebetim kalmamıştır. Alıcı aradan yaklaşık 2.5 yıl geçmesine rağmen ve kendisine aracın devrini üzerine alması gerektiğini 5-6 kez söylememe rağmen bir türlü devri almamaktadır. Araç şu anda trafikte dolaşımdadır. Bu arada aracın vergi borçları, muayenesi vs masrafları devam etmekte ve faiz işlemektedir. HUKUKİ OLARAK NE YAPABİLİRİM?????????????
zara Sayın ss1969, aracınızı sattığınız tarihte her türlü vergi borcunun vs. ödendiğini beyân etmektesiniz. aracınızı , halk arasında "temiz kâğıdı" olarak tâbir edilen, (aracın devri için hiç bir borcun ve maninin bulunmadığını) gösteren belgeyi almadan, satışını gerçekleştirmeniz zaten mümkün değildir. dediğim şekilde satış yapmış olsaydınız, aracı alan şahıs (sanırım en geç bir ay zarfında) devir ve ruhsat işlemlerini tamamlaması gerekirdi. dolayısıyla; sizin, aracınızı, noterden satış sözleşmesi ile değil, noterden vekâletle "satmış" olduğunuz kanısına varmış bulunmaktayım. yaptığınız işlem, kesinlikle "satış" değildir. aracınızın bedelini almış olsanız bilre, araçla ilgili her türlü sorumluluk, öncelikle size aittir. öncelikle; "satış "olarak adlandırdığınız işlem hakkında KESİN ve net bir bilgi verirseniz, yapılabilecekler arasından, size izleyeceğiniz bir yol tavsiye edebilirim. kısaca; aracınızı "resmi" olarak (noterden satış sözleşmesi ile) sattınız mı yoksa, satış vekâletnâmesi mi verdiniz?
zara sayın ss1969, mesajlarınızı aldım. herhalde, "server" den kaynaklanan nedenlerle siteye giremeyeceğimi düşünmüş olmalısınız ki, bana KM ile e-mail adreslerinizi de vermişsiniz.. ben, tüm site üyelerinin de belki yararına olabileceği düşüncesi ile, KM ile sorduğunuz ve e-mail hesabınıza göndermemi istediğiniz cevapları, foruma eklemeyi daha uygun görmüş bulunmaktayım. şimdi; diyorsunuz ki; ("ne noterden satış sözleşmesi yaptık ne de noterden satış vekâleti verdim") ve (" emniyet müdürlüğüne dilekçe faksladım") nasıl oluyor bu iş? foruma eklediğiniz iletide ise, tüm borçların ödendiğini, araçla hiçbir ilginizin kalmadığını vs. belirtmektesiniz. aracı sattığınız kişinin, aracınızın devrini ve ruhsatını üzerine almasını teminen, izlenebilecek iki üç (hukuki) yol vardır. bu hukuki yollardan ikisinin hukuki olmakla birliklte, pek de etik olduğu söylenemez. fakat, araç size ait gözüktüğünden ve araçla ilgili her türlü sorumluluk size ait olduğundan, bunları kısaca aktarmaya çalışacağım. öncelikle; sormak istiyorum: araç halen aynı kişide mi ve bu kişinin adresi sizde mevcut mu? aracı alan şahıs, bedelini ne şekilde ödedi ? (yazılı ödeme belgesi var mı?)emniyet müdürlüğünde faksladığınız dilekçenin içeriği nedir?
ss1969 Araç halen aynı kişide, net adresini bilmiyorum ama öğrenebilirim. Kazadan sonraki vergi, sigorta ve diğer trafik cezalarını ödemiştim.Maalesef herhangi bir yazılı belge düzenlemeden sadece sözle 200 dolar karşılığında sattım hurda halindeki aracı.Tamir edince noter satışı yapılacaktı. Ancak tamir edilmesine rağmen noter satışını üzerine almadığı gibi aracın vergi, sigorta, muayene vs. borçları faiziyle devam ediyor ve trafikte dolaşıyor. Aracın ruhsatı üzerime kayıtlı olduğundan herhangi bir suç işleneceği varsayımından endişe duyuyor ve rahatsız oluyorum.Emniyet Müdürlüğüne konu hakkında faksla bilgi vermeme rağmen ancak ikna yoluyla noter satışını vermem halinde konunun çözümleneceği söyleniyor. Benim sıkıntım maalesef hukuki olarak hiç bir şey yapamamam. Saygılarımla bilgilerinize teşekkür ederim.?????????????
