İşçinin haklı sebeple iş akdini feshi |
ery |
İş yerindeki amirimin kanuna aykırı bir işlemi yapmaya zorlaması nedeniyle iş kanunun ilgili maddelerine dayanarak sözleşmemi fesh ettim. Daha sonra bu şirket hakkında bahsedilen sebeplerle savcılık tarafından dava açıldı. Ben de kıdem tazminatım, yeniden iş aramakla geçirdiğim süre ve manevi tazminat talebiyle iş mahkemesinde dava açtım. Dava mahkemede sonuçlandı ve şirket sorumluları büyük para cezaları ödemeye mahkum oldu.Sözleşmemi fesh etmeyip şirkette kalsaydım ben de mahkum olacaktım. Para cezası sorumlulardan biri adına ödendi ancak dosya yargıtaya gitti.
Mahkeme 5 yıldır devam etmekte ve hakim şirket hakkında açılan ceza davasının sonuçlanmasını beklemektedir.
Sorular :
1- İşçinin haklı nedenle feshi için şirketin suçlu bulunması gereklimidir? Savcının devlet namına dava açması yeterli değilmidir?
2-Yeniden iş bulmak için boşta geçirdiğim süre nedeniyle yaptığım talep doğrumudur?
3-İstediğim manevi tazminat sıkıntılı dönemler geçirdiğim ve kariyerimin tehlikeye düşmesi nedeniyle yüksek tutulmuştu. Benzer bir örnek varmıdır?
4- Mahkeme sonucunda lehime karar verilmesi halindae manevi tazminat ve boşta geçen süre için tazminat talebi red edilirse alacağım tazminat sıfıra yakın olabilir bu durumda insan hakları mahkemesine başvurmak mümkünmüdür.
5- İş mahkenmesinin davayı bu kadar uzatması kanuna aykırı değil mi?
ery |
Av.Fırat Bayındır |
1) Hakimin takdiridir, bekleyebilir veya beklemez.ancak iş akdinizin feshinin haklılığı, o ceza davasıyla belirginleşecektir.
2) değildir.
3) Manevi tazminatın tayini tamamen hakimiz takdirine bağlıdır. Miktarı önceden kestirmek mümkün değildir. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hadisenin sizde yarattığı manevi tahribat vs. gibi veriler, tazminat miktarının tayininde hakime yardımcı donelerdir. Birer bir örnek karar bulmak çok zor.
4) Boşta geçen süre ile ilgili bir talep hakkınız zaten yoktur. Akdi siz feshettiğiniz için ihbar tazminatı da isteyemezsiniz, akdi işveren feshetmediği için kötüniyet tazminatı da olmaz.geriye kala kala kıdem tazminatınız kalır, hakettiğiniz tarihten itibaren kıdem alacağınıza mevduat faizi işlemektedir.
5) Mahkeme, ceza davasını bekletici mesele yaptığından süreç uzamıştır,kanuna aykırılık yoktur.
AİHM ne başvurmak bir dilekçe ile mümkündür, yargılamanın uzamış olması bir sebep olarak görünse de, bence bu başvurudan bir sonuç almak uzak bir ihtimal.
Davanızı bir avukat vasıtasıyla açyıysanız, bir kez de avukatınızla bu soruları paylaşmanızı öneririm.
ceteris paribus |
ery |
Sayın Fırat Bayındır
Cevabınız için teşekkürler.
ery |
Nilgül Saraç |
1)işçinin haklı nedenlerle feshi için şirketin ceza hukuku anlamında suçlu bulunması şart değildir ;fakat sadece savcının devlet namına dava açmasıda haklı nedenlerle fesih için yeterli değildir.haklı nedenlerle fesih halleri iş kanununda sınırlı olarak sayılmıştır ve suç olarak tanımlanan hangi tür fiillerin haklı feshi gerektirdiği belirtilmemiştir. suç sayılan fiilin mutklaka ceza hukuku kapsamında yer alması şart değildir.diğer kanunların suç saydığı hususlar da haklı neden sayılabilir.
2)yeniden iş bulmak için boşta geçerdiğiniz sürelere ilişkin ücretinizi talep edemezsiniz.lehinize hükmedilen tazminat şartlarınız mevcutsa kıdem tazminatına ve manevi tazminata ilişkindir.
3)insan hakları mahkesine gidilebilmesi tüm hukuki yolların tüketilmiş olması gerekir.yargıtay alehinize bir karar verecek olursa bu kesin hüküm niteliğinde olacaktır. kararların kesinleşmesinden itibaren 6 ay sonra AİHM''ne başvurabilirsiniz.
4)iş mahkemesi durumu bekletici mesele yapmıştır ve ceza mahkemesinin kararını beklemektedir.genelde ceza davaları uzun sürdüğünden bunlara ilişkin olan zamanaşımlarıda hukuk mahkemeleri için öngörülenlereden daha uzun olmaktadır.
nilgul |
ery |
Cevaplar için teşekkürler.
Bana adaletli gelmeyen bir taraf var.
İyi eğitimli, yüksek ücretle çalışan bir işçi suç olduğunu anladığını bir eyleme bulaşmamak için işinden ayrılıyor. Devlet bu eylemin karşılığı olarak şirket çalışanlarından çok yüksek bir caza tahsil ediyor. Çalışan kalmış olsa bu cezanın bir bölümünü ödemek zorunda kalabilirdi ki ömür boyu alacağı ücrete eşit.
Bunun karşılığında sigorta tavanına bağlı kıdem tazminatı ve hakimin takdirine bağlı düşük bir manevi tazminat dışında alacağı yok. Bunu da eğer alacaksa 6-7 yıl sonra alacak. Geleceğini tehlikeye atmanın , aylarca ve bazen yıllarca işsiz kalmanın (Türkiye de benzer pozisyonlarda iş bulmanın zorluğunu biliyorsunuz) bir karşılığı yok mu?
Eğer yok ise çalışanlar şirkette suç işlemeye zorlandıklarında nasıl direnirler? Bir yanda açlık öbür yanda kanunlar. Bu adaletli mi?
ery |
Nilgül Saraç |
bir yanlışlığı düzeltmek istiyorum,iletileri okuyanları yanıltmak istenmem.
AİHM' ne kararın kesinleşmesinden itibaren 6 AY İÇİNDE gidilebilir.
sayın ery...,
kıdem tazminatı konusunda hakimin taktir hakkı yoktu.hesaplamalar sonucu çıkacak miktara hükmeder; fakat mavnevi tazminatta, işin içine ceza davasının girmesi ve şirketin oldukça büyük bir birim olduğu kabul edilecek olursa hakimin cüzdanı ile vicdanı arasında kalması ihtimali akla geliyor.davanızda başarılar dilerim.
nilgul |