 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
NAYLON FATURA CEZASI |
garnett |
Bir limited şirket bilinçli bir şekilde dışarıdan naylon fatura girişi yapmaktadır.
Hammaddeye dayalı bu naylon fatura girdileri ile büyük KDV kazancı elde etmektedir. Şimdi merak ettiğim şey şu; bu limited şirket ortakları suç meydana çıktığı andan itibaren sorumluluk sınırlarını ve ceza hesaplamasını öğrenmek istiyorum. Yani diyelim ki 1 trilyonluk bir naylon faturanın ne kadar para cezası olabilir ve hapisliği var mıdır? |
Av.Fırat Bayındır |
Madde 359 - (Değişik madde: 22/07/1998 - 4369/14 md.) (*) (**)
a) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1) Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
2) Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizliyenler (Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve ibraz edilmemesi gizleme demektir.) veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar (Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir.),
Hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası hükmolunur.
Hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde, hapis cezasının her bir günü için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için (...)(***) yürürlükte bulunan asgari ücretin bir aylık bürüt tutarının yarısı esas alınır ve hükmolıunan bu para cezası ertelenmez.
b) Vergi Kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1) Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerine yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgelleri kullananlar ( sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir.),
2) Belgeleri Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmadığı halde basanlar ile sahte olarak basanlar veya bu belgeleri kullananlar,
Hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar ağır hapis cezası hükmolunur.
371’inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanamaz.
Kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanması 344’üncü maddede yazılı vergi ziyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.
Madde 333 - Tüzel kişilerin idare ve tasfiyesinde Vergi Kanununa aykırı hareketlerden tevellüt edecek vergi cezaları tüzel kişiler adına kesilir.
Tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin vergi sorumluluğu hakkındaki bu kanunun 10 uncu Maddesi hükmü vergi cezaları hakkında da uygulanır.
(Değişik fıkra: 22/07/1998 - 4369/81 md.) (*) Bu Kanunun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerin işlenmesi halinde bu fiiller için 359, 360 ıncı Maddelerde öngörülen cezalar bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunur.
Madde 10 - Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir.
(Değişik fıkra: 03/12/1988 - 3505/2 md.)Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye'de bulunmayan mükelleflerin Türkiye'deki temsilcileri hakkında da uygulanır.
Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilirler.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmaz.
ceteris paribus |
garnett |
Sayın Bayındır,
Hapis cezasını ve paraya çevrilmesini anladım fakat,
344. maddedeki vergi ziyai ceza hesaplamasını merak ediyorum.Bu şirket son iki yılda hep aynı firmadan olmak üzere 1 trilyonun üzerinde naylon fatura girişi yapmış bu da 150 milyardan fazla KDV demek.
3505/2 de kastedilen doğacak vergi ya da para cezası şirketin ortakları yada imza yetkilisi tarafından eğer şirket varlıkları yetmezse şirket dışı varlıklarından mı alınır demek? Bu şirkette en büyük hissedar (%95) aynı zamanda tek imza yetkilisi ve şirket müdürü gözüküyor.
Yakın ilgilerinize teşekkürler..
|
garnett |
Son sorumla ilgili bir cevap alamadım.
Bu konu ile ilgili cevap alabileceğim bir arkadaş olursa sevinirim.
|
Av.Tayfun Eyilik |
Madde 10 - Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir.
(Değişik fıkra: 03/12/1988 - 3505/2 md.)Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacaklar,
kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm Türkiye'de bulunmayan mükelleflerin Türkiye'deki temsilcileri hakkında da uygulanır. Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilirler.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmaz.
KANUNİ TEMSİLCİLERİN SORUMLULUĞU
MÜKERRER MADDE 35 - (Ek: 4108 - 25.5.1995) Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanunî temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şâhsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu Madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye'deki mümessilleri hakkında da uygulanır.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanunî temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu Madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.
Sorunuza gelince ;
Alıntı: 3505/2 de kastedilen doğacak vergi ya da para cezası şirketin ortakları yada imza yetkilisi tarafından eğer şirket varlıkları yetmezse şirket dışı varlıklarından mı alınır demek? Bu şirkette en büyük hissedar (%95) aynı zamanda tek imza yetkilisi ve şirket müdürü gözüküyor.
ilgili mevzuata göre altını önemli çizdiğimiz gibi keza daha önceki sorularınıza da verdiğimiz cevaplarda da belirttiğimiz gibi sermaye şirketlerinin borçlarından dolayı ortakların sorumluluğu sınırlandırılmıştır. Bu sınır koymayı taahhüt ettiği sermaye tutarıdır. Sermaye koyma borcunu yerine getirdi ise sermaye şirketlerinin borçlarından dolayı ortaklara rucu edilemez.
Vergi yasaları yukarıda altını çizdiğimiz gibi vergi ve ssk borçları için vergi mükellefi olan sermaye şirketlerinden vergi ve ssk alacaklarını alamazlar ise şirket ortaklarını değil ama kanuni temsilcileri sorumlu tutan bir düzenleme getirmiştir.
Buna göre siz şirketin temsilcisi iseniz sorumlu müdür veya yönetim kurulu uyesi iseniz şirketin vergi borçlarından doğal olarak vergi kaçagından da sorumlu olursunuz. Yasa koyucu vergi konusunda gerekeni yapmayan şirketi ve onun yöneticisini sorumlu tutmak istemiştir. Siz de bu şirkette yönetim kurulu üyesi veya sorumlu müdür iseniz. Söz konusu amme alacağından sorumlusunuzdur. Yasa şirket ortaklarından bahsetmemektedir. Kanuni temsilcilerden bahsetmektedir. Ceza konusu ise vergi cezasını doğuran olayı gerçekleştiren temsilciler şirketle beraber sorumlu olmalılar diye düşünüyorum
Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır... |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 08:54:16 |