ss1969 Emniyet Müdürlüğüne çektiğim faks aşağıda olup aracın kazadan sonra benim kullanmadığım sorumlu tutulmamam amaçlıydı. KONU: Araç Devrinin Alınmaması İLÇE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE KAZAN Sahibi bulunduğum 06 H 6912 plaka numaralı, 1986 model , 131AL.0160201878 motor, 131A0197880 sasi numaralı MURAT 131-ŞAHİN marka, BORDO renkteki hususi otomobilimle 08/08/2002 tarihinde Kazan-Ankara yolunda takla atarak kaza yaptım.Ancak herhangi bir can kaybı olmamasına rağmen aracım hurda durumuna geldi. 1 hafta sonra 200 Amerikan Doları karşılığında KAZAN ilçesi Oto Sanayi Sitesinde Oto Tamircisi olan Tahsin GÜRBÜZ’e sattım. Alıcıya aracımı hasarlı olarak belgeleriyle birlikte teslim ettim. Satış tarihi itibariyle aracın her türlü vergi, ceza vs. borçlarını ödedim. Bu tarihten itibaren araçla herhangi bir münasebetim kalmamıştır. Alıcı Tahsin GÜRBÜZ aracı tamir edip satacağını söylemiştir. Ancak aradan yaklaşık 2.5 yıl geçmesine rağmen ve kendisine aracın devrini üzerine alması gerektiğini 5-6 kez söylememe rağmen bir türlü devri almamaktadır. Araç şu anda Kazan Trafiğinde dolaşımdadır. Bu arada aracın vergi borçları, muayenesi vs masrafları devam etmekte ve faiz işlemektedir. Satış tarihinden sonraki her türlü resmi makamlarca suç sayılabilecek olaylara karışma, ölümlü veya yaralanmalı ve maddi hasarları kazalara karışma, cezai müeyyide ve işlemler, vergi resim ve hükümetçe yeni işleme konacak her türlü yükümlülüklerin bana ait olmaması açısından ve tüm yükümlülüklerin alıcıya ait olduğunu beyan ederim. Bu durum beni çok rahatsız etmekte hatta uykularımı kaçırmakta sağlımı olumsuz yönde etkilemektedir. Aracın olası bir kaza, bela, suç işleme ihtimalinin düşünülerek mağduriyetim giderilmesi hususunda; Bilgi ve gereğini saygılarımla arz ederim. 18/02/2005
zara sayın ss1969, açıkçası hayret ettim, aracınızı satış tarzınıza. 1)eğer bu kişinin adresini tespit edebilirseniz, noterden ihtârnâme, (satmış olduğunuz aracı, (......) gün zarfında, devir ve ruhsat işlemlerini yaptırmasını, yaptırmadığı takdirde, doğan ve ileride doğabilecek (mali,cezâi vd.) her türlü sorumluğun kendisine ait olacağını, araç ruhsatı halen sizin üzerinize olsa bile, aracın kendisinin kullanımında ve zimmetinde olması nedeni ile her türlü sorumluluğun kendisine ait olacağı) şeklinde ihtârnâme tebliğe çıkararak, aracı alan kişi üzerinde baskı oluşturacağınız gibi; bu ihtâr aynı zamanda, ileride herhangi bir olay vuku bulduğunda, ELİNİZDE DELİL OLACAKTIR. sayın ss1969, aracın her türlü sorumluluğunun, araç ruhsat sahibine ait olması, temel kural olmakla birlikte, bazı durumlardadurumun aksini ispat ettiğinizde, sorumlu tutulmanız mümkün olmayacaktır. örneğin, siz, kullandığınız aracınızı, tamir için bir haftalığına tamirhaneye bırakmış olsanız ve sizin haberinzi olmadan, tamirci çırağı, aracınızı gasp edip herhangi bir ölümcül kazaya vb. olaya karışsa bile, bu durumda, (aracın sizin üzerine kayıtlı olmakla birlikte, tamir için tamirhaneye bıraktığınızı ve bu müddet zarfında onların zimmetinde sayıldığını) ispatınız mümkün olacağından, salt, aracın ruhsatı sizin üzerinize olduğundan, kimse sizi sorumlu tutamayacaktır. 2) gayriresmi olarak (şifahi olarak) bu şahsa, (aracın devrini almadığı takdirde, aracın çalındığı iddiası ile polise müracaat edeceğiniz) yönünde ikâzda bulunmanızdır. buna rağmen, muhatap, aracın devrini gerçekleştirmez ise, polise başvurup, aracı trafikten çektirin. polis, aracı hemen bulamasa bile, polise yaptığınız şikâyet dilekçeniz, elinizde, sizi olası bir kötü olayda, sorumluluktan kurataracaktır. bu yol pek etik olmasa bile, muhakkak sonuç verecektir. 3) bu yol da pek etik olmamakla birlikte, bir tanıdığın bu yolla sonuç aldığını ifâde etmem gerekir. kendinizi "göstermelik" olarak icrâya verdireceksiniz ve bu tâkibe itiraz etmeyerek mâl beyânında bulunacaksınız. mâl beyanında söz konusu aracınızı göstereceksiniz. sözde "alacaklınız" da araç üzerine haciz koydurarak trafikten de çektirecektir. (zaman içinde birken vergi borçları da size ait olduğuna göre, bir yerde, tekrar aracın sahibi durumuna gelmeniz mümkündür. tabi ki, aradaki para farkını ilgili kişiye ödemek şartı ile)
zara sayın ss1969, cevabi iletimi "server" den kaynaklanan nedenlerle gecikmekli olarak göderdiğim esnada, sizin de bu arada yeni eklemiş olduğunuz iletiyi şimdi okudum. emniyet müdürlüğüne bu şekilde bir yazı göndermiş olmakla isabet etmişsiniz. en azından, olası bir olayda (ifâde alma, yargılama vs.) başınız ağrısa bile, elinizde, netice itibari ile sorumlu tutulmamanızı sağlayabilecek bir delil mevcuttur. ancak bu elbette ki kesin çözüm değildir. araca ait her türlü sorumluluğun öncelikle ruhsat sahibine ait olduğunun bilincinde olduğumdan bu konularda çok temkinli olduğum halde ve zaman içinde oldukça çok sayıda araç alıp sattığım halde, (ruhsat çalınması, aracımın gasp edilmesi, plakamın çalınması, satmış olduğum bir aracımla, benim kaçak olarak OGS sisteminden geçtiğimin Karayolları tarafından iddia edilmesi ve tâlepte bulunulması vs. gibi) bir çok garip olayı, tüm hukuki önlemlerime rağmen, (her ne kadar, daha sonra bu olaylar çözümlendi ise de) yaşamış bulunmaktayım. bizzat yetkilier açılkladı: örneğin bir plakadan türkiye'nin muhtelif yerlerinde, trafikte dolaşımda beş tane varmış! (sahte olarak) burası türkiye. ben şahsen asla galeriye aracımı satış için bırakmıyorum. kesin alıcı çıktığında noterde buluşup yüzyüze, satış sözleşmesi ile satış yapıyorum. aynı şekilde,aldığım aracın ruhast işlemlerini de (simsara vermeyip) kendim yapıyorum. bir aracımın satışı için vekâlet versem bile, (ki, bu durum nadirdir ve muhatap ya benim dostum ya da akrabamdır yani güvendiğim bir kişidir)kesin alıcı çıktığında, başka bir (ismi belirli) şahsa satmak üzere vekâlet veriyorum ve bu vekâleti verirken de, notere muhakkak surette ŞERH koyduruyorum. şöyle ki; (iş bu vekâleti falan kişiye (falanca aracı şu kadar fiyata) filan kişiye satmak üzere veriyorum, İŞBU VEKÂLET, ( 3 GÜN MESAİ SAATİ BİTİMİNE KADAR GEÇERLİDİR. BU TARİHTEN SONRA HÜKÜMSÜZDÜR) anlamında şerh koyduruyorum.
zara sayın ss1969, cevabi iletimi "server" den kaynaklanan nedenlerle gecikmekli olarak göderdiğim esnada, sizin de bu arada yeni eklemiş olduğunuz iletiyi şimdi okudum. emniyet müdürlüğüne bu şekilde bir yazı göndermiş olmakla isabet etmişsiniz. en azından, olası bir olayda (ifâde alma, yargılama vs.) başınız ağrısa bile, elinizde, netice itibari ile sorumlu tutulmamanızı sağlayabilecek bir delil mevcuttur. ancak bu elbette ki kesin çözüm değildir. araca ait her türlü sorumluluğun öncelikle ruhsat sahibine ait olduğunun bilincinde olduğumdan bu konularda çok temkinli olduğum halde ve zaman içinde oldukça çok sayıda araç alıp sattığım halde, (ruhsat çalınması, aracımın gasp edilmesi, plakamın çalınması, satmış olduğum bir aracımla, benim kaçak olarak OGS sisteminden geçtiğimin Karayolları tarafından iddia edilmesi ve tâlepte bulunulması vs. gibi) bir çok garip olayı, tüm hukuki önlemlerime rağmen, (her ne kadar, daha sonra bu olaylar çözümlenmiş ise de)yaşamış bulunmaktayım. bizzat yetkilier açılkladı: örneğin bir plakadan türkiye'nin muhtelif yerlerinde, trafikte dolaşımda beş tane varmış! (sahte olarak) burası türkiye. ben şahsen asla galeriye aracımı satış için bırakmıyorum. kesin alıcı çıktığında noterde buluşup yüzyüze, satış sözleşmesi ile satış yapıyorum. aynı şekilde,aldığım aracın ruhast işlemlerini de (simsara vermeyip) kendim yapıyorum. bir aracımın satışı için vekâlet versem bile, (ki, bu durum nadirdir ve muhatap ya benim dostum ya da akrabamdır yani güvendiğim bir kişidir)kesin alıcı çıktığında, başka bir (ismi belirli) şahsa satmak üzere vekâlet veriyorum ve bu vekâleti verirken de, notere muhakkak surette ŞERH koyduruyorum. şöyle ki; (iş bu vekâleti falan kişiye (falanca aracı şu kadar fiyata) filan kişiye satmak üzere veriyorum, İŞBU VEKÂLET, ( 3 GÜN MESAİ SAATİ BİTİMİNE KADAR GEÇERLİDİR. BU TARİHTEN SONRA HÜKÜMSÜZDÜR) anlamında şerh koyduruyorum.
ss1969 Değerli avukat! Tam sizinle yazışırken emniyet müdürlüğünden aradılar.Çektiğim faksın herhangi bir hükmü olmadığı, oraya gidip savcılığa suç duyurusunda bulunmamam gerektiğini söylediler.
zara Elbette, sayın ss1969, daha önce de belirttiğim üzre; çektiğiniz faks, kesin çözüm değildir. sizin de farkında olduğunuz gibi, başından itibaren YANLIŞ yapmışsınız. benim dikkatimden kaçan bir hususu eklemek istiyorum. elinizdekinin bir dilekçe değil, FAKS olduğunu yeni fark ettim. faksın zaten hiç bir kıymet-i harbiyesi yoktur. dilekçe olduğu takdirde, kesin olmamakla birlite, bir bakıma, olası bir olay halinde, iddianızı destekler, o kadar. ama kesin çözüm değildir. olayın niteliğine göre de değişir. (tamirciye bırakılan araç örneği) külliyen yanlış yaptığınız gibi, aracınızı da nihayetinde 200 ABD Dolarına satmışsınız. Bu ise ancak 200 milyon türk lirası civarında etmektedir! ancak on kilo et alabileceğiniz bu miktar için bu kadar kafa patlatacağınıza, verdiğim önerilerden birini uygulayıp aracı geri almanız bile daha iyi uygun görünmektedir. iletilerimi dikkatli okuduysanız, olayı çözemediğiniz takdirde, "POLİSE BAŞVURUN" demiştim. polise yaptığınız müracaat da, savcılığa yaptığınız müracaatla eşdeğerdedir. polise yaptığınız şikâyet de sonuçta savcılığa iletilmektedir ve burada da ayrıca, hazırlık soruşturması kapsamında, dosya numarası verilmektedir. bir hususu daha atladığımı fark ettim. aracınızı şifahen sattığını söylediniz. yani, bir vekâlet dahi yok!! peki, sorarım size, Allah aşkına! bu şahıs, ruhsatı sizin üzerine olan aracınızın DEVRİNİ NASIL ALACAKTIR??? Herhalde, elinde hiç bir belge ve vekâket olmadan, (" bu aracın ruhsatını benim üzerime yapın") mı diyecek??? İnanılacak gibi değil!!! Hayret bir şey!!
ss1969 SN. ZARA! TEŞEKKÜR EDERİM BİLGİLERİNİZ İÇİN. LÜTFEN KIZMAYIN. O HURDA ARAÇTAN SAĞ SALİM ÇIKMIŞIM YANIMDAKİ ARKADAŞIMLA BERABER. ARAÇ TANINMAYACAK HALDE. BAGAJDAKİ ÇİFT SARILI KÖY YUMURTALARI TAZE SERA DOMATESİ, BİBER NEREDEYSE MELEMEN OLMUŞ. NE YAPSAYDIM? KEŞKE 200 DOLARI DA GÖZDEN ÇIKARIP HURDAYA AYIRSAYDIM ARACI. NE BİLEYİM BÖYLE OLACAĞINI? HER NE KADAR FAKSIN KIYMETİ YOK DESENİZ DE BENİM BİLDİĞİM FAKS YAZISI RESMİ YAZIDIR. GEÇERLİ OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM. TAMİRCİDE BENİM TELEFONUM VAR.DEDİM YA 5-6 KEZ ARADIM KENDİSİNİ.TAMAM ABİ, TAMAM MÜDÜRÜM HALLEDERİZ DİYOR.DEVAMI GELMİYOR.EN SON BUGÜN ARADIM, SON KEZ 1 AY DAHA MÜSAADE EDECEĞİMİ, AKSİ TAKTİRDE ARABAYI BİR ŞEKİLDE ALTINDAN ÇEKİP ALACAĞIMI SÖYLEDİM, DAHA NE YAPAYIM? EĞER YİNE SONUÇ ÇIKMAZSA 1 AY ZARFINDA YUKARIDAKİ DİLEKÇEYİ DİREKT SAVCILIĞA VEREYİM Mİ? BUNUN MASRAFI VS. VAR MI ACABA? SAYGILAR! HÜRMETLER.
zara KUSURA BAKMAYIN, SAYIN SS1969, Estağfurullah, Benim size kızmaya ne hakkım var. Sadece olaya çok şaşırdım, hepsi o kadar. Zira; kazanın Kazan'da olduğunu vs. belirttiniz. Ben de doğal olarak, aracı alan kişi ile irtibata geçecek bir durumda ve yüzyüze görüşebilecek ve arabanın devrini verebilecek bir konumda olmadığınzı düşündüm. Gerçekten de çok büyük bir kaza atlaşmışsınız. Dediğiniz gibi, ölebilirdiniz veya ömür boyu sakat kalabilirdiniz. Herhalde, olayın şokunu yaşadığınız için olsa gerektir ki, bir an önce, her ne suretle olursa olsun- araçtan kurtulmak istemişsiniz. Anlattığınız olaylar bunu göstermektedir. Tekrar büyük geçmiş olsun. Savcılığa vereceğiniz dilekçeyi üç nüsha olarak hazırlayın. bunlardan ikisini savcılığa vereceksiniz, diğeri sizde (örnek olarak)kalacaktır. savcılığa yapacağınız müracaatta, herhangi bir bedel ödemeniz gerekmemektedir. Savcıdan havale (imza) alıp savcılık kalemine gidip kaydınızı yaptırın. orada, şikâyetinizi esas deftere kaydedeceklerdir ve hazırlık soruşturma dosyasını tekâmül ettirip, size de bu dosyanın numarasını vereceklerdir. alacağınız bu numara ile şikâyetinizi buradan tâkip edebilirsiniz. Bence, bir ay beklemeyin bile. Derhal, karşı tarafa konu ile ikâzınızı iletin ve çok kısa bir mühlet tanıyın ve de açıkça, ya sizinle yüzyüze görüşerek, gerekli işlemleri yaparak aracın devrini almasını ya da aracı -şu veya bu şekilde- trafikten çektireceğinizi ve gerekirse cebren geri alacağınızı bildirin. Not: özellikle eski faks makinaları ile çekilen fakslar, ne yazık ki zaman içinde silinip gitmektedirler ve elinizde zaten, sadece, gönderdiğiniz faks metni ile ilgili rapor mevcuttur. bu anlamda bildiğim kadarı ile, faks, resmi makama gönderilmiş olsa bile, kayda alınmış ve kayıt numarası verilmiş dilekçe gibi değildir. bu nedenle en iyisi, bence, bizzat dilekçe verip, imzalatıp kayda aldırmaktır. tabi bu tamamen sizin tasarrufunuzdadır. tekrar geçmiş olsun. umarım işiniz bir an önce hal olur.
zara sayın ss1969, aracınızın değeri 200 ABD Doları= 250 milyon türk lirası civarında derken, bu kadar cüz'i bir para için bu derece risk altına girmeye ve üzülmeye değmediğini, kastetmiş bulunmaktayım. söz konusu aracın herhangi bir olaya karıştığı takdirde, size verebileceği zarar, emin olun ki, çok daha fazladır. benim çevremden duyduğum, yaşanmış hadiselerden, sadece bir örnek sunuyorum size: bir somut olayda, aracın sahibi (ruhsat sahibi), aracını bir başka kişiye ödünç vermiştir. aracı ödünç alan kişi, maalesef, büyük bir kaza yaparak arabayı hurdaya çevirmiş ve bir kişinin ağır yaralanmasına ve sakat kalmasına yol açmıştı. (sakatlık derecesini bilmiyorum). ağır yaralanan kişinin yakınları, aracı kullanan kişiyi DEĞİL, hiç bir suçu olmadığı halde, sadece ruhsat sahibi olarak sorumlu olduğundan, RUHSAT SAHİBİNDEN, halk arasında "KAN PARASI" olarak tâbir edilen, 8 milyar türk lirası tazminat tâlebinde bulundu (bu olay 6-7 sene önce vuku buldu) ve mahkeme sonunda, RUHSAT SAHİBİ, bu parayı ödemek zorunda kaldı. işin en acı tarafı da şudur ki, arabayı ödünç alan ve kullanarak kaza yapan kişi, ne yazık ki (kendisinin suçlu bulunacağından korkup) dürüst davranmamayarak arkadaşını para uğruna harcayarak olayı inkâr etmişti. (detayları fazla bilmiyorum, ama araç sahibi, olayı ispatlayamadığı için tazminat ödemeye mahkûm oldu.) bu nedenle; bu tip olayların önüne geçebilmek için, karşı tarafa, hukuki veya -etik olmasa bile- daha farklı yöntemlerle baskı yapıp olayı çözmelidir. bunun başka yolu yoktur. aynı şekilde benim bir tanıdığım, sizin olaydaki gibi, aracın devrini türlü ikâzlara rağmen aldıramayaınca, araca -dediğim şekilde - haciz koydurup resmen geri aldı. siz de ,-haciz ile olmasa bile, aracın çalındığını vs. bildirip trafikten çektirebilirsiniz. emniyet müdürlüğü size, ne tür bir şikâyet dilekçesi yazmanızı önerdi? zira; savcılık, sadece suçlarla ilgili müracaatları dikkate alacaktır. bunun haricinde, (örneğin, aracın devrinin alınmadığı vs. gibi) olgular, "suç" olmayıp, savcılığın görevi ve yetkisi kapsamında değildir.
ss1969 SN ZARA?VERDİĞİNİZ ÇOK DEĞERLİ BİLGİLER BU FORUMDA TAHMİN EDİYORUMKİ ÇOOOOK İŞE YARIYOR.EMNİYETE FAZLA GÜVENEMİYORUM...(İŞLER DAHA DA KARIŞIR VS DİYE.)SAVCILIĞA VERECEĞİM DİLEKÇE GERÇEKTEN ÖNEM TAŞIYOR.HERHANGİ BİR SUÇ OLUŞMADIĞI İÇİN SAVCILIK KAALE ALMAYABİLİR.DİLEKÇEYİ NASIL YAZMALIYIM.BİR ÖRNEK GÖSTEREBİLİRMİSİNİZ.SAYGILAR SUNARIM.
Av.Ragıp Atay sayın ss siz arabayı satmamışsınız bu nedenle tüm cezalar ve vergileri siz ödemek zorundasınız. Daha da kötüsü, eğer, araç bir kaza yaparsa, karşı taraf verdiği tüm zararları da karşılamak zorundasınız. Eğer ölümlü ya da yaralamalı trafik kazası olursa, ödeyeceğiniz tazminatı düşünmek bile ürkütücü. Bu nedenle, bir avukat ile temasa geçip, aracı bağlatmanızı tavsiye ederim
zara sayın ss1969, savcılığa, (aracın devrinin alınmadığı) şeklinde bir dilekçe verdiğiniz takdirde, bu dilekçenizi savcılığın kabul etmemesi kuvvetle muhtemeldir. zira; ne yazık ki, aracın devrinin alınmadığı, bir "suç" değildir. savcılık bu dilekçenizi -sehven- kabul edip kayda alsa bile, yine kanunda sayılan kabahatlerden olmadığı, yani "suç" teşkil etmediği için, bu ynde bir dilkeç ile sonuç almanız mümkün değildir. kaldı ki, "suç " olsa bile, elinizde (aracın devrinin alınmadığına dair) (!) hiçbir delil bulunmadığından, bu "suçu" ispatlayamayacaksınız! üstelik de boşu boşuna vakit kaybetmiş olacaksınız.. benim kanaatime göre; şayet şu son günlerde de, yeni araç sahibine konu ile ilgili ikâzlarınıza rağmen, herhangi bir sonuç alamadı iseniz, ("günah benden gitti, aracı (... tarihinde) trafikten çektirip geri alıyorum") şeklinde haber gönderip kesin bir tarih bildirin. o tarihte halen bir gelişme olmamışsa, ya polise gidin ve şifâhi olarak (aracınızın çalındığı vs. ) yönünde şikâyette bulunun ya da savcılığa aynı içerikli dilekçe verin. hangi "suç"la ilgili dilekçe yazmak istediğinizi belirtirseniz, size bir örnek dilekçe de bu forumda sunabilirim. ancak; polise verdiğiniz dilekçeler de burada kayda alınıp bilâhare savcılığa iletilmektedir ve burada ayrıca kayda alınmaktadır. yani polise veya savcılığa müracaat arasında temel olarak bir fark yoktur. fakat benim size tavsiyem, bu tür konularda polise yaptığınız şikâyette daha çabuk sonuç alınmaktadır. zira; aracı ruhsatı üzerinizde olmaktan başka, plakasız bile olsa, motor ve şasi numarası vs. ye göre türkiye çapında aranmaktadır. benim yakın zamanda aracım (gerçekten) çalındı. başka bir ilde daha sonra plakasız olarak bulunan aracımı, ilgili ile giderek teslim aldım. olayla ilgili tahkikat da halen sürmekte olduğu gibi, (aracımın cinayet, esrar vb. olaylara karşımış olup olmadığı henüz belli değil) müşteki olarak benim de parmak izleirm ve DNA testi için kan örneklerim alındı. vs.vs...bu nedenle uygulamalara da vâkıfım. aracım derhal (çalıntı oto projesine) kayda alındı. polise bildirilen çalıntı otolar derhal bu projeye alınarak hem tüm türkiye'de aranmaktadır ve artı: interpol'e de bildirilmektedir. sizin de aracınızı, emin olun, en kısa zamanda bulup size teslim edeceklerdir. araç hemen bulunmasa bile, elinizde delil olarak müşteki tutanağı bulunduğundan, olası bir vakada, her türlü sorumluluktan kurtulmuş olursunuz.
ss1969 SN ZARA! BU GÜZELİM SİTEYE GİRMEK GÜN GEÇTİKÇE NEDEN ZORLAŞIYOR?YÖNETİCİLER İLGİLENİYORLAR MI ACABA? BU ÜLKEDE NAMUSLULAR DA NAMUSSUZLAR KADAR CESUR OLABİLSE!! DİYE BİR LAF VAR YA.NE KADAR DA DOĞRU. RUHSATI KEŞKE TESLİM ETMESEYDİM İLK ZAMANLAR.RUHSAT ÜZERİNDE EV ADRESİM DE BELLİ. SORUNUN AŞILMASI ESNASINDA YA GERGİNLİK OLURSA?YA EVİMİZE CANIMIZA,AİLEMİZE ZARAR VERİRSE DİYE DE AÇIKÇASI KORKUYORUM.GAZETE VE TV DE GÖRÜYORUZKİ KÜÇÜK MÜNAKAŞALAR ÖLÜMLE SONUÇLANIP PİSİ PİSİNE ÖLÜYOR GENCECİK İNSANLAR.KEŞKE ARAÇ DEVRİ NOTER İŞLEMLERİ AZ MASRAFLI YA DA DAHA HIZLI,PRATİK OLSA.ASLINDA ÇOK CİDDİ BİR KONU BU.HERAN SUÇ İŞLENEBİLİR,DOLAYISIYLA ADALET VE EMNİYET KUVVETLERİNİN İŞ YOĞUNLUĞU AZALIR, SUÇ ORANI DÜŞER.VS.VS. HERŞEYE RAĞMEN SN ZARA'NIN TÜM BİLGİ BİRİKİMLERİNİ BAZ ALARAK UYGULAMAKTAYIM.ÖNCELİKLE KONUYU EMNİYETE BİLDİRDİĞİMİ, 15 MART'A KADAR NOTER SATIŞININ ALINMASINI AKSİ TAKTİRDE GÜNAHIN BENDEN GİTTİĞİNİ, AYRICA SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIMI SÖYLEDİM.BAKALIM NE OLACAK?BEKLEYİP GÖRECEĞİZ.PEK DE UMUDUM YOK.GELİŞMELERİ GÜNCELLEYECEĞİM. SAYGILAR.
zara Selami Bey, "server" den kaynaklanan nedenlerle siteye giremediğimden, bana vermiş olduğunuz e-mail hesabınıza, -konunun önemine binâen- acilen, bir ek bilgi mesajı yollamış bulunmaktayım. size o şekilde ulaşmak durumunda kaldım. esasında, daha önce de belirtmiş olduğum üzre; konu mühim olduğundan ve diğer üyelerin ve misafirlerin de verilen bilgilerden faydalanmasını ve başka üyelerin de ek görüş bildirilebilmesini teminen- bu bilgiler burada, forumda aktarmayı uygun görmüş bulunmaktayım. şöyle ki; savcılığa suç duyurusunda bulunmadan önce, muhataba bu hususu ÇOK İYİ izâh edin ki aynı zamanda üzerinde baskı oluşsun ve hiç bu tür işlemlere gerek kalmaksızın problem çözülsün. şayet (aracınızın çalındığı) gerekçesi ile polise başvurursanız, aracın trafikten men ettirileceğinden ve size teslim edileceğinden başka, ilgili suç nedeni ile, muhatap hakkında (büyük bir ihtimalle) kamu dâvâsı açılacağını ve siz bu şikâyeti geri alsanız bile, bu dâvânın düşmeyeceğini,olsa olsa sanığın cezâsının hafifleyeceğini, aracı alan kişiye AÇIKÇA bildirin. böyle bir durumda, ne yazık ki, (can sıkıcı) yargı süreçleri de yaşamanız kuvvetle muhtemeldir. siz ne yazık ki, başından itibaren yanlış yaptığınızdan, ileride telâfisi imkânsız başka hataların ve olayların önüne geçebilmek adına, bu tür yollara tevessül etmek durumundasınız. zira; araç resmen sizin ve her türlü sorumluk size aittir. Bu arada: aracınız zaten 1986 model ve motor silindir hacmi düşük (yani otonuz lüks de değil) dolayısıyla hem zaten vergileri düşük ve artı: 1986 model olduğundan vergide de düşmüş, yani, vergiden MUAF. sadece çok cüz'i noter (satış) masraf var.onu da zaten siz değil, alıcı ödeyecektir. artı: tofaş serisi mâlum, hele de eski model araçların emniyeti (!) konusunda söylenecek pek bir şey yok. tofaş'ların kaportası bile teneke gibi, incecik. doğal olarak kaskosu da yoktur. alan kişi de acemi bir şöför ise, artık ruhsat sahibinin uykusunun kaçmaması elbette ki mümkün değildir.
zara Selami Bey, yeni fark ettiğim ve bu nedenle eklemek gereği duyduğum bir diğer husus, vermek zorunda kalabileceğiniz dilekçeniz ile, DAHA ÖNCE EMNİYETE VERDİĞİNİZ DİLEKÇE MUHTEVASI İLE TENAKUZA düşmemenizi, bu hususa dikkat etmenizi öneririm. daha önce aracın Tahsin Gürbüz'e tamire bırakıldığı ve aracın devrinin alınmadığı dilekçede belirtilip, yeni bir dilekçe ile (otonuzun çalındığının) iddia edilerek, çelişkiye düşmek ve zan altında kalmak yerine, bir önceki dilekçede belirttiğiniz husus doğrutusunda şikâyette bulunmak belki daha uygun düşecektir. örneğin, "senaryoyu" biraz değiştirerek, aracın tamir için bırakıldığını ve tamirci tarafından el konudğu, sahibine geri vermekten imtina ettiği vs. şeklinde değiştirilebilir.. emniyet nezdinde çelişkili bir dilekçenin sonuçlarını da göz önünde bulundurmak lâzımdır. (kaş yapayım derken göz çıkarmayalım.)
ss1969 SN ZARA! ESKİ ARAÇLAR VERGİDEN MUAF DİYE BİR ŞEY YOK.ANCAK HURDAYA AYIRIRSANIZ VERGİDEN MUAF.1986 MODEL BU ARACIN ŞU ANDA 55 YTL/YIL VERGİSİ VAR.2-3 YILDIR YATMADIĞI DA DÜŞÜNÜLÜRSE 200 YTL YE YAKIN VERGİ BORCU VAR.MUAYENESİ YAPILMAMIŞ(88 YTL).ZORUNLU TRAFİK SİGORTASI YAPILMAMIŞ (125 YTL.)( BU ÇOK DAHA ÖNEMLİ) NOTER MASRAFI YAKLAŞIK 200 YTL.TOPLAM YAKLAŞIK 650 YTL MASRAFI VAR.BU ARABANIN PİYASA DEĞERİ DE 2500-3000 YTL ARASINDA. SONUÇTA; SİZİN DEDİĞİNİZ GİBİ ÇOK CÜZİ BİR MASRAF DA DEĞİL. BAŞINDAN BERİDİR HATALI OLDUĞUMU BİLİYORUM.BU HERKESE DERS OLSUN.İNŞALLAH MAHKEMEYE,POLİSE GEREK KALMADAN TATLI BİR ŞEKİLDE ÇÖZÜMLENİR. DİĞER OKUYUCULARIN DA KATKILARINI BEKLİYORUM.FARKLI BİR AÇIDAN BAKIP DÜŞÜNCELERİMİZ VE EYLEMLERİMİZ DAHA DA GELİŞİR, FORUM DAHA VERİMLİ BİR HALE GELEBİLİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM. TABİKİ SİTEYE GİREBİLİRLERSE??? SAYGILAR, SEVGİLER...
zara Selami Bey, dediğiniz doğrudur. ben sadece, SATIŞ ESNASINDA, ESKİ MODEL ARAÇLARIN, SATIŞ VERGİSİNDEN MUAF OLDUĞUNU, kastetmiştim. yani, sadece noter masrafı ödenecektir. onun da açıkçası son rayiçlerini tam olarak bilmiyorum. açıkçası, yakın zamanda araç alıp satmadım. aracımdan memnun olduğumdan, gasp olayına bile karıştığı halde ve bir nev'i "şaibeli" olduğu halde, yine de satmamakta kararlıyım. hatta, jandarma bana açıkça, (aracım plakasız bulunduğundan) "ne olur ne olmaz, plakasını değiştir" tavsiyesinde bulundu. ama ben plakasını da değiştirmeyi düşünmöüyorum. zira; aracım yabancı plaka olup; plaka değişimi beraberinde ruhsat değişimini vs. de getirecektir ki maliyetini hesapladığımda hemen vazgeçtim. bir de şu var, plaka veya ruhsat çalındığında, çok daha acaip prosedürler uygulamaktadır. extradan bir de motor,şasi vs. kontrol için muayeneye giriyorsunuz ve aracınız resmen "görülmüştür" şeklinde damgalanıyor. (devlet size güvenmediğinden, sizi, adeta bir nev'i potansiyel suçlu gibi görüyor.)vs.vs. ama uygulama değişmedi ise, yerli araçlarda her 6 yılda bir vergisi giderek düşmektedir, yani azalmaktadır.(artı: silindir hacmi ve beygir gücü açısından da zaten ikinci kategoride yer aldığından, lüks sınıfına da girmediğinden buradan da avantaj söz konusu) ancak şu konuda hemfikiriz herhalde; araç satmaktan çok, araç sahibi olmak, prosedürleri ve vergileri bakımından, çok zor. iki yılda bir muayenesi, her yıl emisyon ölçümü, sigortaları, yıllık motorlu taşıt vergileri, bakımı vs. vs...... aancak; görüne o ki; aracınızı 200 ABD Dolarına satmışsınız, fakat yatmamış sigortalar ve vergiler yüzünden dahi, araç yine sizindir sonuçta!!
ss1969 SN. ZARA! Bugün Emniyet'e çektiğim faxın cevabı geldi.Aynen şöyle: "Dilekçeniz incelenmiştir, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa bağlı Yönetmeliğin 36.maddesine göre satış ve devirlerin noterlerce yapılmasının zorunlu olduğu bunun dışında Genel Müdürlüğümüzce yapılacak bir işlem bulunmamaktadır." Benim de amacım bu sorunun zaten Emniyet tarafından kayıt altına alınmasıydı. Olumsuz herhangi bir olay vuku bulursa bu işlemin ,bu resmi yazının delil teşkil edermi? Saygılar...
zara Sayin ss1969, Ben ne yazik ki, sizin kadar iyimser olamiyorum bu konuda. Emniyetten gelen cevabi yazida, sadece, (araçlarin noterlikçe devrinin zorunlu oldugu) belirtilerek (sizin sikâyetinizin emniyetin KONUSU DiSiNDA OLDUGU, ARACiN NOTERLiKÇE DEVREDiLMEMiS OLMASi SEBEBi iLE, HERHANGi BiR iSLEM YAPAMAYACAKLARi, SiKÂYET KONUSUNUN EMNiYETiN GÖREVi KAPSAMiNDA OLMADiGi) açikça belirtilmistir. Söz konusu yazi, kanaatimca, sadece, (söz konusu aracin üzerinize kayitli olmasina karsin, bu aracin zimmetinizde olmadigi, ismini belirttiginiz ilgili kisi tarafindan kullanildigi) yönünde bir beyân ve buna dayanarak emniyete yaptiginiz müracaata iliskin bir belgedir. Daha önce de belirttigim gibi, Savciliga yapacaginiz benzer bir müracaatta da, savci, konunun savciligin görevi disinda bulundugunu ve araçlarin- ilgili yasa geregi -noterlikçe devri gerektigini bildirecektir. Ayrica; olasi bir olay vuku buldugunda, sizi KESiN bir surette sorumluluktan kurtaracagi konusunda, ne yazik ki, o kadar emin degilim. Emniyetin de sizi teyid ettigi üzre; araç resmen sizindir ve temel kural olarak her türlü sorumluluk da size aittir. (Emniyet size açikça; "Araç sizindir. Biz bu konuda hiç bir sey yapamayiz, herhangi bir yetkimiz de yoktur", demistir ve yazili tâlebinize OLUMSUZ cevap vermistir.) Not: Size Doktrin Yargitay Kararlari arasindan somut bir örnekten söz edeyim. Söz konusu Karari , literatürü karistirip buldugumda foruma ekleyecegim. Ancak, aklimda kaldigi kadari ile deginecegim: Dâvâ konusu somut olayda; araç sahibi, kisa bir müddet için, kontakt anahtarini araç üzerinde birakip aracinin yanindan ayrilmistir. Söz konusu araç çalinip ölümcül bir kazaya karismistir. Yargilama sonucunda, araç sahibi sorumlu tutulmustur. Yargitay'in Onama Gerekçesinde ise hatirladigim kadari ile söyle bir ibâre var idi: "Araç sahibi (Ruhsat sahibi), (Karayollari Trafik Yasasi geregi sorumlu olup) ANCAK; aracinin, hirsizliga karsi yeterli derecede emniyet tedbirleri almis oldugunu ispat edebildigi takdirde sorumluluktan kurtulmasi mümkündür. "
tsunami SN.ZARA SELAMLAR. UZUN SÜREDİR SİZE YAZAMADIM.ÇÜNKÜ ARACIMIN DEVİR İŞİNİ HALA HALLEDEMEDİM.NEDENİNE GELİNCE; ARACIN BEN TRAFİKTE DOLAŞTIĞINI BİLİYORDUM.MEĞERSE HENÜZ TAMİR OLMAMIŞ.BİRAZ RAHATLASAM DA HALA GERGİNİM.ARACIN DEVRİNİ ALMAYAN USTAYLA İCRA MÜDÜRÜYLE BERABER YÜZYÜZE GÖRÜŞTÜM. HATTA ELİNDEN AY SONUNDA SATIŞINI ALACAĞINA VE BU ARADA HER TÜRLÜ YARALAMALI VS.KAZA BELA İŞLERİNE KARIŞIRSA SORUMLULUĞUN KENDİSİNE AİT OLACAĞINA DAİR İMZALI KAĞIT ALDIM.AY SONU OLDU ÜSTÜNE 1 AY DAHA GEÇTİ.TAHMİN ETTİĞİM GİBİ HALA YALAN SÖYLÜYOR.ALACAĞIM DİYOR DEVAMI GELMİYOR.YANİ BU ADAMA SÖYLEYECEK LAF BULAMIYORUM.ÇIKMAZLARDAYIM.SİZE KARŞI DA MAHÇUP OLDUM.(ARACIN TRAFİĞİNDE OLDUĞUNU SÖYLEDİĞİMDEN DOLAYI YANLIŞ İHBARDAN DOLAYI) EMNİYET İLGİLENMEDİ.SAVCI YASADA BOŞLUK VAR BİŞEY YAPAMAYIZ DEDİ. SİZİN DEDİĞİNİZ GİBİ SENARYOYU DEĞİŞTİRİP ARACI TAMİRE BIRAKTIM,TESLİM ETMEKTEN İMTİNA EDİYOR DESEM ARAÇ KAZADAN BUGÜNE (3 YIL OLDU) ÇALIŞMIYOR.ADAM HİÇBİR ŞEYDEN KORKMUYOR.DELİMİ NE? YENİ TCK’ YA GÖRE BİŞEYLER DEĞİŞTİMİ ACABA? SAYGILAR SUNARIM.
tsunami FORUMDA DOLAŞIRKEN AKLIMA BİR KONU GELDİ. 3 YILDIR BU ARAÇ TAMİR EDİLMEMİŞ GÖRÜNÜYORSA ACABA SADECE MOTORU BAŞKA BİR ARACA TAKILARAK ÖRNEĞİN İSTANBULDA, ÖRNEĞİN DİYARBAKIRDA FALAN DOLAŞIYO, KARANLIK İŞLER ÇEVİRİYO OLABİLİRMİ?BU GECEDE UYKUSUZ KALDIK.GİDİP ARACIN YANINA MOTOR ŞASİ NUMARALARINA BAKACAĞIM.BİR DE ÖYLEYSE NE YAPACAĞIMI DÜŞÜNÜMEYORUM, BİLEMİYORUM BİR DE EN KISA ZAMANDA NOTERDEN İHTARNAME ÇEKMELİYİM.MESELE HALLOLUR DİYE BİRAZ GEVŞEMİŞTİM. HALA HALLEDEMEDİM.DÜŞÜNÜNCE ÇILDIRIYORUM.RUH HALİM DEĞİŞİYOR.ELLERİM KOLLARIM BAĞLI HİÇBİR ŞEY YAPAMAMAK ÇOK ÜZÜYOR BENİ.BİR SÜRÜ OKUMUŞ, AYDIN ADAMIN ÇOK ŞEYLER BİLMESİ BİLE BU SIKINTILARDAN KURTULMAYA YETMİYOR.NE KADAR ACI BİR ŞEY.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 07:13:37